• Sonuç bulunamadı

BASEL I-II-III KRİTERLERİNE

1.2. BASEL SERMAYE UZLAŞISI – BASEL I

Değişik ülkelerdeki bankaların farklı düzenlemelere tabi olmaları nedeniyle ortaya çıkan rekabete engel durumun ortadan kaldırılarak sermaye yeterliliği hesaplamalarının uyumlu hale getirilebilmesi için Basel Komitesi 1988 yılında Basel I olarak da adlandırılan sermaye uzlaşısını yayımlamıştır. Komite bu uzlaşı ile güçlü ve istikrarlı bir bankacılık sistemi oluşturulmasını amaçlamaktadır.

Basel I ile; bir sektör standardı ve asgari sermaye yeterliliği oluşturulması hedefi doğrultusunda, bankaların varlıklarının ve alacaklarının OECD üyesi ülke olma durumları, tarafların devlet veya finansal kurum olması veya alacağın teminatının gayrimenkul olması esasına göre risk ağırlıklarına tabi tutulması benimsenmiştir. Kulüp kuralı olarak da adlandırılan bu yöntemle aktifin kalitesinin ortaya konularak bankanın sermayesi ile ilişiklendirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda; uluslararası alanda faaliyet gösteren bankaların riskli faaliyetleri ile bu riskler için bulundurmak zorunda oldukları sermaye

arasında bir ilişki kuran ve İngiltere Merkez Bankası Başkanı Peter Cooke önderliğinde alınan kararla benimsenmesi nedeniyle ‘‘Cooke Oranı’’ olarak da bilinen ‘‘özkaynak / risk ağırlıklı varlıklar oranının’’ % 8 ve üzerinde olması gerektiğini ortaya koyan bir sermaye yeterliliği tanımı yapılmıştır.

Sermaye

Cooke Oranı = --- ≥ 0,08 Kredi Riski

İlk uygulamaya başlandığı dönemde parasal olarak ölçülebilen ve sermaye ile ilişiklendirilebilen bu oran, piyasaya yeni ve karmaşık enstrümanların girmesi ve bilanço dışı işlemlerin ağırlık kazanmaya başlaması ile birlikte yetersiz kalmaya başlamıştır.

1994 Meksika’da faiz oranlarının aşırı yükselmesi ve Pezo’nun çok değer kaybetmesi ile Meksika’da faaliyet gösteren bankaların sermaye yeterlilik rasyoları % 8’in altında kalmış ve birçok Meksika bankası batmıştır. Buna bağlı olarak Meksika ile iş ilişkisi içerisinde olan çok sayıda ABD işletmesinin iflası gündeme gelmiş ve bu gelişmeler neticesinde ABD’de; sermaye yeterliliği hesaplanırken kredi riskine piyasa riskinin de eklenmesine karar verilmiştir.

Bankaların finansal yapılarında piyasa risklerinin daha önemli rol üstlendiği hususunun daha iyi anlaşılması ve sektörde ortaya çıkan bu gelişmeler paralelinde, Basel Komitesi de piyasa risklerinin sermaye yeterliliğine dahil edilmesini içeren bir dökümanı üç yıllık bir çalışma neticesinde son hali verilerek yayımlamıştır (BDDK, 2005:1). Bu konudaki değişiklik metnine göre, 1997 yılının sonundan itibaren, bankaların sermaye yeterlilik oranları hesaplanırken kredi riskinin yanında piyasa riskinin de dikkate alınması

gerekmektedir. Bu dökümandan sonra sermaye yeterliliği oranı aşağıdaki gibi belirlenmiştir;

Toplam Sermaye

--- ≥ 0,08 Kredi Riski + Piyasa Riski

Basel I’de bankanın maruz kaldığı kredi riski, bankanın aktiflerinin ve bilanço dışı kalemlerinin farklı risk sınıflarına ayrılması ve her sınıfa karşılık gelen risk ağırlıkları olan % 0, % 10, % 20, % 50 ve % 100 katsayılarla çarpılması suretiyle hesaplanmaktadır. Sadece beş farklı risk ağırlığı kullanması nedeniyle risk duyarlılığı düşük olan Basel I, farklı faaliyet alanları olan bütün bankalara aynı şekilde uygulandığından ‘‘herkese tek beden elbise’’ şeklinde tanımlanabilecek bir sermaye düzenlemesidir. Ayrıca Basel I’de ‘‘OECD kulüp kuralı’’ şeklinde tanımlanmış olan uygulamadan dolayı OECD’ye üye ülkelerin hükümetlerine yüzde sıfır, üye ülkelerin bankalarına olan borçlara ise yüzde yirmi risk ağırlığı verilmektedir. Buna karşın, OECD üyesi olmayan ülkeler içim % 100 risk ağırlığı öngörülmüş olması bu düzenlemenin zayıf yönü olarak değerlendirilmiştir (Yayla ve Kaya, 2005:2).

Tablo-1 : Basel I Aktif Hesaplar Risk Ağılıkları Tablosu

Risk Ağırlığı (%) Aktif Türü

0 - Kasadaki nakit ve altın

- OECD Ülkeleri hükümet ve markez bankalarından alacaklar - Nakit, altın veya OECD hükümet veya merkez bankalarının kefaleti veya bunlarca ihraç edilen menkul kıymetler teminata alınmak suretiyle kullandırılan krediler

20 - OECD ülkelerinde kurulu bankalardan alacaklar

- OECD ülkelerinde kurulu bankaların kefaletiyle veya bunlarca ihraç edilen menkul kıymetler teminata alınmak suretiyle kullandırılan krediler.

50 Gayrimenkul ipoteği karşılığı kullandırılan konut kredileri 100 Diğer nakdi kredi ve alacaklar, gayrimenkul ve iştirak yatırımları

Basel I’in eleştirilere maruz kalan bir diğer yönü; diğer nakdi kredi ve alacaklar için, kredi verilen firmanın kredibilitesine bakılmaksızın % 100 risk ağırlığı uygulanması suretiyle kredi değerliliği düşük ve yüksek firmalara eşit tutarda sermaye ayrılmasıdır. Bu uygulama, farklı kredi marjları uygulanmaması durumunda, mali yapısı bozuk firmalar lehine haksız rekabet yaratmaktadır. Ayrıca sermaye yeterlilik rasyosu olarak belirlenen % 8 oranı ülkelerin ve kuruluşların değişen koşullarına göre değişiklik göstermemekte, önemli bir risk konusu olan vade dikkate alınmamaktadır.

Uluslararası piyasalardaki gelişmeler ve düzenlemelerin gelişen koşullar karşısında yetersiz kalması, risk çeşitlerinin artması gibi unsurlar yeni sermaye standartları oluşturmayı gerektirmiştir. Bu çerçevede Basel Komitesi arayışlara girmiş ve yaptığı çalışmalar neticesinde Yeni Sermaye Uzlaşısı - Basel II’yi yayımlamıştır.

Tüm eleştiri, eksiklik ve gelişmelere karşın, Basel I’i benimsemiş kimi gelişmekte olan ülkelerin % 8’in üzerinde asgari sermaye yeterliliğini zorunlu kılmaları nedeniyle Basel I finansal istikrarın güçlenmesine ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin finansal sektörlerinde rekabetin artmasına katkıda bulunmuştur. Bankacılık sektöründeki ilk sermaye standardını oluşturan ve bir bankanın batması halinde mevduat sahiplerinin karşılaşabileceği maliyetleri en aza indirgemek için asgari olarak tutulması gereken sermaye üzerine odaklanan Basel I, bankacılık çevresinin de ötesinde kabul görmüş ve küresel finans sektöründe, yüzden fazla ülkede yürürlüğe girmiştir.

Benzer Belgeler