• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KAYNAK BAĞIMLILIĞI KURAMI ÇERÇEVESİNDEKİ

2.3. Bağımlılık ile İlgili Yeni Bir Açılım Önerisi

Burada önerilen açılımda niçin “asimetrik bağımlılık” üzerinden yeni bir ayrıma gidildiği, çalışmanın gerekliliğini ortaya koyan açıklamalarda kısmen ifade edilse de, yeniden iki şekilde izah edilebilir:

1) Niçin simetri-asimetri ayırımının kullanıldığının gerekçelendirilmesinde ifade edildiği üzere, KBK literatüründe bağımlılığı azaltıcı eylemlerin gerçekleştirilebilmesi karşılıklı (özellikle simetrik) bağımlılık koşullarında daha olası görünmektedir. Ancak asimetrik koşullarda bağımlılığın bağımlı örgüt açısından stratejik bir seçenek olabileceğine ilişkin bir boşluk söz konusudur. Bu seçenek tartışılmamıştır.

Şekil 9: Bağımlılık Sınıflandırmasına Yönelik Bir Açılım Önerisi

2) Karşılıklı (özellikle simetrik) bağımlılık koşullarında taraflar benzer avantaj ve tehditlere sahiptir. Karşılıklı bağımlılık koşulları, zorlayıcı etkilere maruz kalmaktan ziyade örgütlerin karşılıklı olarak yoğun işlemlerde bulunduğu bir

76

işbirliği hüviyetindedir. Ancak asimetrik bağımlılık koşullarında bağımlı örgütlerin “dezavantajlı” olduğu koşullar söz konusudur. Asimetrik koşullarda dezavantajlı konumda olan örgütler güçlü örgütlerin sahip oldukları gücü kullanmalarının bir yansıması olarak bir takım baskı ve tehditlerle karşı karşıya kalabilirler. Bu zorlayıcı etkilere rağmen bağımlı örgütün bağımlılık ilişkisine devam etmesi, asimetrik koşullarda bağımlılığın bağımlı örgütler için bir “zorunluluk” olduğunu daha iyi göstermektedir.

Bu gerekçelerden dolayı, bağımlılığın bağımlı örgüt için nasıl stratejik bir seçenek olarak değerlendirilebileceğine ilişkin önerilen modelde asimetrik bağımlılık üzerinden bir sınıflandırma yapılacaktır.

Bağımlılığın bağımlı örgütler için nasıl stratejik bir seçenek olacağına ilişkin kuramsal tespitlere geçmeden önce, bunlara dayanak oluşturabilme potansiyeli açısından “asimetrik bağımlılık” ile “karşılıklı bağımlılığın” bir ilişki için eş zamanlı olarak değerlendirilebileceğinin gösterilmesinde fayda vardır.

Tablo 5: Casciaro ve Piskorski’nin Güç Dengesizliği ve Karşılıklı Bağımlılık Gösterimleri

Casciori ve Piskorski (2005)’e göre “güç dengesizliği” ve “karşılıklı bağımlılık” birbirilerinden bağımsız boyutlardır. Bu iki boyut ile bağımlılığın farklı yönlerine vurgu yapılmaktadır. Örgütler arasındaki bağımlılık-güç ilişkilerinin ayrıntılı bir tasvirinin yapılabilmesi için, “güç dengesizliği” ve “karşılıklı bağımlılık” boyutlarının eş zamanlı

77

olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, herhangi bir ilişkide herhangi bir taraf için her iki durum da eş zamanlı olarak vaki olabilir (Casciaro ve Piskorski, 2005: 170). Ancak Pfeffer ve Salancik (2003)’in modelinde “bağımlılığın düzeyi” ölçütü temel alınarak taraflar arasındaki bağımlılık ilişkisi “dengeli” ya da “dengesiz” olarak nitelendirilmekte ve bu iki boyut “karşılıklı bağımlılık” (interdependence) olarak tek bir yapıda ele alınmaktadır. Bu nedenle, Pfeffer ve Salancik’in modelinde bir bağımlılık ilişkisi bağımlılık boyutlarından (dengeli veya dengesiz) sadece birisi ile nitelendirilmektedir. Örnek ile açıklamak gerekirse; X’in Y’ye bağımlılığı, Y’nin X’e bağımlılığına ya eşit olacaktır, ya da eşitlik bozularak iki tarafın birbirlerine bağımlılığının düzeyi birbirinden farklı olacaktır. Dolayısıyla tarafların birbirlerine olan bağımlılığı dengeli ve dengesiz olmak üzere iki seçenekten birisi ile sınırlandırılmaktadır. Ancak Casciaro ve Piskorski, X’in Y’ye bağımlılığı ile Y’nin X’e bağımlılığını hem güç dengesizliği hem de karşılıklı bağımlılık olarak iki farklı açıdan eş zamanlı olarak değerlendirmektedirler.

Modele göre, herhangi bir ilişkide asimetrik bağımlılığın olması, o ilişkideki örgütlerin karşılıklı bağımlılık ve etkileşimin olmayacağı anlamına gelmez. Çünkü asimetrik veya simetrik bütün alışveriş ilişkileri örgütlerin belirli bir düzeyde birbirlerinin sonuçları üzerinde kontrol sahibi olmalarından dolayı karşılıklı bağımlılık ilişkilerini içerir (Molm, 1985: 810). Karşılıklı bağımlılık söz konusu ilişkiden elde edilen toplam değeri; asimetrik bağımlılık ise bu toplam değerin örgütler arasındaki dağılımını ifade eder (Huo vd. 2017: 90). Bu açıklamalardan hareketle, iki örgüt arasındaki bir güç-bağımlılık ilişkisi, eş zamanlı olarak örgütlerin farklı düzeylerde güç dengesizliği ve karşılıklı bağımlılık değerleri ile karakterize edilebilir. İki örgüt arasındaki bağımlılık ilişkisi, herhangi bir güç dengesizliği değeri için, değişen karşılıklı bağımlılık seviyeleri ile ortaya konur.

Herhangi bir ilişkinin asimetrik olması o ilişkideki taraflar arasındaki karşılıklı etkileşim düzeyinin fazla olmasına mani değildir. Birbirleriyle yoğun şekilde karşılıklı işlemlerde bulunan örgütler arasındaki ilişki asimetrik olabilir. Herhangi asimetrik bir ilişki; karşılıklı bağımlılığın yüksek olduğu koşullarda, düşük olduğu koşullara göre, bağımlı örgütler için daha fazla/az rekabet üstünlüğü sağlama potansiyeline sahip olabilir. Dolayısıyla asimetrik bağımlılık ilişkisinin bağımlı örgüt açısından değerinin kestirilmesi için tarafların karşılıklı bağımlılık düzeylerinin de analize dâhil edilmesi gerekecektir. Çünkü karşılıklı bağımlılığın örgütler arasındaki işbirliği, yükümlülük, güven, ortak

78

eylem ve bilgi paylaşımını arttırmadaki rolü göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu ilişkinin her iki taraf için de belirli düzeylerde katkı sağlama potansiyeli olduğu anlaşılacaktır. Asimetrik bağımlılığın bağımlı örgüt için nasıl bir rekabet üstünlüğü sağlayacağına ilişkin kuramsal imaların tartışılacağı ilerleyen kısımlarda karşılıklı bağımlılığın bu yönleri yol gösterici olacaktır.

Casciaro ve Piskorski (2005)’nin bağımlılık sınıflandırmasındaki karşılıklı bağımlılığın “simetrik” ve “asimetrik” bağımlılığı kapsadığı göz önünde bulundurulduğunda, asimetrik bağımlılığın bağımlı örgüt üzerindeki olumlu/olumsuz etkileri taraflar arasındaki karşılıklı bağımlılığın yüksek ve düşük olduğu seviyelere göre farklılaşma gösterebileceği öngörülebilir. Buradan hareketle, asimetrik koşullarda bir bağımlılık ilişkisinin bağımlı örgüt için rekabet üstünlüğü sağlama potansiyelinin değişen karşılıklı bağımlılık seviyelerine göre farklılık gösterebileceği ifade edilebilir. Burada, örgütler arasındaki toplam bağımlılık ve etkileşimi ifade eden karşılıklı bağımlılığın da eş zamanlı olarak göz önünde bulundurulması gerekir. Yani, asimetrik bağımlılığın bağımlı örgüt için rekabet üstünlüğü sağlamada bir araç olup olamayacağının değerlendirilmesinde örgütler arasındaki karşılılıklı bağımlılık düzeyi belirleyici olabilir. Herhangi bir ilişki her ne kadar örgütlerin birbirlerine karşı bağımlılık düzeyleri açısından asimetrik olsa da, örgütler arasındaki yüksek karşılıklı bağımlılık örgütler arasındaki yükümlülüklerinin, güvenin, ortak eylem ve bilgi paylaşımının artmasına sebep olacaktır. Bu gelişmeler, bağımlı örgütlerin, asimetrik koşullardaki dezavantajlı konumlarına rağmen söz konusu bağımlılık ilişkisinden çıkar sağlama potansiyelinde bir etkiye sahip olabilir.