• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM DEĞER KAVRAM

3.6. BĐR PAYLAŞIM ÖRNEĞĐ OLARAK SELAMLAŞMA

Selamlaşma insanlarla iletişim kurmanın ilk adımıdır. Sözlü iletişimler, dil ve dil ötesi olmak üzere iki alt sınıfa ayrılmaktadır. Đnsanların karşılıklı konuşmaları dille iletişim kabul edilir. Dille iletişimde kişiler, ürettikleri bilgileri birbirlerine

ileterek anlamlandırırlar ve paylaşırlar. Dille iletişimde kişilerin ne söylediği, dil ötesi iletişimde ise nasıl söyledikleri önemlidir.202

Çocukluktan itibaren anadil öğrenme süreci yaşanırken sadece dilin kullanımı, neyin nerede, nasıl ifade edilmesi gerektiği öğrenilmez, aynı zamanda nerede, nasıl hareket edilmesi gerektiği de öğrenilir. Diğer bir deyişle; dil ile birlikte, iletişimde belirleyici rol oynayan, toplumda egemen olan sosyal normlar ve herkes için geçerli olan sosyo-kültürel davranış biçimleri de öğrenilir. Yani dil becerisiyle, davranış becerisi birlikte kazanılır, birlikte gelişir. Bütün bu edinimler insana belirli bir duygu, düşünce ve bakış açısı kazandırır. Bireyler dünyayı o dilin, o kültürün penceresinden görüp algılar ve olayları ona göre yorumlayıp değerlendirir. Belirli durumlarda kullanılan ifadeleri belirleyen, onları standart hale getiren, ilgili toplumun gelenek ve görenekleridir, kültürel yapısıdır. Bu standartlaşma en çok, selamlaşma ve hitap

şekillerinde, teşekkür ya da tebrik ifadelerinde, mutluluk veya başarı dilemeyle ilgili söz ve davranışlarda, kendisini gösterir.203

Hz. Muhammed bir hadisinde şöyle buyurmaktadır. “Selamı yayın ki, selamet bulasınız.”204

Selam Allah’ın güzel isimlerinden biridir. Selam insanın başkalarına hem dünya hem ahirette saadet dilemesidir. Selam müslümanların parolasıdır. Birbirini tanımayan insanlar birbirlerine selam verip alınca, aralarında ilk anlaşma ve kaynaşma sağlanmış olur. Çünkü her ikisi en büyük müşterekte, din kardeşi olma ortak paydasında buluşmuşlar demektir. Selam dostluğun, kardeşliğin karşısındakine sevgi ve saygı duymanın, mütevazı davranmanın, insanların kalplerini kazanmanın ilk basamağıdır.205 Bu dönemde çocuklar kendilerini Allah’a yakın hissederler.

Allah’ı dileklerini kabul eden, onu tehlikelerden koruyan, emirlerini yerine getirdiği durumda isteklerini daha çok gerçekleştiren bir varlık olarak bilirler ve inanırlar. Çocuğa, selam kelimesinin Allah’ın isimlerinden biri olduğu ve bu isimler diğer

202 Muhiddin Okumuşlar, “Sosyalleşme Sürecinde Din Eğitimi”, s. 226.

203 Ayhan Selçuk, “Sosyal Bir Davranış Biçimi Olarak Dil”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı:17, Konya, 2007, s. 503-507.

204 Tirmizi, Et’ime 45. 205 en-Nevevi, s. 405-440.

Müslümanların selamlanması durumunda Allah’ın bundan hoşnut olacağı ifade edilerek çocuğun selamlaşma davranışını öğrenmesi sağlanabilir.

Okula başlayan çocuk okuma yazma öğrenme çağına gelmiş ve herkesle konuşabilen bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla iletişim kurma konusunda temel özelliklerinde bir eksiği söz konusu değildir. Çocuğun öğrenmesini istediğimiz bir

şey öncelikle çocuğun diline yerleştirilir, yani anne-baba ve çevre günlük yaşamda bunu konuşur ve kullanırsa çocuk da duyarak zamanla bunu kendine mal edecek ve o da kullanmaya başlayacaktır.

“Enes çocuklara rastladığı zaman onlara selam verir ve: “Rasulallaha.s. böyle yapardı.” derdi.”206 Hz. Muhammed toplumda küçük büyük ayrımı yapmaksızın

herkese selam verir ve verilmesini de isterdi. Çocuklara selam vermek aynı zamanda onlara değer vermektir. Onları bir birey olarak kabul etmektir. Đnsan şahsiyeti, kişiliği çocukluktan itibaren oluşmaktadır. Çocukların bu şekilde varlıklarının onlara hissettirilmesi, selam alıp vererek aradaki sevgi ve birliktelik bağlarının kuvvetlendirilmesi, bu sayede çocuğun topluma uyum sağlaması onlarda olumlu kişilik gelişimine büyük katkılar sağlamaktadır. Okul çağında özellikle akran gruplarında çocukların bir araya geldiklerinde, birbirlerini gördüklerinde ya da ayrılırken selamlaşmaları teşvik edilmeli, çocuklarla selamlaşıldığı zaman onlar takdir edilmeli, tokalaşılarak ya da başları okşanarak güzel bir davranış yaptıkları belirtilmeli, selam verdiklerinde de en güzel şekilde karşılık verilmelidir. “Bir selam ile selamlandığınız zaman siz ondan daha güzeliyle selam verin.”207 ayeti bizlere

yapılan paylaşımın karşılıksız kalmaması ve daha güzeliyle karşılık verilmesinin gerekliliğini bildirmektedir. Selamın karşılığını daha güzeliyle vermek, tam anlamıyla alçak gönüllü, hoşgörülü olmanın ve büyüklenmemenin ifadesidir. Cahiliyenin kötü ahlak modelinde ise, verilen bir selamı almamak, duymazdan gelmek gibi tavırlar karşı tarafa bir üstünlük gösterisi olarak yapılır. Sosyal statü olarak kendinden daha küçük gördüğü kimseleri ezmek, haddini bildirmek gibi çirkin

206 Buhari, Đsti’zan 15, Müslim, Selam 15. 207 Nisa, 4/86.

niyetlerle bu tarz davranışlara sık sık başvurulur. Đslam'da ise müminler arasında bu tarz bir üstünlük anlayışı, değerlendirme modeli kesinlikle yoktur.

“Đman etmedikçe cennete giremezsiniz birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim: Kendi aranızda herkese selam veriniz.”208 Sevgi kuru bir sözden ibaret değildir. Seven ve sevilen

insan arasındaki dostluk ve kardeşliğin pek çok gerekleri vardır. Sevginin gerekleri yerine getirilmesi zorunlu şeylerdir. Selamlaşma da bu sevginin gereklerindendir. Din kardeşlerine karşı görevlerini yapmayanlar sevginin gereklerini yerine getirmemiş, bu yüzden de mükemmel bir mü’min olma vasfını elde edememiş olurlar. Đşte selamlaşma ve aralarında bunu yaymayan insanlar gerçek anlamda iman etmiş sayılmayacaklardır. “Selam bizim dinimizden olanlara bir selamet, esenlik; zimmetimizde yaşayan azınlıklara da bir güven ifadesidir.”209 Bu hadis bize selamın

ne kadar da geniş ve önemli bir anlamı olduğunu göstermektedir.

Đnsanların Allah katında en makbul olanları, selama ilk başlayanlardır.210

Demek ki paylaşımı ilk başlatan, karşısındakine sevgisini ilk ileten kimse diğerine göre daha makbuldür. Aralarında dargınlık, kırgınlık, hata varsa selama ilk başlayan bunları bağışlama büyüklüğünü göstermiş olur. Hayırlı işlerde acele edilmeli.

Herkese selam verip, Allah’a teslimiyeti temin etmen, güzel sözler söyleyip hal-hatır sorman, günahlardan bağışlanmaya vesile olan bir davranıştır.211 Bu

dönemde çocuk selam verip, hal hatır sormanın kötülük ve günahların bağışlanmasına sebep olduğunu bilmesi artık farkına vardığı ve idrak ettiği iyi olanların cennete kötülük işleyenlerin cehenneme gideceği gerçeğini daha iyi kavramasına yardımcı olacaktır. Đnsanlarla güzel sözlerin paylaşılması gerektiğine olan inancı da pekişecektir.

208 Müslim, Đman 93-94, Tirmizi, Et’ime, 45. 209 Kuzai, Hadis no:447, s. 103

210 Ebu Davud, Edeb, 133. 211 Kuzai, Hadis no:202, s. 49

Günümüzde insanların birbirlerinden uzak bir yaşam sürdükleri, bazen tanıdık olsa bile birbirlerini görmezden geldiklerini bilmekteyiz. Maalesef bu durum çocuklarımızı da etkilemektedir. Halbuki Allah Rasulü bir hadiste, “Bir kimse Rasulallah’a: Müslümanın hangi ameli daha hayırlıdır?” diye sordu. Hz. Muhammed de: “Tanıdık tanımadık herkese yemek yedirmen ve selam vermendir.”

buyurmaktadır.212 Đnanan kişiye düşen ayrım yapmadan tüm müslümanları

selamlamasıdır. “Abdullah b. Ömer: Biz sadece selam vermek üzere çarşıya çıkıyoruz; karşılaştığımız herkese de selam veriyoruz.”213 hadisi de herkesle

selamlaşmanın, tüm müslümanların birbirleriyle olan münasebetlerinin devam etmesinin önemini vurgulamaktadır.