• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM DEĞER KAVRAM

3.11. AKRABALIK ĐLĐŞKĐLERĐNDE PAYLAŞIMIN DEĞERĐ

Akrabayı ziyaret Đslam dininde gerçekleştirilmesi gereken önemli bir davranıştır. Đslam, inananları dinleri dolayısıyla kardeş saymış,264 bağlarını kuvvetli

tutmalarını istemiş, aynı zamanda kan bağıyla oluşan akrabalık ilişkilerinin de aynı derecede güçlü tutulmasını istemiştir. Hz Muhammed bir hadisinde şöyle buyurmuştur. “Sevabı çarçabuk verilen ibadet ve itaat, akrabalık bağlarını kuvvetlendirmektir.”265

Akrabayı ziyaret, onların hal hatırlarını sormak, sıkıntılarını paylaşmak bir ibadet olarak kabul edilmiştir. “Bir selamla da olsa, akrabalık bağlarını canlı tutun.”266 buyuran Hz. Muhammed, arada çok ciddi sıkıntılar yaşansa da bir selamla,

hal hatır sormayla bile aradaki akrabalık bağının mutlaka sürmesi gerektiğini belirtmektedir.

Allah Rasulü, “Akrabalık alakasını kesen, cennete giremez.” buyurmuştur.267

Yüce Allah Kur’an’da, “Sözleşme yaptıktan sonra bozanlara Allah’ın

birleştirilmesini buyurduğu akrabalık bağlarını ayıranlara ve yeryüzünde

263 Buhari, Nikah 72; Müslim, Nikah 107. 264 Hucurat, 49/10

265 Kuzai, Hadis no:221, s. 54. 266 Kuzai, Hadis no:307, s. 71.

bozgunculuk yapanlara gelince, işte lanet onlaradır ve en kötü yurt da onlar içindir.”268 buyurarak akrabalık bağını ayıranlara, akrabalarıyla ilişkisini kesene lanet

etmektedir. Bununla birlikte Hz. Muhammed, “Seninle ilgisini kesenden sen ilgini kesme! Sana vermeyene sen ver! Sana kötülük edeni bağışla!”269 sözüyle

müslümanların ilgiyi kesen taraf olmamalarını, karşı taraf aramasa da selam vermese de, diğer tarafın bu ilişkiyi sürdürmesi gerektiğini ifade etmiştir. Çünkü Allah müslümanlardan bahsederken, “Onlar Allah’ın birleştirilmesini buyurduğu akrabalık bağlarını birleştirirler, Rablerinden korkarlar ve kötü hesaba çekilmekten sakınırlar.”270 buyurarak inanan insanların özelliklerinden birinin akrabalarıyla

bağlarını koparmayanlar olduğunu dile getirmiştir.

Bir adam, “Ya Resulallah! Benim akrabam var. Ben kendilerini ziyaret ediyorum, onlar bana gelip gitmiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar. Ben onlara anlayışlı davranıyorum, onlarsa bana kaba davranıyorlar, dedi. Bunun üzerine Rasulallah şöyle buyurdu: “Eğer dediğin gibi isen, onlara sıcak kül yutturmuş oluyorsun. Sen böyle davrandıkça, Allah'ın yardımı seninledir.”271

Allah Resulü, akrabasına iyilik eden, anlayışlı davranan ama bunun karşılığını göremeyen kimseye, bu davranışına devam ettikçe Allah’ın ona bu konuda yardımda bulunacağını söylemiştir. Akrabasının anlayışsızlığına göz yuman, kötülüğünü iyilikle karşılayan, kabalığını bağışlayan bir kimse, ilahi emre uymanın ve onu uygulamanın derin hazzını ve huzurunu tadarken, ona kötü davranan yakınları, yaptıklarından dolayı bir müddet sonra elem duymaya başlarlar. Bu asil davranış karşısında ezilir, perişan olur, yerin dibine geçerler. Böyle bir duruma göre sıcak kül teşbihinin anlamı, sen onların yüzüne sıcak kül serpiyor ve yüzlerini kül rengine buluyorsun, demektir. “Akrabalık bağı Arş-ı alaya tutunarak şöyle demiştir: Beni koruyup gözeteni, Allah koruyup gözetsin. Benimle ilgisini kesenden Allah

268 Ra’d, 13/25.

269 Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 148, 158. 270 Ra’d, 13/21.

rahmetini kessin.272 hadisi de bu konuda inananların çok dikkatli davranmaları

gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır.

Çocuk dünyaya geldiğinde yanında ilk anne-babasını hemen ardından da dede, babaanne, anneanne, teyze, dayı, hala gibi akrabalarını bulur. Çünkü kan bağı kişileri birbirine bağlamakta, hepsini bir aile yapmaktadır. Ailede de esas olan bir arada olmak ve mutlulukları, üzüntüleri paylaşarak huzurlu bir yaşam sürmektir. Özellikle çocuklar akrabalarına çok düşkündürler. Bir çocuk amcasını babası gibi, teyzesini annesi gibi sever. Hatta anne-babasıyla bir sorun yaşadığında onları dedesine bile

şikayet eder. Dolayısıyla çocuğun hayata bağlanmasında amca, dayı, dede, hala sevgisi de önem arz etmektedir.

Akrabalık ilişkileri hususunda en büyük görev anne-babaya düşmektedir. Okul çağında çocuk daha çok arkadaş çevresine düşkün olmaya başlar. Arkadaşlıkları onun için çok önem taşır. Akran grubunun kuralları onun için büyük değere sahip olmaya başlar. Bu nokta da gerek anne-babasını gerekse diğer aile büyüklerini ikinci plana itebilir. Anne-babalar çocuklarına akraba ziyaretlerinin önemini mutlaka anlatmalıdırlar. Bu konuyla ilgili özellikle okul çağının son döneminde kitaplar okutabilirler. Zihinsel öğrenmenin yoğunlaşması bu dönemde okuyacağı kitabı sorgulamasını, konuyu daha iyi anlayabilmesini sağlayacaktır. Bunun yanında bayramlarda, tatillerde anne-baba çocuğu alarak akrabalarını ziyarete götürmeli, bu

şekilde çocuğa örnek olmalı, çocuğu akrabaların çocuklarıyla kaynaştırarak bu

şekilde çocuklar arasında bir bağ oluşturulmalıdır.

Bazen akrabalar arasında problemler yaşanmaktadır. Bu her ailede olabilecek bir durumdur. Ancak bu sıkıntılar büyütülmemeli, çocuklara yansıtılmamalı, büyükler kendi aralarında çözmelidirler. Eğer çocuğa yansıyacak olursa, çok yönlü gözlem yapabilen, verilen öncüllerden hareket ederek mantıksal çıkarımlara ulaşabilen bu dönem çocuğu olayı anlar ve akrabalarına karşı ya da anne-babasına karşı olumsuz bir tavır geliştirebilir.

Ailede çocuğun disiplininden anne-baba sorumludur. Bazen özellikle dedeler ve büyükanneler torunlarına kıyamadıklarından yanlış davranışlarında onları uyarmaz, onların her türlü isteklerini yerine getirirler. Bu duruma meydan vermemek için anne-babaların çocuğun eğitimi ve gelişiminde sorumlu olduklarını unutmamaları, büyükanne ve dedeye terbiye konusunda mesafeli olmaları için ortam hazırlamalıdırlar.273

Akrabalık ilişkilerini düzgün tutabilen kişi ruhen huzurlu ve mutlu olur. “Sıla-ı rahim bağlarını kuvvetlendirmek, ömrü uzatır.”274, buyuran Allah Resulü anne-

babasıyla, kardeşiyle, ablasıyla sorun yaşamayan insanların psikolojik olarak rahat olacaklarını ve bununda kişinin hayat kalitesini artıracağını ifade etmektedir. Akrabalık bağlarını kuvvetlendirmenin bir yolu sadakadır. “Sadakayı yakınlara vermek akrabalık bağlarını kuvvetlendirir, hem sadaka yerine geçer, hem de sevap kazandırır.”275

hadisi muhtaç olan akrabayı gözetmenin bizler için bir görev olduğunu, aynı zamanda da aradaki bağı güçlendirdiğini ifade etmektedir.