• Sonuç bulunamadı

Büyük Bazilika, Vaftizhane/Şapel ve Nekropolis Kilisesi

1.2. Kentsel Gelişim Sürecinde Arykanda Kutsal Alanları ve Tapınakları

1.2.8. Büyük Bazilika, Vaftizhane/Şapel ve Nekropolis Kilisesi

MS 240 yılında bölgede meydana gelen büyük depremde kent çok fazla tahrip görmüş olmalıdır. MS IV. yy başlarında Arykanda Kenti’nde Hristiyanlığın yayılmaya başladığı anlaşılmaktadır. Kentte ele geçen MS 311-312’ye tarihlendirilen bir yazıtta Hristiyanlar, Arykandalılar tarafından İmparator Maksiminus Daia’ya şikâyet edilerek onların cezalandırılması ve yok edilmesi istenmektedir. Söz konusu bu durum yazıtta, "Bütün insanlığın kurtarıcılarına: Tanrısal Augustus Caesar Galerius Valerius Maximianus, tanrısal Augustus Caesar Flavius Valerius Constantinus ve tanrısal Augustus Caesar Valerius Licinianus Licinius. Sadık Lykia ve Pamphylia Eyaletinden bilgi ve dilekçe: Ey ulu imparatorlar ki siz yaptıkları işlerle hepimizi koruyan tanrılarla aynı soydan geliyorsunuz; Siz ki her düşmanın galipler, emrettiniz bize tanrılarımıza tapmamız için. Efendilerimiz; Biz, sizlerin ölümsüz yargınıza sığınmaya karar verdik ve rica ediyoruz sizlerden, ki eskiden beri ve hala saldırganlıklarını sürdüren ve aynı hastalığı devam ettiren bu Hristiyanlar, artık yok olmalıdırlar; her zaman yeni kötülükler yaratıp, tanrılara borçlu olduğumuz onuru zedelemektedirler. Bu sizlerin tanrısal ve sonsuz güçleriniz tarafından anlaşılacaktır ki bu atheistlerin bütün kötü ve nefret uyandıran eylemleri durdurulmalı ve yasaklanmalı; ki eğer herkes kendilerini en iyi şekilde sizinle aynı soydan olan tanrılarımıza sunarlarsa sizin ve yok edilmez hükümdarlığımıza ve size güvenen halkımıza faydalı olacaktır"81

şeklinde ifade edilmektedir. Bu yazıt, Hristiyan nüfusun etkin olmaya başlamasıyla Hristiyanlar ve Paganlar arasında yaşanan çatışmayı belgeler niteliktedir82. Kentte olasılıkla Constantinler Dönemi’nde inşa edilen ve Büyük Bazilika olarak adlandırılan kilise, Vaftizhane/Şapel ve Nekropolis

80 Tekinalp-Gerçek 2014, 23. Oturma sıraları, nymphaeion önündeki terastan başlayarak bazilika kuzeyi kotuna kadar inmektedir. Oturma sıralarını oluşturan blokların büyük çoğunluğu, eğimden dolayı alt kotlara yuvarlanmıştır. Bu nedenle oturma sıralarının günümüze kadar sadece temel kalıntıları koruna gelmiştir.

81 Şahin 1994, 12-16, No. 12.

Kilisesi de Hristiyanların kentte etkin olmaya başladıklarının bir göstergesidir83

. MS IV. yy başında olasılıkla Hristiyanlığın serbest din olarak kabul edildiği dönemde inşa edilen Büyük Bazilika olarak bilinen yapı, ilk evresinde tapınak olarak inşa edilmiştir (Plan 1-2, Lev. 4, Res. 13). İkinci evresinde yaklaşık 30,00x25,00 m ölçülerinde bir bazilikaya dönüştürülmüştür. Yapı narteks, üç nef ve apsis ile bazilikal bir plana sahiptir. Yapının üçüncü evresinde ise orta nefine küçük bir kilise inşa edilmiştir84. Yapının ikinci ve üçüncü kullanım evrelerine ait tabanı mozaik döşemeye sahiptir. 2006 yılında yapılan çalışmalarla Büyük Bazilika’nın güneyinde iki evreli Vaftizhane/Şapel yapısı ortaya çıkarılmıştır (Lev. 4, Res. 14)85. İkinci evresinde apsisin uç kısımlarına bağımsız olarak freskolu iki paye eklenmiştir. Bu payelerle üç nefli izlenimi kazandırılan yapının tabanı mozaik döşemelidir. Yapının apsisinin önü içten ve dıştan sıvanarak kapatılmış ve vaftiz havuzu oluşturulmuştur. Kentteki Hristiyanlıkla ilişkili bir diğer yapı Nekropolis Kilisesi’dir. Kilise, Doğu Nekropolisi 1, 4 ve 5 No’lu anıt mezarlar arasında yer almaktadır (Lev. 4, Res. 15). Yapı narteks, üç nef ve apsis ile büyük boyutlu basit bir plana sahiptir86. Yapıya giriş, 1 Nolu mezarın güney duvarı hizasındaki karşılıklı kapılar ile sağlanmaktadır. Nefleri ve apsisi doğu-batı doğrultusundaki duvarlar ayırmaktadır. Narteks ve neflerin tabanı geometrik motifli mozaik döşemelidir. Yapıda iki farklı evreyi yansıtan başlıklar ele geçmiştir. Başlıkların boyutlarının küçüklükleri ve taş/mermer sütun tamburu olabilecek elemanların bulunmaması her iki evrede de kilisenin gövde ve çatısının ahşap olduğuna işaret etmektedir. Tahrip olan birinci evre synthrononu, ikinci evrede daha basit bir şekilde yapılmıştır. Kilisenin mozaik tabanı üzerine son kullanım evresinde mezarlar yapılmıştır. Büyük Bazilika, Vaftizhane/Şapel ve Nekropol Kilisesi’nin mimari evrelerinden ve yapılarda ele geçen sikkelerden MS VI.-VII. yy’larda ve MS XI. yy’da kısa süreli olarak yeniden kullanıldığı bilinmektedir.

MS 430 yıllarında çıkan bir yangınla Arykanda Kenti’nin büyük ölçüde hasar gördüğü ve bu nedenle kentteki yerleşimin günümüz Arif Köyü sınırları içinde kalan etrafı surlarla çevrili yerleşim alanına taşındığı anlaşılmaktadır.

83

Bazilika’nın güney nefinin taban mozaiği altında Constantinler Dönemi’ne tarihlendirilen sikkeler ele geçmiştir (Bu sikkeler henüz yayınlanmamıştır ve bilgiler kazı arşivinden alınmıştır). Nekropolis Kilisesi’nin inşa tarihine ilişkin bir veri bulunmamaktadır (Bayburtluoğlu 2003a, 81-83).

84

Büyük Bazilika için bk.: Bayburtluoğlu 2003a, 77-78. 85 Bayburtluoğlu 2007, 4-5; Bayburtluoğlu 2008, 7-8. 86 Bayburtluoğlu 2003a, 81-82.

İKİNCİ BÖLÜM

ARYKANDA AKROPOLİSİ KUTSAL ALANLARI

2.1 Akropolis

Arykanda’nın ilk yerleşim yerinin, kuzeybatısında en yüksek noktasındaki yaklaşık 825 m ile 900 m kotları arasındaki akropoliste olduğunu arkeolojik buluntu ve mimari kalıntılar göstermektedir (Plan 1-2, Lev. 5, Res. 18). Kentin akropolisinin kuzeyi ve batısı dik kayalık, doğusu da surla çevrilidir. Eğimli bir arazi üzerine kurulan kentte yapılaşma, arazi yapısına uygun olarak teraslar üzerine inşa edilmiştir. Kent genelinde olduğu gibi akropoliste de eğimli araziden dolayı sokaklar, merdivenli olarak düzenlenmiştir. Akropoliste kuzey- güney doğrultulu, doğuda ve batıda olmak üzere iki sokak yer alır (Lev. 5, Res. 18). Birinci sokak Ticaret Agorası’nın dokuzuncu ve onuncu dükkânları arasından başlayarak Helios Tapınağı ve Prytaneion yapıları arasından kuzeye doğru zikzaklar oluşturarak devam etmektedir. Merdivenli sokak, Helios Tapınağı kutsal alanına giriş sağlayan propylon önünde geniş törensel işlevli bir alan oluşturmaktadır. İkinci sokak büyük sarnıcın batısından başlayarak Bouleuterion ve Sebasteion arasından kuzeye doğru kıvrılarak devam etmektedir. Her iki sokağı doğu-batı doğrultusunda kesen ara sokakların izleri yer yer takip edilmekle birlikte bütünü anlaşılamamaktadır. Yalnızca birinci merdivenli sokağı, tapınağın propylonunun batısından keserek başlayan ve batıya doğru bouleuterionun kuzeyinden geçerek ikinci sokağı kesen ara hat korunmuş durumdadır. Anakayaya oyulmuş bir zemine sahip 1,73 m genişliğinde bu ara hat, Bouleuterion kuzeyinde bloklarla oluşturulan yedi basamaklı merdivenli geçişi zorunlu kılmıştır (Plan 1-3, Lev. 5, Res. 18). Teraslar üzerine kurulu olan yapılaşmada sağlamlık ve terasları geniş tutmak amacıyla anakaya kullanılmıştır. Yapıların kuzey ve kısmen doğu-batı duvarları anakayanın tıraşlanmasıyla oluşturulmuştur. Akropolisin merkezinde güneyde Ticaret Agorası yer almaktadır. Ticaret Agorası’nın batısında büyük sarnıç, kuzeyinde birinci-üçüncü teraslar arasındaki alanda doğudan batıya doğru konutlar, Helios Tapınağı, Prytaneion, Bouleuterion ve Sebasteion yapıları bulunmaktadır (Plan 3, Lev. 5, Res. 18). Dördüncü ve kuzeye Gözetleme Kulesi’ne kadar devam eden teraslarda konutlar yer almaktadır. Kuzeye doğru devam eden teraslardaki bazı yapılar yüzeyde izlenebilmelerine rağmen çoğunluğunun kazısı yapılmamıştır.

Akropoliste söz konusu yapılardan konumuz kapsamında Helios Tapınağı ve Sebasteion olarak adlandırılan iki kutsal alan ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Sonrasında

akropoliste yer alan Bouleuterion, Prytaneion, Ticaret Agorası, Konutlar ve Gözetleme Kulesi gibi yapılara kısaca değinilmiştir.

Benzer Belgeler