• Sonuç bulunamadı

1. RUSLARIN TRANS-KAFKASYA’YA YÖNELİK “JEO” GEREKÇELERİ

2.1. NÜFUZ ALANI YARATMA/KORUMA/KULLANMA

2.1.2 Bürokratik Araçlar

Her devrim, kendi tasfiye sürecini de bünyesinde taşımaktadır. Bunun temel iki nedeni gücü korumak ve devrimi iktidara dönüştürmektir. Bu da radikal çözümlerle ve düşmanlar yaratarak mümkün olabilmektedir. Genellikle tasfiye, terör ya da temizlik gibi süreçlerin devrimi ileriye taşıma için yapıldığı iddia edilir ya da tasfiyeler bununla meşrulaştırılır. Bolşevik Devrimi de neredeyse her devrim gibi bu süreci yaşamıştır716. Bu sürecin en radikal aşaması Stalin Dönemi’nde yaşanmıştır.

SSCB’deki Sosyalist Devrim konusundaki yöntem tartışması, devrim sonrası tasfiye sürecini etkilemiştir. 1923 yılında Almanya’daki sosyal demokratların başarısızlığı üzerine Stalin “tek ülkede sosyalizm” tezi ile Leo Troçki’nin “sürekli devrim” tezi arasındaki praksis tartışması 1929 yılında Troçki’nin sistemden tasfiye edilmesiyle sonuçlanmıştır717. 1929 yılında sistemden tasfiye edilen Troçki718, 1930’larda SBKP ve devrimci kadronun tasfiye sürecinde meşrulaştırıcı bir fenomen olarak kabul edilmiştir. 1930’ların ortalarından itibaren “Troçkizm”, “rejim karşıtlığı”, “sağcı sapma” gibi ifadeler Stalin Dönemi yargılamalarında sıklıkça kullanılan suçlamalar olmuştur.

Stalin’in SBKP ve SSCB devlet sisteminde yükselişi ve iktidara gelişi, parti içindeki odaklar arasındaki güç ilişkilerini lehine kullanmasıyla gerçekleşmiştir. Büyük tasfiye öncesi Stalin; Grigory Zinoviyev ve Lev Kamanev’in yardımlarıyla Troçki’yi;

daha sonra Nikolay Bukharin ve Aleksey Rikov’nun yardımlarıyla Zinoviyev ve Kamanev’i tasfiye etmiştir. Akabinde Stalin; Buharin ve Rikov’u tasfiye etmek için Vyaçeslav Molotov, Kliment Voroshilov, Lazar Kaganoviç, Grigol Orconikidze ve Sergey Kirov’u719 kullanmıştır. Başka bir ifadeyle 1917-1924 yılları arasında Lenin’e

716 Stephen J. Lee, Stalin and the Soviet Union, 1. b., London New York: Routledge, 1999, s. 22.

717 Sakwa, op. cit., s. 160.

718 Troçki’den önce devlet sisteminden tasfiye edilen kişi Sultan Galiyev’dir. Galiyev 1928 yılında 10 yıl Solovki kampında çalışmaya mahkum edilmiştir. Bkz., Cohen, op. cit., p. 83.

719 Kirov 1904 yılında Bolşeviklere katılmış ilk görevi de Kafkaslar’da Sovyet iktidarını sağlaması olmuştur. Kendisi eskiden Stalin’i desteklese de 1934’teki 17. Kongreden sonra Stalin’in kişisel yönetimine karşı olduğu gerekçesiyle eski bir Bolşevik olan Leonid Nikolayev tarafından öldürülmüştür. Bkz., John Paxton, Leaders of Russia and The Soviet Union, From the Romanov Dynasty to Vladimir Putin, 1. b., London: Routledge, 2004, s. 109; Corley, op. cit., s. 75.

147 yakın Bolşeviklerin neredeyse tümü tasfiye edilmiştir720. 1934 yılında Kirov’un öldürülmesi ile “Büyük Tasfiye” başlamıştır721. Bu dönem, devletin güç kullanarak Sovyet kimliğinin oluşturduğu dönemdir. 1935-1936 yıllarında Almanlar, Polonyalılar, Finler, Estonyalılar ve Letonyalılar; 1937-1938 yılları ise SSCB’nin doğusundaki halklar terör ve tasfiyeye maruz kalmıştır722. Tasfiyede yaklaşık 8-10 milyon arası kişinin öldüğü iddia edilmektedir723. Stalin’in terör döneminin zirvesi 1936-1938 yılları arasıdır724. 1934 yılındaki Parti Kongresi’nde delegelerin yaklaşık %70’i tutuklanmış ve çoğu vurulmuştur725. Tasfiye süreci 2 Temmuz 1937 tarihinde politbüronun Sovyet Karşıtı unsurlar üzerine aldığı karar ile hızlanmıştır. “Kulak Operasyonu” adı verilen tasfiyeyi içeren karar, Narodnıy Komissariyat Vnutrennnih Del (NKVD)’in, -başka bir ifadeyle İç İşleri Halk Komiserliği’nin- faaliyetleriyle gerçekleşmiştir. Anti-Sovyet oldukları “tespit edilen” şüpheliler iki kategoriye ayrılmıştır. Buna göre birinci kategoridekiler vurularak öldürülmüş, ikinci kategoridekiler ise çalışma kamplarında 8-10 yıl çalıştırılmışlardır726. 1930-1953 yılları arasında 1.344.923 kişi hapse atılmış, 681.692 kişi idam edilmiştir727. 1991 yılı sonrası yapılan arşiv araştırmalarına göre 1.600.000 kişi tutuklanmış, 3.600.000 kişi hapse, çalışma kamplarına ve sürgüne yollanmıştır. 1937 ve 1938 yıllarında 680.000 kişi devlete ve Devrim’e karşı hareketlerden ötürü idama mahkûm edilmiştir728.

Büyük Tasfiye sadece muhaliflerin siyasal alandan tasfiyesini amaçlamamış, SSCB’nin ekonomik gelişimine de katkı sağlamıştır. Özellikle 1930’ların başlarında kamulaştırmaya karşı çıkan fabrikalar ve toprak sahipleri bu nedenle tasfiye edilmiştir.

Bunun yanı sıra Stalin’in SSCB sanayileşme sürecini tamamlamadan Batı tarafından yok edileceğine dair korkusunun da tasfiye ve terör sürecini etkilediği iddia edilmektedir.

Ayrıca Stalin, olası bir dış tehdidin içerideki rejim karşıtı güçleri de harekete

720 Lee, op. cit., s. 22

721 Paxton, op. cit., s. 108.

722 Lovell,op. cit., ss. 104-105.

723 Paxton, loc. cit.

724 Büyük Tasfiye sürecinin zirve yaptığı dönem ile Stalin’in ölümü arasındaki dönem “Yüksek Stalinizm”

olarak da adlandırılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz., Cohen, op. cit., ss. 86-97.

725 Thompson, op. cit., s. 256.

726 Levan Avalishvili, “ ‘The Great Terror’ of 1937-1938 in Georgia Between the Two Reports of Lavrentiy Beri”, Caucasus Analytical Digest, No. 22, 1 December 2010, s. 2.

727 http://www.rusarchives.ru/evants/exhibitions/xxconvention_exp.shtml’den aktaran Ibid., s. 3. Öldürülen ve tasfiyeye maruz kalanlar sadece siyasiler değildir. Tasfiye sadece parti içinde yaşanmamış, Mareşal Turchevski gibi önemli generaller ve polisler de idama mahkum edilmiştir. Bkz., Vernadsky, op. cit., s.

451.

728 Thompson, loc. cit.

148 geçirebileceğini düşünmüştür729. Roberta Manning’e göre 1936-1940 yılları arasında yaşanan ekonomik krizin de Stalin’in tasfiye ve merkezileşme eğilimlerini arttırdığı iddia edilebilir730.

Büyük Tasfiye süreci Trans-Kafkasya’daki Birlik Cumhuriyetleri’nin siyasal ve sosyal yaşamlarını da olumsuz etkilemiştir. Stalin’in tasfiye politikalarının Trans-Kafkasya kısmında Levranti Beria’nın etkisi oldukça fazladır. SSCB gizli polisi şefi olan Beria’nın Gürcistan Komünist Partisi’nin 10. Kongresi’nde sunduğu rapor dikkat çekicidir. Söz konusu raporun iki içeriği bulunmaktadır. İlkinde Budu Mdivani (Yüksek Ekonomik Konsey Başkanı, Hafif Sanayi Komiseri, Gürcistan Halk Komiserliği Başkan Vekili), Mikail Okudzhava, Sergey Kavtaradze, Malakia Torosheldize gibi parti çalışanları, Gürcistan’a kapitalist sistemi getirmek, biyolojik silah yapma suçlarından sorumlu tutulmuştur. Bunun yanı sıra Mdviani ve grubu Stalin’e suikast iddiasıyla suçlanmıştır. Raporun ikinci kısmı Gürcü edebiyatı ve tiyatrosunu hedef almıştır. “Mavi boynuzlar”, “akademikler” ve “lefovistler” olarak adlandırılan Gürcü entelektüeller Beria tarafından “Gürcistan halkının düşmanı” olarak yansıtılmıştır731.

Ermeniler de Büyük Tasfiye uygulamalarına maruz kalmıştır. İlk olarak Mayıs 1918’de kurulan bağımsız Ermenistan’ın 1400 yetkilisi tutuklanıp, Riazan’a sürülmüştür.

Bu kişiler arasında Tovmas Nazarbekian ve Movses Silikyan gibi önde gelen generaller de bulunmaktadır. 1936 yılında Ermenistan Komünist Partisi’nin Marksizm ve Leninizm Enstitüsü direktörü Nersik Stepanyan ulusalcı Troçkist hareketlerde bulunduğu suçlamasıyla tutuklanmıştır. Aynı şekilde Ermenistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri Aghassi Khanjian da tasfiye edilmiş, bir iddiaya göre Levranti Beria tarafından öldürülmüştür. Sahak Ter Gabrielian, Arsen Yesayan, Danoush Shahverdian, Aramayis Yerzinkian gibi Ermeni bürokratlar “milliyetçilik” nedeniyle “düşman” olarak nitelendirilmiştir. Gevork Alikhanian, Moushegh Danielyan, Sarkis Kassian ve Vahan Yeremian gibi eski bürokratlar da öldürülmüştür732.

Ermenistan’daki muhaliflere yöneltilen suçlamaların temelini “Milliyetçi Taşnak Sütyun ve Ramkavar Azatakan partileri ile işbirliği yapmak” iddiası oluşturmuştur.

729 Lee, op. cit., s. 23.

730 Ibid., s. 30.

731 Avalishvili, loc. cit.

732 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz., Eduard Melkonian, “Repressions in 1930’s Soviet Armenia”, Caucasus Analytical Digest, No. 22, 1 December 2010, ss. 6-7.

149 İddiaya göre bu partiler Ermenistan’daki Troçkist-ulusalcılarla işbirliği yapmışlardır.

Tasfiye daha önceki örneklerde olduğu gibi edebiyatçı ve bilim insanlarını da hedef almıştır. Bu çerçevede Yeghishe Charents, Axel Bakounts, Zabel Yessayan, Vahan Totovents gibi şair ve yazarlar; Poghos Makintsian, Tigran Djrbashian, Hovhannes Hagopian, Tatevos Avdalbekian başta olmak üzere bazı bilim insanları yargılanıp, hapis ya da idam cezasına çarptırılmıştır. Bunun yanı sıra SSCB’nin din karşıtı politikalarının yansıması olarak Ermeni kiliselerinin mallarına el koyulmuş, 1930-1940 yılları arasında 160’tan fazla papaz tutuklanmış, 91’i öldürülmüştür. Bazı raporlara göre 1938 yılında Ermeni Kilisesi’nin başı Katogikos Khoren I Mouradbekian NKVD tarafından boğularak öldürülmüştür. 1930-1938 yılları arasında 14904 kişi tasfiyeden etkilenmiş, yaklaşık 4500’ü öldürülmüştür733. Büyük çiftlik sahibi Ermeniler “kırsal kapitalist” olarak suçlanmış, direnenler sürgüne ya da tutuklanmaya maruz kalmış, Ermeni köylülerin gayrimenkullerinin % 63’ü kollektivize edilmiştir734.

1936 yılında Ermenistan Komünist Partisi lideri Aghasi Khanjian “faili meçhul”

bir cinayette öldürülmüştür735. Gevork Emin, Gurgen Mahari, Vagharshag Norents ve Vahram Alazan gibi Ermeni yazar ve şairler ise geçmişlerini övdükleri için “anti-komünist” ya da “burjuva” olarak nitelendirilmişlerdir736. 1936-1938 tasfiyeleri Ermeni milliyetçiliği konusunda oldukça etkili olmuştur737.

1936-1938 yılları arasında Azerbaycan Büyük Tasfiye’nin etkisi altında Ruslaştırılmaya başlamıştır738. 1936 yılında Beria’nın direktifleriyle eski Bolşevikler, Bolşevik Partisi’ndeki muhalif Azerbaycanlılar “Stalin’e sadakatsizlik” ve Bolşevik olmayan partilere dahil olma gibi suçlardan tutuklanmışlardır. 1937 yılı itibarıyla içlerinde akademisyenlerin, sanayicilerin, mühendislerin, sendikacıların ve eski bürokratların da yer aldığı 2792 kişi öldürülmüş, 4435 kişi de hapse atılmıştır. 1938 yılında da siyasi suç işlediği iddia edilen 5061 kişinin 2180’inin suçu sabit kılınmış ve bunların 1108’i anti-Sovyet faaliyetler yürüttükleri gerekçesiyle öldürülmüştür.

SSCB’nin uyguladığı kitlesel baskılara yaklaşık 80 ile 100 bin arası Azerbaycanlının

733 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz., Ibid., ss. 8-9.

734 Geukjian, op. cit., s. 115.

735 Khanjian ilk başta Rus milliyetçiliğinin Ermeni dili üzerindeki yıkıcı etkilerini eleştirmiş, daha sonra bu siyasal duruşunu değiştirmiş ve Ermeni milliyetçiliğini eleştirmiştir. Bkz., Ibid.

736 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz., Ibid, ss. 115-116.

737 Grenoble, op. cit., s. 122.

738Ibid., s. 124.

150 maruz kaldığı iddia edilmektedir739. 1930’larda S. M. Efendiyev, Hamid Sultanov gibi Azerbaycan Komünist Partisi üyeleri “ulusalcı” talepleri nedeniyle idam edilmiştir. Bu tasfiye ve idamları Azerbaycan Komünist Partisi’nin ilk sekreteri olan Mir Jafer Baginov yönetmiştir740. Bir kollektif çiftliğin eski başkanlarından Garatugay Aliaga Safarov 5 Ağustos 1936 tarihinde NKVD tarafından tutuklandığında kendisine yöneltilen evrakları imzaladığını çünkü bilincini kaybedene kadar dövüldüğünü iddia etmiştir741.

Safarov gibi önemli yönetici ve bürokratlar benzeri işkencelere maruz kalmış, SSCB’nin dayattığı protokolleri baskı altında imzalamışlardır. Hatta bazı sanıklar maruz kaldıkları dayak sonucu ölmüş fakat “doğal yollarla” öldükleri ifade edilmiştir742. Tarımdaki kollektivist politikalara karşı Ermeni ve Azeriler birleşse de 1931 yılında bu direniş Ruslar tarafından bastırılmıştır743.

Yukarıdaki gelişmelerden anlaşıldığı üzere Stalin Dönemi’nde SBKP’nin bakış açısının dışındaki her görüş ve yaklaşım “ulusal” ya da “burjuva sapması” olarak değerlendirilmiş744 ve totaliter bir terör rejimi uygulanmıştır. Söz konusu Dönem’in Trans-Kafkasya’ya yansımaları siyasal açıdan yıkıcı olmuş, yaşanan bu olaylar ilerleyen dönemlerde bölgedeki birlik cumhuriyetlerindeki milliyetçilik hareketlerinin temeli oluşmaya başlamıştır. Büyük Tasfiye, hem Bolşevik Devrimi’ni yapan kadronun sistem dışında kalmasıyla hem de bürokratik yapının dönüşmesiyle sonuçlanmıştır. Trans-Kafkas Cumhuriyetleri’ndeki bürokratik yapının totaliter yöntemlerle dönüşümü ise özellikle Levranti Beria aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Bürokratik yapıdaki dönüşüm sivil toplumda hegemonyayı oluşturmaktan ziyade devletin zora dayalı yapısının tezahürü olarak değerlendirilebilir.

739 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz., Eldar Ismayilov, “1937: ‘Great Terror’ in Azerbaijan”, Caucasus Analytical Digest, No. 22, 1 December 2010, ss. 10-11.

740 Bagirov bunu Sovyetler için yapsa da 1956 yılında SSCB’li yöneticiler tarafından idam edilmiştir. Bkz., Genjukian, op. cit., s. 118.

741 Ismayilov, op. cit., s. 11.

742 Ibid, s. 12.

743 Nahaylo, Swoboda, op. cit., s. 71.

744 Geukjian.,op. cit., s. 89.

151

Benzer Belgeler