• Sonuç bulunamadı

Paris Barış Konferansı'i nın lk gününden itibaren Azerbaycanlı delegeler, Paris'te sığınak bulmuş olan çok sayıda Rus'u gözlemlemişlerdir. Topçubaşı'nın raporlarında bildirdiğine göre, burada eski yönetici elit ve Bolşevik karşıtı gruplardan oluşan 60 bin kişilik Rus nüfus bulunuyordu. Seçkin politikacılar ve diplomatlar, Bolşeviklere karşı savaşan general Denikin ve amiral Kolçakın askeri hükümetlerinden de destek alarak Barış Konferansı ve Đtilaf Devletleri üzerinde etkili bir baskı oluşturmuşlardı. " Rusyayı eski sınırları ile yeniden kurma" sloganı onları amacını çok iyi ifade ediyordu. Dolayısıyla, onlar yeni ortaya çıkan hükümetler konusunda düşünmek bile istemiyorlardı.

Azerbaycanlılar Parise geldikleride, sadece Rusya imparatoluğunun eski

şekli için çaba gösteren Rus grupları ile karşılaşmadılar, aynı zamanda „bölünmez Rusya" biçiminde formüle edilebilecek Đtilaf Devletleri politikasıyla da mücadele etmeye mecbur oldular.

Bollşeviklerin iktidara gelmesinden sonra Rusya derin bir anarşi içinde idi. Merkez bölgeleri kontrol eden Bolşevikler ve çevre alanlartda bulunan Beyazlar ( başlıca olarak Kolçak ve Denikin'in orduları) arasında iç savaş yaşanıyordu. Đtilaf Devletleri Bolşeviklerin iktidarda olmadığı bir Rusya istiyordu. Sebebi Bolşeviklerin Rusyanın çok büyük miktardaki eski borçlarını ödemeyi reddetmesiydi. Bu yüzden,

Đtilaf Devletleri Beyazları teşvik ediyor ve yeni oluşan devletlerle konuları başlanğıçta görüşmek bile istemiyordu.

Aynı zamanda Azerbaycanlılar kendi devletlerinin kaderinin Rusya iç savaşının çözümüne bağlı olduğunu bilmelerine rağmen, birçok görüşmede kendilerini Rusyanın bir parçası olarak görmediklerini söylüyorlardı.

Bunun sebebi çok basit idi: Azerbaycanlılar politik ekonomik sosyal ve kültürel alanlarda Ruslardan farklılık gösteriyorlardı, dolayısıyla onlarla birarada beraberca yaşayamazlardı Dahası Azerbaycanın kendi parlamentosu ve hükümeti

zaten vardı. Aynı zamanda, bağımsız yaşamak için yeteri kadar maddi serveti ve eğitilmiş insan gücü vardı.

1919 yılının Kasım ve Aralık aylarında Paris Barış Konferansı sürerken A. M. Topçubaşı, „Rusya sorunununa" karşı Avrupa kamuoyunda meydana gelen değişiklerden bahsetmeye başlamıştı. 217 Özellikle Londra basını Bolşeviklerle muhtemel barışın müzakere edilmesi hakkında yazıyordu. Gün deçtikçe, eski Rusyadan ayrılmış devletlere karşı tutumun olumlu yönde değiştiği görülmektedir.

Bu değişimin sebebi ne olabilirdi? Temel neden, Rusya iç savaşında çatışan taraflar arasındaki düç dengesinin değişmesi idi. Ekim ayından itibaren amiral Kolçak ve general Denikin gibi Beyaz güçlerin Avrıpaya ulaşan yenilgi haberleri

Đtililaf devletlerini endişelendiriyordu. Bu komutanların Bolşeviklerin üstesinden gelemeyeceği anlaşılmıştı Aynı zamanda Đtilaf devletlerinin Rusya'daki büyük oyunu kaybettikleri açıklığa kavuşmuştu. Bununla beraber, en azından Kızıl Ordunun çevreye doğru ilerlemesini durdurmayı amaçlıyorlardı.

Uzun görüşmelerden sonra 10 Ocak 1920'de Barış Konferansı Yüksek Konseyi, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhuriyetleri''ni fiili olarak tanımaya karar verdi. ABD dışında Đngiltere, Fransa, Đtalya, Japonya ve diğer devletler bu tanınmayı onayladı.

6. 1. Sovyet Yönetimi'nin Đktidara Gelişi

Bu arada, 11. Kızıl Ordu birlikleri Azerbaycanın kuzey sınırlarına yaklaşmıştı.

Azerbaycan Komünistleri liderleri, 27 Nisan gününü tarih olarak belir- ledikleri darbe için şartların olgunlaştığına karar vermişlerdi. Üç gün önce, 24 Nisan'da hareket işareti alan pek iyi silahlanmamış komünist çatışma grupları

217

harekete geçtiler, 25 Nisan'da tüm parti komiteleri mücadele kumandası altına girme emri aldılar, emri uygulama konusunda suçlu bulunanların ölümle cezalandırılacağı bildirilmişti.

Tarihi 27 Nisan günü, gece yarısından kısa bir süre sonra, Bakü'ye, haberi veriliyordu. 218 Azerbaycan Komünist Parti liderleri Müsavat Partisi hükümetinin yıkıldığı ilan ediliyor, şimdi tek yasal otoritenin, Nerimanov, Hüseyinov, Musabekov, Bunyadzade, Alimov ve Garayev'den oluşan Azerbaycan Geçici Askeri - Devrimci Komitesi (Azrevkom) olduğunu bildiriyordu.

Azrevkom, görünürde de olsa, iktidarı ele geçirmenin yasal bir biçimde olmasına dikkat etmişti. Parlamento, acil olarak toplanmış ve Sultanov, bu organın tüm yetkilerini 24 saat içinde devretmesini talep eden bir ültümatom vermiştır.

Parlamentonun cevabından anlaşıldığı üzere, ültümatom birçok konuda güvence veriyordu, bunların bazısı durumu kurtarma mahiyetindeyken, diğerleri, yıkılan rejimin yönetici kadrosunu teminat altına almayı amaçlıyordu.

Vekiller görüşmelerde bulunurken, küçük Hazar filosunun komünist mürettebatı, silahlarını parlamento binasına yöneltmişlerdi

Türklerden oluşan Parlamento Muhafız Alayı'nın konumu da eşit derecede tehditkardı. 219 Acil oturumun başında, Savaş Bakanı Mehmendarov silahlı direnişin düşünülemeyeceğini bildirdi. Küçük bir azınlık oluşturan bazı vekiller, hükümetin bir savunma savaşı yürütmek üzere Gence'ye taşınmasını önerirken, sosyalistler Sovyet iktidarını memnuniyetle kabul ettiler.

27 Nisan 1920, akşam 11'de Parlamento, 1 muhalif, 1 eksik ile aşağıdaki

şartların komünistlere sunulmasını onayladı220

1 — Sovyet idaresi altında Azerbaycan'ın tam bağımsızlığı sağ

lanacak.

2 —. Azerbaycan Komünist Partisi tarafından kurulacak hükümet

geçici bir otoriteye sahip olacak,

218

3 — Azerbaycan'ın nihai idare sistemi, hiçbir dış baskı olmaksı zın, Azerbaycan'ın en yüksek yasal organı olan, Azerbaycan işçi Köy lü ve Asker Sovyeti tarafından belirlenecek,

4 — Tüm idari memuriyetler devam edecek, sadece sorumluluk

taşıyan mevkilerdeki kimseler değiştirilecek,

5 — Yeni oluşturulan geçici komünist hükümet, mevcut hükümet

ve parlamento üyelerinin can ve mal güvenliğini temin edecek,

6 — Yeni hükümet, Kızıl Ordu'nun savaş koşullarına girmesini ön

leyecek,

7 — Yeni hükümet, Azerbaycan'ın bağımsızlığını bastırmaya yö

nelen tüm dış güçlere karşı, tam gücüyle, sert tedbirlere başvurmak suretiyle direnecekti?

Bu iktidardan feragat hareketiyle Azerbaycan'ın bağımsız devlet deneyimi, Bolşevik ültümatomunun koyduğu zaman tahdidinden 1 saat önce, resmen son bulmuş oluyordu.

Đktidarın devralınması hemen hemen kansız olmuştu, Parlamento

dışındakilerin çok azı, içerde oynanan dramın farkındaydılar. Halkın tek düşündüğü. Kızıl Ordu birliklerin Bakü'ye yaklaşmakta olan girişleriydi. Bir komünist gazetenin muhabiri, „27 Nisan akşamı şehir üstünde tuhaf bir gerginlik atmosferi vardı" diye yazıyordu:

„Sokaklar insan doluydu. Küçük gruplar halinde toplanmış, fısıldaşıyorlardı. Kızıl Ordu'nun yolda olduğu ve şimdiden Haçmaz istasyonu'nu ele geçirdiği haberi

şehirde hızla yayıldı. Huzuru kaçmış ahali, silahlı çatışmayı önleyebilsek deyip duruyordu. Heyecan içinde yataklarına çekildiler. . . Yeni rejime geçişin nasıl bir şey olduğunu ve nasıl davranacağını bilmeyen şehir uykuya daldı. Ertesi günün, 28 Nisan tarihiyle basılan akşam gazeteleri, gelmekte olanlar konusunda sessizliği sürdürüyordu. Bunlar son basımlarıydı".

220

Aynı gün Azrevkom, Lenin'e bir telgraf gönderdi, resmen „Müsavatçı"hükümetin yıkıldığı bildiriliyor, Azerbaycan'daki yeni Sovyet iktidarı „karşı devrimin iç ve dış baskılarıyla kendi gücü ile başa çıkamayacağından" Sovyet Rusya'nın kardeşçe yardımı isteniyordu.

Bu arada, Baku sokakları Kızıl Ordu üniformalı askerlerle kaynıyordu, bir- liklerinin başında gelen Levandowski, şimdiden şehirde karargahlarını kurmuştu. Ayrıca, 28 Nisan'da tümü yerli üyelerden, çoğunlukla da eski Himmetçilerden oluşan Azerbaycan Sovnarkom'u kurulmuştu.

Başkan ve dışişler komiseri Nerimanov'du. Tarihin garip bir cilvesi olarak, iktidara gelen komünist entelijansiyasının başında Resulzade gibi Himmet kökenli olan Neriman Nerimanov bulunuyordu. Nerimanov Azerbaycan halkının ulusal bağımsızlık özlemiyle Sovyet Rusya'nın bölgedeki çıkarlarını bir şekilde dengelemeye çalışacaktı.

Diğer komiserler ise şöyleydi: H. N. Sultanov (Đç işleri), J. Đldirim (Ordu ve Donanma), A. H. Garayev (Çalışma ve Adalet), H. M. Musabekov (Tarım, Ticaret ve Endüstri), M. D. Hüseyinov (Maliye), J. Vezirov (Ulaştırma), A. Elimov (Sağlık). Nihai güç Ordhzonikidze'nin Kavbüro'sunun elinde olsa da, bu Azerbaycan aydınlar sınıfının en radikal kesiminin muzaffer olduğu dakikaydı.

Önde gelen birçok Musavatçı öldürüldü, bazıları yeraltı mücadelesine başladı. Resulzade bu kez Moskova'da zorunlu ikamete tabi tutuldu.

Fethali Han Hoyski ve eski Savunma Bakanı olan General Mehmandarov olmak üzere birçok Müsavat liderleri ve hükümetin sağ kanadından aristokratlar tutuklandılar.

Resulzade Stalin'in şahsen komünist partisine katılma davetini reddetmiş ve 1921'de yıllar süren sürgün hayatı başlamıştır. 221

221

Lenin Bakü'deki rejim değişikliğini haber verirken, olayı öncelikle Rusya'nın ekonomik ihtiyaçları çerçevesinde değerlendiriyor, Bolşeviklerin her yerde karşılaştıkları aksiliklere bir teselli olarak görüyor ve şöyle yazıyordu:

„Bakü'den aldığımız haber, endüstrimizin iyiye gideceğini gösteriyor. Hepimiz, endüstrimizin sürekli olarak petrol sıkıntısı çektiğini biliyoruz, fakat şimdi gelen haberlere göre, Bakü'de proletarya Azerbaycan hükümetini düşürerek, iktidarı ele geçirmiştir. Bu artık endüstrimize hayat verecek ekonomik temele kavuştuk demektir"222

Lenin, daha darbeden iki hafta önce, Baku petrolü ile ilgilenmek üzere birini görevlendirmişti, bu görev doğrultusunda A. P. Serebrovski, Kızıl Ordu'nun şehre girmesinin hemen ardından Rusya'ya sevkiyata başlamıştır.

Bağımsız Azerbaycan'ın iki yıl sonra hukuki mevcudiyeti sona ermiştir. 12 Mart 1922'de feshedilmiş olan Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Transkafkasya Federasyonu tekrar Sovyet kontrolüne girdi. 30 Aralık'ta bu federasyon RSFSR, Belorussia ve Ukrayna ile Sovyet Birliğini teşkil etti ve bu zamandan itibaren Azerbaycan Sovyet Cumhuriyetleri ailesine resmen ait olmuştur. 223

6. 2. Sovyet Đşgalinin Sonuçları

Sovyet Azerbaycan'ının ortaya çıkan hükümet yapısına göre en yüksek yürütme ve yasama organı, Azrevkom'du. „Azerbaydjanskiy Revolyutsionnıy Komitet" ( Azerbaycan Devrimci Komitesi). Đlginç olan, tanımları yürütme organı olan Sovyetlerin sovyetleşme hareketinden sonra ortada görünmemesiydi. Bunun tek istisnası, yeterince güvenilir

222 A. g. e. , s. 243 223

seçmenin bulunduğu Baku'ydu. Diğer yerlerde, yerel yönetim merkezden görevlendirilen „Revolyutsionnıy Komitet" Revkoml'arın (devrimci komite) eline geçmişti. 224

Bunlar, uezd düzeyinde Đç işleri komiserliği tarafından, kasaba ve köy düzeyinde ise, komiserliğin uezd düzeyindeki organı tarafından atanıyorlardı. Ülkenin birçok yerinde yeterince komünist bulunmadığından, Revkorn oluşturmak üzere Bakü'den bir başkan gönderiliyor, üyeler ise yerli halk arasından, hatta geçmişte komünistlere yakın olma- yanlar arasından dahi olabiliyordu.

AzKP(B) dışındaki tüm siyasal partiler feshedilmişti, ancak hepsinde Azrevkom'un emri sözkonusu değildi

Önde gelen Menşevikler Ceka'nın hizmetine girdiler. Bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesini destekleyen Sosyalist Blok liderlerinden, bir çoğu Baku Sovyeti'nde görev verilerek ödüllendirildiler. Müsavat'ın sol kanadı yeniden örgütlenmek suretiyle dağıl- mayı engelleme girişiminde bulundu. 28 Nisan kongresinde Bolşeviklerin kendilerinin koşullarını kabul etmeleri şartıyla, Azrevkom'la işbirliğini onayladılar.

Eski rejimin diğer bazı üyelerinin durumu bu kadar iyi değildi. 27 Nisan'ın ertesi günü, tutuklamalar ve idamlar başlamıştı, iki hafta sonra ise, komünist yönetime karşı direnişin yayılmasıyla kanlı misillemelere varmıştı. Yusufbekov, General Sulkievvicz, Ziyathanov, Raiibekov, Fethali Han Hoyski ve Ağazade ölenler arasındaydı, son ikisi Tiflis'teki sürgünlerinde katledilmişlerdi. 225

Bolşeviklerin gözlerini diktikleri diğer yön, güneyde, Đran yönündeydi. Đran Azerbaycanında ve Gılanda yayılan devrimci hareketler ümit verici görünüyordu. Aylarca süren bir hazırlık devresinden sonra, Hiyabani'nin∗ Demokrat Partisi 15 Nisan 1920 günü, Tebrizde Tahran hükümetine karşı isyan başlatmıştı. Đsyancılar Azadistan ( Özgürlük Ülkesi) adı altında bağımsız bir cumhuriyet ilan ediyorlardı. Đngiliz

224 Swietochowski, a. g. e. , s. 244 225 A. g. e. , s. 245

Şeyh Muhammed Hiyabani, Güney Azerbaycan bağımsızlık hareketi lideri Tebriz’de Azerbaycan

emperyalizmine düşmanca tavır alan Tebrizli isyancıların programının Sovyet Rusyaya karşı tutumu ise dostcaydı. Bolşeviklerin Bakü darbesini olumlu karşılamıştı, bu hareketi eski Himmetçilerin bir zaferi olarak görüyordu. Ancak kısa bir süre sonra, Baküde son sözün Ruslar'da olduğu. Dahası yayılmacı bir siyaset izledikleri ortaya çıkmaya başlayınca düşüncelerini değiştirmişti. Azadistan kısa bir süre içinde Aras nehrinin kuzeyindeki Sovyet iktidarına karşı olanların iktidarı haline gelmiştir. 226

Bolşeviklerin amacı, kendilerine Azerbaycan'ı kazandıran girişimlerini ileri götürmekti. Asıl amacı Transkafkasya'nın geri kalan kısmını ele geçirmek üzere Batı yönüydü. Ordzhonikidze, Gürcistan ve Ermenistan'ın birkaç hafta içinde işgal edilebileceğine inanıyordu.

Nitekim, Mayıs başında, 11. Ordu'nun temel kuvvetleri, Azerbaycan'ın batı sınırları boyunca yayılıyorlardı. Her iki komşu cumhuriyette Bakü'de oynanan dra- mın, iktidarı ele geçirmenin klasik senaryosunun tekrarlanması, yani. Kızıl Ordunun ülkeye girişiyle aynı zamana rastlayacak komünist bir ayaklanma çıkması bekleni- yordu. Ne var ki, Gürcistan ve Ermenistan'daki komünist yeraltı faaliyetlerinin Bakü'dekinden daha zayıf, yerel rejimlerin ise daha güçlü oldukları ortaya çıkmıştı.

2 Mayıs'ta, Tiflis'te baş gösteren küçük çaplı ayaklanma, hükümet tarafından bastırıldı. Ermenistan'ın bazı yerlerinde Taşnak hükümete karşı, kargaşalık içinde bir mücadele halini alan 1 Mayıs gösterileri, yerel komünist örgütlerin hemen hemen tamamiyle yıkılmasıyla sonuçlandı.

Baku'nun işgalinin ilk ayı içinde Sovyetlerin Azerbaycan ötesindeki hedefleri gündemden kalktı, bunun nedenlerinden biri, işgalin moral bozucu şokundan çıkan Azerbaycanlıların inatçı tutumlarıydı. Muhalefet ne birleşmiş, ne de büyük çapta organize edilmişti, yine de Sovyet aleyhtarı siyasal faaliyetin iki merkezi oluşmuştu : Tiflis'teki mültecilerin kurduğu Azerbaycan'ın Selameti Komitesi ve Genç Müsavatçıların gizli derneği.

226 Azeri Ali, Azadistan Devleti ve Şeyh Muhammed Hiyabani, çev. Eloğlu, Ankara:Elekrtonik Đletişim

Komünist yönetime karşı muhalefetin temel direği, ağır iaşe talepleri, Sovyet hükümetinin keyfi idaresi, ve yönetimin militan laikliğinden şikayetçi olan halkın birdenbire ortaya çıkan tepkisi idi. Hoşnutsuzluk eski rejime pek de fazla bağlı olmayan Azerbaycan askeri birlikleri arasında da yayıldı. Ordu içindeki şikayetlerin nedeni, Azerbaycan Ordusu’nun Kızıl Ordu modeline uydurulması girişimiydi, bu doğrultuda olmak üzere bazı subayların işine son veriliyor ve birlikler bölünüyordu.

Gence garnizon komutanı ve kurmay subaylarının yerini Kızıl Ordu

subaylarının alması Azerbaycan ayaklanmalarının ilk ve en. şiddetlisinin çıkmasına

neden oldu 227. Böylece gecikerek de olsa Azerbaycan’ ın gerçek direnişi başlamış oldu. 28 Mayıs gecesi 18. 00 kişilik Gence garnizonu ayaklanarak şehrin müslüma kesimini ele geçirmiş oldu. Kızıl Ordu kuvvetlerinint trenle hızlı bir şekilde ulaşmalarıyla Gence kuşatıldı ve kırsal kesimle bağlantısı kesildi.

11. Kızıl Ordu isyanın beklenen yayılması karşısında izlenecek yola ilişkin, içinde alarm havası olan özel bir emir çıkardı. Kızıl kuvvetler, tuğaydan küçük olmayan büyük birimler halide toplanacaklar ve uzun vadeli savunma için uygun mevkileri işgal edeceklerdi. Şimdilik bölgedeki komutanlara halkı silahsızlandırma yönünde girişimde bulunmaları emri edilmişti: silahlarını gizleyen ve direnişe kalkışanlar, bulundukları anda idam edilecekler, kendiliğinden silahlarını teslimedenlere ise fazladan ödül verilecekti. 228

Ayaklanma ülkenin bazı kısımlarına yayılmış, fakat çatışmalar hiçbir zaman Gence'deki yoğunluğu aşmamıştı. Ancak bu en önemli stratejik merkezde durum yatıştırıldıktan ve Rus kuvvetleri diğer bölgelere yayıldıktan sonra Karabağ'da büyük bir ayaklanma başgösterdi.

227 Swietochowski, a. g. e. , s. 247 228

Ayaklananlar Şuşa'yı ele geçirdi, burada Azerbaycan Piyade Bölüğü de onlara katıldı, ancak isyancılar kısa bir süre sonra bir hava filosunun desteklediği Kızıl Ordu süvari bölüğü ile yüzyüze geleceklerdi. Zakatala’da diğer bir ayaklanma tehlikesi başgöstermesine rağmen, Kızıl Ordu 15 Haziran'da Şuşa'yı kolaylıkla geri aldılar.

Ayaklanmalar sert tedbirler alınarak bastırılmıştı, fakat bunun ötesinde etkin olamamalarının nedeni, birden beliren kırsal isyanlara özgü içsel zayıflıklarıydı

Azerbaycan'ın Rus karşıtı ayaklanmaları, kısıtlı kapsamları, iletişim eksiklikleri ve kısa sürelilikleriyle, 19. yüzyılın ilk yarısında geleneksel toplumlarda görülen isyan hareketlerine çok benziyorlardı. Yüzyıl öncesi gibi, geniş çapta yay- gınlaşan bu isyanlar, ayrı ayrı ve ardarda hızla bastırılıyorlardı. Artık sünni - şii çatışmasını kullanamayan Ruslar, zaman zaman yerli işçi bölüklerini isyancılara karşı gönderiyor, böylece bir iç savaş öğesini, yani şehri kıra karşı kullanıyorlardı.

229

Yine de, duraksayarak da olsa, ayaklanmalar devam ediyordu. Đkinci bir dalgalanma, 38 ülkenin temsilcilerinin Bakü'de, Birinci Doğu Halkları Kongresi için toplandıkları 1920 Eylül'ünde ortaya çıktı.

Azerbaycan'daki komünist devrimi, üstelik bunu Asya'daki diğerlerinin müjdecisi olarak kutlama amacında olan bu toplantıyı, Sovyet yönetimine karşı bir dizi müslüman ayaklanması izledi. Bunların içinde en geniş çaplı olanı, 11. Ordunun Rusya ile bağlantısını kesme tehdidinin söz konusu olduğu Dağıstan isyanıydı.

Müslüman direnişin bu güçlü kalesinde, şeriatın korunması uğruna mücadele, 1921 baharına kadar sürdü. Bu mücadelenin Azerbaycan'da en önemlileri, örnek olmak ve cesaret vermek olmak üzere birçok etkisi olmuştu.

229

Azerbaycanlıların silahlı direnişleri, Sovyetler 2 Aralık 1920'de Ermenistan'ı, 18 Mart 1921'de, Gürcistan'ı istila ederlerken, içten içe 1924'e kadar devam etti. Bu iki bağımsız cumhuriyetin düşmesiyle komünistlerin Azerbaycan üzerindeki hakimiyeti pekişti. Böylece dev komşuları karşısında Transkafkasya halklarının kader birliği teyid edilmiş oluyordu 230