• Sonuç bulunamadı

2.6. Etik Olmayan Davranış İlkeleri

2.6.1. Ayrımcılık

Ayrımcılık, özellikle bir grubun hakkını koruyarak ve onlara daha çok imkan sağlayarak diğer bir gruba zarar verecek şekilde davranmaktır. Ön yargı hissi ile ortaya çıkmaktadır. Ayrımcılığı ortadan kaldırmak için eğitimden faydalanmanın yanı sıra yasal düzenlemeler yapılarak da bu olumsuz durumun önüne geçmek mümkündür (Gül, 2006:69).

2.6.2. Kayırma

Kayırma, maddi ve ekonomik değeri olan para ya da mal gibi etmenler

yerine aile ya da akrabalık bağı gibi maddi olmayan etmenleri kullanarak resmi yükümlülüklerin önemsenmeyerek, duygusal ve geleneksel bağlılıkların öne sürülmesiyle meydana gelen davranışlardır (Büte, 2011: 106-107).

2.6.3. Rüşvet

Rüşvet, bir işin yapılmasının kolaylaştırılması ve çabuklaştırılmasını

sağlamak için yasa dışı olarak bir kişiye para ya da mal olarak çıkar sağlamaktır. Kamu görevlileri, görevlerinin gereklerine uymayan bir şekilde bir işin yapılması ya da yapılmaması için diğer kişilerle anlaşmaya vararak kendilerine bir fayda sağlama yoluyla rüşvet suçunu işlemiş olurlar (Sökmen, 2011:233-234).

Rüşvette iki taraflı bir etkileşim söz konusudur. Bir tarafta işini yaptırmak için ayrıcalık sağlamaya çalışan kişi veya gruplar varken diğer tarafta maddi çıkarlar sağlayan görevliler bulunur (Büte, 2011: 107).

2.6.4. Yıldırma-Korkutma

Kabadayılık olarak da tanımlanan ve örgüt içerisinde korkmayan ya da yılmayan kişi özellikleri göstererek astları veya örgütteki diğer bireyleri yıldırmaya çalışmak olarak tanımlanabilir. Özellikle yöneticilerin örgüt içerisinde bu gibi zorlamalar yoluyla iş görenler üzerinde baskı ve korku ortamı oluşturmaktan kesinlikle kaçınmaları gerekmektedir (Aydın, 2010: 87).

2.6.5. İhmal

Türk Dil Kurumuna göre ihmal: gereken ilgi ve alakayı göstermekten kaçınma, boşlama, savsaklama, önemsememe anlamı taşımaktadır (www.tdk.gov.tr, 2017). Kavramı açıklamak için kullanılan dikkatsiz olma ya da özensiz davranmanın aksine ihmal kasıtlı bir şekilde görevin savsaklanması ve yapımının geciktirilmesidir (Yaman, 2013:45).

2.6.6. Sömürü (İstismar)

Kişi ya da nesnelerin adaletsiz bir şekilde kullanımı olan sömürü, tamamıyla çıkar elde etme amacına yöneliktir. Sömürü ile kişiler diğer kişileri kendi amaçlarına ulaşmak için etkiler ve bir araç olarak kullanır. Sömürünün 4 türü bulunmaktadır: (1) Sömürücü karşısındaki kişiyi zorlayabilir ya da onu kandırarak amacına ulaşabilir.

(2) Sömürülen kişi sömürme eylemini yapan kişinin eylemlerini kendi rızasıyla kabul edebilir.

(4) Sömürü eyleminde sömürücünün çıkar sağlama ve kazancını güvenceye alma amacı vardır. Bu durum sömürülen kişinin yararına ya da zararına olabilir ancak hiçbir şekilde sömürülenin elde ettiği yarar sömüreninkinden fazla değildir (https://www.tbmm.gov.tr, 2017).

2.6.7. Bencillik

Bencillik diğer insanları düşünmeden olayları sadece kendi merkezinde değerlendirmek, sadece kendini düşünmektir. Örgütsel çalışmalar ortak hareket etmeyi ve paylaşımlı olmayı gerektirir. Böyle olursa örgütsel amaçlara daha kolay ulaşılır. Örgüt içerisinde bencillik hakim olduğunda yönetici veya iş görenin sadece kendi ihtiyaçlarını düşünerek paylaşmadan kaçmaları söz konusudur ve diğer kişilerin ihtiyaçları göz ardı edilir (Gül, 2006:70).

2.6.8. Yolsuzluk

Yolsuzluk genel anlamda kamusal kaynakların kişilerin şahsi çıkarları için kötüye kullanılması ya da bir kamusal yetkinin kural dışı ve amacının dışında kullanılmasıdır. Örgütsel anlamda yolsuzluk, kamu sektöründe veya özel sektörde kişilerin, sorumlulukları altında bulunan kaynakları hukuka aykırı bir şekilde şahsi amaç ve menfaatleri için kötüye kullanmasıdır. Yolsuzluk türleri olarak zimmete para geçirme, dolandırıcılık, rüşvet, irtikap, kayırmacılık ve son zamanlarda bir çok alanda karşımıza çıkan ticari bilgilerin sızdırılması sayılabilir (Gürbüz ve Dikmenli, 2009: 221).

2.6.9. İşkence (Eziyet)

İşkence, örgütteki bireylerin kendi düşüncelerinden farklı hareket edenlere karşı bireysel ya da grup olarak uyguladıkları fiziksel veya psikolojik baskıdır. Bir örgütte herkesin aynı fikirlere ve düşüncelere sahip olması beklenemez. Çoğu kez

farklı düşünceler örgütsel amaçlara ulaşmada kolaylık sağlar. Mevcut farklılıklar nedeniyle işkence ve eziyet düşüncesi amaçları dışında gelişen hegomanyacı grupları meydana getirir (Büte, 2011: 107-108).

2.6.10. Yaranma-Dalkavukluk

Yönetsel süreçteki karar ve eylemlerde özellikle kaçınılması gereken davranışlardan biri olan dalkavukluk bir başka deyişle yalakalık, kişinin kendisine çıkar sağlayacağını düşündüğü diğer kişilere karşı abartılı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranma davranışıdır. Püf noktası yönetici veya liderin hoşuna gidecek ve onun duymak istediği şeyleri söylemek, onu rahatsız edecek sözlerden ve dobralıktan kaçınmaktır. Genellikle ast-üst ilişkilerinde görülen bir davranış olan yalakalık, eşit statüde çalışan kişilerin birbirlerine üstünlük sağlamak için, bağlı oldukları yöneticilere hoş görünme çabaları olarak görülmekte olup, çalışanlar arasında tedirginliklere neden olabilmektedir (Tütüncü ve Akgündüz, 2014: 169).

2.6.11. Şiddet-Baskı-Saldırganlık

Şiddet kavramı, sertlik, sert ve katı davranış ya da kaba kuvvet kullanma şeklinde tanımlanabilir. Şiddetle ilgili davranışlar hukuka uygun davranmamak, insanlara zarar vermek, hakaret etmek, onur kırmak, huzur bozmak, kişilerin haklarını gasp etmek, incitmek ya da zor kullanmak şeklinde ortaya çıkarlar (Kocacık, 2001: 2).

Yöneticiler önlerindeki engelleri kaldırmak için şiddete başvurmamalıdırlar. Çünkü yöneticinin yapacağı bu şiddet eylemleri kendisini engellediğini düşündüğü kişi, grup ya da nesneleri etkileyeceği gibi durumla hiç ilgisi bulunmayan kişi ya da nesneleri de etkileyerek onların bu şiddetten zarar görmelerine neden olabilir. Üstlerine kızan yöneticinin hırsını, yaşadığı olayla hiçbir bağı olmayan iş görenden çıkarması etik olarak çok yanlış bir davranış olacaktır (Aydın, 2010: 90).