• Sonuç bulunamadı

2.TANZİMAT’TAN GÜNÜMÜZE ÇOCUK ve GENÇLİK EDEBİYAT

3. İPEK ONGUN’ UN ESERLERİNDE TEMATİK SORUNLAR

3.1. Aile-Genç İlişkis

3.1.4 Ayrılık ve Boşanma

Bir çocuk fiziksel ve psikolojik gelişimini en güzel şekilde ailenin içinde tamamlar. Çocuk hem annenin hem de babanın ilgisine, sevgisine, şefkatine muhtaç bir varlıktır. Çocuğun ruhsal ve zihinsel açıdan sağlıklı olmasının en başta gelen şartı, kişiliğinin ideal bir aile tarafından yoğrulmasıdır.

Hukuk yönünden boşanma, evlilik sözleşmesinin sona ermesidir. Ruhsal açıdan ise, ailenin bölünmesine veya tamamen dağılmasına yol açan ailenin bütün üyelerini sarsan karmaşık bir olaydır.

“Ayrılık ve boşanma” teması, en yoğun şekilde Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisinde görülür. Serinin ilk kitabı olan Bir Genç Kızın Gizli Defteri’nde ayrılık - boşanma teması geniş yer tutar. On beş yaşındaki bir genç kızın, anne ve babasının boşanması üzerine yaşadığı hayal kırıklıkları yazar tarafından başarı ile yansıtılır.

İpek Ongun, boşanmış aile ve gencin ilişkisini anlatırken gencin durumuna psikolojik açıdan gerçeklikle bakar. Bu bağlamda gençlik psikolojisinin veri ve gerçeklerine uygun karakterler yaratması ile dikkat çeker. Sözgelimi, Serra anne ve babasının boşanacağı kesinleştikten sonra büyük bir boşluğun içine düşer. Boşanmayı kabullenmek istemez ve bunu utanç verici bir durum olarak düşünür. Ayrıca geleceğinden şüphe duyar. Kendine ne olacağını, kimin yanında kalacağını merak eder:

“Annemle babam boşanacaklarmış!

(…)

Peki, şimdi ben ne olacağım?

Okuldakilere ne diyeceğim? Arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım? Bana acıyacaklar, “zavallı” diyecekler.

Acaba annem beni de yanına alır mı? Sahi, onlar gerçekten boşanırlarsa ben kiminle, nerede oturacağım?

(…)

Annem beni yanına almazsa babamla mı yaşayacağım? O zaman burada kalabileceğim ama annemsiz bir hayat da pek tatsız olur. Hem sonra eve ve bizlere kim bakacak? Ben bu işin altından kalkamam ki… Hem annemi de özlerim… Hem de nasıl özlerim…

Öff öf dünyam yıkıldı derler ya, aynen öyle. Her şey belirsiz. Allah’ım ne olur bize yardım et. Boşanmasınlar. Düzenimiz bozulmasın, ne olur.”74

Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı adlı eserinde şunları söyler:

“Boşanma öncesindeki dönem, ana ve babaların çocuklarının gereksinimlerine kör ve sağır oldukları bir dönemdir. Çocuğun aklı karışmıştır, tedirgindir. Kimsenin kendisini sevmediği, düşünmediği duygusuna kapılmıştır. Ortalıkta kalmamak için, ana ya da babasından vazgeçmek zorunda olduğunu sanmaktadır.”75

Yörükoğlu’nun boşanma öncesindeki çocuğun hissettikleri konusunda söyledikleri, roman kahramanı Serra’nın duygularıyla örtüşür.

“Anne baba boşanma durumunu anlatırken çok açık ve net bir dil kullanmalıdır.”76 Serra’nın annesi, kızıyla iyi iletişim kurar. Eşiyle yaşadıklarını, aralarındaki kişilik uyuşmazlığını boşanma sürecini kızıyla paylaşır. Anne kızıyla olan diyaloğunda başarılıdır:

      

74 İpek Ongun, Bir Genç Kızın Gizli Defteri, İstanbul 2009, s. 32 - 33 75 Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür Yayıncılık,İstanbul 1994, s. 269 76 Nevzat Tarhan, Makul Çözüm, Timaş Yayınları, İstanbul 2004, s.72

“Annem bir an düşündükten sonra, ‘babanla ayrılmamızın nedenlerinden biri de bir türlü karşılıklı oturup konuşamamamızdı’ dedi. Ya bağrışıyorduk ya da susuyorduk. Oysa öfkemize yenilip bağıraşacağımıza ya da küsüp susacağımıza, birbirimizi suçlamadan, duygu ve düşüncelerimizi birbirimize sakin sakin anlatabilseydik, yani konuşabilseydik, eminim her şey çok daha başka olurdu.”77

Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisinde, babaannenin aile bütünlüğünün

sembolü olduğu görülür. Babaanne geleneksel değerlerin savunucusu olarak karşımıza çıkar. Aile tarafından saygı duyulan bir insandır. Babaanne boşanmaya karşı çıkar; gelinini sevmesine rağmen, hatanın onda olduğunu düşünür. Ona göre kadın, akıllı davranırsa erkeğe yön dahi verebilir. Diğer taraftan gerektiğinde alttan almayı da bilmelidir:

“’Yani annen de biraz dik başlı. Erkeği idare eden kadındır, mesela ben dedenin az mı kahrını çektim ama bazı şeyleri görmezlikten geldim, bazılarını duymazlıktan işte öylece yuvarlanıp gittik. Sen de sen, ben de ben yapılırsa işte böyle ipler kopar.”78

Bir Genç Kızın Gizli Defteri romanında kadınların ekonomik hürriyetlerini

kazanmalarının, onların önemli kararlar almasında etkili olduğu belirtilir. Maddî olarak bağımsız olan kadınlar daha cesur davranırlar. Serra’nın annesi çalışan kadın olmanın öneminden bahseder:

“Eğer babam beni okutmasaydı, ısrarla yönlendirip meslek sahibi

yapmasaydı, bugün ben bu boşanmayı gerçekleştiremezdim. Bunca yıldan sonra bir çocukla baba evine sığınmak o kadar kolay değil.

(…)

Boşanmayı planlamayı başladığım günlerde ilk düşüncem ekonomik dururumuz oldu. Nasıl geçinecektik? Gerçi baban da yardım ederdi, sonra

      

77 İpek Ongun, Arkadaşlar Arasında, İstanbul 2009, s. 31

anneannenle deden de var bize destek olacak ama başkalarına güvenerek yola çıkmak istemiyordum. Ve işte o zaman çalıştığım, bir işim olduğu için Tanrı’ya şükrettim.”79

Yine Yaş On Yedi romanında İngilizce öğretmeni olan Nermin Hanım’ın

boşanma kararı alması buna örnektir.

Şimdi Düğün Zamanı adlı romanda Serra, evlilik sürecini yaşayan nişanlı bir

gençtir. Serra nişanlısını çok sevmesine rağmen aralarında fikir uyuşmazlığı olduğunu görür. Anne - babasının acı tecrübelerini de göz önüne alan Serra ayrılma kararı alır:

“Sen ne diyorsun, Serra?”

Bu evlilikten vazgeçmeliyiz, diyorum. Neden?

Bu bir soru değil, bir çığlıktı.

Uyuşmuyoruz, Oktay! Hayata bakışımız farklı, hayatı alışımız farklı…”80

Serra’nın yakın arkadaşlarından olan Toprak, bir sohbet anında ayrılıkların - boşanmaların temelini alışkanlık ve heyecanın kaybolması olduğunu söyler:

“Kendimi nasıl hissediyorum biliyor musunuz? Hani uzun yıllar evli kalırsın

da, artık eşin için pek bir şey ifade etmiyorsundur; öylesine bir tekdüzelik gelip çökmüştür ilişkinin üstüne.”81

      

79 İpek Ongun,Bir Genç Kızın Gizli Defteri,İstanbul 2009 s. 223 - 224 80 İpek Ongun, Şimdi Düğün Zamanı, İstanbul 2008, s. 288

İpek Ongun’un romanlarında, boşanma82 - ayrılık teması, farklı yönleriyle ve çeşitli hacimlerde ele alınır. Bu tema Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisinde ağırlıklı olarak işlenir. Yazar boşanma gerçeğiyle karşı karşıya kalan gençlere Serra karakteri ile yol göstermeye çalışır. Boşanma - ayrılık olayının açtığı yaralar bir genç kızın ağzından aile büyüklerine gösterilmeye çalışılır.

      

82 İpek Ongun, ayrılık – boşanma temasını ‘Bir Pırıltıdır Yaşamak’ adlı kitabında, gençlere yol

göstermek amacıyla ele alır. Ve şunları söyler:

“Annenizle babanız ayrılsalar bile, onlardan kopmayacağınızı bilin. İkisi de sizi sevmeye devam edecekler. Bu boşanmanın sizinle bir ilgisi yok, onlar yine seven anneniz, babanız..! (Bir

Benzer Belgeler