• Sonuç bulunamadı

Kays Aylân’ın Dinî İnaçları ve Putları

I. BİRİNCİ BÖLÜM: İSLÂM ÖNCESİ DÖNEMDE KAYS AYLÂN

4. Kays Aylân’ın Dinî İnaçları ve Putları

İslâm Öncesi Arap yaşayışına Câhiliye denirdi. Kur’an’da bu döneme Câhiliye Çağı445 denilmektedir. M.S. 5. asır öncesine “Eski Câhiliye Çağı” bunda sonrasına da “II. Câhiliye” denir.446 Ayetlerde, Allah’a hidayet etmeyi reddederek, kendi nefsi, aklı ve reyi doğrultusunda yaşayışını yürütmek, körü körüne cemiyetin batıl inancına, örfüne uymak, atalarını taklit etmek447 şeklinde tanımlanmıştır. Câhiliye dönemini öne çıkan uygulaması nedensizce kızların küçük yaşta gömülmesi olayıdır. “Bilgisizliklerinden dolayı beyinsizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı Allah’a iftira ederek haram sayanlar gerçekten hüsrana uğramıştır. Onlar şüphesiz sapmışlardı. Zaten hidayete de ermemişlerdi.”448

Câhiliye cehâlet ve bilgisizlik şeklinde tanımlanmıştır. Câhiliye Kur’an'da “Kendi canlarının kaygısına düşmüş bir grup, Allah'a karşı Câhiliye devrindekine benzer düşüncelere kapılıyorlar...” 449 , “Yoksa onlar Câhiliye idaresini mi

443 Açık sözlük ve edebiyatlı konuşma, hitabeti hoş demektir. İster nazım ister nesir olsun insanın duygu

ve fikirlerini açık ve seçik, ölçülü olarak ifade etmesidir.

444 Hitti, I, 136-137.

445 Maide 5/50; Ali İmran 3/154; Ahzâb 33/33; Fetih 48/26. 446 Çağatay, s. 75.

447 Bakara 2/170; Maide 5/104; A’râf, 7/28; 70; 173; Sâffât 37/69;70; Ahzâb 33/67. 448 En’am 55/ 140.

arıyorlar?”450, “Ey Peygamber Hanımları, Eski câhiliye âdetlerinde olduğu gibi, kırıta kırıta, açılıp saçılarak, sallana sallana yürümeyin!”451 “O kafirler kalplerine o taassubu, câhiliye taassubunu yerleştirdiği sırada idi ki Allah, Resülüne ve mü'minlere sukûnet indirdi.”452 Kur’an'da chl kökünden türemiş453 pek çok kelime vardır. Yine bazı ayetlerde câhiliye hareketlerinden bahsederken puta tapmak, kadınların kırıtarak yürümesi, fakir insanları hor görmek, münafıklık gibi hareketler cahiliye adeti olarak tasvir ediliyor. Hadislerde “İz ve yara bırakacak şekilde dayak atıp câhiliye davası güden bizden değildir.”454 “Öldürmek istediğiniz kuduz köpek olsa dahi işkence yapmayınız” hadisi işkence ve parmaklara yüzük takmayı abartmak 455 gibi davranışları câhiliye âdetlerinden sayılmıştır. En belirgin cahilî özellik ise şirk koşmak şeklinde belirtilmiştir.456 Peygamber gelmeden önceki sapkın inanışları olduğundan câhiliye adıyla anılmıştır.

Câhiliye dönemi denilince akla ilk gelen puta tapmak ve değişik inançlardır. Özellikle de cinlere yönelik inançlar göze çarpmaktadır. Cinlere yönelik bu inançlar çok eskilere dayanmaktadır. 457 Araplar cinlerin Allah’ın kızları olduğunu düşünüyorlardı. Cinlerin ateşten yaratılmış varlıklar olduğuna iyilerine de kötülerine de saygı gösterip sevgilerini kazanmak gerektiğine inanıyorlardı. Cinlerin belirli bir yeri olduğu, ağacı, kayayı ve putları mesken tuttuğu inancı yaygındı. O yüzden her kabilenin bir kayası, özel bir putu bir ağacı vardı. Esasen sadece Araplarda değil tüm Sâmi uluslarda, pınar başlarının, ulu ağaçların, büyük kaya parçalarının tekin yerler olmadığı inancı yaygındı.458 Putperestlik, en eski Sâmi inancı kabul edilmesinin nedeni budur.459 Puta tapmanın kökenine dair farklı bilgiler mevcuttur. Başlangıçta Allah’a ilk ortak koşan, puta tapan Nûh kavmi olduğu aktarılır. Allah onları putperestlikten vazgeçirmek için Hz. Nûh’u göndermiştir.460 Ayette “Ve dediler ki:

450 Maide 5/50. 451 Ahzâb 33/33. 452 Fetih 48/26. 453 لاوهج \ ةلاهجب \ نيلهاجلا \ نولهاج \ لهاجلا \ نولهجي \ نولهج 454 Buhârî, Cenâiz, 36. 455 Buhârî, Cenâiz, 36. 456 Sırma, I, 375-376. 457 Irving, s. 87 458 Çağatay, s. 79.

459 Lewis, s. 28; Mâ’rûf, s. 23; Küçükaşçı, “Sakîf” DİA, XXXVI, s. 10-11. 460 İbn Kesîr, II, 312.

Sakın tanrılarınızı bırakmayın! Vedd, Suva, Yeğus, Yesûk, Nesr’den 461 asla vazgeçmeyin. Böylece çoğu saptı.”462 Puta tapma geleneğinin kökenine dair şöyle de bir bilgi vardır. Mekke’den ayrılan herkes Kâbe’ye saygı için ondan bir parça taş alır götürürdü. Gittikleri yerde uygun bir alana onu koyarlar, etrafında tavaf yaparlardı. Bu yolla beğendikleri, hoşlarına giden başka taşlara tapma geleneği ortaya çıktı. Böylece putperestlik yaygınlık kazanmış oldu.463

Hz. İbrahim’in Kâbe’yi M. Ö. 2000 yıllarında inşa ettiği, dini yaymaya çalıştığı malumdur. Zamanla İbrahim’in ve İsmâil’in yaydığı bu din terkedilerek puta tapar hale geldiler. Böylece İslâm’ın doğuşuna kadar putperestlik süregeldi.464 Arabistan’da o dönem yaygınlaşan dinler, Putperestlik, Çok tanrıcılık (Paganizm), Musevilik, Zerdüştlük’tür. Sabiiliğin bozma putperestlik o derece yaygınlaşmıştır ki Kâbe’de dahi 360 put mevcuttu.465Arap inancında putperestlik dini önemli yer tuttuğundan önde gelen putları, Lat, Menat, Uzzâ idi. Kur’an’da Şi’ra, Bal, Ved, Suva’, Yeğus, Ye’uk, Nesr gibi çok sayıda puta tapıldığı aktarılmaktadır. En meşhurları; Hübel Kâ’be’yi temsil etmekteyken Naile Safa-Merve’yi temsil ediyordu.466 Putlar için kurban sunmak gibi birtakım adetler uydurmuşlardı. Cahil kimseler de bu adetlere uymuştu. Misal Amr b. Lühay, câhiliye döneminde verdiği hükümlerle hayvanların yararına diye bazı fasit ve batıl hükümler çıkarmıştı. Dişi hayvan olunca kendilerine, erkek olunca puta veriyorlardı. Hayvan ikiz doğurduğunda hem dişi hem erkek hayvan olursa “Dişi erkeğe kavuştu” diyerek bu kez erkeği kurban etmiyorlardı. Araplardan pek çok kimse bu adeti uyguluyordu.467

Araplar İbrahim’in ve İsmâil peygamberin dinini değiştirdikten sonra çeşitli kabileler kendilerine bazı putlar edindiler. Bunlardan yalnız Mudar ve Kays Aylân kabilelerinin putlarını konumuzla bağlantılı olduğundan onlar; Süva’, Hüzeyl b. İlyas b. Müdrike b. Mudar’ın tanrısı. (Rahat bölgesi)468 Süva Amr b. As tarafından hicri 8.

461 Bu ayette ismi geçenler Nuh kavminden olup, salih kimselermiş. Ancak belli bir süre sonra halk

onların vefatından sonra mezarlarının başına gelip ibadet etmeye başlanmış.

462 Nuh 71/23; 24. 463 Çağatay, s. 79. 464 Çağatay, s. 78. 465 Canan, I, 79; Mâ’rûf, s. 41. 466 Ya’kûbî, I, 254; Mâ’rûf, s. 42. 467 İbn Kesîr, II, 310-311.

yılda yıkılmıştır.469 Puta tapan bu toplum Allah’a da inanmaktaydılar. Ayette “Onlar, Allah için, O’nun yarattığı ekin ve davarlardan bir pay ayırdılar.”470 Araplarda kabile siyasi bir otorite olduğundan kabilenin dini inancını kabullenmek, siyasi itaatin göstergesidir.471 Ayrıca Arapların putlardan başka tapınakları vardı. Bunlara Tağut denmektedir. Bunlar Kâbe dışında yüz kadar olup Kâbe gibi saygı görmekteydiler. Tağutların bakıcılarına Hacib, kapıcılarına Sadin denmektedir.472 Zülhalasa putu, Devs, Has’am ve Becîle kabilelerinin putudur. Cerîr b. Abdullah el-Becelî bu putu yıkmıştır.473 Süleym, Uzzâ adlı puta tapmaktaydı.474 Süleym kabilesinden olup Hîre’de oturanlar Hristiyan olmuşlardı.475 Gatafân, Gani ve Bâhile kabileleri de Uzzâ puta tapmaktaydı.476 Uzzâ putu, aslında Kureyş ve Kinânelilerindir. Bakımı ise Süleym kabilesinden Benî Şeyban’a aitti. Şeybanoğulları Hâşimoğullarının müttefiki idi.477 Bu putu Mekke’nin Fethi günü Hâlid b. Velîd H. 8/M. 629 yılında yıkmıştır.478 Tâif’teki Sakîf479 kabilesi Lât adında bir puta tapıyordu. Tâiflier Müslüman olunca Ebû Süfyân ve Muğire b. Şu’be bu putu yıkmakla görevlendirildi.480 Bu put Kur’an’da adı geçen putlardandır. Putun koruyuculuğunu Attâb b. Mâlikoğulları yapmaktaydı. H. 9/ M. 630 yılında putlardan arındırılma ve yıkılma işlemleri tamamlandı.481

Kays Aylân’ın putperest bir kabile olduğu bilinen bir gerçektir. Kays Aylân kabilelerinden Gatafân Uzzâ putuna, Hevâzin Zülhalasa ve Cihâr putuna482 ve Suriye’deki Ukaysır putuna da tapmaktaydılar.483 Kays Aylân’dan Sakîf’in ise Lât putuna tapan putperest inanca sahip bir kabile484 olması, Lât’a aşırı bağlılığı herkes

469 İbn Sa’d, II, 149. 470 En’am 55/136.

471 Lewis, s. 28; Mâ’rûf, s. 23; Küçükaşçı, “Sakîf” DİA, XXXVI, s. 10-11. 472 Çağatay, s. 81.

473 İbnü'l-Esîr, II, 314-315; İbn Sa’d, III, 314; Çağatay, s. 82; Mağlus, s. 377. 474 Hamîdullah, Muhammed, İslâm Peygamberi, s. 390; Cevâd Ali, IV, 227. 475 Cevâd Ali, IV, 227.

476 Hamîdullah, İslâm Peygamberi, s. 390.

477 İbnü'l-Esîr, II, 314-315; İbn Sa’d, III, 314; Çağatay, s. 81; İbn Sa’d, II, 149. 478 İbn Sa’d, II, 149.

479 Sakîf’in Mu’attıb oğulları kolu bu puta tapmaktaydı. 480 İbn Sa’d, III, 314; Çağatay, s. 81.

481 Mağlus, s. 377.

482 Önkal, “Kays Aylân” DİA, XXV, 91. 483 Algül, “Gatafân” DİA, XIII, 339-400.

484 İbn Hişâm, I-II, 47; Küçükaşçı, “Sakîf” DİA, XXXVI, 10-11; Aycan, Sakîf Kabilesine ve Tâif Şehrine

tarafından biliniyordu. Aslında tüm Kays Aylân kabilelerinin İbrahim Peygamber485 ve oğlu İsmâil Mekke’de inşa ettikleri kutsal mekân Kâbe’yi diğer tüm Araplar gibi kutsal saydıkları486 ve müşterek bir ibadet merkezi olarak gördükleri aktarılır.487 Ancak fil olayında Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkmak için getirdiği orduya Süleym’den pek çok kişinin gönüllü olarak katılması, Sakîf’in yol rehberi tahsis etmesi kafalarda soru işareti oluşturmaktadır. Bunun nedeni Kays Aylân kabilelerinin Kureyş’e ezelî düşmanlığına bağlanmıştır.488 Bununla birlikte bu düşmanlığın temelinde dinî nedenler de mevcuttu. Nitekim o sırada Kâbe’nin rakibi olarak görülen ve Arabistan’ın her yerinde bulunan Uzzâ putu, Süleymlilerin elindeki büyük bir itibardı. Dinî itibarın verdiği psikolojiyle o dönem Arabistan’ın yegâne gücü olmak isteyen Süleym, başlarına Mâlik b. Hâlid’i geçirerek girdikleri her savaştan başarıyla çıkmışlar, kendilerine krallık tacı giydirmişlerdi. Ancak Burze savaşıyla şansları yaver gitmemiş, bundan kısa bir süre sonra da İslâm zuhur etmiştir. Süleym bu hayallerini gerçekleştirmek için Gatafân’dan büyük destek görmüş, ancak yaptıkları kardeş savaşıyla içerde yaşadıkları bölünme egemenlik tutkularını sona erdirmiştir.489 Süleym kabilesinin savaşlardaki bu başarısına tanık olan Kureyş’in gözü korkmuş, Süleymle çoğu kez iyi ilişkiler kurmak istemiştir. Hatta bu bağlamda Süleym’den Hallâc b. İlât’ın Kureyş’ten evlilik yapıp Mekke’ye yerleştiği rivayetlerde geçmektedir. Ancak kurulan bu bağlar ve ilişkiler Süleym’in İslâmlaşmasını engelleyememiştir. Hatta Kureyş’e karşı her zaman Kays Aylân-Hındif rekabetini düstur edinen Süleymliler müslüman olmamalarına rağmen Medine Araplarıyla ittifak kurmak istemiş, Uzzâ’nın rakibi konumundaki Kâbe’ye karşı birleşme önermişlerdir. Ancak Rasûlullâh (sav) böyle bir ittifakı kabul etmemiştir. Kureyş ficâr savaşlarındaki başarısına rağmen her ne kadar iyi ilişkiler kurmaya çalışsa da Hevâzin ve Süleym, Kureyş’in ve Kâbe’nin konumunu kıskanmaktan ve düşmanlıktan geri durmamıştır. Güçlenmeye meylettiği her an da Kureyş’in karşısında yer almıştır. Bu durum diğer Kays Aylân kabileleri için de geçerlidir. Câhiliyede sac ayağı denilen Hevâzin-Süleym, Gattafân, A’sur-Muhârib

485 Tevrat’a göre İbrahim peygamber Mezopotamya’da Hammurabi zamanında doğdu, peygamberliği

esnasında ise hükümdar, Nemrut idi. (Bkz. Çağatay, s. 68).

486 Çağatay, s. 67; Mâ’rûf, s. 29. 487 Lewis, s. 29.

488 Hamîdullah, İslâm Peygamberi, s. 392. 489 Hamîdullah, İslâm Peygamberi, s. 391.

üçlüsü, güçlü hissettikleri her anda Uzzâ’yı Arabistan’da yegâne put yapmak istemişlerdir.490 Bu konuda Kays Aylân’dan Sakîf için de aynı şey söylenir. Sakîf, Lât için inşa ettiği dört köşeli üstü örtülü Beytü’r-rabbe adındaki mabetin Kâbe’nin yanında ikinci planda kalması Sakîflileri kıskandırmıştır. Fil ordusu geldiğinde Kâbe’nin yıkılmasına engel olmak şöyle dursun Ebrehe’ye yol rehberi dahi tahsis etmelerinin nedeni bu kıskançlığa bağlanmaktadır.491

Kays Aylân putperest bir kabiledir. Diğer Adnânî kabilelerinde olduğu gibi Kays Aylân kabileleri de Arabistan’da câhiliye döneminin özleştiği bir kavram olan putperestlik inancının yegâne temsilcilerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.