• Sonuç bulunamadı

Avrupa Güvenlik ve ĠĢbirliği TeĢkilatı (AGĠT)

2.2. Dağlık Karabağ Sorunu ve Uluslararası Kamuoyu

2.2.1. Uluslararası Örgütlerin Soruna YaklaĢımı

2.2.1.2. Avrupa Güvenlik ve ĠĢbirliği TeĢkilatı (AGĠT)

Dağlık Karabağ sorununun çözümü için çaba sarf eden baĢka uluslararası kuruluĢlar da bulunmaktadır. Örneğin Avrupa Güvenlik ve ĠĢbirliği TeĢkilatı (AGĠT) bu konuda sorumluluk almaktadır.

AGĠK ismi, 1994 BudapeĢte zirvesinde AGĠT olarak değiĢtirilmiĢtir (ÇalıĢ, 2006:73). Bölgesel bir teĢkilat olarak yapılanan AGĠT, üyeliği bulunan devletler arasında ortaya çıkan uyuĢmazlıkları barıĢçı yollarla çözümünde rol almaktadır (Karluk, 2002:388). AGĠT, birçok katılımcı ülkeyle Avrasya-Atlantik coğrafyasındaki en geniĢ bölgesel güvenlik örgütü olma özelliğini taĢımaktadır. AGĠT, katılımcı devletler arasında çıkan uyuĢmazlıklardaki “önleyici diplomasi” alanındaki araçları olarak, erken uyarı, çatıĢmaların önlenmesi, kriz yönetimi ve bunlarda baĢarısız olunduğu takdirde çatıĢma sonrası rehabilitasyon olmak üzere çeĢitli barıĢçı çözüm yolları üretmektedir. Fakat AGĠT‟in güvenlik konsepti küreseldir. AGĠT‟in zorlama tedbirlerine emretme yetkisi (yaptırımı) olmadığı gibi, bir savunma boyutu da yoktur. AGĠT; bu boĢluğu BM, NATO, BAB ve AB gibi kurumlarla iĢbirliği yaparak gidermeye çalıĢmaktadır. AGĠT‟in belgeleri ise, antlaĢma niteliğinde değildir, hukuksal olarak bağlayıcılığı yoktur. Sadece siyasi belgeler olarak siyasi yaptırımları vardır (Gündüz, 2003:677-678).

ġubat 1992‟den baĢlayarak Ermenistan - Azerbaycan Dağlık Karabağ sorunu AGĠK‟e üye devletlerin daha fazla dikkatini çekmiĢtir. 30 Ocak 1992‟de Prag‟da yapılan AGĠK toplantısında Azerbaycan ve Ermenistan‟ın bu kurumun üyesi olmasının ardından (Ġbadov, 2007:54), AGĠK‟in sorunun çözümünde devreye girmesiyle birlikte konu uluslararası bir boyut kazanmıĢtır (Siyaset, 2009b:6).

AGĠK‟e üye olan iki devlet Azerbaycan ve Ermenistan‟ın üyeliklerinin hemen sonrasında aralarındaki sorunları çözmek için AGĠK temsilcileri bölgeye gönderilmiĢtir. Durum tespiti yapılmıĢ ve 27-28 ġubat 1992 tarihinde AGĠK‟in Prag toplantısında ilk defa olarak Ermenistan- Azerbaycan Dağlık sorununa iliĢkin müzakereler yapılmıĢtır. Müzakerelerin sonunda Dağlık Karabağ‟ın Azerbaycan‟a ait olduğu vurgulanmıĢ ve

sorunun barıĢçıl yollarla çözümüyle ilgili bildiri yayınlanmıĢtır (http://www.2023.gen.tr/nisan2010/9.htm, 03.12.2011).

AGĠK‟e üye ülke DıĢiĢleri Bakanları‟nın 23-24 Mart 1992‟de Helsinki‟de yapmıĢ oldukları toplantıda Karabağ konusu müzakere edilmiĢ ve Beyaz Rusya‟nın baĢkenti Minsk‟te barıĢ konferansının toplanmasına karar verilmiĢtir. 9. maddede konferansın katılımcıları; Azerbaycan, Almanya, ABD, Ermenistan, Beyaz Rusya, Ġsveç, Ġtalya, Fransa, Rusya, Türkiye, Çek ve Slovakya Federal Cumhuriyeti olarak belirlenmiĢtir (Özdal, 2006:721; Ġbadov, 2007:54-55). Alınan kararla, Karabağ sorununa çözüm bulmak için Minsk Grubu oluĢturulmuĢtur. Bu grup Roma‟da bir barıĢ planı hazırlamıĢ ve bu plana göre; “sürekli bir ateşkes sağlanacak, Ermeni kuvvetleri Karabağ’dan

çekilecek, Azerbaycan’ın Karabağ’a uyguladığı ambargo kaldırılacak, AGİK gözlemcileri bölgeye gelecekti.” (Cicioğlu, 2007:312-313).

Minsk Grubunun esas görevi Ermenistan – Azerbaycan problemine çözüm bulmak ve Dağlık Karabağ sorununu barıĢçıl yollarla çözmek için uygun belge hazırlamak ve özel Minsk Konferansı yapmak suretiyle bu soruna kalıcı bir çözüm bulmaktır. Minsk Grubunun kurulduğu günden itibaren sorunun çözülmesine yönelik çabaları bekleneni vermemiĢtir (Zengin, 2010:387). Bunda, sorunun asıl mahiyetinin tanımlanması sürecinde yapılan yanlıĢlıkların önemli bir yeri vardır (Cavadov, 2006:1). Uluslararası kamuoyunun iĢgalciye karĢı etkili tedbirler almaması, Ermenistan saldırgan politikasının devamına yol açmıĢtır. 1993 yılının sonbaharına kadar Dağlık Karabağ ve onun etrafındaki Laçin, Kelbecer, Ağdam, Cebrayıl, Fizuli, Gubadlı, Zengilan illeri Ermenistan tarafından iĢgal edilmiĢtir (Abbaslı, 2011:129). Buna rağmen Azerbaycan, AGĠT ile iĢbirliği devam ettirerek, sorunun bu teĢkilat çerçevesinde barıĢçıl yollardan düzenlenmesine dair tutumundan vazgeçmemiĢtir.

2-3 Aralık 1996 tarihli AGĠT Lizbon zirvesinde Dağlık Karabağ, Çeçenistan, Bosna-Hersek ve Kosova gibi AGĠT‟in gündeminde olan bölgesel sorunlar da tartıĢılmıĢtır. Lizbon zirvesinde Dağlık Karabağ sorununa iliĢkin olarak Ermeni kuvvetlerinin iĢgal ettikleri topraklardan çekilmelerini ve Azerbaycan‟ın toprak bütünlüğünü garanti eden

bir karar tasarısı Ermenistan dıĢındaki üyelerin (Rusya Federasyonu dahil 53 ülke) desteğini almıĢtır. ĠĢgal altındaki Azeri topraklarının boĢaltılmasını, Karabağ‟da halkın güvenliğinin sağlanmasını, ardından Karabağ‟a Azerbaycan içinde en yüksek düzeyde özerklik verilmesini öngören plan, Azerbaycan tarafından derhal kabul edilirken (Oran, 2005:401), Ermenistan tarafından uluslararası baskılar sonucu ancak 26 Eylül 1997‟de kabul edilebilmiĢtir. Karabağ sorunu donmuĢ bir kriz olarak varlığını sürdürmektedir (Davutoğlu, 2002:75).

AGĠT Minsk Grubu kapsamında üç çözüm taslağı, Ermenistan ve Azerbaycan taraflarına sunulmuĢtur. Bu üç çözüm taslağının adları “Toptan Çözüm”, “AĢamalı Çözüm” ve “Ortak Devlet” olmuĢtur. Bunların ayrıntıları üçüncü bölümde açıklanacaktır. Bunlardan ilk ikisini Ermenistan tarafı, sonuncusunu da Azerbaycan tarafı kabul etmemiĢtir. Böylece taraflar arasında bir uzlaĢı sağlanamamıĢtır. Her üç taslakta ortak olan hususu bölgenin kalkınmasının, yaĢam standartlarının yükselmesinin ve bölgeye yabancı yatırımın gelmesi için barıĢ tesis edilmesinin öneminin öne çıkarılması olmuĢtur (Aslanlı, 2001:418).

18 Kasım 1999‟da Ġstanbul‟da yapılan AGĠT toplantısında Azerbaycan ve Ermenistan liderlerine ABD yönetimi barıĢ için bir öneri sunmuĢtur. ABD DıĢiĢleri Bakan yardımcısı Strobe Talbott bu görüĢmelere katkı amacıyla bölgede bulunmuĢ ve Erivan‟ı ziyaret etmiĢtir (Gürses, 2001:261). ABD‟nin bölgede barıĢ için yaptığı böylesi teĢebbüsler, Moskova‟yı ve bölgede gerginlikten çıkarı olanları rahatsız etmiĢtir.

Sorunun çözümüne yönelik 2005 yılında AGĠT Minsk Grubu öncülüğünde ele alınan baĢka bir plana göre, çözüm önerileri Ģu Ģekildedir (BUSAM, 2009:15):

Dağlık Karabağ etrafında Ermeniler tarafından iĢgal edilmiĢ olan yeddi bölgeden beĢinin boĢaltılarak Azerbaycana geri iadesi,

Azerbaycan‟a bağlı Özerk Bölge olan Nahcivan‟ın Ermenistan ve Karabağ‟dan geçecek bir yol ile Azerbaycan‟a bağlanması. Ayrıca sözkonusu yolun Ermenistan

ve Azerbaycan sınır bölgeleriyle birlikte uluslararası bir barıĢ gücü tarafından denetlenmesi,

Dağlık Karabağ geleceğinin statüsü (bağımsızlık, Azerbaycan ya da Ermenistan‟a bağlanması) 10-15 yıl sonra yapılacak refarandum sonucuna göre saptanması.

Dağlık Karabağ sorunu‟nun baĢlangıcından itibaren her fırsatta Karabağ‟ı kendisine bağlamayı amaçlayan Ermenistan, zatan 1994 yılından itibaren bölgeyi iĢgal etmesiyle de facto olarak egemenlik kurmuĢ, 10-15 yıl içerisinde yapılacak refarandumla da bu sefer de jure (hukuki) olarak hakimiyet kurması kaĢınılmaz olacaktır.

14 Mart 2008 tarihinde BM Genel Kurulunda kabul edilen “iĢgal altındaki Azerbaycan toprakların durumu” baĢlıklı Azerbaycan‟ın uluslararası alanda kabul edilmiĢ toprak bütünlüğünü destekleyen karar alınmıĢtır. Bu kararda ayrıca Ermenistan tarafından iĢgal edilmiĢ topraklardan çekilmesi de istenmiĢtir. Söz konusu karara AGĠT Minsk Grubu eĢbaĢkanları olumsuz oy kullanmıĢlardır. AGĠT Minsk Grubu Faransız eĢbaĢkanı Bernard Fassier Karabağ sorunu çözümünde Türkiye‟nin yapacağı bir Ģey olmadığını ifade ederek, Dağlık Karabağ süreci ile Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerle ilgili sürecin birbirinden bağımsız olduğunu belirtmiĢtir. Bu durum, AGĠT‟e olan güvenin Azerbaycan tarafından sorgulanmasına yol açmıĢtır (Kasım, 2011:410).

AGĠT bünyesinde Dağlık Karabağ sorununu barıĢçıl yolarla çözülmesi için eĢ baĢkanlığını ABD, Rusya ve Fransa‟nın yaptığı Minsk Grubu, süreç içiresinde aktif olarak insiyatif almakla birlikte, BM Güvenlik Konseyi gibi alınan kararları uygulayacak bir yaptırım mekanizmasına sahip olmadığı için sorunun çözülmesi yönünde baĢarılı olduğu söylenemez. Ayrıca AGĠT, önemli bir uluslararası örgüt olmasına karĢın, bölgede söz sahibi olma çabası içinde olan büyük güçlerin politikaları karĢısında etkisiz kalarak, halihazırda bir ilerleme sağlanamamıĢtır (Elma, 2009:200). AGĠT Minsk Grubu‟nun çabalarına rağmen Ermenilerin iĢgali sürmüĢtür. Rusya‟nın aracılığıyla 24 Mayıs 1994‟de Moskova‟da imzalanan ateĢkes anlaĢması birçok ihlale rağmen halen yürürlüktedir (Oran, 2005:401).