• Sonuç bulunamadı

B. DENİZ HARP SANAYİİ

4- Askerî Tersaneler

Ülkemizde tersanecilik faaliyetleri Osmanlı Devleti’nin Ege ve Akdeniz’deki hükümranlığı dönemi ile başlamaktadır. Denizlerde birçok zafere imza atmış olan Osmanlı Donanmasında kullanılan kalyonlar Osmanlı tersanelerinde inşa edilmiştir. İlk dalan, Abdülmecit denizaltı gemisi ülkemiz topraklarında Haliçteki tersanelerde inşa edilmiştir.

Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemine rastlayan dönemlerde, gemi inşa faaliyetleri durma noktasına gelmiş ve işgal kuvvetleri tarafından tahrip edilerek kullanılamaz hale getirilmiştir. Tamamen tahrip edilen Haliçteki, Haliç, Camialtı ve Taşkızak Tersaneleri cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk yıllarında onarılarak tekrar faal hale getirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devletine ilhak eden Yavuz ve Hamidiye zırhlılarının onarım ve havuzlama çalışmaları için İzmit Körfezinde yer tespiti yapılarak Gölcük'te 1926 yılından itibaren tersane kurma çalışmalarına başlanmıştır. 1960 yılları başlarına kadar sadece Denizcilik İşletmelerine ait Haliç ve Camialtı Tersaneleri ile Taşkızak ve Gölcük Askerî Tersaneleri kamuya ait ufak tipte gemiler ile yine deniz kuvvetlerimizin ihtiyacı olan ufak tipte ve yardımcı sınıf gemiler inşa etmişlerdir.

Askerî tersaneler ile denizcilik bankası elindeki tersanelerin durumu ve gemi inşaa sanayiimiz hakkında Başvekilin emirleri üzerine, Millî Müdafaa Vekili tarafından hazırlanan 31 Mayıs 1955 tarihli rapora göre;

Gölcük tersanesinde makine ve tekne tamiratı, ufak çapta makine imalî (Irgat, tulumba vs.) elektrik ve elektronik tamirat ve ufak çapta imalât, 10 bin tona kadar gemi inşaatı, büyük gemilerin havuzlanması, harp filomuzun tamiratı yapılmaktadır. Bunun dışında inşaa mevzuu ele alınmamaktadır135.

Taşkızak Tersanesinde ise orta ve küçük çapta gemilerin makine ve tekne tamirleri, 2500 tona kadar gemilerin havuzlanması, 5000 tona kadar gemi inşaası yapılmaktadır. Bu tersanede tesislerin eksikliği dolayısıyla tamir işleri tatmin edici bir süratle karşılanmıştır136.

Taşkızak Tersane müdürünün verdiği beyanata göre;

Her iki tersanedeki tesislerin takviyesi ile senede 1 adet 5000 tonluk gemi ve 3 adet römorkör inşası yapılabilecektir.

135 BCA, (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü Katologu), 030.01 / 108.680.4, s.3. 136 A.g.b., s.3.

Raporda ayrıca;

“Askerî tersanelerin umumi muvazeneden ayrılarak mütedavil sermaye ile işleyen, müstakil ve ticari zihniyetle çalışan bir müessese haline getirilmesi halinde Denizcilik Bankası tersaneleri ile ortak çalışılabileceği ve hatta Taşkızak Tersanesi ile Camialtı Tersanesinin birbirine sınır olduğu ve ortak işler yapılabileceği” belirtilmiştir137.

Denizcilik Bankası tersanelerinin bir kısım makine, elektrik cihazlarının tamiri, büyük havuzlama işleri, bir kısım tekne inşaatı işlerini askerî tersanelere yaptırarak mükerrer sermaye yatırımına ve teşkilatlanmaya ihtiyaç kalmayacağı belirtilmiştir138.

a- Gölcük Tersanesinin Kuruluş ve Gelişimi

Bu tersanenin kuruluş çalışmalarının başlangıcı 1911 yılına kadar inmektedir. O tarihte Haliçte faaliyette olan tersaneler büyük tonajda gemilerin yapımına müsait olamadığı ve mevkileri nedeniyle gelişme olanakları sınırlı olduğu için Marmara ve boğazlarda ikinci bir tersane kurulması öngörülmüştür. Bunun üzerine İngiliz müşavirleri tarafından yapılan incelemede Gölcük çevresinin bu işe elverişli olduğu sonucuna varılmış ve 30.000 tonluk yüzer havuz ile tersane ve deniz üssü grubunun projesi ele alınmış ancak, bu çalışma Birinci Dünya Savaşının başlaması ile sonuçsuz kalmıştır. 1925 yılında Yavuz gemisinin bakımı için Alman Flender firmasınca gerekli havuz inşa edilmiştir. 1927’de de Yavuz’un tamiri Fransız Saint Nazare firması tarafından yapılmıştır. Bu iş için Fransızlar bazı tesisler kurmuş ve Türk Hükûmeti bu tesisleri satın almıştır139.

1932 yılında Gölcük Tersanesinin savaş ve yardımcı sınıf gemilerle, denizaltı gemilerinin inşa ve onarımının yeterli hale getirilmesi için çalışmalara başlanmıştır140.

8 Mayıs 1933 tarihli ve 2173 sayılı kanunla TBMM, Gölcükte bir liman ve onarım tersanesi yaptırmaya karar vermiştir. Kanuna göre141;

“Madde 1- Harp ve yardımcı harp gemilerinin tamiratı, idame ve barınmaları için İzmit körfezindeki Gölcükte bir tamir, liman ve tersanesinin mühim kısımlarının yaptırılmasına karşılık olmak ve her sene tediye edilecek miktarı o sene bütçesine konulmak şartı ile ve İcra Vekilleri Heyetinin tensibiyle dört milyon liraya kadar hazine bonosu icrasına Millî Müdafaa ve Malîye Vekilleri mezundur.

Madde 2 - Kanun neşri tarihinden muteberdir.

Madde 3 – Kanunun icrasına Millî Müdafaa ve Malîye Vekilleri memurdurlar.”

137 BCA, 030.01 / 108.680.4, s.4. 138 BCA, 030.01 / 108.680.4, s.5.

139 Ali Osman Adak, “Cumhuriyetin 50. Yılında Gemi İnşa Sanayiimiz”, Derya, Sayı 75, Aralık 1973, s.12. 140 Sait Arif Terzioğlu, “Donanmanın Gerilemesi ve Cumhuriyet”, Derya, Sayı 54, Mart 1972, s.15. 141 Deniz Kuvvetleri Tarihçesi, Cilt 1, Kısım 1, s.91.

Gölcük’te tersane kurulmasına karar verildikten hemen sonra ilk iş olarak, İstanbul Haliç Tersanesinden nakil işleri ile ilgili çalışmalara başlanmış buradaki malzeme ve tezgâhlar Gölcük’e taşınmıştır. Hükûmetin hazırlamış olduğu tersane şartnamesini birçok firma incelemiş sonunda, The Netherlands Harbour Works adlı Hollanda firması şartnameye olumlu cevap vermiş ve 14 Haziran 1934 tarihinde bir ön mukavele imzalanmıştır142. Ancak, her türlü plân ve projeleri 1934 senesi içinde hazırlanarak Millî Müdâfaa Fen heyetince kabul edilen ve bedelleri Kliring yolu ile ödenecek olan tersane inşaatının ihalesi 2490 sayılı kanunun 45nci maddesine göre mahdut eksiltmeye konulmasına karar verilmiş ve ihaleyi Alman firması kazanmıştır143. Bu firma 4 ayrı Alman şirketinin meydana getirdiği bir gruptu. Bu firma ile 1939 yılı Haziran ayında 6044 sayılı mukavele imzalanmıştır. Ancak firma sözleşmeye göre 12.08.1939 tarihinde işe başlaması gerektiği halde gerekli girişimlerde bulunmamış, bu arada İkinci Dünya Savaşı başlayınca Alman firmasının bu işi yapamayacağı anlaşılmış ve sözleşme feshedilmiştir144.

Bu arada Genelkurmay Başkanlığının, 03.10. 1939 tarih ve 24652 sayılı Başvekâlete yazdığı yazıda silâhlı kuvvetlerin modern ve kifayetli bir tersaneye ihtiyaç duyduğu açıkça belirtilmiştir145.

Alman firmasının tersane işini yapamayacağının anlaşılması üzerine, Genelkurmay Başkanlığının Millî Savunma Bakanlığı ile yaptığı yazışmalar sonucunda tersane işinin İngiliz firmasına verilmesine ve tahkikat için İngiltere’den heyet istenmesine karar verilmiştir146.

Bunun üzerine 1941 yılı Ekim ayında İngiltere’den başında makine Amirali MORGAN ve İnşaiye Amirali Dawis olan bir heyet Türkiye’ye gelerek Haliç ve Gölcük’te tetkikat yaparak bir rapor hazırlamışlardır. Hazırlanan rapor şöyledir;

1941 Yılında Amiral Morgan’ın Gölcük Tersanesi Hakkında Hazırladığı Rapor147;

1- Torpido, mayın fabrikaları ve denizaltı akümülatör fabrikası binaları iyidir, iş görebilecek durumdadır.

142Celal Eyiceoğlu, “Geçmişte ve Şimdi Gölcük Deniz Fabrikaları”, Donanma, Cilt 75, Sayı 439, 1962, s.8. 143 BCA, 030.10 / 63.423 / 82.21.12.

144 BCA, 030.10 / 63.422.16 / 5-69.341. 145 BCA, 030.10 / 63.423.3 / M-10987. 146 Eyiceoğlu, a.g.m., s.9.

2- Yukarıda belirtilen fabrikalar hariç, Gölcük’te bulunan diğer fabrikalar demode tezgâhlarla donatılmış karanlık savaşlar içinde bulunan ve Türk Donanmasının sulh de dahi onarım mesuliyetini üzerine alamayacak kadar yıpranmış tesislerdir.

3- Deniz yolları fabrikaları her ne kadar modern tesisatla teçhiz edilmişse de bu tesislerin bir harp gemisinin makine ve diğer tesisatını tamir edeceği düşünülemez, itimat olunamaz.

4- Bu duruma göre muhtemel bir harbte tüccar gemilerinde hasar olacağı düşünülürse, Denizyolları fabrikalarının Harb Bahriyesine kadar var olacağı gayet bariz şekilde belirir.

5- Modern gemilerin tamirleri için fabrikaların modern cihazlarla ve kâfi kaldırma vasıtaları ile donatılması, nakil vasıtalarına malîk olması icap eder. Bu sebeple Gölcük Tersane projesinin tehir edilmeksizin tahakkuku Türk donanmasının istikbali bakımından elzemdir.

6- Hollanda şirketinin hazırlamış olduğu proje iyidir. Çok az ufak tadilatla tatbiki mümkündür.

7- Lüzumlu tesisat temin edildiği takdirde, önümüzdeki sene yapılacak ve ulaşılacak ilk hedefler şunlardır.

a. Bataklıkların kurutulması.

b. Tam teşekküllü bir hastanenin inşası.

c. Sahanın temizlenmesi ve yolların tesviye edilmesi. d. Subay ve işçi evleri inşası.

e. Makineleri hariç, tekne makine fabrikaları ile dökümhanenin inşası. f. Mütenavip cereyan dizeli elektrik santralinin teçhiz ve inşası. g. Kuvvet santralinin tevsii.

8- Bu işlerin yapılmasında Türkiye için zorluk mevzubahis olmayacaktır. Bu binaların inşası sırasında yapılacak teşebbüslerle İngiltere ve ABD’den lüzumlu malzeme ve teçhizat getirilebilir.

9- Ana projedeki makine fabrikasının bazı kısımları yapılmayabilir, fakat hücumbotu tamir ve tecrübe kısmı ilave edilmelidir.

10- İkinci sene (Malî) varılacak hedefler şunlar olmalıdır. a. Tekne teçhiz fabrikası

b. Marangozhane c. Kazanhane d. Demirhane e. Elektrik fabrikası

11- Rıhtım, iskele ve havuz inşaatı harbten sonraya bırakılmalıdır. 12- İstenilecek İngiliz mütehassısları yollanmaya çalışılacaktır. İngiliz Heyetine Refakat Eden Binbaşı Ata Nutku’nun Raporu;

1- Gölcük’ü iyi bulmadılar.

2- Buranın sulh’te dahi iş göremeyeceğini söylediler. 3- İskân, eğlence ve spor durumunu fena buldular. 4- Çırak ve deniz talebelerinin yetişmesini fena buldular. 5- Ambarların ıslahını lüzumlu gördüler.

6- Hesap ve organize işlerinin aksak olduğunu belirttiler. Yalnız bu gibi işlerin de İngiltere’de pekiyi yürütülmediğini bahis ile gerekli misallerin başka şirketlerden alınması için tavsiyede bulundular.

7- Gölcük’e bağlı ikinci bir kuvvet santralinin mutlaka olması lazım geldiğinde bilhassa ısrar ettiler.

Bu raporlar üzerine MSB’lığı tezgâhları İngiltere’den getirtmek üzere teşebbüse geçti ve 20 Ağustos 1942 de bir komisyon kuruldu.

aa. Gölcük Tersanesinin Kuruluş Amacı

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde tespit ettiğimiz, Millî Müdafaa Vekâletinden Başvekâlet Yüksek Makamına yazılan 2 Mayıs1938 tarih ve 6/1838 sayılı yazı148 Gölcük Tersanesinin kuruluş amacını şöyle özetlemektedir;

“Gölcükte inşa edilecek liman ve tersane her şeyden önce memleket müdafaasında çok mühim bir rol oynamış olan donanmanın gerek barış zamanı ve gerekse savaş zamanında tamirlerini yapma ve bilhassa Akdeniz’de yapılan siyasi anlaşmaların en mühimini teşkil eden bahri silâhların bu günkü ve yarınki müttefik devletlere de yardımını temin etmek ve bu meyanda dövize istinat eden bahrî teslihatın en mühimini memleket dâhilinde ve bu tersanede yapabilmektir”.

Tersanenin kuruluşunda görevli firmaların getirecekleri malzemelerin, gümrük vergisinden muaf tutulması için bir takım girişimlerde bulunulmuş ve bu amaçla Gölcükte bir serbest mıntıka kurulmaya çalışılmıştır. Bundaki amaç, oluşturulacak serbest bölgeye müteahhit tersane inşaatı için getireceği malzemelerin gümrükten muaf olarak geçirilmesi düşüncesidir149. Malîye Vekâletinin bu duruma karşı çıkmasına rağmen İktisat Vekâletinin vergi muafiyetine onay verdiği yapılan anlaşmalara konulan ek hükümlerden anlaşılmaktadır150.

İngiliz firması yurt dışından getirdiği malzemelerin (tarak, kreyn, makine, tezgâh vs.) kullanılmayan kısmını yurt dışına çıkarmak zorundadır. Müteahhit isterse bu malzemelerin vergisini vermek suretiyle yurt içine de sokabilecektir. Vergiden muaf olan kısım sadece Gölcük serbest bölgesi olacaktır151.

Ayrıca Gölcük tersanesinin kuruluş amaçları şunlardır;

a. “Memleketimizde yeniden canlandırılacak gemi inşaatı inşasına hız vermek, b. Kurulmuş ve kurulmakta olan sanayii fabrikalarının ve bilhassa Karabük Demirçelik fabrikasının istihsalatına mahalli sarf temin etmek,

c. Tedariki günden güne güçleşen birçok deniz harp silâh ve vasıtalarını peyderpey bu tersanede yapmak,

d. Bugünkü hava ve deniz silâhlarının almış olduğu ehemmiyet karşısında coğrafi vaziyetimizin memleketimize bahşettiği tabii müdafaalı mevkiinden kudretli bir tersane yaptırmak suretiyle büyük donanmaların üslenebileceği ve emin bir ilticagah olabileceğini ve dünya muvahecesinde tebaruz ettirerek cumhuriyet hükûmetinin Avrupa muvazenei düveliyesini siyaset kafesinde daha ağır ve mühim bir rol oynamasını temin etmektir”152.

Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin donanmasını daima güçlü bir suretle donatmak ve harbe hazırlayabilmek amacıyla mevcut tesisler üzerine makine, tekne inşa fabrikaları ve dökümhane yapımı için 2490 sayılı kanun çerçevesi dâhilinde bedeli harp kredisinden ödenmek koşulu ile vergiden muaf olan kısım sadece Gölcük serbest bölgesi olacaktır153. 149 A.g.b., s.8. 150 BCA, 030.10 / 63.422.15 / 67.15. 151 BCA,030.10 / 63.422.14 /1250-9. 152 BCA, 030.10 / 63.422.14 / 67.14, s.10-11. 153 BCA,030.10 / 63.422.14 /1250-9.

ab. Gölcük Tersanesinin Teşkilat Yapısı:

Kuruluşunu müteakiben, Gölcük Tersanesinin teşkilat yapısının, Lalahan Deniz Arşiv Müdürlüğünde bulunan Deniz Kuvvetleri Tarihçesine154 göre aşağıdaki gibi şekillendiği

anlaşılmaktadır;

GÖLCÜK TERSANESİNİN TEŞKİLAT YAPISI

FABRİKALAR MÜDÜRÜ

FEN HEYETİ

MÜDÜR MUAVİNİ

GÜVERTE MÜDÜRÜ TEKNE MÜDÜRÜ MAKİNA MÜDÜRÜ HAVUZ - Tirigüverte - Makina Fabrikası - Makina Fabrikası

- Romörkörler - Endazehane - Kazan Fabrikası

- Liman İşleri - Ağaç İşleri - Demir Döküm Fabrikası - Klavuz İşleri - Tekne Fabrikası - Boru Fabrikası

- Filika Fabrikası - Ekimülatör Fabrikası - Güverte Formenliği - Buhar Kuvvet Santrali

- Makine Formenliği

Bu yapılanma içerisinde dört önemli kısma ayrılmış olan müdürlük, dönemin koşulları altında çok önemli işlevler üstlenmiş ve Türkiye’nin gemi inşa ve bakım onarım işleri bu merkezden yürütülmüştür.

Tablo 6

Gölcük Tersanesinde 1938–1974 Yılları Arası İnşa Edilen Gemiler

ADET TONAJ CİNS İNŞA YILI

1 1250 Gölcük Yağ Gemisi 1938

6 35 Torpedo Şalopası 1938

1 14 Dalgıç Motoru 1938

1 550 Atak Romorkörü 1939

1 26 Taşıt Romorkörü 1941

4 20 Yıldırım –Şimşek – Bora - Kasırga 1941

1 545 Bekirdere Cephane Gemisi 1944

1 17 Onarım Kaynak Motoru 1946

2 240 Çamur Dubası 1950

1 65 Nakliye Aracı 1952

2 65 Nakliye Aracı 1953

1 200 Açık Deniz Torpedo Tenderi 1953

1 500 Öncü Romörkörü 1953

1 170 Halas Motoru 1956

1 843 Pınar- 2 Su Gemisi 1958

1 670 Konca Gemisinin Yolcu Gemisi Olarak Tadili 1959

6 60 Sac Mavna 1959

1 55 Torpedo Takip Botu 1961

2 26 Deniz Katırı 1962

1 280 Duba - 1 1962

1 140 Atıl Yangın Romorkörü 1963

1 2,5 Hisar Tipi Motor 1963

8 10 Lale Tipi Motor 1963

1 3730 Albay H. Burak Tankeri 1964

1 4500 Havuz Pontonu 1964

2 60 Kuru Yük Şalopası 1964

2 200 Taş Dubası 1964

2 405 LCU Çıkarma Gemisi 1965

4 405 LCU Çıkarma Gemisi 1966

1 477 Koçhisar Karakol Gemisi 1966

1 26 Deniz Katırı 1968

2 150 Jandarma Botu 1969

2 6 Deniz Ambulansı 1969

1 17635 S. Altıncan Kuru Yük Gemisi 1970

2 240 Çamur Dubası 1971

3 26 Deniz Katırı 1972

1 1950 Berk Refakat Muhribi 1973

2 25 Motor Yat 1973

6 26 Deniz Katırı 1974

3 60 Mavna 1974

1 56 Mayın Tarama Botu 1974

4 4 Ponton 1974

1 234 Kum Dubası 1974

1 2500 Asit Tankeri 1974

Kaynak: Derya, Sayı 96, Eylül 1975. b- Taşkızak Tersanesi

Taşkızak Tersanesi, 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulmuş ve Kanuni Sultan Süleyman zamanında gelişimini tamamlayarak dünyanın en büyük tersanesi olmuştur. Ancak Osmanlı Devleti’nin gerileme döneminde her alanda yaşanan çöküş süreci bu tersanede de yaşanmış ve 18nci yüzyıl sonuna kadar bir gelişme görülmemiştir155. Sultan Abdülaziz döneminde, Taşkızak Tersanesi modern tezgâhlar ile donatılmış ve tersaneye İngiltere’den ustalar getirilerek dünyanın ikinci donanmasını inşaa edecek güce kavuşturulmuştur. Bu tersanede 1828 yılında ilk gemi inşası yapılmış ve 1886 yılında ilk Osmanlı denizaltısı bitirilmiştir156.

Birinci Dünya Savaşından sonra İstanbul’un işgali ve askerden arındırılması ile Taşkızak Tersanesi kapatılmış, mevcut tezgâh ve makineler Gölcük’e nakledilerek orada yeni bir tersane kurulmasına karar verilmiştir. 1936 yılında Türkiye ile Almanya arasında yapılan bir anlaşma gereğince Türk Deniz Kuvvetleri için dört denizaltı yapılmasına karar verilmiş ve 14 Ağustos 1937 tarihinde “Atılay” ve 9 Eylül 1937 tarihinde “Yıldıray” tamamlanmış ve hizmete girmiştir157. 1941 yılında Taşkızak Tersanesi yeniden kurulmuş ve az sayıda mühendis ve işçi ile çalışmaya başlamıştır. 1960 yılından itibaren gelişmesini hızlandıran tersane modernleşme ve tesisleşme faaliyetleri ile deniz kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmiştir158.

Taşkızak Tersanesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı olarak işlevlerini üç ana grupta sürdürmektedir. Bunlar, yeni inşa faaliyetleri, onarım faaliyetleri, havuzlama faaliyetleridir.

Tersane, askerî tersane olduğu için küçük tonajlı ve yüksek süratli modern savaş gemileri ile çıkarma gemilerinin yapımı gerçekleştirilmektedir. Askerî amaçların dışında 135 metre boyundaki kızakta ticari amaçlı gemilerde yapılmaktadır.

Taşkızak Tersanesi Komutanı Tuğamiral Hayri Tezcan’ın 2 Ağustos 1968 tarihinde, LS–9 ve LS–10 liman savunma botlarının denize indirilme töreni sırasında yaptığı konuşmada, “Deniz kuvvetlerimizin gemi onarım ve bilhassa gemi inşa ihtiyacının artmasına paralel olarak, tersanemizin inkişaf ve modernizesi bir zaruret olmuştur. Bu zaruretin icabatından olarak, yeni bir makine tevsiye atelyesi kurulmuştur. Tersanemizin inkişafını sağlayacak olan Denizcilik Bankasından henüz kısmen devir alınan arazide yeni

155 Mesut Önce, “Taşkızak Tersanesi”, Hayat Tarih Mecmuası, Cilt 1, Sayı 5, Haziran 1973, s.50 156 “Taşkızak Tersanesinin Dünü ve Bugünü”, İstanbul Sanayi Locası, Cilt 1, Sayı 4, 1981, s.12. 157 Taşkızak Tersanesi Komutanlığı Tarihçesi, İstanbul, 1999, s.21.

bir motor fabrikasıyla elektrik fabrikasıyla elektrik fabrikasının kurulması tamamlanmış bulunmaktadır”, demiş ve tersanedeki modernizasyon faaliyetlerini açıklamıştır159.

Bugün, Taşkızak Tersanesi kuruluş ve sorumluluk bakımından Kuzey Deniz Saha Komutanlığına, teknik yönetim bakımından Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlıdır. Asli görevi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı savaş gemilerinin materyal ve performans olarak AQAP–120 üretim için NATO kalite güvence sistem standartlarına uygun şekilde üretim yapmaktır. Bu tersanede son kırk yılda 172 askerî ve sivil gemi inşa edilmiştir. Bu gemiler arasında, güdümlü mermili hücumbotlar, avcı botları, sahil güvenlik botları, personel, ekipman, tank ve tank taşıyıcı çıkarma araçları, mayın dökme gemileri, tankerler ve yüzer havuzlar vardır160.

Taşkızak Tersanesi, Alman FLW (Frederic Lürssen Werft) tersanesi ile yapılan ikili anlaşma gereği, ilki Almanya’da olmak üzere, 1975 yılında güdümlü mermili hücumbot inşa etmiştir. Bu botların 9 adedi Taşkızak Tersanesinde inşa edilmiştir. SG 80–85 botları da ön tasarımı büyük oranda yerli olmak kaydıyla bu tersanede inşa edilmiş ve Sahil Güvenlik Komutanlığına teslim edilmiştir. Alman Abeking und Rasmussen tersanesi ile yapılan ikili anlaşma gereği, 1979 ile1987 yılları arası 13 adet SAR tipi bot inşası gerçekleştirilmiş ve Sahil Güvenlik Komutanlığına teslim edilmiştir. Tersanenin gemi inşa faaliyetlerinin yanında %70 oranında onarım faaliyetleri ile uğraştığı ve özellikle mayın arama tarama gemileri, hücumbotlar, avcı botları ve çıkarma gemilerinin havuzlama işlerinin burada yapıldığı görülmektedir161.

Benzer Belgeler