• Sonuç bulunamadı

5. EMLAK YÖNETİMİ VE KENTSEL GELİŞME ARASINDA KATKI –

5.1. Arnavutköy İlçesinin Genel Yapısı

5.1.1. Arnavutköy ilçesinin İstanbul iline göre yeri ve konumu

Şekil 5.1. Arnavutköy ilçesi mahalle sınırları (Tez kapsamında hazırlanmıştır).

Arnavutköy ilçesi sınırlarında kalan havza alanları

Arnavutköy ilçesi havza alanları yönünden oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Şekil 5.2’de gösterilen haliyle İlçenin kuzeybatısında Terkos Gölü Havzası, güneybatısında Büyükçekmece Havzası, doğusunda Alibey Havzası ve güneyinde Sazlıdere Baraj Gölü Havzası yer almaktadır. Arnavutköy bu dört farklı havzanın etki alanında kalmaktadır. Bunlardan Terkos ve Sazlıdere göllerinin tamamı Arnavutköy ilçesi sınırlarında bulunmaktadır.

Şekil 5.2. Arnavutköy ilçesi havza alanları (Tez kapsamında hazırlanmıştır).

İstanbul’un içme suyu teminindeki en önemli su kaynaklarından olan Sazlıbosna ve Terkos gölünün kentleşme baskısından korunma dayanakları dört başlık altında toplanmaktadır.

a) Mutlak koruma alanı

Mutlak koruma alanı içerisinde, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, en üst su seviyesinden itibaren yatayda 0-300 metre genişliğindeki kara sınırıdır. Söz konusu alanın sınırının içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, mutlak koruma alanı, havza sınırında son bulur.

Mutlak mesafe koruma alanında yapılaşmaya hiçbir şekilde izin verilmemektedir.

İçme-kullanma suyu temin edilmesi amacıyla yapılması planlanan baraj gölü ve göletler ile su alınması planlanan tabii göllerin çevresinde, en yüksek su seviyesinden başlayarak içme-kullanma suyu alma yapısını merkez alan, yarıçapı 300 metre genişliğindeki alanın kara kısmındaki kısmı, içme-kullanma suyunu kullanan ilgili idare tarafından istimlak edilir.

b) Kısa mesafeli koruma alanı

Kısa mesafeli koruma alanında, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, mutlak koruma alanı sınırından itibaren yatayda 300-700 metre genişliğindeki kara sınırıdır. Bu kara sınırı alanının, içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, kısa mesafeli koruma alanı havza sınırında sona ermektedir. Bu kapsamda mevcut yapılar aynen korunur. Fakat, insan sağlığı ve çevrede telafisine imkan olmayan neticelere yol açabilecek çalışmaların gerçekleştirildiği tesisler, tehlikeli atık bertaraf tesisi, tehlikeli madde deposu ve benzeri mevcut yapılar yıkılır. Mevcut yapılardan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılan kurum ve kuruluşlarca riskli yapı olduğu tespit edilenler, inşaat alanında değişiklik yapmamak, kullanım amacını değiştirmemek ve üzerinde bulunduğu taşınmazları ifraz işlemine tabi tutmamak şartıyla yeniden inşa edilebilir.

c) Orta mesafeli koruma alanı

Orta mesafeli koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatayda 1000 metre genişliğindeki kara sınırıdır. Bu alan sınırının, içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, orta mesafeli koruma alanı havza sınırında biter. Orta mesafe koruma alanında kontrollü ve düşük yoğunluklu bir yapılaşma imkanı bulunmaktadır. Mevcut yapılar aynen korunur. Fakat, insan sağlığı ve çevrede telafi imkanı olmayan neticelere sebebiyet verecek faaliyetlerin gerçekleştirildiği tesisler, tehlikeli atık bertaraf tesisi, tehlikeli madde deposu ve benzeri mevcut yapılar yıkılır. Yapı inşaat alanında değişiklik yapmamak ve kullanım amacını değiştirmemek şartıyla gerekli bakım ve onarım yapılabilir.

d) Uzun mesafeli koruma alanı

Uzun mesafeli koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin mutlak, kısa ve orta mesafeli koruma alanlarının dışında kalan içme-kullanma suyu havzasının tamamıdır. Uzun mesafe koruma alanında ilgili idareden izin alınarak belirlenen yoğunluk değerine göre uygun yapılaşmaya imkan tanınmaktadır.

Köy yerleşik alanı ve civarı sınırları içerisinde, köy gelişme talebine yönelik barınma ihtiyacını karşılamak maksadıyla yapılacak yapılar ile köyün genel ihtiyaçlarına yönelik yapılacak ticari ve sosyal tesisler kapsamındaki köy konağı, PTT, karakol, ibadethane, spor alanı, harman yeri, pazar yeri, sağlık evi, okul, ticarethane, mezarlık, sağlık ocağı gibi yapılara ve ifraz uygulamalarına, imar planı veya köy yerleşim planı yapılmış ise Orman ve Su işleri Bakanlığının “içme-kullanma suyu havzalarının korunmasına dair yönetmelik”in yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere yürürlükteki imar planı hükümlerine göre; imar planı veya köy yerleşim planı yapılmamış ise Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri sınırında izin verilir.

Şekil 5.3. Terkos Gölü ve Sazlıbosna Gölü havza alanlarına ait yapı yoğunluğu haritası (Tez kapsamında hazırlanmıştır).

Arnavutköy ilçe sınırlarında bulunan Sazlıbosna ve Terkos Göllerine ait havza koruma kuşaklarını gösteren şekil 5.3’de görülen haritalardan; Terkos Gölü Barajı 1868 Yılında İstanbul’da azalan su kaynaklarını artırmak ve yeni oluşacak modern binalara basınçlı su vermek amacıyla Sultan Abdülaziz tarafından Fransız firmasına imtiyaz verilerek oluşturulmuştur. Terkos Gölü Barajının, yıllık 142 milyon metreküplük kapasiteye ve 619 kilometrekarelik havza alanına sahiptir. Terkos Gölünün mutlak koruma bandında 7 adet, kısa mesafe bandında ise 962 yapı bulunmaktadır.

Sazlıdere Gölü Barajı ise 1998 Yılında Sazlıdere üzerinde inşa edilmiştir. Yıllık 55 milyon metreküp kapasitesiyle İstanbul’un önemli su kaynakları arasında yer alan Sazlıdere Barajı, doğu-batı yönünde 20 km uzunluğa, kuzey-güney yönünde ise 9 km genişliğe haizdir. Normal su kotunda göl alanı 11.81 kilometrekaredir . Sazlıdere Barajı, 165 kilometrekarelik havza alanı bulunmaktadır. Sazlıdere Gölü havzasının mutlak koruma bandında 208 adet, kısa mesafe koruma bandında 1039 yapının bulunduğu görülmektedir.

Şekil 5.4. Terkos ve Sazlıdere havza alanlarında bulunan yapılaşma miktarı (Tez kapsamında hazırlanmıştır, 2020).

Şekil 5.4’de araştırılan yapılaşma durumu grafiği Terkos ve Sazlıdere Havza alanlarında mutlak ve kısa mesafe koruma bandında bulunan yapılaşma adedini bize göstermektedir. Bu iki gölün havza alanlarında bulunan yapılaşma daha çok tarım ve hayvancılığın yapıldığı kırsal yerleşim yerlerinde ihtiyaç olan tek katlı evler ile

0 200 400 600 800 1000 1200

Terkos Gölü Barajı Sazlıdere Gölü Barajı

Mutlak Koruma alanlarında yapılaşma sayısı

Kısa Mesafe Koruma alanlarında yapılaşma sayısı

ahırlar, barınaklar ve kümesler gibi müştemilatlar şeklinde olduğu gözlemlenmiştir.

Havza alanları kamu emlak yönetimi bağlamında kentlerin geleceği için mutlak korunması gereken alanlar olmasına karşın uygulamaya konulan üst ölçekli projeler nedeniyle bu alanlar doğrudan yapılaşma baskısı altına alınmıştır. Rezerv Konut Alanı Projesi ile Sazlıdere havzasının mutlak koruma, kısa, orta ve uzun mesafe koruma altında bulunan kısımlarının tamamı ile Terkos Gölü Havzasının orta ve uzak mesafe koruma alanları yapılaşma alanı olarak belirlenmiştir. İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliğinde havzaların mutlak ve kısa mesafe koruma alanlarında hiçbir şekilde yapılaşmaya izin verilmemesine rağmen bu alanların projede konut alanı olarak belirlenmesi Sazlıdere Havzasının geleceği için çok önemli bir tehdit oluşturmaktadır.

Arnavutköy ilçesi sınırlarında kalan orman alanları

Arnavutköy ilçesinde orman alanları üst ölçekli projelerden en fazla etkilenen türdür.

İstanbul Havalimanın yapıldığı alanın 72.07 km².sinin orman alanı olması, aynı zamanda Kuzey Marmara Otoyolunun orman alanlarından ilerlemesi ve Rezerv Konut alanı projesinin de kısmen orman alanlarını içerisinde olması sebebiyle, orman alanlarının önemli bir kısmı yok olmuş ya da olacaktır (bkz. Şekil 5.5). Ayrıca bu alanların Rezerv Konut alanı ve İstanbul Havalimanında kalan kısımları yapılaşma baskısıyla karşılaşmıştır.

Şekil 5.5. Üst ölçekli projelerin orman alanlarına etki sınırları (Demirhan, 2013).

Merkezi idare tarafından hazırlanan üst ölçekli projelerin Arnavutköy İlçesinde bulunan orman alanları üzerindeki muhtemel etkileri incelendiğinde; ilçenin kuzeyindeki orman alanları üzerinde 106,15 km².lik orman alanın yok olması, Kuzey Marmara Otoyolu ile mevcut yerleşim yerleri arasındaki orman alanlarının yapılaşma baskısı maruz kalması.

Bölgedeki orman alanlarının azalması ile birlikte İstanbul için büyük önemi olan doğal alanların yok olma tehlikesi yaşaması, Havalimanı sınırında ve Kuzey Marmara otoyolu güzergâhı üzerindeki orman alanlarında düşük yoğunluklu kentsel genişleme alanlarını ortaya çıkarması olarak belirtilebilir.

Arnavutköy ilçesi ulaşım ağları

Arnavutköy’e en yakın ana ulaşım aksı, ilçe yerleşiminin güneyinden geçen TEM Otoyolu’dur. TEM Otoyolun ilçe merkezine mesafesi yaklaşık 15 km’dir. İlçe de gelişmiş ileri seviye bir ana ulaşım aksı bulunmamakla birlikte Eski Edirne Asfaltı, Fatih Caddesi önemli kent içi ulaşım aksı konumundadır. Son yıllarda yapımı tamamlanan 3.Köprü’nün bağlantı yolu olarak yapılan Kuzey Marmara Otoyolunun 10 km’lik kısmı Arnavutköy sınırlarında kalmakta olup, otoyolun Arnavutköy’deki güzergâhı üzerinde Tayakadın, Boyalık, Baklalı Köyleri ile Hadımköy, Yeşilbayır, Yassıören Mahalleleri bulunmaktadır.

Şekil 5.6’da ilçenin sahip olduğu ana ulaşım ağları gösterilerek Kuzey Marmara Otoyolu’nun tamamlanması ile Arnavutköy İlçesinin İstanbul ilinin diğer ilçelerine olan bağlantı yolları alternatifleri artmıştır. Diğer ilçelerle olan bu bütünleşme imkanı sayesinde kentin öncelikle eğitim ile birlikte sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda gelişimine katkı sağlamıştır.

İlçede diğer ilçelerle arasındaki bağlantıyı sağlayan temel ulaşım ağları geçmişten günümüze şu şekildedir:

-Eski Edirne Asfaltı

-Fatih Caddesi

-Kuzey Marmara Otoyolu

Şekil 5.6. Arnavutköy ilçesi ulaşım ağları (Tez kapsamında hazırlanmıştır).