• Sonuç bulunamadı

Arazi Toplulaştırma İşlemleri İle Sağlanan Mali Kazanımlar

3.2. Arazi Toplulaştırma

3.2.3. Arazi Toplulaştırma İşlemleri İle Sağlanan Mali Kazanımlar

İnşaat maliyeti yönünden kazanım: Sulama projelerinde önemli bir maliyet oluşturan kanal, yol ve sanat yapıları gibi inşaat unsurları açısından toplulaştırma öncesi ve sonrasındaki maliyet durum kıyaslandığında ortalama; kanal uzunluğunda % 32 kısalma, sanat yapılarında % 62 azalma meydana gelmektedir. Böylece inşaat maliyeti açısından yaklaşık olarak toplamda % 40’lara varan oranlarda tasarruf sağlanmaktadır. Toplulaştırma sahalarından inşaat görüntüleri Şekil 3.11’de verilmiştir.

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmada arazi toplulaştırma yapma ile mali kazanım kalemleri ayrı ayrı hesap edilmiş ve toplam maliyet Tablo 3.2’ de verilmiştir.

Tablo 3.2. Arazi toplulaştırmayla mali kazanımların tablosu (URL-7, 2014)

Kazanılan Kalemler Miktar ( YTL / Ha )

Sulama yatırım bedeli 3 200

İstimlâk bedelinden 2000

Devlet yatırımlarında toplam kazanım 5200

Köy merkezi ile parseller arasındaki ulaşımın azalmasından 63

Yol kalitesinin iyileştirilmesinden dolayı kazanılan 49

Parsel şekillerinin düzeltilmesinden dolayı kazanılan 30

Çiftçilerin toplam kazanımları 142

Toplam Kazanım 5342

Hektara 142 YTL kazanım,

, = buğday gelirine eşittir.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından yapılan araştırmada Şanlıurfa Ceylanpınar da yapılan arazi toplulaştırma işleminin istatistikî bilgileri yanı sıra DSİ sulama kanalları maliyeti ve parsellerin ulaşım durumları incelenmiş ve aşağıdaki tespitler ortaya çıkmıştır.

Şanlıurfa'nın 150 kilometre güneydoğusunda 30 muhtarlık ve bağlı 17 mezradan oluşan Ceylanpınar Bölgesi, 15 ünite olarak gruplandırılarak dağıtıma tabii tutulmuştur. Proje alanında mevcut 107 bin dekarlık hazine arazisinin 90 bin dekarı sulu, kalan 17 bin dekarlık kısmı ise kuru tarım arazisidir. Bu arazinin, suluda 40'ar dekar, kuru alanda ise 150'şer dekar olarak 2100 çiftçi ailesine dağıtımı planlanmıştır. Kişi olarak düşünüldüğünde bu dağıtım 24 bin kişiyi etkilemektedir. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı yetkilileri, Şanlıurfa'da toplulaştırma çalışmalarına 1989 yılında başlanmış ve çalışmalar kademeli olarak sonuçlandırılarak, toplulaştırma sonrası oluşan yeni mülkiyet, tapu ve tescil ettirilmiştir. Harran Ovası olarak tanımlanan ve ilk etapta sulamaya açılan bölgede

214 köyde, Ceylanpınar ilçesine bağlı 30 köyde ve Hilvan ilçesi Mantarlı köyünde toplam 1 milyon 350 bin dekarlık proje alanında 23 bin 400 kişinin muhatap olduğu arazi toplulaştırma işlemleri yapıldığını belirtmişlerdir (URL-2, 2013).

Toplulaştırma ile DSİ sulama kanalları maliyetinde % 30 inşaat tasarrufu sağlanmış, kanal, kanalet ve yol güzergâhları hazine arazisinden karşılandığından 1997 yılı fiyatlarıyla 27 trilyon lira tasarruf elde edilmiştir. Toplulaştırma yapılmadan önce parsellerin % 35'i susuz, % 40'ı yolsuz iken, toplulaştırmadan sonra her bir parselin yol ve sulama kanallarına doğrudan irtibatlandırılması sonucu, sulama ve ulaşım randımanı % 100'e ulaşmıştır. Hisseli ve parçalı araziler birleştirilip verimde % 50 oranında bir artış sağlanmıştır. İşletme merkezi ile parseller arasındaki uzaklık azaltılmış, köy sınırları sabit noktalara dayandırılarak köyler arası sınır anlaşmazlıkları ortadan kaldırılmış, huzur sağlanmıştır (URL-2, 2013).

Arazi Toplulaştırma projelerinde toplulaştırma öncesi ve sonrasını değerlendirmek ve sonuçları irdelemek amacıyla, Dünya Bankası Türkiye Danışmanı Nedret Durutan Okan tarafından anket çalışması yapılmıştır. Bu çalışmada Temmuz-Ağustos, 2004 döneminde Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü (TRGM)’ne bağlı Edirne/İstanbul, Samsun/Amasya ve Konya/Karaman Bölge Müdürlüklerinin sorumluluk alanları içinde yer alan 12 köyde, bir anket ve araştırma yapılmıştır. Araştırma sonucunda, arazi maliki katılımcıların %91’inin “aşağıda ifade ettikleri şekillerde” toplulaştırma öncesi ciddi sorunlar yaşadıklarını ortaya koymuştur. Bu sorunların başlıcaları şunlardır (Ballı, 2005).

 Parseller küçük ve şekilsiz olması,

 Makine kullanımı verimsiz, zor, bazen tehlikeli ve hasar görme riski var ( örnek: Biçerdöver),

 Parseller arasında gidiş-gelişler çok zaman almakta, Parsellere iş için makine ve ekipmanla gidiş-geliş esnasında, bazı ekipmanın her parselde çıkarılıp yeniden takılması yüzünden zaman ve işgücü kaybı çoğalmakta,

 Sık gidiş gelişler nedeniyle mazot gideri yüksek, israf çok olmakta,

 Çok sayıdaki düzensiz sulama kanalı, ark ve tarla sınırı yüzünden büyük ölçüde tarım alanı kaybı artmaktadır,

 Tarla içi yolların bulunmayışı nedeniyle parçalı bazı parsellere girmek ve malzeme taşınması zorlaşmaktadır,

 Varsa sulama kanallarına erişim zor, Zamanında ve verimli sulama mümkün olmamakta ve su kaybı çoğalmaktadır,

 Ek işçi tutma bedelini karşılayamayanlar için sulama borularını 24 saatte birçok sayıda parsel arasında taşımak çok yorucu olmakta, parseller arasında işçilerin bir araçla taşınması pahalı ve zaman alıcı olmakta, bazı parseller arasında işçilerin yürüyerek yer değiştirmesi nedeniyle günlük iş saatinden kayıp çoğalmaktadır,  Arazi kiralayanlar çok sayıda arazi sahibi ile muhatap olmak zorunda kalıyor,  Küçük parsellerde yatırımlar (örneğin kuyu açma) ekonomik değil,

 Çiftçi ekeceği ürünü kendi isteği ile seçemiyor, parsel komşularına bağlı kalıyor, hasatta parsel komşularının hasat zamanına bağlı kalma zorunluluğu var,

 Parsellere giriş çıkış komşular arasında huzursuzluklara yol açıyor, çok sayıda komşu olması problemleri artırmaktadır,

 Çiftçi kendi parselinde zirai mücadele yapsa bile, komşuların benzer uygulamaları yapmaması veya hiç önlem almaması nedeniyle çabası etkisiz olmakta,

 İş yükünün fazlalı lığı, bazı parsellerin boş bırakılmasını zorunlu kılıyor,

Ayrıca ankete katılanlar, yaş ve üretim ölçeğinden bağımsız olarak arazi toplulaştırma projelerinden en fazla yararlanacak kesimin, en parçalı arazi ile uğraşanlar olacağını belirtmişlerdir. Toplulaştırma projeleri gerçekleşmezse, çok sayıda parselle uğraşan küçük çiftçilerin mağduriyetinin devam edeceği inancı yaygındır.

Yukarıdaki durumun tersine, azınlıkta da olsa ankete katılanların %9’u oranında bir kısım çiftçiler, arazi parçalılığını bir sorun olarak kabul etmemekte, hatta avantajlı bulmaktadırlar. Arazi parçalılığını sorun olarak görmemelerine rağmen, yine de bir kısmının toplulaştırmaya taraf oldukları ve bu durumu “avantajlı buldukları” gözlemlenmiştir (Ballı, 2005).

Arazi Toplulaştırma Projelerinin (ATP) sonuçları. Edirne/Umurca Köyü, Amasya/Karşıyaka Köyü ve Karaman/ Beydilli Köyünde sorgulanmıştır. Bu köylerdeki anket bulgularının bazıları aşağıda verilmektedir.

Sulama sağlanması (%41), parsel yollarının yapılması (%31), parsellerin bir araya getirilmesi (25%), gelir artışı sağlanması (%15), üretim maliyetinin azalması (%9), ekilecek ürün için bağımsız karar verilmesi (%7), verim artışı elde edilmesi (%4). Katılımcıların % 80’i olan büyük çoğunluğu bu beklentilerinin tamamen, %20’si ise

kısmen karşılandığını söylerken, %3’lük az bir kesim beklentilerinin gerçekleşmediğini ileri sürmüşlerdir.

Gelirdeki değişim sorulduğunda, katılımcıların %72’si bir değişiklik olduğunu doğrularken, %25’i böyle bir durumun umdukları ölçüde henüz gerçekleşmediğini bildirmiştir. Hiç bir değişikliğin olmadığını söyleyenlerin oranı ise sadece %3’tür. Gelir artışı olduğunu söyleyenler nedenlerini şöyle sıralamışlardır: üretim maliyetinde düşüş (%47), üretim işlemlerinin zamanında yapılabilmesi nedeniyle verim artışı (%31) ve tarımsal makine kullanımında verimlilik artışı (%11) (Ballı, 2005).

Arazi toplulaştırma projelerinde mühendislik hizmetleri maliyeti ihale edilen projenin toplam maliyetinin %7-12’ si arasında yer tutmaktadır. Bu oran toplam içinde düşük olmasına karşın, blokların oluşturulması ve parselasyon işlemleri, sahada yapılacak yol, sulama ve tahliye kanalı inşaatlarının maliyetlerini belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır (Sert, 2005).

Sonuç itibarıyla toplulaştırması tamamlanan köylerde yararlananların tümü, toplulaştırmayı diğer köylere de önermektedir. Arazi maliki köylüler, başka köylerden gelip, kendi köylerindeki toplulaştırmanın etkilerini inceleyenler olmasından ve bu ziyaretçilerin olumlu izlenimlerle ayrılmasından gurur duyduklarını ifade etmişlerdir (Ballı, 2005).