• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de genelde bireylerin özelde de gençlerin internet ve sosyal medyayı hangi amaçla, neden ve ne zaman kullandıkları konusunda yeterli bilimsel bilgi olmadığına vurgu yapılmıştı. Bu nedenle gelecekteki çalışmaların öncelikli amacının bu soruları yanıt aramak olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, gençlerin internet ve sosyal medyayı hangi sosyal ve siyasal katılma ihtiyaçlarını karşılamak için kullandıkları sorusuna yanıt bulmaktır.

Yukarıda genel hatlarıyla özetlenen çalışmalar, kamuoyu oluşturma işlevini fazlasıyla yerine getiren internet ve sosyal medyanın özellikle konvansiyonel siyasal katılma davranışları açısından genel beklentileri pek karşılamadığını ortaya koymuştur. Araştırmalara göre sosyal medya, beklentilerin aksine oy verme, siyasal partilere aktif üyelik gibi konvansiyonel katılma yöntemleri üzerinde bir etki gösterememektedir ya da bu yönde yeterince bilimsel bulgu yoktur. Ancak sosyal medya ve internetin, imza kampanyaları, eylemler, halk hareketleri gibi konvansiyonel olmayan katılma yöntemleri açısından da etkili olduğu gözlemlenmektedir.

Türkiye’de de son yıllarda internet ve sosyal medyaya “mutlak güç” atfedenlerin oranı artmaya başlamıştır. Yukarıda sunulan teorik ve pratik bilgilerden bu araştırmanın ana sorusunu/sorularını şu şekilde belirlemek mümkündür: İnternete ve sosyal medyaya atfedilen bu rol ne kadar gerçekçidir? İnternet ve sosyal medyanın kamuoyu oluşumu ve siyasal katılımı teşvik etmede rolü nedir? Katılımcı ve müzakereci demokrasi 21. Yüzyılın dijital dünyasında mı (internet ve sosyal medya) gerçekleşmektedir?

67

Bu sorular, genel ve geniş kapsamlı biçimde ifade edilmişlerdir. Bu nedenle bu soruları biraz daha ayrıntılandırmak gerekmektedir. Aksi takdirde araştırma soyut bir düzlemde kalarak genel bilgilerin ötesine geçemeyecektir. Bu nedenle bu üst soruların altında sorulacak şu sorularla adım adım çalışmanın somut çerçevesi ortaya konmaya çalışılmaktadır. Bunlar:

1. İnternetin teknik imkânları ve sosyal medya, siyasete ilgiliyi ve katılımı arttırmış mıdır?

2. İnsanlar, sosyal medya aracılığıyla ne zaman ve neden siyasete katılmaktadırlar veya katılmamaktadırlar?

3. Sosyal medyayı, kimler hangi amaçla kullanmaktadır?

4. Sosyal medya kullanımında sosyo-demografik özelliklerin ve siyasete ilginin etkisi nedir? İnsanlar, sosyal medya platformlardaki katılım imkânlarından ne ölçüde ve nasıl faydalanmaktadırlar?

6. İnsanlar, internet ve sosyal medyanın sağlamış olduğu katılım imkânlarından neden faydalanmaktadırlar ya da faydalanmamaktadırlar?

7. İnsanlar, Türkiye’de internet ve sosyal medya katılım imkanlarını nasıl değerlendirmektedirler?

8. İnternet ve sosyal medya siyaset açısından insanların günlük yaşamında nasıl bir role sahiptir?

Bu çalışmada bu sorular bilimsel yöntemler kullanılarak cevaplanmaya çalışılmaktadır. Bu sorular, büyük ölçüde niceliksel bir yöntem kullanılarak ölçüleceğinden araştırmanın yönünün ve çerçevesinin belirlenmesi ve sınırlandırılması için varsayımlar ile çalışmak uygun düşmektedir.

Araştırma sonuçlarından sosyal medyanın siyasal katılma üzerinde sınırlı olduğunu iddia edenler olsa bile olumlu bir etkisi olduğu görülmektedir. Bu etki,

68

gündemi takip etmekten, katılma motivasyonu ve katılma eylemine kadar bir dizi faaliyeti kapsamaktadır.

Hem uluslararası hem de ulusal çalışmalarda internet ve sosyal medyanın özellikle gençlerin sosyal yaşamlarında önemli bir konuma sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun burada da ölçülmesinde fayda olduğu düşünülmektedir.

Buradan hareketle çalışmamıza yön verecek ilk varsayımı şu şekilde formüle etmek mümkündür.

Varsayım 1: İnternet ve sosyal medya, gençlerin günlük yaşamında

vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

İnternet ve sosyal medya, toplumun tüm kesimlerinde aynı şekilde siyasal katılmayı teşvik edici bir rol onadığı söylenemez. Özellikle hem siyasete ilgili olan hem de sosyal medyayı önceden kullananların siyasete ilgi ve siyasal katılma güdüsünün aynı zamanda siyasal etkinlik duygusunun daha üst düzeyde olduğu, araştırmaların sonuçlarından biridir. Yine araştırmalar, internet ve sosyal medya kullanımının siyasete ilgiyi ve buna bağlı olarak da siyasal katılma üzerinde olumlu etkisi olduğuna işaret etmektedir. Bu ve yukarıda aktarılan bilgiler ışığında şu varsayımlar üretilebilir:

Varsayım 2: Sosyal medya kullanımı ile gençlerin siyasal ilgi ve katılımı arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Varsayım 3: Sosyal medya kullanımı ile siyasal etkinlik duygusu ve

algılanan etki etme derecesi arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Varsayım 4: Gündelik yaşamlarında siyasal anlamda aktif olmayanlar da,

sosyal medyanın siyasal katılma imkânları yarattığına inanmaktadırlar.

Varsayım 5: Kamuoyunu sosyal medyadan takip edenler, siyasi kararlarını

alırken de sosyal medyadan etkilenmektedirler.

Sosyal medyanın sadece siyasal katılma gerçekleştirmek isteyen ya da kamusal karar alma süreçlerinde fikrini beyan etmek isteyen bireylerce

69

kullanılmadığı, aynı zamanda devletin ve istihbarat teşkilatlarının ilgi alanında olmasının bireylerde bir güven problemine ve tedirginliğe yol açtığı da muhakkaktır. Son varsayımımız da bu anlamda yaşanan güven problemini ölçmek maksadıyla oluşturulmuştur.

Varsayım 6: Sosyal medyada fişlenme korkusu yaşamak ile, sosyal

medyada siyasal katılma davranışında bulunmak arasında anlamlı bir ilişki vardır. Varsayımlarımız, araştırmamızın çerçevesini çizmiş ve yönümüzü kesinleştirmiştir. Verilerin türü ve niteliği, hangi değişkenlerin birbiriyle karşılaştırılarak analiz edileceği belirlenmiştir.

70

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

SOSYAL MEDYANIN KAMUOYU OLUŞTURMA VE SİYASAL KATILMA ÜZERİNE ETKİLERİ: KURAMSAL ve AMPİRİK BİR ANALİZ

Çalışmanın bu bölümünde kuramsal açıdan incelenen araştırma konusu ile ilgili yapılan alan araştırması analiz edilecek ve konu kapsamında oluşturulan varsayımların geçerliliği tartışılacaktır.

4.1. Araştırmanın Konusu

Sürekli ve hızlı bir şekilde yenilenen bilişim teknolojilerinin, kitle iletişim araçlarının toplumsal iletişim sürecindeki yapısal rolünü değiştirmesi, genelde interneti özelde ise sosyal medyayı sosyal bilimler açısından önemli bir araştırma konusu haline getirmiştir.

Bilgi-işlem teknolojileri ile haberleşme ve telekomünikasyon, yapılarını bir arada barındıran melez bir medya (Törenli, 2005: 88) olarak da nitelenen ve kullanıcılarının ağ teknolojileri üzerinden karşılıklı etkileşimini sağlayan araç ve uygulamaların tamamını temsil eden sosyal medya; bu özellikleri ile toplumsal, siyasal ve ekonomik sistemde köklü değişimlere yol açmış, alışılagelmiş süreç ve modelleri kendi meşrebince değiştirmiştir.

Sosyal medyanın, hem kamusal alanı herkese eşit bir biçimde açarak daha demokratik ve müzakereci bir yapıya dönüştürdüğü, dolayısıyla siyasal katılma imkânları açısından topluma bir fırsat sunduğu, hem de daha önce başka mecralarda belirlenen ve belli aktörlerce yönlendirilen kamuoyunu hegemonik kontrolden kurtararak, çoğulcu bir şekilde oluşmasına katkı sağladığı ve bu yolla demokratik sistemi de daha katılımcı bir hale getirdiği iddiaları son yıllarda sıkça dile getirilmeye başlanmıştır. Çünkü sosyal medya toplumsal iletişim sürecini büyük oranda değiştirmiş, sosyal statü, zenginlik ve şöhret gibi kamuoyunda görünürlüğü belirleyen faktörlerin etkinliğini azaltmış, onu kullanan bütün bireylerin çok sınırlı imkânlarla olsa dahi diğer kullanıcılara, gruplara veya geniş kitlelere dolayısıyla

71

kamuoyuna erişebilmesini ve diğerleri tarafından erişilebilir olmayı olanaklı kılmıştır.

Benzer biçimde toplumsal iletişimin mekânsal ve zamansal sınırlılıklarını yıkan sosyal medyanın daha katılımcı bir yaşam imkânı yaratacağı öngörüsü (Tekvar, 2010: 2) de sıkça dile getirilmektedir. Zira sosyal medyanın etkileşimlilik, hipermetinlilik, dağılma, dijitallik ve sanallık gibi özellikleri (Lister, 2003: 14) sayesinde katılım yönünde itici bir güç oluşturacağı ve liberal demokrasinin yaşadığı temsil ve katılım krizine çare olacağı düşünülmektedir.

Bu araştırmanın konusu, toplumsal yaşamın hemen her alanında bireyleri çepeçevre kuşatmış olan internet ve sosyal medyanın, oluşturduğu kamusal alan ile kamuoyunu yönlendirme kapasitesi ve yarattığı imkân ve fırsatlarla (eğer yaratıyorsa) yurttaşların siyasal katılma davranışlarını etkileme derecesinin ölçülmesidir.