• Sonuç bulunamadı

Ülkemizde “Bilimin Doğası” kavramı 2005 yılına kadar uygulanan fen bilgisi öğretim programlarının hiç birinde yer almamıştır. Dersin ismi Fen ve Teknoloji olarak değiştirilen bu programda bundan öncekilerden farklı olarak “Bütün öğrencilerin Fen ve Teknoloji okur yazarı olarak yetişmesini vizyon edinmiş ve ilköğretim okullarında bilimin doğası hakkında öğretim yeterliliğine sahip Fen ve Teknoloji öğretmenlerinin ihtiyacına değinilmiştir. Bu nedenle ülkemizde 2006-2007 eğitim-öğretim yılında itibaren Eğitim Fakültelerinde Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dallarında zorunlu

‘Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi’ dersi eklenmiştir. 2013 yılında ise program yeniden ele alınmış dersin ismi Fen Bilimleri olarak değiştirilmiştir. 2005 öğretim programındaki Fen ve Teknoloji okuryazarı yerine 2013 öğretim programında Fen Okuryazarı kavramı kullanılmış ancak tanımlamada pek bir farklılık meydana gelmemiştir.

Tüm bireylerin Fen Okuryazarı olarak yetişmesini amaçlayan 2013 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’nın temel amaçları şunlardır:

1. Biyoloji, Fizik, Kimya, Yer, Gök ve Çevre Bilimleri, Sağlık ve Doğal Afetler hakkında temel bilgiler kazandırmak,

2. Doğanın keşfedilmesi ve insan-çevre arasındaki ilişkinin anlaşılması sürecinde, bilimsel süreç becerilerini ve bilimsel araştırma yaklaşımını benimseyip karşılaşılan sorunlara çözüm üretmek,

3. Bilimin toplumu ve teknolojiyi, toplum ve teknolojinin de bilimi nasıl etkilediğine ilişkin farkındalık geliştirmek,

4. Birey, çevre ve toplum arasındaki karşılıklı etkileşimi fark etmek ve toplum, ekonomi, doğal kaynaklara ilişkin sürdürülebilir kalkınma bilincini geliştirmek, 5. Fen bilimleri ile ilgili kariyer bilinci geliştirmek,

6. Günlük yaşam sorunlarına ilişkin sorumluluk alınmasını ve bu sorunları çözmede fen bilimlerine ilişkin bilgi, bilimsel süreç becerileri ve diğer yaşam becerilerinin kullanılmasını sağlamak,

7. Bilim insanlarının bilimsel bilgiyi nasıl oluşturduğunu, oluşturulan bu bilginin geçtiği süreçleri ve yeni araştırmalarda nasıl kullanıldığını anlamaya yardımcı olmak,

8. Bilimin, tüm kültürlerden bilim insanlarının ortak çabası sonucu üretildiğini anlamaya katkı sağlamak ve bilimsel çalışmaları takdir etme duygusunu geliştirmek,

9. Bilimin, teknolojinin gelişmesi, toplumsal sorunların çözümü ve doğal çevredeki ilişkilerin anlaşılmasına olan katkısını takdir etmeyi sağlamak,

10. Doğada meydana gelen olaylara ilişkin merak, tutum ve ilgi geliştirmek, 11. Bilimsel çalışmalarda güvenliğin önemini fark ettirmek ve uygulamaya katkı sağlamak,

12. Sosyo-bilimsel konuları kullanarak bilimsel düşünme alışkanlıklarını geliştirmektir. (MEB, 2013).

Fen eğitiminin başlıca amaçlarından biri, bilim okuryazarı yani bilimin ve bilimsel bilginin doğasını, temel fen kavramı, yasa ve kuramlarını anlayarak uygun şekillerde kullanan bireyler yetiştirmektir. Bu kapsamda, bilimin doğasını anlamak bilim okuryazarlığı açısından önem taşımaktadır. Bilimin doğasının öğrencilere iyi bir şekilde öğretilmesi, toplumların değişmesine neden olan, bilginin yaşamsal önemini de kavratacaktır (Wong, 2002). Bilim ve teknolojinin doğru algılanması yeni bilgilerin ve daha ileri teknolojilerinin üretilmesinde katkıda bulunacaktır. Bilimin doğasının bilinmesi, insanların bilimle ilgili sorunlar hakkındaki tartışmalara ve karar verme süreçlerine katılmalarına yardımcı olur. Bilimin doğası insanların bilimi, bilimin ürünlerini ve günlük yaşamda karşılaşılan yöntemlerini anlamasını sağlar

1990 Temmuz’unda ABD’de NSTA (Ulusal Fen Öğretmenleri Birliği) bilimsel okur-yazar olan bireylerin karakteristik özelliklerini aşağıdaki gibi sıralamıştır:

1. Dünyanın doğal yapısını merak eder.

2. Katıldığı tartışmalarda elindeki verilerin anlam, önem ve çıkarıma yönelik kullanımını değerlendirir.

3. Evreni araştırırken şüphe, mantıklı düşünme ve yaratıcılığı ile seçtiği yöntemleri birlikte uygular.

4. Günlük kararlarında veya karşılaştığı problemleri çözerken bilim, teknoloji ve etik değer kavramlarını kullanır.

5. Bilimsel problem çözümüne ve bilimsel araştırmalara değer verir.

6. Bilimsel ve teknolojik bilgileri öğrenir, analiz eder ve günlük hayatta kullanır.

7. Bilimsel ve teknolojik kanıtlar ile kişisel görüşleri, güvenilir ile güvenilmez bilgiyi birbirinden ayırt eder.

8. Yeni kanıtlara, bilimsel ve teknolojik bilginin deneyselliğine açıktır.

9. Bilim ve teknolojinin insan çabası olduğunu bilir.

10. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yararlarını bilir.

11. Bilim, teknoloji ve toplumun kendi aralarındaki etkileşimini analiz eder.

12. Bilim ve teknolojinin politik, ekonomik ve etik safhalarını kişisel ve küresel sorunlarla ilişkilendirir.

13. Bilim ve teknolojinin geçerliliği için test edilebilir doğal olgular önerir.

Gelecekte bilimsel okur-yazar bireyler yetiştirecek olan öğretmen adaylarının ilk olarak kendilerinin bilimsel okur-yazar olmaları gerekir. Bu bağlamda, bilimsel okuryazarlığın en önemli göstergelerinden biri bilimin doğası ve özellikleri hakkında yeterli bilgilere sahip olmaktır. (Aikenhead ve Ryan, 1992; McComas, 1996; Rubba, Schoneweg-Bradford ve Harkness,1996; Murcia ve Schibeci, 1999; Tsai, 1999; Abd-El-Khalick ve Lederman, 2000). Bilimsel okur-yazar öğretmen adayları yetiştirebilmek için öncelikle öğretmen adaylarının bilimin doğası hakkındaki var olan bilgilerini araştırmak gerekir. Bu konuda yurtdışında son yıllarda çok sayıda araştırma olmasına rağmen Türkiye’de oldukça sınırlı sayıda çalışma vardır. Bu çalışmada amaç; gelecekte bilim ve teknoloji alanında çalışacak bireylerin yetiştirilmesinde önemli katkıları olacak Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimin doğası ve teknoloji hakkındaki görüşlerini incelemektir. Bu araştırmada elde edilecek veriler, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının

“bilimin doğası ve teknoloji” hakkındaki görüşlerinin geliştirilebilmesi için uygun öneriler vermesi acısından araştırmayı önemli kılmaktadır.