• Sonuç bulunamadı

2. ÜLKE ÖRNEKLERİ

2.3. Almanya

2.3.2.5. Alman Araştırma Vakfı

2014 yılında toplam bütçesi 2,9 milyar Avro olan vakfın, yüzde 65'i kamu kesimi tarafından finanse edilmektedir. Vakıf, farklı alanlarda yenilik ekosisteminin

40 Detaylı bilgi için bkz. (çevrimiçi) https://www.helmholtz.de

değişen talepleri doğrultusunda (özellikle stratejik konular veya alanlar için) destek araçlarını sürekli olarak güncellemektedir. Almanya’da üniversitelerde kurulmuş araştırma altyapılarından bir kısmının kurulumu da vakıf tarafından desteklenmiştir. Bu altyapılara DFG araştırma merkezleri de denilmektedir. DFG tarafından desteklenecek bir merkezin araştırma üniversitesinde yer alması şartı bulunmaktadır. Araştırma üniversitesinden disiplinler arası ve öncelikli araştırma alanlarını belirlemesi istenmektedir. Böylelikle, üniversitenin belirli bir alanda veya alanlarda uzmanlaşması sağlanmakta ve ilgili alanlarda kritik ve nitelikli araştırmacı insan gücü de bir arada tutulabilmektedir. Üniversite, bir merkez için en fazla 12 yıla ve yıllık en fazla 5 milyon Avroya kadar destek alabilmektedir. Üniversitenin de altyapının kurulumunu müteakip işgücü maliyetini karşılaması gerekmektedir.

Almanya’nın Ar-Ge ekosistemine genel olarak bakıldığında ise aşağıdaki bilgilerin aktarılması mümkündür.

Almanya’da 2016 yılı için federal bütçeden Ar-Ge için ayrılan 16,4 milyar Avro’nun büyük bir kısmı yukarıda gruplandırılan araştırma toplulukları ve birlikleri tarafından kullanılmıştır (Avrupa Komisyonu, 2016d:36).

Araştırma toplulukları ve birliklerinden 2010 yılında Avrupa Patent Ofisi’ne (EPO) 1.100 patent başvurusu yapılmış iken, Alman üniversitelerinden ise 552 başvuru yapılmıştır (Dornbusch ve Neuhausler, 2015:11). Bununla birlikte üniversiteler ile araştırma toplulukları ve birliklerinde yapılan araştırmaların ayrılması mümkün değildir. 2014 yılında araştırma organizasyonlarında görev yapan 1.125 çalışan, üniversitede de profesör olarak çalışmalarını sürdürmüştür (GWK, 2015:36- 37).

Alman yenilik ekosisteminde son yıllarda üniversitelere yönelik olarak eğitim ve Ar-Ge’nin fonlanması hususlarında çok önemli 2 değişiklik yaşanmıştır. Bu değişiklikler, araştırma altyapılarına ilave olarak önemli kaynak sağlayabilecektir. Bu değişiklikler şunlardır:

 Birincisi, Federal ve eyalet hükümetleri, Anayasayı Aralık 2014'te değiştirmişlerdir (Alman Federal Meclisi, 2014). Daha önce, eyalet hükümetleri üniversitelerin finansmanından sorumluyken, Federal Hükümet, yalnızca geçici

olarak başlıca programlar yoluyla finansman sağlayabiliyordu. Anayasadaki değişimi takiben, Federal Hükümet eyalet hükümetleri ile anlaşmalar yapabilir ve yükseköğretimde Ar-Ge'yi devamlı olarak fonlayabilir duruma gelmiştir. Yapılan değişikliklerin eyalet üniversitelerinin araştırma ve yenilik profillerini çeşitlendirmesi beklenmektedir. Anayasadaki bu değişiklik, Araştırma ve Yenilik Uzman Komisyonu (EFI, 2015) tarafından da sürekli talep edilmiştir. Federal ve eyalet hükümetleri arasındaki anlaşmalar Alman Ar-Ge sistemini güçlendirecek önemli bir potansiyele sahiptir.

 İkincisi, Almanya'daki Ar-Ge sistemi, araştırma ve üniversite eğitimi hususlarında Federal ve eyalet hükümetleri arasındaki anlaşmalardan beslenmiştir. Bu anlaşmalar aşağıdakileri kapsamaktadır (Avrupa Komisyonu, 2016d:20-21):

 Mükemmellik Girişimi: Yüzde 75’i Federal Hükümet, yüzde 25’i eyalet hükümetleri tarafından finanse edilen bir fon paketidir. Amacı, üniversitelerde önemli araştırmaları desteklemektir. Bütçesi 2012-2017 yılları arasında toplam 2,7 milyar Avro olarak gerçekleşmiştir.42

 Yükseköğretim Anlaşması: Amacı, üniversite eğitiminin hem niceliğini hem de niteliğini artırmak, üniversite araştırmalarının uluslararası rekabet gücünü yükseltmektir. 2011-2015 yılları arasını kapsayan 7 milyar Avro’luk bütçede Federal Hükümet ile eyalet hükümetlerinin katkıları eşit şekilde olmuştur.43

 Araştırma ve Yenilik Sözleşmesi: Araştırma organizasyonlarının (Fraunhofer Topluluğu, Helmholtz Birliği, Max-Planck Topluluğu, Leibniz Birliği, Alman Araştırma Vakfı) fonları her yıl yüzde 5 artırılacaktır. Federal ve eyalet hükümetleri, üniversiteler için 2020'ye kadar uygulanacak olan “Yükseköğretim Anlaşması”nın yanı sıra, üniversite dışı araştırma organizasyonlarının “Araştırma ve Yenilik Sözleşmesi” ile finansmanına ilişkin önemli politika programlarını 2014 yılının Aralık ayında genişletmeye karar vermiştir.

42 Ayrıntılı bilgi için bkz. (çevrimiçi)

http://www.dfg.de/en/research_funding/programmes/excellence_initiative/general_information/index. html.

İkinci genişletme, yükseköğretimde 760 bin yeni öğrenci sağlamak için tasarlanmıştır. Bu amaçla, Federal Hükümet 9,9 milyar Avro, eyalet hükümetleri ise 9,4 milyar Avro tutarında kredi sağlayacaktır (NRP, 2016:40). Yükseköğretim Anlaşması’ndaki önemli bir değişiklik, toplam fonun yüzde 10'unun eğitimde kalite iyileştirmeleri sağlanarak mezuniyet oranlarını artırmak amacıyla tahsis edilmiş olmasıdır. Ayrıca Anlaşmaya göre, üniversitelerin, DFG’den aldıkları ödenekler 2016 yılından itibaren yüzde 20'den yüzde 22'ye yükseltilmiştir. Federal Hükümet bütçenin yüzde 20’lik kısmını sağlamaya devam ederken, eyalet hükümetleri ise ilave yüzde 2'yi karşılamaktadır.

Şekil 2.4. Araştırma Organizasyonlarının Ar-Ge faaliyetleri sonucu özel sektörden lisans gelirleri hariç elde ettiği gelir (Milyon Avro)

Kaynak: Avrupa Komisyonu (2016d)

Şekil 2.4’te de görüleceği üzere uygulamalı araştırmalara ağırlık veren ve özel sektörle daha fazla işbirliği yürüten Fraunhofer Topluluğu’nun geliri lisans gelirleri hariç 2014 yılında yaklaşık 500 milyon Avro’dur. Ancak temel araştırmalara ağırlık veren Max Planck Topluluğu’nun geliri düşük kalmıştır. Bu noktada önemle şu da belirtilmelidir ki; daha önceki bölümlerde belirttiğimiz 1’den 9’a kadar numaralandırılan THS’nin her birindeki araştırmalar birbirinden önemli, değerli ve kritiktir. Örneğin temel bir araştırma yapmadan uygulamalı bir araştırmaya, uygulamalı bir araştırmayı yapmadan ürün geliştirmeye, ürün geliştirmeden de ürünün ticarileştirilmesi aşamasına geçmek pek mümkün olmayabilir. Max Planck Topluluğu, finansman açısından diğer araştırma organizasyonlara göre pek başarılı olamasa da 18 Nobel ödülü alması, her yıl 15.000’in üstünde nitelikli bilimsel yayın üretmesi araştırma altyapılarının kamu tarafından özenle takip edilmesi, izlenmesi, etkin bir

destek mekanizması ile düzenli olarak fonlanması gerektiğini gözler önüne sermektedir.