• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

3.1. Araştırmanın Yöntem ve Teknikleri

3.1.2. Araştırma Alanı

Toplum, inanç ve birey ilişkisinin incelendiği bu çalışmada, yorumsamacı ve betimleyici bir yaklaşımla nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen saha araştırması verilerine yer verilmiştir. Din sosyolojisi alanında yürütülen çalışmada, öncelikle katılımcıların din ve inanç algıları, dindarlık düzeyleri, dindarlık tutumları ve bunun yanında modern toplumlarda dinin görünürlüğü hakkındaki görüşlerine başvurulmuştur. Bu veriler ışığında ise katılımcıların günümüz modern toplumunda New Age akımı ve dini batıl inançlara (hurafe) yönelmelerindeki nedenler üzerinde detaylı incelemede bulunulmuştur.

Çalışmanın yöntemsel modeli belirlenirken, sorunsalın kavramsal bağlamı ile alanın sınırlarının net hatlarla çizilemez oluşu, çalışmanın esnek ve bütüncül doğasına uygun olması açısından, alan araştırmasını nitel araştırma yöntemine uygun olarak yapılmasına yöneltmiştir. Hedeflenen katılımcı sayısı nitel çalışmalarda görüşme sayısının belirlenmesinde kullanılan ‘doygunluk noktası’ kriteri gözetilerek yapılmış ve 15.01.2019-18.02.2019 tarihleri arasında çeşitli eğitim ve gelir düzeylerine sahip olan toplamda 20 kişi ile yüz yüze derinlemesine mülakat/görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın mekanı olarak İstanbul iline bağlı Anadolu ve Avrupa yakasından çeşitli semtler seçilmiştir. Bir metropol olarak İstanbul, araştırmada farklı düzeyde inanç ve tutumlara sahip olan bireyleri ve çeşitli toplumsal zümreleri içinde barındırması açısından araştırmanın çeşitlilik arz eden yapısına uygunluk sağlamıştır.

Yapılan alan çalışmasında gözlemlenilen alana girilmesindeki ilk adım, New Age faaliyetleri yürüten dernek ve kurumların sosyal medya hesaplarından iletişime geçilerek tanışma ve randevu oluşturmasıydı. Tanımadığım ve tanınmadığım bir çevrede yüksek lisans öğrencisi kimliğimle derinlemesine görüşme yapacağım insanlarla tanıştım. Sonrasında ise görüşme yapmak üzere belirlediğim türbe yanına konuşlanmış camilerde hali hazırda görev yapmakta olan din görevlileriyle (imam hatip, müezzin, vaiz vb.) yüz yüze tanışarak uygun bir vakit için randevu oluşturdum. Batıl inanç tutum ve uygulamaları hakkında deneyim ve gözlemlere sahip olan katılımcılar ise sosyal çevremde kartopu tekniğiyle ulaştığım kişilerden oluşmaktadır. Bahsedilen farklı görüşme gruplarından seçilen katılımcıların tümü belirtilen alanlarda etkin bir şekilde yer alan ve deneyim sahibi olan kişilerden belirlenmiştir.

74

Katılımcılara sunulan görüşme taleplerinden genel anlamda olumlu dönütler alınmıştır. Özellikle New Age katılımcı grupları, kendi alanlarının akademik camia tarafından ilgi görüp araştırmaya değer bulunması konusunda hoşnutluklarını sıklıkla dile getirmiş ve görüşme talebi karşısında memnuniyet duyduklarını belirtmişlerdir. Araştırma kapsamında katılımcılara sunulan görüşme taleplerinde din görevlileri katılımcı grubu içinde belirlenmiş bir kişiden olumsuz yanıt alınmıştır. Bu nedenle görüşmeyi reddeden din görevlisinin görev yapmakta olduğu camide derinlemesine görüşme yapmak yerine, gerekli gözlem ve incelemelere yer verilmesi uygun görülmüştür. Bu anlamda orada görevli bulunan türbedar (türbe bekçisi) ile kısa bir görüşme gerçekleştirilerek gözlemlediği batıl inanç tutum ve davranışları hakkında bilgilerine başvurulmuştur. Araştırmada katılımcı grupları; New Age uygulamaları eğitmenleri (yaşam koçu ve kişisel gelişim uzmanı vb.), astrologlar, New Age etkinlikleri kursiyerleri, din görevlileri (imam hatipler) ve batıl inanç tutum ve davranışları hakkında deneyim sahibi bireylerden olmak üzere beş farklı gruptan oluşmaktadır. Tüm gruplar için ayrı olarak görüşme formları oluşturulmuştur.

Araştırmanın farklı düzeyde inanç, tutum ve davranışlara sahip katılımcılarla gerçekleştirilmesi, veri analizi aşamasında bu araştırma gruplarının öncelikle ayrı ayrı kendi içinde analizi ve sonrasında ise tüm grupların makro analizinin yapılmasını gerektirmiştir. Karmaşık ve iç içe geçmiş ilişkileri anlama ve anlamlandırmada, çalışmanın seyrinin değişebilirliği açısından nitel araştırmanın esnek doğasından yararlanmak çalışmadan daha verimli sonuçlar alınmasını sağlamıştır.

Araştırmada tümevarım ilkesine uygun olarak nitel araştırma yöntemine bağlı; doküman incelemesi, katılımcı gözlem ve derinlemesine mülakat olmak üzere üç temel veri kaynağı kullanılmıştır. Alan araştırmasına hazırlık adına yapılan teorik bölümün oluşturulmasında doküman incelemesi yönteminden yararlanıp, konuyla ilgili bilgi ve belgeler kütüphanelerden faydalanılarak ve internetten taranarak konu analiz edilmiştir. Araştırmanın uygulama boyutunda ise gözlem ve görüşme (mülakat) yönteminden yararlanılmıştır. Bu üç temel veri kaynağı içerisinde özellikle derinlemesine mülakat/görüşme olarak bilinen veri toplama tekniği çalışmanın konusu amacı ve kapsamı çerçevesinde soruların sorulmasına, cevapların kaydedilmesine ve ayrıca ilave sorularla konunun tüm ince detaylarıyla irdelenmesine olanak sağlamıştır.

75

Görüşmelerde sorulan sorular araştırmacıya kılavuzluk etmesi amacıyla önceden hazırlanmış ve yapılandırılmış açık uçlu sorulardan oluşan bir görüşme formuna bağlı kalarak sorulmuştur. Bu görüşmelerin yaklaşık olarak en azı 30 dakika, en fazlası ise 135 dakika sürmüştür. Ses kaydı yapılması için tüm katılımcılardan izin alınmıştır. Bu kayıtların yanında görüşme esnasında önemli hususlarda gerekli görüldüğünde kısa notlar alınarak veriler desteklenmiştir.

Araştırmada verilerin analizin edilmesinde nitel araştırma yöntemine bağlı olarak betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmıştır. Betimsel analiz, derinlemesine analiz gerektirmeyen verilen işlenmesinde ve betimlenerek okuyucuya aktarılmasında kullanılırken, içerik analizi ise elde edilen verilerin daha yakından incelenmesini ve bu verileri açıklayan kavram ve temalara ulaşılmasını gerektirmektedir (Şimşek ve Yıldırım, 2016: 86). Bu anlamda alan araştırmasında elde edilen verilerin öncelikle betimsel analizi yapılmış ve ardından betimsel analizde ortaya çıkan eğilim, tema, benzerlikler ve farklılıkların ilişkisel yönleri içerik analiziyle resmedilerek okuyucuya sunulmuştur.

Çalışmanın genelindeki sınırlılıklara bakıldığında, araştırmanın ana çerçevesini oluşturan New Age akımı ve batıl inanç kavramlarının kapsayıcı olması ve içerisinde oldukça çeşitli alt başlıklara sahip olmaları çalışmanın belirli alanlar ile sınırlandırılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu başlıkların tespitinin ve incelenebilir olmasının güçlüğünü nedeniyle çalışmada batıl inançlar ve New Age akımı sınırlandırılarak toplumda yaygınlık kazanmış ve en çok karşımıza çıkan öğreti ve pratikler araştırmaya dahil edilmiştir. Ayrıca batıl inanç kavramının göreliği, bir kişiye göre batıl kabul edilebilecek inanç ve davranışın bir başkasına göre geçerli ve yararlı kabul edilmesi alanda karşılaşılan bir diğer sorunsaldır. Bu anlamda çalışmada yer verilen batıl inanç ve tutumlarının, Türk kültürü içinde yer etmiş fakat İslam dininin ve aynı zamanda bilimin de batıl olarak kabul ettiği dini batıl inançlar (hurafeler) kategorisinde sınıflandırılması uygun görülmüştür. Konunun amacına yönelik önem ve yapılabilirlik açısından böyle bir sınırlandırma gerekliliğini belirtmek önem arz etmektedir.

76

3.2. Bulgular ve Yorumlar