• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3 : DİN-MİTOLOJİNİN SOSYAL GÖRÜNÜŞÜ OLARAK

3.4. Anthesteria

Anthesteria, Anthesteria’nın (şubat-mart ) onbiri ve onüçünde: Dionysos’un şerefine adanmış; onun için şarap fıçılarının açılması, sunulması, içilmesi, sarhoş olunması, dua edilmesi, ve ondan yardım dilenmesinin söz konusu olduğu bir festivaldir (Harrison, 1960:32-33). Gerçekte, bir şarap festivalidir. Asıl itibarı ile bizler hiçbir Yunan festivalin de şarabın ihmal edildiğini görememekteyiz. Bunun sebebi ise dinsel kendinden geçme-ecstasy(vecd) halinin bireyin kendi iradesi ile değil de; dışarıdan başka bir varlıkla yapılmasıdır, ki Yunan festivallerinde şarapta bu iş için kullanılmıştır. Bu vecd- ecstasy hali, insanın tanrı ile dolmasının eksik ve sembolizmden yoksun bir ifadesidir.

Anthesteria, aynı zamanda ölü ve arınma ayı olarakta bilinmektedir. Şöyle ki: Plutark,

Roman Ouestions adlı eserinde bu durumu şöyle ifade eder: “ Bütün Romalılar ölülerine adakları ve sunakları şubat ayında yaparlar”. Februa, Feralia ve Fe(b)rua yani şubat, etimolojik olarak arınma anlamına gelir. Şubatın 13 – 21’i arası evlilik yasaktır. Bu günde buna riayet edilmektedir (Harrison, 1960:51).

Festivallerin diğer bir özelliğide bireysel arınma rolünü ifa etmesidir. Arınmadan kasıt, ölü ruhları sakinleştirmektir. Yoksa günümüzde olduğu gibi manevi bir anlama sahip değildir. Yunanlılar için manevi arınma, kötü ruhlar ve onların etkilerinden uzak olmaktır (Harrison, 1960:53).

Anthesteria bir erken dönem ilkbahar festivalidir. Bir çok yönü ile de bu günkü Shrove

Tuesday yani Pankek gününe ve Paskalyadan önce gelen büyük perhiz başlangıcına denk düşmektedir. Diğer paralellikleri ise; Hristiyanlıkta, kasımın birinde bütün azizlerin şerefine kutlanan günün ertesi olan yani, kasımın ikisinde bütün ruhlar için verilen ziyafettir. Atina festivallerinin en kutsalıdır. İlk gün yeni şarap fıçılarını açarak başlar; kır halkı, şehre at arabaları ile akın eder. Şehrin caddeleri, ağzı küfürle dolu insanlara sahne olur. Ve yeni mahsuller ,pazarda halka satışa sunulurdu. Fakat bu festivalin en önemli yanı aile ziyafetleridir. Bu arada kölelerde bu festivallerden nasiplerini almaktadır. Aynı zamanda halka yönelik ziyafetlerde; Dionysos papazları tarafından verilmektedir. Bu ziyafete katılanlar; önlerine konulan şarabı bir dikişte içerek yarışa girerler, ve bunun neticesinde kazanan kek ve şarap kazanmaktadır. Ziyafetten arta kalanlar ise tanrı Dionysus şerefine dökülmektedir. Atinalıların hayatlarında , Anthesteria ne kadar önemi haiz ise: benzer durum bugün Hristiyanlıkta da Christmas akşam yemeğindeki Christ’in doğumunu ekmek ve şarap ile kutlamaya benzer (Burns, 1919:14-17). Şarap, arzuları yani erosu ve kendinden geçmeyi şeytanı temsil ederken ekmek ise doğanın zenginliğinin sembolik göstergelerinin kaynağı olan toprağı temsil eder. Dionysus’un evlenmesi yeni sosyal yaşamım mevsimsel dönüşümlerini ifade eder.

Festivali önemli bir aşamasını ifade eden şarap fıçılarının açılışı, Pandoranın kutusunun açılışını temsil ettiği gibi; tanrının her seferinde kendisini yenilemesi ve insan sosyal hayatına can vermesi olarakta anlaşılabilmektedir. Şarap fıçılarının kendinden geçme

nesnesi olmasının yanında insanlar için başlarını sokacakları bir yer olması söz konusudur. Şarap fıçılarının Atina’da korunak olarak kullanılmasının Atina halkı için tarihsel arka planı söz konusudur. Peloponnesiyan savaşı sırasında şehir ilticacıların hücumuna uğrar; bu nedenle insanların başlarının sokacakları hiçbir yer kalmaz: bu sebepten ötürü fıçılar yaşam için en güzel sığınaklar olur. Öyle ki daha sonra bu; meşhur Yunan filozof Diojen’in, yaşam felsefesinin en temellerinden olur (Harrison, 1960:43).

Sosyal birlik bu festivallerin birleştiriciliği neticesinde hayat bulmaktadır. M.Ö.V. yüzyılda Anthesteria festivali sayesinde, grup duygusunun örneğini görebilmekteyiz (Burns, 1919:18-19). Aristoteles’in Etiğinde ki arkadaşlık, doğallık anlamında bize sosyal yaşam kavramının niteliklerini vermektedir. Festivalde, polisin her bir bireyinin bir rolü ve önemi vardır. Festivallerde bu anlamda bir sosyalleşme aracıdır.

Anthesteria festivallerinde daha çok hayalet ve cin/peri(sprite) ritüelleri ön plandadır. Bu ilkbahar festivali açık bir şekilde Dionysos’a adanmıştır. Anthesteria, kelime anlamı olarak türetme olarak tercüme edilebilir. Rüzgara ve diğer yer altı güçlerine, çeşitli adaklar adanmaktadır (Harrison, 1960:XVII)

Anthesteria yılın mevsimlerini içine alır. Pindar, bulduğu her fırsatta yazdığı şiirleri söyler. Toplantı zamanı çiçekler açar, ilkbaharın güzel kokulu sesleri duyulur; demet demet menekşeler ve gül yeryüzüne çıktıkları zaman: çelenkleri saçları süsler; o zaman flüt sesleri duyulur ve korolar Semele’ye ilahiler söyler. Festival tabii anlamıyla ilkbaharın gelişini ve son yılın mayalanan şarabını ifade eder, manevi olarak Dionysos onun maskesidir, ki o sadece bir şarap tanrısı değil, fakat başka bir efsanenin bildirdiğine göre; kışın onun yazgısının ölüm ve ilkbaharda tekrar doğmak olduğunu temsil eder. Seremoni taşkın neşe sahnesi ile açılır; hizmetkarlar ve köleler evrensel gürültülü kutlamaya davet edilir; okul tatilleri başlar; ve bütün yerler hareketli aktivite ve fuar eğlencesi içinde, hayat dolu olur. Pazarlıklar, erkeklerin kadınları soyunurken seyrettikleri gösteriler, hokkabazlıklar günün bütün saatlerini doldurur; ve akşama doğru görevliler, büyük bir yürüyüş için başlarına çeşit çeşit süsler takarak taçlanırlar, toplanır. Yürütüş meşalelerle başlar; buna Dionysus’un heykeli kılavuzluk eder, ve onu, alkollü gürültücü kalabalık kitleler halinde yürüyerek veya binek arabasında takip

eder. Hours (mevsim tanrıçaları), Nymphs ( doğanın nehirde ağaçta yaşayan ruhu)veya

Bacchea (şarap tanrısı ve arzu veren tanrı) tanrı ve tanrıçaları gibi kostüm giyinerek sıra oluşturup; şarap tanrının kafilesini takip ederler. Varış yeri tanrı tapınağıdır, ve orada müzik ve dans eşliğinde adaklar adanır; bütün bunlar, ziyafet ve içme müsabakası ile neticelenir (Dickinson, 2004:14-15).

Bu festival aynı zamanda ölü ruhların tekrar kalktığı bir festivaldir de. Bu anlamı ile; atalar kültü olarak adlandırılabilir. Onlardan ve onların verecekleri zarardan uzak durmanın birkaç yolu vardır bunlardan biri aromatik özelliğe sahip bir bitkiyi çiğnemek veya oruç tutmaktır.

Böylece festivalin ilk kısmı tamamlanmış olur. Şu ana kadar olan neşe eğlence ton değiştirir. Dionysos şarap tanrısı olmasına rağmen, aynı zamanda trajik bir görünüşü vardır; onu da cehenneme düşmüş olarak kaydeder; ve yaşamın yenilenmesinin memnuniyet verici kutlaması; ilkbaharda, onun ölümü şerefine verilen ziyafet takip eder. Anthesteria da doğanın önemi anlaşılmakta idealize edilmektedir (Dickinson, 2004:15-16)

Benzer Belgeler