I. BÖLÜM
2.3. MEGEP Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
2.3.1. Amaç ve Önemi
Türkiye‟de eğitimin, hayat boyu öğrenme yaklaĢımıyla bilgiye ulaĢma yol ve yöntemlerini öğreten, etkin bir rehberlik hizmetini içeren, yatay ve dikey geçiĢlere imkân veren, piyasa meslek standartlarına uygun, üretime ağırlık veren, yetki devrini esas alan, fırsat eĢitliğini gözeten bir sistem bütünlüğü içerisinde yeniden düzenlenmesi için Bakanlığımızca pek çok çalıĢma yürütülmektedir (Megep.meb.gov.tr).
Hükümetimiz ile Avrupa Birliği arasında imzalanarak yürürlüğe giren, Türkiye de Meslekî Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) ve
Ortaöğretim Projesi (OÖP); eğitim sistemimizin çağdaĢ bir yapıya kavuĢması açısından oldukça önemli çalıĢmalardır. Bu projeler kapsamında meslekî ve teknik eğitim her yönüyle ele alınmakta, eğitim sistemi, öğretim programları, öğretim materyalleri, eğitim kurumları ve uygulamalara yönelik olarak çok çeĢitli çalıĢmalar yürütülmektedir.
Projenin genel hedefi; ülkemiz ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yüksek nitelikli ve performanslı ara kademe teknik insan gücünü yetiĢtirebilen, teknoloji geliĢtirilmesine ve üretimine yatkın bir meslekî ve teknik eğitim sisteminin güçlendirilerek etkili bir Ģekilde uygulanmasını desteklemektir (Megep.meb.gov.tr).
Bu bağlamda öğrencilere ilgi, istek ve yeteneklerine uygun alan ve dalda eğitim ve öğretim imkânı sağlanması, sektörel geliĢme ve taleplerin öğretim programlarına yansıtılması amacıyla meslekî ve teknik orta öğretim kurumlarında 9. sınıflar ortak olmak üzere dört (4) yıl süreli modüler program esasına dayalı eğitim ve öğretime baĢlanmıĢtır (Megep.meb.gov.tr).
MEGEP‟ in hedefledikleri aĢağıdaki gibidir:
Ulusal Yeterlilik Sisteminin oluĢturulmasını da içeren bir ulusal reformun uygulanması yoluyla mesleki eğitim sisteminin nitelik ve uygunluğunun geliĢtirilmesi
Kamu kurumları, toplumsal ortaklar ve isletmelerin kurumsal kapasitelerinin ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerde güçlendirilmesi
Reform sürecinin uygulanmasına yerel oyuncuların da dahil edilmesi yoluyla sistemin yerelleĢme sürecinin hızlandırılması
Dünyadaki değiĢmeler; bir yandan ekonomik büyüme ve refah ortamı oluĢtururken, diğer yandan da teknolojik geliĢmeler yeni çalıĢma ortamlarına ve biçimlerine, bireylerin ve toplumların eğitim yoluyla hazırlanması gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Dünyada meydana gelen geliĢim ve değiĢim rüzgârları doğaldır ki eğitimi ve dolayısıyla da Mesleki ve Teknik Eğitimi de etkilemiĢtir. Teknolojik geliĢmeler yeni meslek alanları ortaya çıkarmıĢtır. Yeni meslekleri yapabilecek eğitimli insan kaynağı ihtiyacını meydana getirmiĢtir. Ülkelerin iĢsizlik sorununda ve iĢ gücü talebinde en büyük çözümün Mesleki ve Teknik Eğitimden geleceği düĢüncesiyle,
uluslar arası arenada mesleki eğitime yönelik çözüm önerileri geliĢtirilmekte, ortak projeler üretilmektedir (www.kadirga.k12.tr).
MEGEP, Türkiye açısından büyük önem arz eden bir projedir. Eğitim anlayıĢının ve mesleki eğitimin geliĢeceği, daha yönlendirici, daha sağlıklı yarınlar için projenin uygulanabilirliği çok önemlidir. Sosyal ortaklarla (Tobb, Tüsiad, Tesk, Tisk, Türk-ĠĢ, Disk, Hak-ĠĢ, Meksa) birlikte hazırlanan modüler programın uygulanacağı alanlarda
Ekipman alımı
Bilgi teknolojilerinin satın alımı
Öğretmenlerin yurtiçi ve yurtdıĢı eğitimi
Yöneticilerin yurtdıĢı ve yurtiçi eğitimi gerçekleĢtirilecektir.
Bu kapsamda program geliĢtirme çalıĢmaları Sosyal Ortaklarla (Tobb, Tüsiad, Tesk, Tisk, Türk-ĠĢ, Disk, Hak-ĠĢ, Meksa) birlikte Bakanlığımız koordinesinde yürütülmektedir. Hazırlanan programlarda UNESCO tarafından geliĢtirilen ve birçok AB ülkesinde kabul gören “International Standard Classification Of Education (Isced 97)- Uluslararası Eğitim Standardı Sınıflandırması” kullanılmıĢtır(www.kadirga.k12.tr)
2.3.2. Görevleri
Dünyanın önde gelen sanayileĢmiĢ ülkelerinin mesleki eğitime verdikleri önem, ülkelerin geliĢme çabalarına mesleki eğitimin katkısının ne kadar yüksek düzeyde olduğunu göstermektedir. GeliĢmekte olan ülkemizde de mesleki eğitimi geliĢtirmek gayesiyle uygulamaya konulan MEGEP projesiyle yapılmaya çalıĢılan birçok yenilik ve düzenlemeler vardır.
Geleneksel meslekî ve teknik eğitim sistemi bireysel öğretim açısından esnek, etkin ve verimli değildir ve çok da pahalıdır. Ġnsanların maruz kaldıkları bilgi yoğunluğuna bakıldığında, izole bir öğrenme süreci öğrencinin bütünsel geliĢimine katkıda bulunmaktan çok uzaktır. Eğitim programının yapısının çok daha uygun düzenlenmesi gerekir. Öğrenci belirli sınırlar içerisinde istediği konuyu, istediği yerde
ve kendine uygun bir hızda öğrenebilmelidir. Modern iletiĢim araçları buna olanak tanımaktadır (Megep.meb.gov.tr).
Eğitsel amaçları, toplumun, endüstrinin ve hizmet kurumlarının taleplerine uygun olarak düzenlemek, eğitim programının esnek yapıda olmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda eğitim programının modüler hazırlanması iyi bir seçenek olarak görülmektedir. Ancak, modüler program, geleneksel programların parçalara bölünmesi değildir (Megep.meb.gov.tr).
Modüler program yaklaĢımı;, değiĢikliklere kısa sürede cevap verebilen, esnek bir yapıya sahip olması nedeniyle tercih edilmektedir. Modüler programların içerikleri modüllerden oluĢmaktadır. Modül; sonunda bir iĢin bir parçasını temsil eden bir yeterlik kazandıran, öğrenme bütününün bir parçasını kapsayan, öğrenme amaçlarına ve içeriklerine sahip bir öğrenme birimidir (Megep.meb.gov.tr).
MEGEP‟ in görevleri Ģu Ģekildedir (Megep.Meb.Gov.tr., 2007) Pilot kurumların seçilmesi
Projenin yönetimi
Politika ve strateji grubunun kurulması ve desteklenmesi
Mesleki eğitimin finansmanının gözden geçirilmesi ve tavsiye sağlanması
ĠĢ piyasasına iliĢkin bilgilerin edinimi ve yayımına iliĢkin yöntemin tespit edilmesi
Altı bölgede nitel iĢ piyasası taramalarının tasarlanması ve pilot uygulamalarının yapılması
Tarama sonuçlarının yayımı
Mevcut meslek standartlarının mikro projelerde denenmesi Sonuçların ilgili kurumlara rapor edilmesi
Yeni usullerin ve standartların geliĢtirilmesi ve uygulanmasında ilgili kurumlara destek sağlaması
Eğitim standartlarının tasarlanması ve öğretim programlarında kullanımının denenmesi
Modüler yeterliğe/çıktıya dayalı öğretim programlarının Ulusal Yeterlilik Sistemine uygun olarak tasarlanması, denenmesi ve izlenmesi
Mesleki yeterliliklerin değerlendirilmesi, derecelendirilmesi ve belgelendirilmesi için bir kurum oluĢturulması, personelin eğitilmesi ve ulusal bir çerçevenin uygulanması
Genel ve mesleki eğitim arasındaki kavramsal bağların tanımlanması Eğiticilerin öğretim programı tasarımcıları olarak eğitimi
Öğretme ve öğrenmede yer alan oyuncuların rol ve sorumluluklarının açıklığa kavuĢturulması
Türkiye için alternatif YaĢam Boyu Öğrenme sistemlerinin ve mevzuatının incelenmesi
Türk vatandaĢları için örgün eğitim sisteminin değiĢik kademelerinin YaĢam Boyu Öğrenme sistemiyle bütünleĢtirilmesi
Mesleki eğitim sisteminde uyumluluk ve Ģeffaflığı sağlayacak yeni bir kalite güvence sisteminin geliĢtirilmesi
Kalite mekanizmasının uygulanması sürecinde kilometre taĢlarının tespit edilmesi ve denenmesi
Okul ve eğitim merkezi yöneticileri için yönetim tekniklerine iliĢkin eğitimler düzenlenmesi
Her pilot kurumdan seçilen eğiticilerin, yeni öğretim programlarının ve eğitim yaklaĢımının kullanımında önderlik etmeleri için eğitimler düzenlenmesi ve uygulanması
Genel Proje hedeflerine iliĢkin kamuoyuna dönük bilgi geliĢtirilmesi
En iyi eğiticilerin, formatör olmak ve yaygınlaĢtırmayı sağlamak üzere eğitilmesi
SeçilmiĢ eğiticilerin yerel düzeyde mesleki eğitim reformunun değiĢim önderleri olmak üzere eğitilmesi
Mesleki eğitimin değiĢik düzeylerinde toplumsal ortakların sorumluluklarının, danıĢma rollerinin ve karar verme güçlerinin çözümlenmesi ve belirlenmesi Bilginin paydaĢlara çeĢitli yollarla ulaĢtırılması
Mesleki eğitimde yönetim reformu konusunda anahtar grubun oluĢturulması Eğitim planlarının yapılması
AB ülkelerindeki mesleki eğitim kurumlarıyla ve okullarıyla ortaklık ve eĢleĢtirme düzenlemeleri oluĢturulması
MEB‟de Ulusal Mesleki Eğitim Bilgi Merkezi‟nin kurulması
Yönetici ve idarecilerin yerelleĢmiĢ kaynak tahsis sisteminde operasyonel özerklik konusunda eğitilmesi
YerelleĢmiĢ mesleki eğitim sisteminde eğitim yönetimi konusunda üst düzey MEB görevlilerinin eğitimi
2.3.3. Yararları
Proje kapsamındaki meslek alanlarında uygulanacak programlar sonucunda verilecek olan diploma ve sertifikanın ulusal ve uluslararası geçerliliğinin sağlanabilmesi amacı ile alan ve dal seçimlerinde sektör araĢtırma çalıĢmaları yapılarak sonuçlar, Uluslar arası Eğitimin Sınıflandırılması Standardı‟na (ISCED 97) göre düzenlenmiĢtir (Megep.meb.gov.tr).
Proje ile Türkiye‟deki meslekî ve teknik eğitim sistemi, AB ve geliĢmiĢ ülkelerdeki standartlara yükseltilecek, sosyo-ekonomik gereksinimler ve yaĢam boyu öğrenme ilkeleri doğrultusunda bütünlüklü olarak güçlendirilecektir. ĠĢ piyasasının ihtiyaçlarına cevap verebilen, temel eğitim, genel orta öğretim ve yüksek öğretim sistemleri ile bütünlük içerisinde, modern, esnek ve kaliteli bir meslekî eğitim sistemi oluĢmasına katkıda bulunacaktır (Megep.meb.gov.tr).
Mesleki eğitimde geliĢmeyi hedefleyen projede uygulamanın baĢarılı olması durumunda aĢağıdaki yararları sağlayacağı öngörülmektedir.
Pilot okul ve kurumlarda (genel liseler ile meslek liselerinin 9. sınıfında ) aynı program uygulanmasına geçilmiĢtir.
Öğretim süresi 4 yıl olacak Ģekilde planlanmıĢtır.
9. Sınıf ortak sınıf (tanıtım ve yönlendirme) olarak planlanmıĢtır. Yatay ve dikey geçiĢlere elveriĢli alt yapı oluĢturulmuĢtur. Alan ve dal eğitimi esas alınmıĢtır.
Öğrenci; eğitim süresinin sonunda, alanda diploma ile birlikte, seçmiĢ olduğu dalda 3. Seviye sertifika alacaktır.
Sistemden ayrılan öğrenci, yeterliliklerine karĢılık gelen 1. veya 2. Seviye sertifika alabilecektir.
Örgün ve yaygın meslekî ve teknik eğitim kurumlarında aynı alanda aynı modüler öğretim programları uygulanacaktır.
Diploma ve sertifika programlarında geliĢtirilen modüller ortak olarak kullanılacaktır (www.kadirga.k12.tr).
3. MUHASEBE EĞĠTĠMĠ
3.1. Muhasebe Kavramı
Muhasebe, bir örgütün kaynaklarının oluĢumunu, bu kaynakların kullanılma biçimini, örgütün iĢlemleri sonucunda bu kaynaklarda meydana gelen artıĢ veya azalıĢları ve örgütün finansal açıdan durumunu açıklayan bilgileri üreten ve bunları ilgili kiĢi ve kuruluĢlara ileten bir “bilgi sistemi”dir. KuruluĢ Ģekli ve büyüklüğü ne olursa olsun, iĢletmelerdeki eylemlerin çoğu bir kıymet hareketine neden olur. Mali iĢlemler olarak nitelenebilecek bu iĢlemler, iĢletmenin varlık ve kaynak oluĢumunda değiĢme yaratırlar. ĠĢletmede gerçekleĢen mali nitelikli iĢlemlere iliĢkin verilerin toplanıp iĢlenerek iĢletme ile ilgili kiĢilerin yararına sunulması gerekir. Bu görevi yerine getiren organizasyona muhasebe diyoruz (Sevilengül, 2003: 9).
Ġnsanın hesap tutma ihtiyacı ekonomik hayatla birlikte doğmuĢ ve onun geliĢmesine paralel bir geliĢme seyri izlemiĢtir. Ekonomik hayat geliĢtikçe iĢlemler değiĢik çeĢitlendikçe muhasebe bunları izleyebilir duruma gelmiĢtir. Bu geliĢme günümüzde de sürmektedir. Mevcut muhasebe teori ve uygulaması çok uzun süren bir evrim sonucu oluĢmuĢtur. Ġlkel biçimde hesap tutma tekniğinin doğuĢu mübadelenin baĢladığı çağlara kadar uzanır.
Yapılan araĢtırmalarda Babil Ġmparatorluğunda kil tabletler. Eski Mısırda: Papurus üzerinde hesaplaĢma metinleri hesap icmalleri yapıldığı anlaĢılmıĢtır. Eski Yunan medeniyetinde topraklara ve bankalara ait hesapların tutulduğu saptanmıĢtır. Ġlk çağların sonlarına doğru Romalılar hesap tutma tekniği bakımından en ileri noktaya ulaĢmıĢlardır.
Bugünkü muhasebe teorisinin temelini oluĢturan çift taraflı kayıt yönteminin (Muzaaf Muhasebe Metodu) 13.yy. itibaren Ġtalya‟da kullanılmaya baĢlandığı 1296 yılında Floransa da tutulmuĢ kayıtlardan anlaĢılmaktadır. Ancak bu kayıt sisteminin daha önceleri doğu da kullanılmıĢ olması ihtimali de mevcuttur.
XIX. Yüzyılın son yirmi beĢ yılında çift yanlı kayıt yöntemi ile yeni tanıĢan Türkiye, RüĢtiyelerden Darülfünuna kadar hemen hemen bütün öğretim kurumlarının ders programlarında muhasebe derslerini koyarak çift yanlı kayıt yönteminin tanınmasını, yaygınlaĢmasını sağlamıĢtır (Güvemli, 2001: 359).
3.2. Muhasebe Eğitimi
Finansal tabloların kullanıcıları arasında yöneticilerden çalıĢanlara, küçük ortaklardan kredi kurumlarına, büyük müĢteri ve satıcılardan devlete, araĢtırmacılardan kamuoyuna kadar herkes vardır. O halde muhasebe eğitimi sadece bu tabloları hazırlayanlar için değil, onları kullananlar için de gereklidir. Ancak bu tabloları hazırlayanlar bu geniĢ kitlenin onların hazırladıklarını kullanmaları gereğine inanarak eğitilmelidir.
Muhasebeyi, muhasebe mesleğini, muhasebecinin rolünü; muhasebe, bilgi ve iletiĢim teknolojisi üçgenini oluĢturarak “ĠĢ Çözümleyici Mesleği” olarak görmek gerekmektedir. Bu açıdan muhasebecinin iĢ çözümleyicilik özelliği için, muhasebe eğitiminde (lisans, lisansüstü ve doktora); iĢletme süreçleri, iĢletme stratejisi, organizasyon yapısı, bilgi teknolojisi, iĢ ölçümü, karar modelleri gibi değiĢik konuların bütünleĢtirilmiĢ Ģekilde ele alınması, muhasebe mesleğine yapılacak önemli bir yatırım olacaktır (Sürmeli, 2004).
Muhasebe eğitimi; muhasebe eğitimi öncesi eğitim, meslek öncesi muhasebe eğitimi ve meslek içi eğitim olmak üzere üç aĢamalı olarak değerlendirilebilir. Meslek kuruluĢları tarafından düzenlenmekte olan seminer, sempozyum, kongre ve konferans gibi benzer bilimsel etkinliklerde bilgi aktarmak yoluyla yüksek öğretim kuruları, meslek üyelerinin meslek yaĢamlarında da eğitim iĢlevini yerine getirmektedir.
KiĢi iĢle ilgili yeterli bir eğitim görmüĢtür. Ancak mesleğe girdiği yıllarda yeterli olan bilgileri gün geçtikçe eskimektedir. KiĢinin gördüğü hizmetle ilgili bilgisinin olmaması, eksik bilgisinin olması ya da mevcut bilgisinin eskimiĢ olması sürekli hizmet içi eğitim programlarından geçmelerini gerektirmektedir. Bu nedenle, hizmet içi eğitim temel olarak üç Ģekilde düzenlenmektedir. Yeniden Eğitim; kiĢilerin yeni koĢullara kolaylıkla uyum yapmalarını sağlamak için yeni bilgiler vermek üzere düzenlenir. Ġlave Eğitim; kiĢilerin mesleki eksikliklerini gidermek ve mesleki niteliklerini artırmak için ilave bilgiler vermek üzere düzenlenir. Ġleri Eğitim ise; kiĢilerin mesleki düzeylerini yükseltmek ve meslekte eskimiĢliği gidermek için ilave bilgiler vermek üzere düzenlenir (Küçükahmet, 1998: 4).
Herhangi bir eğitimde “öğrenci” o eğitimin var olma nedenidir. Dolayısıyla eğitimdeki dikkatler genelde “öğrenci” unsuru üzerine yoğunlaĢmaktadır. Ancak bu durum, öğrencinin eğitimde sadece pasif bir rol üstlenmesi gerektiği anlamına gelmemelidir. Aksine, özellikle muhasebe eğitiminde öğrencinin kendisine yüklenen bilgiyi kullanabilme becerisinin olması gerekir. Zira muhasebe, daha önce de belirtildiği üzere, yüklenen bilgilerin “uygulama”da kullanılması ile anlam bulmaktadır. Eğitim sürecinde öğrencinin sadece öğreticinin verdikleri ile yetinerek kendisine bir Ģey katmaması kalitesizliğin nedenlerinden birini teĢkil etmektedir. Oysa modern anlayıĢta öğretici öğrenciye çok fazla bilgi vermek yerine az ve öz bilgi yanında “öğrenmeyi öğretmeli, öğrenci de bu anlayıĢla konuya yaklaĢmalıdır (DaĢtan ve Kaya, 2006: 2).
Diğer taraftan eğitimle ilgili önemli hususlardan birisi de kalite sorunudur. Fakat eğitim hizmetinin niteliği itibariyle soyut olması, kalite ölçümünü güç kılmaktadır. Bu nedenle soyut olan bu tür etkinliklerde “müĢteri memnuniyeti düzeyi” bir kalite ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Muhasebe eğitiminin bir hizmet, öğrencinin de bu hizmeti alan bir iç müĢteri olduğu kabul edilirse, öğrencinin eğitimden tatmin olma düzeyi bir kalite ölçüsü olarak esas alınabilir. Bununla birlikte, öğrencilerin zaman zaman “yüksek not” ile tatmin olduğu gerçeği dikkate alınarak, bu yaklaĢımın da sakıncalı sonuçlar verebileceği unutulmamalıdır.
Bir eğitimde arzulanan kalite ve amaca ulaĢmada en önemli görev “öğreticiye” düĢmektedir. Buna göre öğretici, diğer unsurlara (öğrenci ve uygulayıcılar ) göre en
aktif rolü üstlenmektedir. Zira kaliteli eğitim hedefine ulaĢmada etkili olduğu kabul edilen “öğrenci ve uygulayıcılar” öğreticiye göre daha pasif durumdadırlar. Örneğin öğrenci, öğreticinin yol göstermesi ile bilgilenmekte ve yetiĢebilmekte iken, uygulayıcılar da hem öğreticinin yetiĢtirdiği elemanlarının bilgilerinden, hem de doğrudan onun ürettiği bilgi kaynaklarından (kitap, makale, seminer vb.) yararlanarak faaliyetlerini yürütmektedirler.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaĢılacağı üzere öğretici eğitim sistemi içinde temel niteliğindedir. Onun kalitesi/kalitesizliği tüm sistemi doğrudan etkileyebilmektedir. Bu nedenle öğretici, kendi kaliteliliği yanında, zaman zaman etkilediği kesimin de (varsa) kalitesizliğini giderebilecek ve sistemin iyi gitmesine yardımcı olabilecek yapıda olmalıdır.
Öğreticinin öğrencilerle ders içi ve ders dıĢı iletiĢimi, konuya hakimiyeti, kiĢisel özellikleri, derse ilgisi ve motivasyonu, öğrenciyi derse motive edebilme yeteneği, dersi sunuĢ biçimi ve materyalleri kullanma Ģekli ile kendini yenileme düzeyi öğretici kalitesini doğrudan etkileyen unsurları meydana getirmektedir. Bu unsurlara, teori ile uygulama arasındaki uyumsuzluğu giderebilme yeteneği ile iyi bir yabancı dil ve teknoloji bilgisini de eklemek mümkündür.
Bilgi teknolojilerinde geliĢmelere paralel olarak yeni benimsenen eğitim anlayıĢ ve yöntemleri, öğrencinin yanında öğreticinin de öğretim sürecindeki rolünü önemli ölçüde değiĢtirmiĢtir. Söz konusu yeni anlayıĢa göre, öğreticiyle ilgili olarak aĢağıdaki hususlar ön plana çıkmaktadır:
Genel eğitim, iĢ ve iĢletme bilgisi üzerinde daha geniĢ kapsamlı olarak yoğunlaĢılmalıdır.
Öğrenim süreci (öğrenmeyi öğrenme) üzerine daha fazla yoğunlaĢılmalıdır.
Öğrencilerin öğrenme sürecinde aktif olarak yer almaları sağlanmalıdır. Teknoloji kullanımı ile müfredat programı birleĢtirilmelidir.
Karar vermelerde muhasebe bilgilerinin kullanımı konusuna daha fazla odaklanılmalıdır.
Ne kadar çok bilgi, o kadar baĢarı anlayıĢı yerine, az ama öz bilgiyle daha fazla baĢarının elde edileceği anlayıĢı benimsenmelidir.
Muhasebe müfredat programı kapsamında öğrencinin iletiĢim (yazılısözlü), entelektüel (bilgiyi elde edip organize edebilme, çok rastlanmayan durumlarda ortaya çıkan problemleri tespit edip çözebilme) ve kiĢiler arası iliĢkiler (grup içinde etkin olarak çalıĢabilme ve gerektiğinde liderlik yapabilme) gibi yeteneklerin geliĢtirilmesi üzerinde yoğunlaĢılmalıdır.
Muhasebe eğitiminin dıĢ müĢterisi olan uygulayıcılar da eğitim sürecinin önemli bir ayağını oluĢturmaktadır. Ancak eğitim sürecinden çıkan her öğrencinin meslek mensubu olmayacağı hesaba katıldığında uygulayıcıların eğitim sürecindeki “rolü” diğerlerine göre kısmen azalacaktır. Öte yandan Muhasebe Eğitimi DeğiĢim Komisyonu tarafından hazırlanan 150 saatlik eğitim programına katkı sağlayanların önemli bölümünün uygulayıcılardan oluĢması söz konusu unsurun da katkısının alınması gerçeğini bir defa daha ortaya koymaktadır.
Uygulayıcıların eğitime istenen katkıyı sağlayabilmeleri için geleneksel olarak benimsedikleri “iĢ baĢında öğrenme” anlayıĢını terk etmeleri ve çeĢitli etkinliklerde öğreticilerle koordinasyon sağlayıp fikir alıĢ veriĢinde bulunmaları gerekmektedir. Üniversitelerce düzenlenen muhasebe ile ilgili, sempozyum, kongre, panel vb. aktivitelere uygulayıcıların, aynı Ģekilde meslek odalarınca düzenlenenlere de öğretim elemanlarının katılımlarının sağlanması söz konusu koordinasyonun sağlanmasında etkili olacaktır.