• Sonuç bulunamadı

Alternatif Yayın Platformları ve Dizilere Erişim

Teknolojik gelişmeler medya içeriklerinin geleneksel yollarla sunumunu ve izleme alışkanlıklarını değiştirmekte, dizileri evdeki televizyondan yayın gününde izleme şeklindeki klasik pratiğe alternatif uygulamalar sunmaktadır.

Televizyon yayıncılığında internet alt yapısının kullanılması ile IPTV ve OTT adlı yayıncılık türleri ortaya çıkmıştır. IPTV (İnternet Protokollü Televizyon) televizyon yayıncılığında sayısal teknolojilerin ve internetin bir araya gelmesi ile kullanılan yayıncılık teknolojisidir. OTT (Over The Top) televizyon yayınlarının eş zamanlı/canlı veya daha sonradan içeriğe kişiselleşmiş izleme deneyimi yaratan isteğe bağlı video unsurlarını da içine alan yayıncılık türüdür. IPTV ve OTT yayıncılığıyla birlikte televizyon yayıncılığında, sosyal medya platformları ve video paylaşım sitelerinin kullanımı yeni yayıncılık ekosisteminin bileşenlerini oluşturmaktadır. Farklı yayıncılık türleri ve platformların ortaya çıkması geçmişe göre izleyicilerin içeriğe müdahale edebilerek, TV içeriğini kişiselleştirme özelliğiyle TV içeriğini istenilen yer, zaman ve farklı ekran boyutlarıyla izlemesini sağlamıştır (Çetindağ, 2018, s. 5).

Medya içeriklerini izlemeye ilişkin bu yeni yöntemin bireylerin neyi, nerede, ne zaman ve hangi yöntemlerle izleyeceğine dair kontrolün kendisinde olması yönündeki isteği ile ortaya çıktığına dikkati çeken Büyükarslan ve Yengin, ABD’de insanların dijital yayınları almalarını sağlayan kablolu yayın sisteminden çıkmaya başlamasını örnek gösterir. Amerika’da insanların dizi ve filmleri ardı ardına izleyebildiği Netflix, Hulu ve Amazon Instant Video gibi sitelere kolay erişimin yanı sıra Apple TV ve Amazon Fire

22 Genellikle 20:00 civarında başlayan diziler özet görüntüleriyle birlikte 23:30 civarına kadar uzamaktadır. 2011-2017 arasında yayınlanan toplam dizi sayısının yüzde 45’lik bölümünün yayın süresi 100 dakikanın üzerindedir. “Son dönemde 60-70 dakikalık dizi sayısı oldukça istisnai bir örnek teşkil etmekte, üretilen yeni dizilerin yüzde 87’lik bir kısmının yayın süresi 120 dakikayı aşmaktadır (Şentürk, 2018, s. 15-16).

TV gibi araçlar sayesinde dizi izleme alışkanlıkları değişmektedir. (Büyükarslan &

Yengin, 2019, s. 148). Bu araçların ve internet platformlarının sunduğu imkânlar kişileri

“tıkınmalı izleme” (binge watching) alışkanlığına yöneltmiştir. “Bir oturuşta ya da belirli bir süreliğine oturup birden çok video ve dizileri izleme” olarak tanımlanan “tıkınmalı izleme” yöntemi, televizyon izleme alışkanlıklarının radikal biçimde değişmekte olduğunun göstergesidir. Neyi, ne zaman, nerede ve hangi yöntemlerle izleyeceğinin kontrolünün kendisinde olmasını isteyen bireyler artık bir diziyi bir hafta beklemek yerine birkaç seriyi veya tüm sezonu bir oturuşta tıkınmalı izleme (binge watch) pratiği ile seyretmeyi tercih etmektedir. ABD’de ülkenin en büyük DVD kiralama şirketi Blockbuster’ı iflasa sürükleyen ve günümüzde de televizyon kanallarının geleceği açısından bir tehdit oluşturduğu düşünülen, çevrim içi medya akışı hizmeti Netflix’in23 abonelerine “sadece birer izleyici değil aynı zamanda izlemek istediğini seçebilen birer kullanıcı” konumu sunması ile yayıncılık alanına getirdiği yenilik, dizilerin art arda

“tıkınırcasına” izlenmesine olanak sağlamıştır. “Karar mekanizmasının tamamıyla bireyin elinde olması, tıkınmalı izleme olgusunu popüler kılmaktadır” (Kınay & Yengin, 2016, s.356-358). Tıkınmalı izleme, izleyenin anlatı dünyasına dahil olma düzeyini arttırması ve izlemeyi roman okuma deneyimine çok yakın kılması nedeniyle de teorik açıdan önemsenmektedir (Gierzynski ve diğerleri, 2015, s. 6). Ancak izleyiciyi bütün bir gece ya da hafta sonu “ekrana yapıştıran” tıkınmalı izleme pratiğinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği yönünde tartışmalar da sürmektedir. Tıkınmalı izlemenin izleyici açısından “zaman açısından uygunluk ya da izleyeceklerini isteğe göre düzenleme” meselesi olmadığı, “toplumla bağlantıda kalma” isteği ile de ilişkili olduğu

23 ABD’de 1997 yılında kurulan Netflix, önce DVD siparişi yapan daha sonra ise video akışı platformu olarak internette VoD hizmeti sağlayan platformlar olarak yer almıştır. Türkiye pazarına 2016 yılında Netflix Türkiye ismiyle giren platforma, bir ay ücretsiz deneme süresinden sonra ücretli olarak abone olunmaktadır (Çetindağ, 2018, s.45). Reklamsız hizmet veren platformun 190 ülkede 148 milyon abonesi bulunmaktadır (Netflix, t.y.).

da belirtilmektedir. Buna göre, sunulan içeriklerin hepsini ekranın karşısına tek oturuşta izlemek, “bir şeyleri kaçırmış olma korkusu” ile ilintilidir; kişileri izledikleri içeriğin hayran kitlesinin ya da toplumun konuşmalarından geri kalmama çabasına itmektedir (Matrix, 2014, s.128).

Geleneksel eğlence formlarına meydan okuyan ve en hızlı büyüyen platformlardan biri olan Netflix’in etki alanı (Novak, 2016, s.33) içeriklerin hızlı, yüksek kalitede ve herkese eşit öncelikle servis edilebilmesi için bireylerin ağ tarafsızlığı taleplerinin artmasına da yol açmıştır (Davies, 2016, s.15). Özetle Netflix, internete erişim, çözünürlük, bant genişliği gibi konularda servis sağlayıcıların ya da hükümetlerin yeni düzenlemeler ortaya koyma gereksinimini ön plana çıkaran (Novak, 2016, s. 33-34), izleyicilerin uçsuz bucaksız sürükleyici seçenek arasından (Matrix, 2016, s. 133) içerik seçici özerk bir konum edinerek tıkınmalı izleme eğilimine yönelmesine olanak sağlayan, bu yeni hızlı tüketim pratiğinin yol açtığı içerik talebini yanıtlama yönünde medya sektörüne yeni bir yön ve şekil verme potansiyeli taşıyan geniş bir etki alanına sahiptir.

Video akışı platformları, Türkiye’de de yeni medya döneminde yayıncılık ekosistemi içinde önemli yer tutmaktadır. Netflix, abone sayısını ülkeler bazında açıklamamaktadır24 ancak platformun Türkiye’deki üye sayısının 65 bin civarında olduğu ve her üyelikten 5 kişinin yararlanabildiği sistemin Türkiye’deki kullanıcı sayısının yaklaşık 170 bin olduğu öne sürülmüştür (Semercioğlu, 2019). Netflix’in yanı sıra hem televizyon içeriklerini hem de sadece o platformda gösterilen içerikleri sunan yerli “video akışı (steaming)” platformları ise BluTv ve PuhuTV’dir. BluTV, Netflix gibi ücretli

24 Platformun kurumsal internet sitesinde sadece dünya genelindeki abone sayısının yaklaşık 148 milyon olduğu belirtilmiş, ülkelere göre abone sayısı bilgisine yer verilmemiştir (Netflix, t.y.).

Netflix Türkiye, Ortadoğu ve Afrika İletişim Müdürü Artanç Savaş da bir röportajda “Ülkeler özelindeki üye rakamlarını açıklamasak da Türkiye’de gördüğümüz ilgiden son derece memnunuz” değerlendirmesinde bulunmuştur (“Netflix’in İletişim Müdürü”, 2019).

üyelik sistemi kullanarak hem yerli ve yabancı içerikleri hem de kendi ürettiği içerikleri sunmaktadır. Doğuş Yayın Grubu tarafından 2012 yılında kurulan Tvyo’nun isim değiştirerek Aralık 2016’da yayına başladığı PuhuTV ise, video akış platformlarından farklı olarak içeriklerin ücretsiz izlenebildiği bir üyelik sistemi ile hizmet vermektedir.

PuhuTV’nin finans kaynağı reklamlardır ve reklam engelleyicilerin devre dışı olması koşuluyla yayına izin vermektedir. İnternet sitesinden, Google Play ve App Store mobil uygulamaları ya da Smart TV’lerde bulunan uygulaması üzerinden ücretsiz indirilerek izlenebilen PuhuTV’nin sadece kendi platformunda yayınladığı ilk dizi Fi’dir (Çetindağ, 2018, s. 44). Bu tezde ele alınan Şahsiyet de platformun ikinci orijinal içeriğidir.

Özetle, dünyada ve Türkiye’de son dönemde televizyon izleme alışkanlığını değiştiren, “televizyon ürünlerinin sadece televizyonda değil, aynı zamanda mobil telefonlar, tabletler ve en önemlisi internet üzerinden sunulan Netflix gibi uluslararası yayın platformlarından izlenebilmesine” (Şentürk, s.30) olanak sağlayan teknolojik gelişmeler dizi sektörünü yakından ilgilendirmektedir. Klasik televizyon izleme pratiklerinin terk edildiği ve yeni izleme alışkanlıklarının benimsendiği son dönemde, Türkiye’deki iki çevrimiçi medya akışı hizmetinden ücretsiz olan Puhu TV’de yayınlanan ve dünyanın en çok izlenen dizileri arasına giren Şahsiyet’teki basın pratikleri ve gazeteci temsili, kayda değer büyüklükte bir izleyici kitlesine ulaşmaktadır.25 Buradan hareketle bu çalışmada; kolay erişilebilen ve bölümleri arka arkaya izlenebilen güncel bir dizide yer alan basın ve gazeteci temsilinin literatüre not düşülmesi, kendisinden önceki temsillerle paralellik gösterip göstermediğine bakılması hedeflenmektedir.

25 Şahsiyet IMDb’nin “Televizyonda En İyi 250” listesine 40. sıradan girmiş, 32. sıraya kadar yükselmiştir (“IMDb Televizyonda En İyi”, t.y.).

C. Şahsiyet Dizisinin Türü, Künyesi, Konusu ve Karakterleri