• Sonuç bulunamadı

Alternatif Öğretim Tekniklerinin Sosyal Bilgiler Eğitimindeki Yeri

II. KURAMSAL ÇERÇEVE

2.3 Alternatif Öğretim Tekniklerinin Sosyal Bilgiler Eğitimindeki Yeri

Sosyal Bilgiler bir ders olarak ilk kez 19. yy ’da ABD’de ortaya çıkmıştır. Dersin ortaya çıkış amacı toplumla uyumlu vatandaşların yetiştirilmesidir. Türkiye de ilk kez 1968’de ders olarak okutulan Sosyal Bilgiler dersinin amacı Türk demokrasi ilkelerini, vatandaşlığa yönelik bilgileri, sorumlulukları ve Türk demokrasisini korumayı öğretmektir (Aslan, 2016). Toplumsal değişme ve beraberinde gelen farklı eğitim felsefesinin benimsenmesiyle birlikte öğretim programlarının amaçlarında değişimler meydana gelmiştir.

Davranışçı kuramın yerini yapılandırmacı anlayışa bırakmasıyla artık eğitim sistemi, okulu hayatın kendisi olarak görmüş ve buna uygun öğretim programları hazırlanmıştır. Çünkü Rousseau, Pestalozzi ve Dewey gibi yazarlar davranışçı kuramların, öğrencilerin doğal öğrenme yetilerini gerilettiğini ve düşünmelerini engellediğini savunmuştur (Açıkgöz, 2004). Bunun için de 2005’ten bu yana öğretim

programlarında öğrencinin aktif olması ve kendi öğrenmesinin sorumluluğunu alması vurgulanmaktadır. Öğrenciler bilgiyi üretebilmeli, ürettiği bilgileri pratik olarak kullanabilmeli, problem çözebilmeli, eleştirel ve empatik düşünebilmeli aynı zamanda topluma katkı sağlayabilmelidir (MEB, 2005). Tüm bunlardan hareketle geleneksel öğretim tekniklerinin öğrenciyi ezbere yöneltmesi ve bilgiyi hazır olarak vermesi sebebiyle artık eğitimin ihtiyacını karşılayamadığı söylenebilir. Bunun içinde geleneksel tekniklerin eksik veya yetersiz olduğu noktaları gidermek amacıyla alternatif öğretim teknikleri geliştirilmiştir. Alternatif öğretim teknikleri; kullanılan geleneksel teknikler (münazara, soru cevap vb.) dışında kalan, öğrencilerin direkt olarak öğrenme sürecine dâhil olduğu için öğrenmelerin kalıcılığını sağlayan ve kendi deneyimlerini kazanma fırsatı sunan tekniklerdir.

Sosyal Bilgiler dersinin genel amacı demokratik vatandaş yetiştirmektir ve demokratik vatandaşların eleştirel düşünme becerileri ile problem çözme yeterliklerine sahip olmaları gerekmektedir. Bunun için mümkün olduğu kadar sınıflarda farklı düşünceleri saygı duyarak dinleme, olgu ve görüşleri ayırt etme, edinilen bilgileri sorgulama, ön yargıları fark etme, olayların çok boyutluluğunu kavrama, mantıklı düşünme gibi becerilere yer verilip eleştirel düşünmenin öğrencilere kazandırılması gerekmektedir. Öğrencilerden beklenilen; bilgiye ulaşma, problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerine katkı sağlaması için hazır üretilmiş bilgileri değil kendi ürettikleri bilgiyi kullanmalarıdır (Doğanay, 2016a; Doğanay, 2016b). Coşkun-Keskin (2016) Sosyal Bilgiler ile empati ilişkisini açıklarken öğretim programındaki davranış, inanç, beceri, değer gibi kavramlara değinmiştir. Bu kavramlarla Sosyal Bilgilerin iç içe olduğunu ve empati becerisinin kazandırılması için alternatif öğretim tekniklerinin kullanılmasını tavsiye etmiştir.

Öğretim programlarındaki bu değişim elbette ki eğitim fakülteleri lisans programlarına da yansımıştır. Bu değişimleri ortaya koymak için YÖK’e ait 1998, 2006 ve 2018 Sosyal Bilgiler lisans programları incelenmiştir. YÖK 1998 Sosyal Bilgiler lisans programı incelendiğinde öğretim yöntem tekniklerine dair bilgilerin verildiği dersler Özel Öğretim Yöntemleri I-II ve Öğretimde Planlama ve Değerlendirme’dir. YÖK’ün 2006’da yayımlanan Sosyal Bilgiler lisans programında ise değişikliğe gidilerek öğretim yöntem teknikleri ile ilgili dersler artırılmıştır. Programa Öğretim İlke ve

Yöntemleri, Ölçme ve Değerlendirme isimli dersler eklenmiştir. 1998 programında yer alan Öğretimde Planlama ve Değerlendirme dersi program geliştirme ve ölçme değerlendirme tekniklerini kapsamaktadır. Ölçme değerlendirmede verilen bilgiler başarı ve izleme testleri geliştirme, sınav sorusu hazırlama ve not verme üzerinedir. YÖK 2006 ve 2018 Sosyal Bilgiler lisans programlarında ise program geliştirme ayrı bir ders olarak yer almaktadır. 2006 programlarında Program Geliştirme zorunlu ders kategorisinde iken 2018 lisans programlarında seçmeli ders kategorisinde yer almaktadır. 2006 lisans programlarında dersin adı Ölçme ve Değerlendirme iken 2018 programında adı Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme olmuştur. 2006 programında Ölçme ve Değerlendirme dersi tanıtımında geleneksel yaklaşıma dayalı araçların yanında öğrenciyi çok yönlü tanıtmaya yarayan tekniklerin öğretimine vurgu yapılmıştır. 2018 programında dersin içeriğinde güncelleme yapıldığı belirtilmiş fakat ders tanımlamasında bu güncellemeye değinilmemiştir.

YÖK 2006 lisans programında ilk kez yer alan Öğretim İlke ve Yöntemleri dersinde öğretimle ilgili temel kavramların, öğrenme-öğretme stratejilerin, yöntemlerin ve tekniklerin öğretilmesi amaçlanmıştır. 2018 lisans programına dersin içeriğine ek olarak okulda etkili öğretim ve sınıf içi öğrenmelerin değerlendirilmesi eklenmiştir.

YÖK’ün 1998 ve 2006 lisans programlarında yer alan Özel Öğretim Yöntemleri I ve II dersleri ortak olsa da içerik olarak farklıdır. 1998’de ders içeriği genel öğretim yöntemlerinin uygulanmasını öğretmek ve ders kitabı incelemektir. 2006’da ise dersin içeriğine teknolojiden yararlanma; doküman ve materyal kullanma; sözlü tarih çalışması; belirli gün, haftalardan ve güncel olaylardan yaralanma; soru sorma ve teknikleri; çağdaş değerlendirme teknikleri eklenmiştir.

2018 lisans programına bakıldığında ise Özel Öğretim Yöntemleri I. ve II. dersleri kaldırılmış yerine Sosyal Bilgiler Öğrenme ve Öğretim Yaklaşımları, Sosyal Bilgiler Öğretim Programları, Sosyal Bilgiler Öğretimi I ve II dersleri getirilmiştir. Sosyal Bilgiler Öğretim Programları dersi öğretim programını inceleme, diğer derslerle ilişki kurma; yöntem-teknik, araç-gereç ve materyaller kullanma; ölçme değerlendirme tekniklerini bilme ve öğretmen yeterlikleri hakkındadır. Sosyal Bilgiler Öğretimi I ve

II’de ise Sosyal Bilgiler dersi öğretilirken kullanılacak yöntem, teknik ve etkinlikleri öğrenme ve uygulama üzerinedir.

Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında Sosyal Bilgiler öğretim programındaki değişim ile Sosyal Bilgiler lisans programlarındaki değişimin paralel ilerlediği görülmektedir. Çünkü öğretim programlarının kullanıcısı olan öğretmenler bu yeni durumlara uygun yeterliklere sahip olmalıdırlar.