• Sonuç bulunamadı

BULGULAR VE YORUM

4.1. Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular

Alt Problem 1: Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenmenin ve geleneksel öğretimin uygulandığı gruplardaki öğrencilerin toplam baĢarıları arasında anlamlı farklılık var mıdır?

Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenme yönteminin öğrenci baĢarısına etkilerini incelemek için yapılan araĢtırmada deney ve kontrol gruplarının baĢlangıçta araĢtırma konusu ile ilgili ön bilgilerinin hangi düzeyde olduğuna ve birbirlerine eĢit olup olmadığına bakılmıĢtır.

Bu amaçla deney grubu ve kontrol grubuna Fen ve Teknoloji BaĢarı Testi (FTBT) araĢtırma öncesinde ön-test olarak uygulanmıĢtır. Deney grubu ve kontrol grubu arasında Fen ve Teknoloji BaĢarı Testi ön test verilerine göre anlamlı farklılığın olup olmadığı karĢılaĢtırılmıĢtır. Deney ve kontrol gruplarının Fen ve Teknoloji BaĢarı Testinin (FTBT) ön test uygulamasından aldıkları puan ortalamaları, standart sapmaları ve t testi sonuçları Çizelge 4.1‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.1.

Deney ve Kontrol Gruplarının Ön Test BaĢarı

Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin Bağımsız T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Deney G. Ön test 32 10.34 3.41

.571 .622

Kontrol G. Ön test 32 11.18 4.12

AraĢtırma kapsamında belirlenen konu ile ilgili random yoluyla oluĢturulan örneklem gruplarının giriĢ yeterliliklerini test etmek amacıyla 20 sorudan oluĢan baĢarı testinin sonuçlarının bağımsız t testi ile test edilmesi sonucu yukarıdaki sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlar analiz edildiğinde, her iki grubun ön test puanlarının birbirine yakın bir dağılım gösterdiği, deney grubunun aritmetik ortalamasının x = 10.34 ve standart sapmasının s= 3.41, kontrol grubunun ise aritmetik ortalamasının x = 11.18 ve standart sapmasının s= 4.12 olduğu görülmektedir. Puanlar arasında istatistiksel olarak bir fark olup olmadığı .05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde t = .571 ve p>.05 (.622) olarak bulunmuĢtur.

Yukarıda ortaya çıkan sonuca bağlı olarak grupların ön test puanları arasında anlamlı farkın olmadığı ve elde edilen bu verilere göre deney grubunun ön test puan ortalamalarının x = 10.34 ve “orta” düzeyde, kontrol grubunun ön test puan ortalamalarının x = 11.18 yine “orta” düzeyde olduğu görülmektedir. AraĢtırma öncesinde her iki grubun aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Çizelge 3.1.‟de görüldüğü gibi uygulamanın baĢlangıcında Deney Grubu ile Kontrol Grubu öğrencilerinin, Fen ve Teknoloji BaĢarı Testi (FTBT) ön test sonuçları arasında anlamlı bir farkın olmadığı görülmektedir. Buna göre, Kontrol Grubu öğrencileri ile Deney Grubu öğrencilerinin uygulamadan önce birbirine denk olduğu görülmektedir.

Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenme yönteminin öğrenci baĢarısına etkilerini incelemek için yapılan araĢtırmada, deney ve kontrol gruplarıyla iĢlenen dersler sonrasında araĢtırma konusu ile ilgili son bilgilerinin hangi düzeyde olduğuna ve

birbirlerine eĢit olup olmadığına bakılmıĢtır. Bu aĢamada deney grubuna ve kontrol grubuna araĢtırma öncesinde ön-test olarak uygulanan Fen ve Teknoloji BaĢarı Testi (FTBT) uygulama sonrasında son test olarak tekrar uygulanmıĢ ve sonuçlar analiz edilerek anlamlı farklılığın olup olmadığı karĢılaĢtırılmıĢtır. Deney ve kontrol gruplarının Fen ve Teknoloji BaĢarı Testinin (FTBT) son test uygulamasından aldıkları puan ortalamaları, standart sapmaları ve t testi sonuçları Çizelge 4.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.2.

Deney ve Kontrol Gruplarının Son Test BaĢarı

Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin Bağımsız T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Deney G. Son test 32 17.28 2.78

3.286* .024

Kontrol G. Son test 32 12.82 5.32

*P< .05

AraĢtırma kapsamında belirlenen konu ile ilgili random yoluyla oluĢturulan örneklem gruplarının uygulama sonrası elde ettikleri kazanımları test etmek amacıyla 20 sorudan oluĢan baĢarı son testinin sonuçlarının bağımsız t testi ile test edilmesi sonucu yukarıdaki sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlar analiz edildiğinde, her iki grubun son test puanlarının birbirine göre farklı bir dağılım gösterdiği, deney grubunun aritmetik ortalamasının x = 17.28 ( pekiyi düzeyde) ve standart sapmasının s= 2.78, kontrol grubunun aritmetik ortalamasının ise x = 12.82 (orta düzeyde) ve standart sapmasının s= 5.32 olduğu görülmektedir. Puanlar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı .05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde t = 3.286 ve p<.05 (.024) olarak bulunmuĢ ve dolayısıyla deney grubu ve kontrol grubunun son test baĢarı puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farkın olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır.

AraĢtırmanın birinci alt problemi kapsamında deney grubuna uygulanan iĢbirliğine dayalı öğrenme süreci sonucu elde edilen kazanımları ortaya koymak amacıyla ön test- son

test Ģeklinde uygulanan 20 soruluk baĢarı testi sonucu elde edilen baĢarı dereceleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edilerek sonuçlar Çizelge 4.3.‟de sunulmuĢtur.

Çizelge 4.3.

Deney Grubunun Ön Test ve Son Test

BaĢarı Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Deney G. Ön test 32 10.34 3.41

5.80* .000

Deney G. Son test 32 17.28 2.78

*P< .05

Çizelge 4.3.‟de sunulan iĢbirliğine dayalı öğrenme yaklaĢımının uygulandığı deney grubu öğrencilerinin ön test ve son test baĢarı puanlarının iliĢkili örneklem grupları için uygulanan t testi ile test edilmesi sonucu elde edilen bulgular analiz edildiğinde, deney grubu öğrencilerinin ön test baĢarı puan ortalamalarının x = 10.34 ve standart sapmalarının s= 3.41, son test baĢarı puan ortalamalarının x = 17.28 ve standart sapmalarının s= 2.78 olduğu görülmektedir. Elde edilen bu ortalamalar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edildiğinde ise t = 5.80 ve p (.000) olarak bulunmuĢ ve dolayısıyla P< .05‟e göre deney grubunun ön test ve son test baĢarı puanları arasında son test baĢarı puanları lehine anlamlı bir farkın olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır.

AraĢtırmanın birinci alt problemi kapsamında kontrol grubuna uygulanan geleneksel yöntemlere dayalı öğrenme süreci sonucu elde edilen kazanımları ortaya koymak amacıyla ön test- son test Ģeklinde uygulanan 20 soruluk baĢarı testi sonucu elde edilen baĢarı dereceleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edilerek sonuçlar Çizelge 4.4.‟de sunulmuĢtur.

Çizelge 4.4.

Kontrol Grubunun Ön Test ve Son Test

BaĢarı Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Kontrol G. Ön test 32 11.18 4.12

2.36* .008

Kontrol G. Son test 32 12.82 5.32

*P< .05

Çizelge 4.4.‟de sunulan geleneksel öğrenme yaklaĢımının uygulandığı kontrol grubu öğrencilerinin ön test ve son test baĢarı puanlarının ilgili örneklem grupları için uygulanan t testi ile sınanmasından elde edilen bulgular analiz edildiğinde, kontrol grubu öğrencilerinin ön test baĢarı puan ortalamalarının x = 11.18 ve standart sapmalarının s= 4.12, son test baĢarı puan ortalamalarının x = 12.82 ve standart sapmalarının s= 5.32 olduğu görülmektedir. Elde edilen bu ortalamalar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edildiğinde ise t = 2.36 ve p<.05 (.008) olarak bulunmuĢ ve dolayısıyla kontrol grubunun ön test ve son test baĢarı puanları arasında anlamlı bir farkın oluĢtuğu sonucu ortaya çıkmıĢtır.

Yukarıdaki veriler incelendiğinde kontrol grubunun ön test puanları ile son test puanları arasında anlamlı bir fark olmasına rağmen bu artıĢın deney grubuna göre çok fazla olmadığını ve öğrencilerin baĢarı düzeylerini de iĢbirlikli öğrenme yöntemine göre daha az etkilediğini göstermektedir. Bu sonuç, öğretmenin derste kullanmıĢ olduğu öğretmen merkezli yöntemden veya öğrencilerin ders esnasında farklı sebeplerle öğrenme ortamına adapte olamamalarından kaynaklanıyor alabilir.

AraĢtırma konusunun uygulanmasının sonrasında baĢarı düzeyinin artması hem deney hem de kontrol grupları için normal olarak beklenen bir sonuçtur. Ancak yukarıda yapılan analizler sonucunda hem deney hem de kontrol gruplarının son test baĢarı puanlarının karĢılaĢtırılması sonucu elde edilen bulgulara da dayanarak, iĢbirlikli öğrenme

sonucu öğrencilerin baĢarı düzeylerinde deney grubu lehine olumlu yönde bir artıĢın olduğunu söylemek mümkündür.

Yukarıda yapılan ölçümlerin sonuçlarına dayanarak deney grubu öğrencileri kontrol grubu öğrencilerinin son test puanlarına göre daha yüksek baĢarı elde etmiĢtir. Elde edilen bu sonuç, iĢbirlikli öğrenme yöntemine göre plânlanan ve uygulanan Fen ve Teknoloji derslerinin, geleneksel öğretim yöntemi ile iĢlenen derslere göre daha etkili olduğunu göstermektedir. Bu öğrenme yöntemi ile iĢlenen derslerde öğrencinin merkezde olması, derslerin eğlenceli geçmesi, bu derslerde öğrencilerin yaparak ve yaĢayarak öğrenmesi, karĢılıklı etkileĢimlerinin olması, ortak görevlerin yerine getirilmesi ve bu yöntemin öğretmenin pasif, öğrencilerin aktif olduğu bir yöntem olması geleneksel yöntemlerle iĢlenen derslere göre daha baĢarılı olmasını sağlamaktadır.

Çelebi‟nin (2006) yapmıĢ olduğu çalıĢmada bulduğu sonuçlar, araĢtırmamızı destekler niteliktedir. Çelebi‟nin (2006: 96) çalıĢmasında deney grubu öğrencilerinin son test puan ortalamaları 21.32, kontrol grubu öğrencilerinin son test puan ortalamaları ise 18.05 olarak bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada p<.05 (.008) olarak bulunmuĢ ve iĢbirliğine dayalı öğrenme yaklaĢımıyla iĢlenen Sosyal Bilgiler dersinde deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir farkın oluĢtuğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

GümüĢ‟ün (2006), iĢbirliğine dayalı öğrenmenin Türkçe dersi üzerindeki etkilerini araĢtırdığı çalıĢması da araĢtırmada elde ettiğimiz bulguları destekler niteliktedir. GümüĢ‟ün (2006) çalıĢmasında, deney grubu öğrencilerinin 24.00 olan ön test aritmetik ortalamalarının son test ortalamalarında 33.13‟e çıktığı ve iki ortalama arasındaki farkın da 13.13 olduğu bulunmuĢtur. Kontrol grubunda ise, ön test ortalaması 25.63 iken, son test ortalaması 28.70 olarak bulunmuĢtur. Kontrol grubu ortalamaları farkı ise 3.07 olarak bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada p<.05 (.036) olarak bulunmuĢ ve elde edilen sonuçlara göre deney grubu lehine anlamlı bir farkın oluĢtuğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Alt Problem 2: Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenmenin ve geleneksel öğretimin uygulandığı gruplardaki öğrencilerin tutumları arasında anlamlı farklılık var mıdır?

Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenme yönteminin öğrenci baĢarısına etkilerini incelemek için yapılan araĢtırmada deney ve kontrol gruplarının baĢlangıçta Fen ve Teknoloji dersi ile ilgili tutumlarının hangi düzeyde olduğuna ve birbirlerine eĢit olup olmadığına bakılmıĢtır.

Bu amaçla deney grubu ve kontrol grubuna Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeği (FTTÖ) araĢtırma öncesinde ön-test olarak uygulanmıĢtır. Deney grubu ve kontrol grubu arasında Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeği ön test verilerine göre anlamlı farklılığın olup olmadığı karĢılaĢtırılmıĢtır. Deney ve kontrol gruplarının Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeğinin (FTTÖ) ön test uygulamasından aldıkları puan ortalamaları, standart sapmaları ve t testi sonuçları Çizelge 4.5‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.5.

Deney ve Kontrol Gruplarının Ön Test Tutum

Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin Bağımsız T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Deney G. Ön test 32 30.38 4.81

-.951 .868

Kontrol G. Ön test 32 31.12 6.25

AraĢtırma kapsamında belirlenen konu ile ilgili random yoluyla oluĢturulan örneklem gruplarının Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarını test etmek amacıyla 10 yönergeden oluĢan tutum ölçeğinin sonuçlarının bağımsız t testi ile test edilmesi sonucu yukarıdaki sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlar analiz edildiğinde, her iki grubun ön test tutum puanlarının birbirine yakın bir dağılım gösterdiği, deney grubunun aritmetik ortalamasının x = 30.38 ve standart sapmasının s= 4.81, kontrol grubunun ön tutum

puanlarının aritmetik ortalamasının ise x = 31.12 ve standart sapmasının s= 6.25 olduğu görülmektedir. Puanlar arasında istatistiksel olarak bir fark olup olmadığı .05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde t = .951 ve p (.868) olarak bulunmuĢtur.

Yukarıda ortaya çıkan sonuca bağlı olarak grupların ön test tutum puanları arasında p<.05 düzeyinde anlamlı farkın olmadığı görülmektedir. AraĢtırma öncesinde her iki grubun tutum puanlarının aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Çizelge 4.5.‟de görüldüğü gibi uygulamanın baĢlangıcında deney grubu ile kontrol grubu öğrencilerinin, Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeği (FTTÖ) ön test tutum puanların arasında anlamlı bir farkın olmadığı görülmektedir. Buna göre, kontrol grubu öğrencileri ile deney grubu öğrencilerinin uygulamadan önce Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarının birbirine denk olduğu görülmektedir.

Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenme yönteminin öğrenci baĢarısına etkilerini incelemek için yapılan araĢtırmada deney ve kontrol gruplarıyla iĢlenen dersler sonrasında öğrencilerin Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarındaki değiĢikliklerin hangi düzeyde olduğuna ve birbirlerine eĢit olup olmadığına bakılmıĢtır. Bu aĢamada daha önce deney grubu ve kontrol grubuna araĢtırma öncesinde ön-test olarak uygulanan Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeği (FTTÖ) uygulama sonrasında son test olarak tekrar uygulanmıĢ ve sonuçlar analiz edilerek anlamlı farklılığın olup olmadığı karĢılaĢtırılmıĢtır. Deney ve kontrol gruplarının Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeği (FTTÖ) son test uygulamasından aldıkları puan ortalamaları, standart sapmaları ve t testi sonuçları Çizelge 4.6‟da verilmiĢtir.

Çizelge 4.6.

Deney ve Kontrol Gruplarının Son Test Tutum

Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin Bağımsız T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Deney G. Son test 32 42.61 3.76

2.348* .003

Kontrol G. Son test 32 32.06 5.97

AraĢtırma kapsamında belirlenen konu ile ilgili random yoluyla oluĢturulan örneklem gruplarının Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarını test etmek amacıyla 10 yönergeden oluĢan tutum ölçeğinin sonuçlarının bağımsız t testi ile test edilmesi sonucu yukarıdaki sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlar analiz edildiğinde, her iki grubun son test tutum puanlarının birbirlerine göre farklı bir dağılım gösterdiği, deney grubunun aritmetik ortalamasının x = 42.61 ve standart sapmasının s= 3.76, kontrol grubunun son tutum puanlarının aritmetik ortalamasının ise x = 32.06 ve standart sapmasının s= 5.97 olduğu görülmektedir. Puanlar arasında istatistiksel olarak bir fark olup olmadığı .05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde t = 2.348 ve p<.05 (.003) olarak bulunmuĢtur. Bu sonuçlar deney grubu ve kontrol grubunun son test tutum puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farkın olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır.

AraĢtırmanın ikinci alt problemi kapsamında deney grubuna uygulanan iĢbirlikli öğrenme süreci sonucu öğrencilerin Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarındaki değiĢiklikleri ortaya koymak amacıyla ön test- son test Ģeklinde uygulanan 10 yönergelik tutum ölçeğinin analiz edilmesi sonucu elde edilen tutum puanları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edilerek sonuçlar Çizelge 4.7.‟de sunulmuĢtur.

Çizelge 4.7.

Deney Grubunun Ön Test ve Son Test

Tutum Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Deney G. Ön test 32 30.38 4.81

6.24* .000

Deney G. Son test 32 42.61 3.76

*P< .05

Çizelge 4.7.‟de sunulan iĢbirlikli öğrenme yaklaĢımının uygulandığı deney grubu öğrencilerinin ön test ve son test tutum puanlarının iliĢkili örneklem grupları için uygulanan t testi ile test edilmesi sonucu elde edilen bulgular analiz edildiğinde, deney grubu

öğrencilerinin ön test tutum puan ortalamalarının x = 30.38 ve standart sapmalarının s= 4.81, son test tutum puan ortalamalarının x = 42.61 ve standart sapmalarının s= 3.76 olduğu görülmektedir. Elde edilen bu ortalamalar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edildiğinde ise t = 6.24 ve p (.000) olarak bulunmuĢ ve dolayısıyla p < .05‟e göre deney grubunun ön test ve son test tutum puanları arasında son test tutum puanları lehine anlamlı bir farkın olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır.

AraĢtırmanın ikinci alt problemi kapsamında kontrol grubuna uygulanan geleneksel yöntemlere dayalı öğrenme süreci sonucu öğrencilerin Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarındaki değiĢiklikleri ortaya koymak amacıyla ön test- son test Ģeklinde uygulanan 10 yönergelik tutum ölçeğinin analiz edilmesi sonucu elde edilen tutum puanları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edilerek sonuçlar Çizelge 4.8.‟de sunulmuĢtur.

Çizelge 4.8.

Kontrol Grubunun Ön Test ve Son Test

Tutum Puanlarının KarĢılaĢtırılmasına ĠliĢkin T testi Sonuçları

Gruplar N X SS t p

Kontrol G. Ön test 32 31.12 6.25

0.96 .831

Kontrol G. Son test 32 32.06 5.97

Çizelge 4.8.‟de sunulan geleneksel öğrenme yöntelerinin uygulandığı kontrol grubu öğrencilerinin ön test ve son test tutum puanlarının ilgili örneklem grupları için uygulanan t testi ile sınanmasından elde edilen bulgular analiz edildiğinde, kontrol grubu öğrencilerinin ön test tutum puan ortalamalarının x = 31.12 ve standart sapmalarının s= 6.25, son test tutum puan ortalamalarının x = 32.06 ve standart sapmalarının s= 5.97 olduğu görülmektedir. Elde edilen bu ortalamalar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t testi ile test edildiğinde ise t = 0.96 ve p>.05 (.831) olarak bulunmuĢ ve dolayısıyla kontrol grubunun ön test ve son test baĢarı puanları arasında anlamlı bir farkın olmadığı ortaya çıkmıĢtır.

Yukarıdaki veriler incelendiğinde kontrol grubunun ön test tutum puanları ile son test puanları arasında anlamlı bir farkın olmadığı görülmektedir. Yukarıda yapılan ölçümlerin sonuçlarına dayanarak deney grubu öğrencileri kontrol grubu öğrencilerinden son test tutum puanlarına göre daha yüksek baĢarı elde etmiĢtir. Elde edilen bu sonuç, iĢbirliğine dayalı öğrenme yaklaĢımı ile plânlanan ve uygulanan Fen ve Teknoloji derslerinin, geleneksel öğretim yöntemi ile iĢlenen derslere göre öğrencilerin derse yönelik tutumlarını geliĢtirmede daha etkili olduğunu göstermektedir. Bu öğrenme yaklaĢımıyla iĢlenen derslerde öğrencinin fen ve doğa olaylarını empati kurarak, bizzat kendisini merkeze alarak, içselleĢtirerek kavraması, derslerin eğlenceli geçmesi, bu derslerde öğrencilerin yaparak ve yaĢayarak öğrenmesi, karĢılıklı etkileĢimlerinin olması, geleneksel yaklaĢımla iĢlenen derslere göre öğrencilerin Fen ve Teknoloji dersine karĢı daha fazla olumlu tutum geliĢtirmelerini sağlamaktadır.

Çelebi‟nin (2006) yapmıĢ olduğu çalıĢmada bulduğu sonuçlar, araĢtırmamızı destekler niteliktedir. Çelebi‟nin (2006: 97) çalıĢmasında deney grubu öğrencilerinin son test tutum puan ortalamaları 32.32, kontrol grubu öğrencilerinin son test tutum puan ortalamaları ise 29.86 olarak bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada p<.05 (.003) olarak bulunmuĢ ve iĢbirliğine dayalı öğrenme yaklaĢımıyla iĢlenen Sosyal Bilgiler dersinde öğrencilerin tutumlarının deney grubu lehine anlamlı bir farkın oluĢtuğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Alt Problem 3: Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenmenin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin iĢbirlikli öğrenme yöntemine karĢı tutumlarında bir değiĢiklik var mıdır?

Yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı iĢbirlikli öğrenme yönteminin öğrenci baĢarısına etkilerini incelemek için yapılan araĢtırmada iĢbirlikli öğrenme yöntemiyle ders iĢleyen deney grubuna uygulama sonrasında, öğrencilerin yönteme ve derse karĢı tutumlarını öğrenmek için öğrenci görüĢleri anketi uygulanmıĢ, elde edilen sonuçlar aĢağıda verilmiĢtir. Öğrencilerin verdikleri cevapların frekansları bulunarak yüzdeleri hesaplanmıĢ, Çizelge 4.9‟da gösterilmiĢ ve analiz edilmiĢtir.

Çizelge 4.9: Deney Grubu Öğrencilerinin ĠĢbirlikli Öğrenme Yöntemi Ġlgili GörüĢleri No Maddeler F % 1 ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle iĢlediğimiz ders;

Daha çok ilgimi çekti. 28 87.50

Ġlgimde değiĢen bir Ģey olmadı. 4 12.50

Ġlgimi daha az çekti. _ _

2

ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle iĢlediğimiz derse katılmak için;

Daha çok istek duydum. 26 81.25

DeğiĢen bir Ģey yoktu. 4 12.50

Daha az istek duydum. 2 6.25

3

ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle iĢlediğimiz derste kendimi;

Daha rahat hissettim. 24 75.00

Diğer iĢleyiĢlerimizde hissettiğim gibi hissettim. 7 21.87

Daha az rahat hissettim. 1 3.13

4

ĠĢbirlikli öğrenme yöntemi ile iĢlediğimiz dersten;

Daha çok hoĢlandım. 30 93.75

Diğer iĢleyiĢlerimiz kadar hoĢlandım. 2 6.25 Diğer iĢleyiĢlerimizden daha az hoĢlandım. _ _ 5

ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle iĢlediğimiz derste;

Farkına vardığım, anladığım daha fazla Ģey oldu. 26 81.25 Farkına vardığım, anladığım Ģeyler aynısıydı. 6 18.75 Farkına vardığım, anladığım Ģeyler daha azdı. _ _ 6

ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle iĢlediğimiz derste öğrendiklerimi;

Daha kolay anlatabilirim. 25 78.12

Diğer çalıĢmalarımızda anlatabildiğim kadar anlatabilirim

4 12.50

Daha zor anlatabilirim 3 9.38

7

ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle yaptığımız çalıĢmaları;

Daha rahat hatırlıyorum. 28 87.50

Aynı derecede hatırlıyorum. 4 12.50

Diğer iĢleyiĢlerimize göre zorlanıyorum. _ _ 8

ĠĢlediğimiz dersler boyunca yaptığımız iĢbirlikli öğrenme çalıĢmaları;

ĠĢbirlikli öğrenme çalıĢmasının kolay bir faaliyet olduğunu gösterdi.

26 81.25

ĠĢbirlikli öğrenme konusunda sahip olduğum fikirlerim değiĢmedi.

_ _

ĠĢbirlikli öğrenme çalıĢmasının zor bir faaliyet olduğunu gösterdi.

Çizelge 4.9‟a göre iĢbirlikli öğrenme yöntemi ile ilgili yönergelere öğrencilerin verdiği cevapların yüzde ve frekanslarına bakıldığında anketimizin 1.maddesinde iĢbirlikli öğrenme yöntemi ile iĢlenen dersin, öğrencilerin büyük bir kısmının (% 87.5) ilgisini çektiği belirtilmektedir. Öğrencilerin gruplara ayrılarak birlikte çalıĢmaları, sorumluluk almaları ve sorumluluklarını yerine getirmek için gayret göstermeleri ve bunu severek yapmaları bu oranın yüksek çıkmasına sebep olmuĢtur. Anketin 1.maddesinin 3.tutumu olan “ilgimi daha az çekti” tutumunu öğrencilerin tercih etmemesi iĢbirlikli öğrenme yönteminin öğrencilerin ilgilerini kazanımlara çekmesi açısından çok etkili olduğunu göstermektedir.

Anketin 2.maddesine “ĠĢbirlikli öğrenme yöntemiyle iĢlediğimiz derse katılmak için; daha çok istek duydum” Ģeklinde cevap verenlerin sayısını ise 26 kiĢi (% 81.25) olarak görmekteyiz. Öğrencilerle yapılan görüĢmelerin sonunda bu tutumu seçmelerinin sebebinin iĢbirlikli öğrenme yöntemine göre iĢlenen derste daha çok aktif olmaları, arkadaĢları ile beraber çalıĢmalarının birbirlerini isteklendirmesi olduğu görülmektedir. Ayrıca ders için hazırlanan görsel materyallerin ilgi çekici olduğunu, bu yüzden derse daha çok katılmak

Benzer Belgeler