• Sonuç bulunamadı

III. II Evren Örneklem

III.IV. Verilerin Analizi

4. Alt Ölçek: Başarıdan Kaçınma

25. Devlet okulunda veya özel okulda çalışıyor olmak “Başarıdan Kaçınma” alt boyutunda anlamlı bir fark oluşturur.

3. alt ölçekten elde edilen puanların, deneklerin çalıştığı kurum değişkeni aç s ndan analiz› › sonuçlar tablo 36’da görülmektedir.›

Tablo 36: Devlet ve Özel Okulda Çalışan Öğretmenlerin 4. Alt Ölçek Puanları Analizi

Kurumlar N X Varyans Sd t T Kritik

Devlet 102 6.5882 6.0267

Özel 99 6.6464 7.5778

199 -0.1583 1.6525

P>.05 Devlet ve özel okulda çalışan öğretmenlerin 4. alt ölçek puanları arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır.

Tablo 36’da verildiği üzere, çalıştığı kurum değişkenine göre 4. alt ölçekten alınan puanların aritmetik ortalaması, devlet okulunda çalışan öğretmenlerde X=(6.5) iken özel okulda çalışan öğretmenler aritmetik ortalama X=(6.6)’dır. Buna göre özel okulda çalışan öğretmenlerde göreceli olarak devlet okulunda çalışan öğretmenlere kıyasla başarıdan kaçınma, daha yüksek seviyede görülmektedir. Devlet okulunda çalışan öğretmenlerin ise daha düşük seviyede başarıdan kaçındıkları görülüyor.

Puanların varyans değerlerine bakıldığında; devlet okulunda çalışan öğretmenlerin varyans değeri (6.02) iken, özel okulda görev yapan öğretmenlerin varyans değeri (7.5)’tir. Buna göre devlet okullarında çalışan öğretmenler, özel okullarda çalışan öğretmenlere kıyasla daha benzer özellikler göstermektedir. Özel okul öğretmenlerinin ise daha değişken bir gurup özelliği taşıdığı söylenebilir.

Öğretmenlerin, çalıştığı kurum değişkeni açısından puan ortalamalar n n › › farkının anlamlılığı t testi ile sınanmıştır. Hesaplanan t değeri (-0.1), serbestlik derecesi (199)’a göre t kritik değer (1.6)’dır. Bu durumda iki puan arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Denence yanlışlanmıştır.

26. “Başarıdan Kaçınma” alt boyutunda idareciler öğretmenlerden daha yüksek başarı korkusuna sahiptir.

4. alt ölçekten elde edilen puanlar n, deneklerin sendikal olma› › - olmama değişkenine göre analiz sonuçları tablo 37’de verilmiştir.

Tablo 37: Öğretmen ve İdareci Olma Durumuna Göre 4. Alt Ölçek Puanlar › Analizi

N X Varyans Sd t T Kritik

Öğretmen 180 6.5833 6.8589

İdareci 21 6.9047 6.0904

199 -0.5352 1.6525

p>.05 Öğretmen ve idareci olma durumuna göre 4. alt ölçek puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Tablo 37’de verildiği üzere, öğretmen- idareci olma değişkenine göre 4. alt ölçekten elde edilen puanların aritmetik ortalaması; öğretmenlerde X=(6.5) iken, idarecilerde X=(6.9)’dur. Buna göre idareciler, öğretmenlere göre göreceli olarak başarıdan daha fazla kaç nmaktad rlar. › ›

Varyans değerlerine bakıldığında, öğretmenlerin varyans değerleri (6.8) iken, idarecilerin varyans değerleri (6.09)’dur. Buna göre idarecilerin öğretmenlere kıyasla daha değişken bir gurup özelliği göstermekte olduğu söylenebilir.

Öğretmenlerin, öğretmen ve idareci olma değişkeni açısından puan ortalamalarının farkının anlamlılığı t testi ile hesaplanmıştır. Hesaplana t değeri (-0.5) serbestlik derecesi (199)’a göre t kritik değer (1.6)’dır. Bu durumda iki puan arasında anlaml bir fark b› ulunmamıştır.

Denence yanlışlanmıştır.

27. Lise, önlisans ve lisans mezunu olan okul öncesi öğretmenlerinin “Başarıdan Kaçınma” alt boyutuna göre, puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark vard r.›

4. alt ölçekten elde edilen puanlar n, deneklerin mezun › olunan okul değişkenine göre tek yönlü varyans analizi [(Oneway) Anova] sonuçları tablo 38’de verilmiştir.

Tablo 38: Mezun Olunan Okul Değişkenine Göre 4. Alt Ölçek Puanları Analizi

Gruplar N Ortalama Varyans

Lise 76 6.6842 7.8189 Önlisans 63 6.8095 6.4792 Lisans 62 6.3387 5.8342 Varyans Kaynağı Kareler Toplam› Sd Ortalama Kare F P F ölçütü Gruplar Aras› 7.4800 2 3.7400 Gruplar İçi 1344.022 198 6.7879 0.5509 0.5772 3.0415

P>.05 Mezun olunan okul değişkenine göre 4. alt ölçek puanları arasında anlaml bir › fark yoktur.

Tablo 38’de görüldüğü üzere, öğretmenlerin mezun oldukları okula göre 4. alt ölçekten elde edilen puanların, lise mezunu öğretmenlerde aritmetik ortalaması X=(6.6), önlisans mezunu öğretmenlerde aritmetik ortalaması X=(6.8) ve lisans mezunu öğretmenlerde aritmetik ortalama X=(6.3)’tür. Buna göre başarıdan kaçınmanın önlisans mezunu öğretmenlerde göreceli olarak daha yüksek olduğu görülmektedir. Lise mezunu olarak çalışan öğretmenlerde ise göreceli olarak başarıdan kaçınma, önlisans mezunu olarak çalışan öğretmenlere kıyasla daha düşük iken lisans mezunu olarak çalışan öğretmenlere kıyasla yüksek olduğu görülmektedir. Lisans mezunu öğretmenlerde göreceli olarak başarıdan kaçınmanın, diğer guruplardan daha düşük olduğu görülmektedir.

Elde edilen puanların varyans değerlerine bakıldığında, lise mezunu olarak çalışan öğretmenlerde varyans değeri (7.8), önlisans mezunu olarak çalışan öğretmenlerde varyans değeri (6.4) ve lisans mezunu olarak çalışan öğretmenlerde varyans değeri (5.8)’dir. Buna göre lise mezunu öğretmenlerin diğerlerine göre daha değişken bir özellik sergilediği söylenebilir. Önlisans mezunu öğretmenler, lise mezunu öğretmenlere kıyasla daha benzer özellikler gösterirken lisans mezunlarına göre ise daha değişken bir özellik göstermektedir. Lisans mezunu öğretmenler ise diğerlerine kıyasla en benzer özellikler sergileyen gurup olduğu söylenebilir.

Öğretmenlerin, mezun oldukları okul değişkeni açısından puan farkı varyans analizi ile test edilmiştir. Hesaplanan F değeri (0.5), serbestlik derecesi (2)’ye göre F ölçüt değeri (3.04)’tür. Bu durumda puan dağılımları arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır.

Denence yanlışlanmıştır.

28. Kıdem “Başarıdan Kaçınma” alt boyutunu etkilemez.

3. alt ölçekte elde edilen puanlar n, deneklerin › kıdem değişkenine göre tek yönlü varyans analizi [(Oneway) Anova] sonuçları tablo 39’da verilmiştir.

Tablo 39: Kıdem Değişkenine Göre 4. Alt Ölçek Puanları Analizi

Gruplar N Ortalama Varyans

1-10 Y l› 122 7.2 3.9578 11-20 Y l› 62 7.7333 7.6380 21 Y l ve › Üzeri 17 6.4457 6.9031 Varyans Kaynağı Kareler Toplam› Sd Ortalama Kare F P F ölçütü Gruplar Aras› 30.3571 2 15.1785 Gruplar İçi 4099.32 198 20.7036 3.2748 0.1054 3.0415

P<.05 Kıdem değişkenine göre 4. alt ölçek puanları arasında anlamlı bir fark vard r.›

Tablo 39’da görüldüğü gibi, öğretmenlerin kıdem değişkenine göre 4. alt ölçekten elde edilen puanlar n 1› - 10 yıl arası çalışan öğretmenlerde aritmetik ortalaması X=(7.2), 11 –20 yıl arası çalışan öğretmenlerde aritmetik ortalama X=(7.7) ve 21 yıl ve daha fazla çalışan öğretmenlerde aritmetik ortalama X=(6.4)’tür. Buna göre öğretmenlerin başarıdan kaçınması, göreceli olarak en düşük 21 yıl ve daha fazla çalışan öğretmenlerde görülmektedir. 11- 20 yıl arası çalışan öğretmenlerin, 1-10 y l ve 21 y l › › ve daha fazla çalışan öğretmenlerden daha yüksek seviyede başarıdan kaçındıkları görülmektedir. 1-10 yıl arasında çalışan öğretmenlerde başarıdan kaçınma 21 yıl ve daha fazla çalışan öğretmenlerden yüksek iken, 11-20 yıl arası çalışanlardan daha düşük olduğu görülmektedir.

Puanların varyans değerlerine bakıldığında, 1-10 yıl arası çalışan öğretmenlerin varyans değeri (3.9), 11- 20 yıl çalışan öğretmenlerin varyans değeri (7.6) iken 21 yıl ve daha fazla çalışan öğretmenlerin varyans değeri (6.9)’tür. Bu durumda diğer gruplara göre en homojen özelliği gösteren grubun 1-10 yıl arası çalışan öğretmenler olduğu söylenebilir. 11-20 yıl arası çalışan öğretmenleri diğer guruplara göre en değişken gurup

özelliği gösterdiği söylenebilir. 21 yıl ve daha fazla çalışan öğretmen gurubu ise 1-10 yıl arası çalışan guruptan daha değişken bir özellik gösterirken, 11- 20 yıl arası çalışan öğretmen gurubundan daha benzer özellikler göstermektedir.

Denence doğrulanmıştır.

29. Sendikalı olup, olmama “Başarıdan Kaçınma” alt boyutunu etkilemez. 4. alt ölçekten elde edilen puanlar n, deneklerin sendikal olma› › - olmama değişkeni açısından analiz sonuçları tablo 40’da görülmektedir.

Tablo 40: Sendikalı ve Sendikasız Öğretmenlerin 4. Alt Ölçek Puanları Analizi

N X Varyans Sd t T Kritik

Sendikal› 78 6.5641 5.8335

Sendikas z› 123 6.6504 7.3931

199 -0.2288 1.6525

p>.05 Sendikalı ve Sendikasız öğretmenlerin 4. alt ölçek puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Tablo 40’da görüldüğü üzere, öğretmenlerin sendikalı olma – olmama değişkeni 4. alt ölçekten elde edilen puanların, sendikalı öğretmenlerin aritmetik ortalaması X=(6.5), sendikalı olmayan öğretmenlerin aritmetik ortalaması X=(6.6)’dır. Buna göre sendikalı olmayan öğretmenlerin, sendikalı olan öğretmenlere göre göreceli olarak daha fazla başarıdan kaçınmakta oldukları görülmektedir.

Elde edilen puanların varyans değerlerine bakıldığında, sendikalı öğretmenlerin varyans değeri (5.8) iken, sendikalı olmayan öğretmenlerin varyans değeri (7.3)’tür. Buna göre sendikalı öğretmenler, daha benzer özellikler gösteren bir gurup iken, sendikalı olmayan öğretmenlerin daha değişken bir gurup niteliği taşıdığı söylenebilir.

Öğretmenlerin sendikalı olma- olmama değişkeni açısından puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlılığı t testi ile sınanmıştır. Hesaplanan t değeri (-0.2), serbestlik derecesi (199)’a göre t kritik değer (1.6) olduğundan, iki puan arasında anlamlı bir fark yoktur.

Denence doğrulanmıştır.

30. Yaş, “Başarıdan Kaçınma” alt boyutundaki puanları anlamlı düzeyde farkl l› aştıran bir değişkendir.

4. alt ölçekten elde edilen puanların, deneklerin yaş değişkeni açısından tek yönlü varyans analizi [(Oneway) Anova] sonuçları tablo 41’de verilmiştir.

Tablo 41: Yaş Değişkenine Göre 4. Alt Ölçek Puanları Analizi

Gruplar N Ortalama Varyans

30 Yaş ve Altı 91 6.7802 6.2844 31-40 Yaş 64 6.6406 6.8688 41-50 Yaş 38 6.1315 7.9011 51 Yaş ve Üzeri 8 6.875 6.9821 ANOVA Varyans Kaynağı Kareler Toplam› Sd Ortalama Kare F P F ölçütü Gruplar Aras› 11.9466 3 3.9822 Gruplar İçi 4102.9 197 20.8269 0.5856 0.6250 2.6504

P>.05 Yaş değişkenine göre 4. alt ölçek puanları arasında anlamlı bir fark yoktur.

Tablo 41’de görüldüğü üzere, öğretmenlerin yaş değişkeni açısından 4. alt ölçekten elde edilen puanların 30 yaş ve altımda çalışan öğretmenlerin aritmetik ortalamas X=(6.7), 31› - 40 yaş arası çalışan öğretmenlerin aritmetik ortalaması X=(6.6), 41-50 yaş arası çalışan öğretmenlerin aritmetik ortalaması X=(6.1) iken, 51 yaş ve üzeri çalışan öğretmenlerin aritmetik ortalaması X=(6.8)’dir. Buna göre öğretmenlerde başarıdan kaçınmanın, göreceli olarak diğer gruplara göre en yüksek 51 yaş ve üzeri öğretmen gurubunda olduğu görülmektedir. Bununla birlikte başarıdan kaçınma, diğer gruplara kıyasla en düşük 41-50 yaş gurubunda bulunan öğretmenlerde görülmektedir.

30 ve daha az yaş grubunda olan öğretmenlerde başarıdan kaçınma diğer gruplara kıyasla göreceli olarak 51 ve üzeri yaş grubunda çalışanlardan daha düşük iken, 31-40 yaş ile 41-50 yaş grubundaki öğretmenlerden yüksek olduğu görülmektedir. 31-40 yaş grubu öğretmenlerde başarıdan kaçınmada 41-50 yaş grubundaki öğretmenlerden daha yüksek iken, diğer gruptaki öğretmenlere kıyasla düşük olduğu görülmektedir.

Elde edilen puanların varyans değerleri ise; 30 ve altı yaş grubunda varyans değeri (6.2), 31-40 yaş grubunda varyans değeri (6.8), 41-50 yaş grubu varyans değeri (7.9) iken, 51 ve üzeri yaş grubu varyans değeri (6.9)’dur. Buna göre 41-50 yaş grubu en benzer grup özelliği gösterirken, 51 ve üzeri yaş grubu ise en değişken grup özelliği taşımaktad r. 31› -40 yaş grubu, 41-50 yaş grubuna kıyasla daha değişken özellik gösterirken, diğer gruplara göre daha benzer grup özelliği gösterdiği söylenebilir. 30 ve altı yaş grubu 41-50 ve 31-40 yaş grubuna kıyasla daha değişken bir grup özelliği taşımakta iken, 51 ve üzeri yaş grubundan daha benzer özellikler göstermektedir.

Öğretmenlerin, yaş değişkeni açısından puan farklarının anlamlılığı varyans analizi ile test edilmiştir. Hesaplanan F değeri (0.5), serbestlik derecesi (3)’e göre F ölçüt değeri (2.6)’dır. Buna göre puanlar aras nda anlaml bir fark bulunmamaktad r. › › ›

BÖLÜM V

TARTIŞMA VE YORUM

Okul öncesi kurumunda çalışan öğretmenlerin çalıştığı kurum,idareci,öğretmen mezun olduklar okul, k dem, sendikal olma› › › -olmama ve yaşlarının başarı korkusu üzerinde etkili olup olmadığı incelenmiştir.Başarı korkusunu ölçmek amacıyla Hyland ve Dann (1988) tarafından geliştirilen Ayşegül S.Melli’nin (2000) Türkçeye çevirdiği başarı korkusu ölçeği uygulanmıştır.

Bu bölümde tartışma ve yorumlara yer verilmiştir.

Araştırma kapsamındaki okul öncesi öğretmenlerinin 102’si devlet sektöründe 99’u özel sektörde çalışmaktadır.

Okul öncesi alanında çalışanların 181’i öğretmen, 20’si idareci olarak çalışmaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinden idareci olarak çalışanların sayısının az olduğu görülmektedir.

Mezun olunan okula göre okul öncesi öğretmenlerinin 80’i lise mezunu, 63’ü önlisans mezunu, 58’i lisans mezunu olarak çalışmaktadır.

Okul öncesi öğretmenlerinin kıdemlerine bakıldığında,1 ile 10 yıl arası 113 öğretmen, 11 ile 20 yıl arası çalışan 62 öğretmen, 21 yıl ve üzeri 16 öğretmen çalışmaktadır. Okul öncesi kurumunda çalışan öğretmenlerin çoğunluğunun 1 ile 10 yıl arasında olduğu görülmektedir.

Okul öncesi öğretmenlerinin 72’si sendikalı iken 124’ü sendikas zd r. Okul › › öncesi öğretmenlerinin çoğunluğunun örgütsüz olduğu görülmektedir.

Okul öncesi kurumunda çalışan 91 öğretmen 30 yaş ve altında, 63 öğretmen 31 ile 40 yaş arasında, 40 öğretmen 41 ile 50 yaş arasında, 7 öğretmen ise 51 yaş ve

üzerinde çalışmaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinin büyük bölümü genç

Ölçeğin genelinden elde edilen bulgular ışığında okul öncesi öğretmenlerinin mezun oldukları okul, kıdem ve yaş değişkenlerinde anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Ölçek genelinde elde edilen bulgulara göre okul öncesi öğretmenlerinde öğrenim düzeyi yükseldikçe başarı korkusu azalmakta, diğer bir deyişle eğitim düzeyi düştükçe başarı korkusu artmaktadır. Yine elde edilen bulgulara göre yaş ve kıdem değişkenleri okul öncesi öğretmenlerde başarı korkusunun en düşündürücü sonuçlarını vermektedir.

Faktör 1’de özle okulda çalışan öğretmenlerle devlet okulunda çalışan öğretmenler arasında başarının sosyal sonuçları açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Ancak mezun olunan okul değişkeninde önlisans mezunu okul öncesi öğretmenlerin başarının sosyal sonuçlarından en fazla kaçındıkları görülmüştür. Lise mezunu öğretmenler bunu takip etmektedir. Lisans mezunu öğretmenler ise başarının sosyal sonuçlarından en az kaçınan grubu oluşturmaktad rlar.›

Byrd ve Touliatos, (1982) kad nlar n kad nl k özelliklerini yitirme, Toplumsal › › › › olarak dışlanma gibi olumsuzluklarla karşılaşmamak için, başarılı olma yolundaki hedeflerini değiştirdiklerini gözlemlemişlerdir.

Horner’da, (1972, 1974) kad nlardaki b› aşarı korkusunu, kadınlıklarının azalması ve toplumsal dışlanma korkusu olarak açıklamıştır.

Hyland, (1988) tarafından ortaya konan uzlaşma yaklaşımı kuramına göre, belirli bir amaca ulaşmak için çabalamak, bazı başka amaçlara ulaşmayı engelleyebilir.

Bu durum, lise ve önlisans mezunu okul öncesi öğretmenlerin başarının sosyal sonuçlarından çekinmelerinden, çalıştıkları kurumdaki ya da çevrelerindeki toplumsal ilişkileri kaybetme korkusundan meydana gelmiş olabileceği gibi, kendilerini bir üst eğitime hazırlama çabas ndan da kaynaklan yor olabilir.› ›

Faktör 2’de özel okulda çalışan öğretmenlerle kamuda çalışan öğretmenler arasında, çalıştığı kurum, mezun olunan okul ve kıdem değişkeni açısından anlamlı farklar bulunmuştur.

Özel okulda çalışan öğretmenler devlet okulunda çalışanlara oranla başarıyı daha fazla yads maktad rlar.› ›

Horner’e (1972) göre; başarı korkusu yüksek olan kadınlar için bu korku, başarıyı engelleyen psikolojik bir engeldir. Başarı korkusu başarıyı sabote edebilir ya da başarı ile birey arasına aslında olmayan psikolojik bir uzaklık koyabilir (Örneğin; başarılı olmalarını dışsal faktörlere ya da şansa atfetmeleri. Ayşegül Satiye Melli, (2000) bir çalışmasında devlet sektöründe çalışanların, özel sektörde çalışanlara göre, başarıyı daha çok yadsıdıklarını tespit etmiştir. Ancak okul öncesi öğretmenlere ilişkin yapılan bu çalışma, Melli’nin çalışmasından daha farklı bir sonuç ortaya koymaktadır. Bu farklılık okul öncesi kurumların çalışma koşullarından ileri geliyor olabilir. Çünkü özel sektörde çalışanların çoğunluğunu lise mezunları oluşturduğundan gerek ücret düşüklükleri, gerek başarılarının kendilerine yeni yük ve sorumluluklar getirebileceği endişesi, gerekse de çalıştıkları kurumlarda mevcut olan daha üst eğitim almış olanların tutumu onlar › böyle davranmaya itmiş olabilir.

Yine faktör 2’de mezun olunan okul değişkenine göre lise, önlisans ve lisans mezunu olarak çalışan öğretmenler arasında başarıyı yadsımada anlamlı bir fark bulunmuştur. Lise mezunun olarak çalışan öğretmenler önlisans ve lisans mezunlar na › göre başarıyı daha fazla yadsımaktadırlar. Lisans mezunu olarak çalışan öğretmenler ise başarıyı diğer gruptaki öğretmenlere göre daha az yadsımaktadırlar.

Bunda çalıştıkları kurumlarda daha üst öğrenime sahip kişilerle birlikte çalışıyor olmanın, onlara kıyasla başarılarının şans eseri olabileceğine dair düşünceler olabileceği gibi, başarının kendilerine yeni yükler getireceği endişesi de olabilir. Öte yandan toplumumuzda genel bir eğilim olan üst eğitim almış olmanın, “Ne de olsa okumuş!” anlayışının hakimliği göz önüne alındığında, lise mezunlarının, önlisans ve lisans mezunlarına göre başarıyı yadsımaları daha anlaşılır görülmektedir.

Faktör 2’de kıdem değişkeninde de anlamlı bir fark görülmektedir. 21 yıl ve üstü çalışanlar başarıyı en fazla yadsıyan grubu oluşturmaktadır. Bunu 1-10 y l ve 11› -20 yıl çalışanlar takip etmektedir.

21 yıl ve üzeri çalışanlar için yılların yorgunluğundan kaynaklı, yeni iş yüklerinden kaçınma isteği olabileceği gibi, meslekteki kıdemin çoğunlukla yaşla

paralellik gösterdiği de göz önüne alındığında, gençleri yüreklendirme düşüncesi de yer al yor olabilir. 1› -10 yıl arası çalışanlar açısından ise meslekte yeni oluşları yada her başarının daha yeni bir başarıyı zorunlu kılacağı endişesinden kaynaklı bir yadsıma da düşünülebilir.

Diğer değişkenlere göre anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Faktör 3’te kıdem değişkenine göre öğretmenler arasında başarıdan duyulan kaygı, analiz sonuçlarına göre anlamlı bir fark vardır. Başarıdan duyulan kaygı, 1-10 y l › arasında çalışan öğretmenlerde en fazladır. Başarıdan duyulan kaygı en az 21 yıl ve daha fazla çalışan öğretmenlerde görülmektedir.

Bunda başarıyı sürekli kılamama endişesi ve meslekte yeni olmanın getirdiği tedirginliklerin hakim olduğu düşünülebilinir. Özellikle kadınların çalışma yaşamı yanında ev işlerinin de değişmez unsurları göz önüne alındığında böyle bir kaygının anlaşılır olduğu düşünülebilir.

Yine Faktör 3’te yaş değişkenine göre alınan puanlar arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Başarıdan duyulan kaygı en fazla 30 yaş ve altı çalışan öğretmenlerde görülmektedir. Bunu sırayla 51 yaş ve üstü, 41-50 yaş arası takip etmektedir. Başarıdan duyulan kayg en az 31› -40 yaş arası çalışan öğretmenlerde görülmektedir.

30 yaş ve altı çalışanların deneyimsizliğinin etkisinden söz edilebilecekken, 51 yaş ve üstü çalışanlar için ise başarıların getirebileceği yeni yük ve sorumlulukları taşıma gücünü kendinde görememe kaygısından sözedilebilir. Nitekim 41-50 yaş arası grubun da kayg derecesi 31› -40 yaş grubundan yüksek olması bu durumun belirtildiği şekilde açıklanmasını destekleyebilir. Başarıdan duyulan kaygı en az 31-40 yaş grubunda görünmektedir. Bu da bu grubun meslek deneyimleri sonucu, her başarıyı ve sonuçlarını rahatlıkla kaldırabilecekleri şeklinde düşünülebilir.

Faktör 4’te kıdem değişkenine göre analiz sonuçları arasında anlamlı bir fark vardır. Başarıdan kaçınma en fazla 11-20 yıl arası çalışan öğretmenlerde görülmektedir. Onu 1-10 yıl arası çalışan öğretmenler izlemektedir. En az 21 yıl ve üzeri çalışan öğretmenler başar dan kaç nmaktad rlar.› › ›

Bu durumu başarının getireceği yeni görev ve sorumluluklardan kaçınma olarak yorumlayabiliriz. Nitekim kıdem sıralaması da bunu doğrular niteliktedir. Özellikle meslekte 11-20 yıl arası deneyimi olan öğretmenler başarının getirebileceği yeni yük ve sorumluluklardan kaçınma kaynaklı olarak performanslarını düşük tutmayı tercih etmiş olabilirler. 21 yıl ve üzeri çalışan öğretmenler ise bu anlamda kendilerinin hala verimli olabileceğini gösterme isteğinden kaynaklı olarak başarıdan kaçınm yor › olabilirler. 1-10 yıl arası çalışan öğretmenler ise 11-20 yıl çalışan öğretmenlere nazaran kendilerini kabul ettirme düşüncesiyle davranıyor olabilirler.

Araştırmada, ölçeğin genelinde ve alt boyutlarında okul öncesi öğretmenlerinin idareci veya öğretmen olma veya herhangi bir sendikaya üye olma veya olmama değişkenlerinin başarı korkusunda anlamlı bir fark oluşturmadığı görülmüştür.

Sonuç olarak; başarı korkusunun okul öncesi öğretmenlerinde çalışılan kurum, mezuniyet durumu, idareci veya öğretmen olma, sendikal olma veya olmama, k dem ve › › yaş değişkenleri açısından ele alındığı bu çalışmada; mezuniyet, kıdem ve yaş değişkenlerinin anlamlı farklılıklar oluşturduğu, çalışılan kurum açısından ise yalnızca başarıyı yadsıma alt boyutunda anlamlı bir farklılık gösterdiği ortaya konmuştur.

Araştırmada 30 denence sınanmış, bunların 18’i yanlışlanmış, 12’si

doğrulanmıştır. Bu doğrulanan ve yanlışlanan denencelerden 10 tanesi

(3,4,6,9,10,13,15,16,24,28 numaralı denenceler) doğruluğu ya da yanlışlığı bir yana üzerinde durulması gereken noktaları işaret etmektedir. Bu 10 denence asıl olarak mezuniyet durumu, kıdem ve yaş değişkenlerinin başarı korkusundaki önemini anlamlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Yalnızca 13. denence genel değerlendirmeyi bozmamak koşuluyla, çalışılan kurumun “Başarıyı Yadsıma” alt boyutunda anlamlı bir fark oluşturduğunu ortaya koymuştur.

ÖNERİLER

Bu çalışma okul öncesi öğretmenlerinin çeşitli değişkenler açısından başarı korkularının karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Ancak araştırman n s n rl l klar baz › › › › › › › noktaları açıklığa kavuşturmaya yetmemiştir. Özellikle bu çalışma sırasında okul öncesi kurumlarda erkek öğretmenlerin olmayışı çalışmanın bu noktadan da tamamlanmasına engel olmuştur.

Bu konunun kadın ve erkek okul öncesi öğretmenler arasında da araştırılması söz konusu eksikliği giderebilecektir.

Bu araştırmanın ortaya çıkardığı bulgulardan biri de kıdem değişkeninin başarı

Benzer Belgeler