• Sonuç bulunamadı

D. Şerhu’l-Fıkhi’l-Ekber’in Ebü’l-Leys es-Semerkandî’ye Ait Olduğunu İddia

II. ALLAH’IN SIFATLARI

Ebû Hanîfe’ye göre Allah Teala, yaratmayı dilemediği bir şeyi emretmiş, yaratmayı emretmediği bir şeyi de dilemiştir. Şöyle ki, kâfire İslam’ı emretmiş ancak dilememiş, kâfire küfrü emretmediği halde dilemiştir. Cûzcânî Ebû Hanîfe’nin bu görüşünü ilâhi sıfatlara atıfta bulunarak şerh etmiş ve şöyle demiştir: Hayatın hayy’ın, kudretin kadir’in ve kuvvetin kavî’nin sıfatı olması gibi, meşiet şaî’nin, irade mürîd’in, emir âmir’in, kelâm mütekellim’in sıfatıdır ve sıfat mevsuftan ayrılmaz. Bu kısımda, Cûzcânî’ye göre ilâhi sıfatların mahiyeti, diğer mezheplerin ilâhi sıfatları anlayışı ve ilâhi sıfatlarla ilgili meseleler üzerinde durulmuştur.

Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaate göre sıfatlar Zat’ın ne aynıdır ne gayrıdır. Cûzcânî de bu görüşü benimser. Çünkü eğer sıfatlar Zat’ın aynıdır dersek O’nun bütün sıfatlarını atıl bırakmış oluruz. Ancak bu, Kaderiyye ve Mutezile’nin görüşüdür. Onlar irade,

1 en-Nisa 4/78.

2 Süleymaniye Ktp., a.g.e., vr. 269a-269b.

3 Süleymaniye Ktp., a.g.e., vr., 269b-270a.

4 Süleymaniye Ktp., a.g.e., vr. 270a.

meşiet, kaza, kader ve hükmün hepsini ilim mânâsına alırlar, bundan dolayı da şer konusunda irade, meşiet ve kazayı inkar ederler. Sıfatlar Zat’ın gayrıdır dersek Zat ile sıfatlar arasına gayrîlik sokmuş oluruz ki, bu da Mutezile ve Eş‘ariyye’nin görüşüdür.

Çünkü onlar fiilî sıfatları muhdes kabul ederler, ancak bu caiz olmadığı gibi sıfatların Zat’ın gayrı olması da caiz değildir.

Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaate göre Allah Teala’nın sıfatları Zat’ın ne aynıdır ne de gayrıdır ve sıfatlar muhdes değildir. Bu, zatî sıfatlar için de fiilî sıfatlar için de aynıdır.

Çünkü Allah Teala bütün sıfatları ve isimleri ile kadimdir. Olmayan bir ismi veya olmayan bir sıfatı O’na vermek caiz olmadığı gibi, sıfatlarından ve isimlerinden bazısını bazısından önce olmakla vasıflamak da doğru değildir.1

Kaderiyye ve Mutezile fiilî sıfatları muhdes kabul ettiklerinden dolayı sıfatları Zat’ın gayrı kabul etmişlerdir. Bu hususta Eş‘ariyye de onlara tabi olmuştur. Onlar bu görüşlerini şöyle açıklamışlardır: Nasıl ki duyular aleminde yazı, yazma fiili ile meydana geliyor, bina da binayı yapanın fiili ile hasıl oluyorsa duyu ötesinde de bu böyledir. Bu nedenle O, yaratması ile hâlık, rızık vermesi ile razık, emretmesi ile âmir, irade etmesi ile de mürîd’dir. Cûzcânî ise bunun Allah Teala’nın yaratıkları yarattığı zaman hâlık, onları rızıklandırdığı zaman razık olması demek olduğunu, bunun ise caiz olmadığını söylemiştir. Çünkü fiilî sıfatların sonradan meydana geldiği görüşü, kadim olan Allah’ın Zat’ını, havadisin ve hacetin mahalli kılmaya götürür. Allah Teala ise bundan yüce ve üstündür.

Cûzcânî bu meseleyi şöyle açıklamıştır: Celal, kibriya, kudret, ilim, semi, basar gibi sıfatlar zatî sıfatlardır. Bunların dışında kalan tahlik, tekvin, terzik, fiil, irade, meşiet, kaza ve hüküm gibi sıfatlar da fiilî sıfatlardır. Biz Allah Teala ilmi ile âlim’dir, iradesi ile mürîd’dir, kelâmı ile mütekellim’dir hayatı ile hay’dır deriz ve bunu sıfatların hakikat olduğunu ispat etme anlamında söyleriz. Demek isteriz ki, O alim’dir ve O’nun ilmi vardır, mütekellim’dir ve kelâmı vardır, diğer zatî sıfatları da böyledir. Cehmiyye, Mutezile ve Kaderiyye ise böyle düşünmezler, onlar sıfatların hepsini nefyederler.

Mesela Mutezile “Zat’ı ile âlim’dir, Zat’ı ile kadir’dir” der, Cehmiyye “ilim olmadan âlim’dir, kudret olmadan kadir’dir” der.

1 Süleymaniye Ktp., a.g.e., vr. 279a-279b.

Cûzcânî, Kaderiyye ve Eşariyye’ye de şöyle cevap verir: Bir usta bina yapmasa da ustadır, bir yazar yazı yazmasa da yazardır. Kendisinden yazma fiili hasıl olan bir yazar olmak, yazar olmanın zorunluluğundan değildir. Aynı şekilde Allah Teala’nın da yaratmadan hâlık olması caizdir. Çünkü biz, Allah Teala’nın hiçbir kul yokken de ma‘bud olduğu, sahip olunacak hiçbir şey yokken de rab olduğu, hiçbir mülk yok iken de malik olduğu hususunda aynı görüşteyiz. O halde rızıklandırdığı kimse olmadan razık olması, mahluk olmadan hâlık olması niye caiz olmasın? Cûzcânî bunu şöyle delillendirir: Allah Teala yaratmadan önce hâlık olmasaydı, sonra kendisi için yaratma fiilini meydana getirseydi ve yaratıkları onunla yaratsaydı, yaratma fiilinden yoksunluğunda bu sıfat iptal olurdu ve O yaratmaktan aciz kalırdı ki, Allah Teala bundan yüce ve üstündür. Ayette de şöyle buyrulur: «O, her an yaratma halindedir».1 Çünkü muhdes bir şey teğayyür mahallidir. Oysa Alah Teala’nın Zat’ında ve zatî sıfatlarında teğayyür caiz olmadığı gibi fiilî sıfatlarında da teğayyür caiz değildir.

Çünkü O, eğer kendisi için bir sıfat veya isim meydana getiriyor olsaydı yaratıkları ile benzer olurdu, ancak O’nun hiçbir dengi yoktur.

Neticede Cûzcânî’ye göre sahih olan görüş Allah Teala’nın ezelde, zatî olsun fiilî olsun, bütün sıfatları ile mevsuf olduğu ve sıfatların Zat’ın ne aynı ne gayrı olduğu görüşüdür. Bu, sıfatların O’ndan ayrılmadıkları mânâsındadır. Bir şeyin rengi gibi, renk o şeyin ne aynıdır ne gayrıdır. Bununla teşbih amaçlanmaz, kelâmın izahı amaçlanır.

Cûzcânî bu meseleyle ilgili olarak Ebû Mansûr el-Mâtürîdî’nin görüşüne de yer vermiştir. Buna göre İmam Mâtürîdî’ye Allah’ın sıfatlarının ne olduğu sorulmuş, o da

“Zat’ın ne aynıdır ne gayrıdır” diye cevap vermiştir. “‘Zat’ın ne aynıdır ne gayrıdır’, ne demek” denilmiş, o da “O’nun sıfatı hakikattir, bundan başkası caiz değildir” diye cevap vermiştir. Yine Cûzcânî’ye göre Allah Teala için, ilmiyle âlim’dir, kudretiyle kadir’dir demek caizdir, çünkü zatî sıfatların ezelî olduğu hususunda bir tartışma yoktur.

Ancak fiilî sıfatlarda mesela, yaratması ile hâlık’tır (

%Æ 4!Z

) demek, sıfatlar konusunda bir şüphe uyandırmamak açısından caiz değildir. Semerkand alimleri de “bıçak ile kesendir” (

~! 9_/

) örneğinde olduğu gibi, “ile”nin (

6

) bir alet zannı vermesi dolayısıyla bu noktada temkinli davranmışlar ve “Âlim’dir ezelde onunla mevsuf

1 er-Rahman 55/29.

olduğu ilmi vardır, kadir’dir ezelde onunla mevsuf olduğu kudreti vardır, mütekellim’dir ezelde onunla mevsuf olduğu kelâmı vardır” demişlerdir.1

A. ALLAH’IN SIFATLARI İLE İLGİLİ MESELELER

Benzer Belgeler