• Sonuç bulunamadı

A. II MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİH YAZARLARI

1- Ali Reşat ve Tarih Eğitimi

Ali Reşat, 1877 yılında bugün Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Lofça’da dünyaya gelmiştir. 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi’nde yaşanan mağlubiyet üzerine ailesi ile birlikte göç etmek durumunda kalan Reşat, henüz çok küçük yaşta İstanbul’da ikamet etmeye başlamıştır. İstanbul İdadisi’nde lise öğrenimini tamamlayan Ali Reşat, devlet memuru yetiştiren Mekteb-i Mülkiye’yi Şahane okulunu da bitirdikten sonra 1897 yılında Maarif Nezareti Muhasebe Kalemi Katipliğine tayin edilmiştir. Dönem itibariyle mülkiye mensuplarına öğretmenlik yapma görevinin de tevdi edilmesinden yararlanan Reşat, İstanbul Eğrikapı Merkez Rüştiye’sinde çeşitli branşlarda öğretmenlik yapmıştır.151

Ali Reşat 1909 yılında İstanbul Lisesi müdürlüğüne ve tarih öğretmenliğine atanmıştır. 1912’de Darulmuallimin-i Aliye (Yüksek Öğretmen Okulu) müdürlüğüne atanan Ali Reşat, okulun tarih öğretmenliği görevini de üstlenmiştir. 1919 yılına kadar öğretmenlik ve idarecilik görevlerine devam eden Ali Reşat Bey, 15 Mart 1919’da müderrislik ve Muallimlikleri uhdesinde kalacak şekilde Maarif Nezareti Tedrisat-ı Aliye Dairesi Umum Müdürlüğüne (Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü) atanmıştır.Ali Reşat Bey, Osmanlı Devleti’nin son Maarif Müsteşarlarından birisidir.152

Ali Reşat İkinci Meşrutiyet dönemi tarihçiliğine damga vurmuş olan isimlerden birisidir. 54 telif ve tercüme eser yayınlamıştır. Bunun yanında yayınlanmış birçok makalesi bulunmaktadır. Ali Reşat, İbn Haldun’un etkisindedir

151 Hamza Keleş, Ayten Kiriş, ‘’Bir Osmanlı Tarihçisi Olarak Ali Reşat’ın Hayatı, Eğitimciliği ve

Tarih Öğretimi İle İlgili Görüşleri’’, Kastamonu Eğitim Dergisi, Ekim 2006, Cilt:14, No:2, s.572

ve bu doğrultuda eserler vermiştir.153 Tarih eğitimi hakkındaki görüşlerini

‘Mekteplerde Tarih Dersi’ isimli eserinde dile getiren Ali Reşat, tarih dersinin

amaçlarını ve metotlarını ayrıntılı bir biçimde ortaya koymuştur. Burada ciddi bir Fransız tarihçi Seignobos etkisi söz konusudur:

‘’Tarih ilk önce insanoğlunun akli düşüncesinden kaynaklanan merakını gidermek için okunur. Onun dışında insanların ve insanlardan oluşan toplumların geleceğini şekillendirmede, vatan sevgisi ile görev aşkı gibi duyguları uyandırmada önemli ölçüde etkilidir.’’ 154

Telif ve tercüme birçok eser yayınlayan Ali Reşat, eserlerinde Avrupa tarihine ve bilhassa Fransız tarihine geniş yer vermiştir. Meşrutiyetçi ve inkilapçı nesil Avrupa tarihini kendisinden öğrenmiştir dersek yanlış olmaz. Milli egemenlik ve vatandaş kavramlarının onun eserleriyle genç dimağlara yerleştiğini söylemek mümkümdür. 155

Ali Reşat, tarihi bir bilim olarak kabul eder. Bu hususta görüşleri şöyledir:

‘’Tarih önceleri edebiyata dahildi. Şimdi ise bir ilimdir.Ancak bu ilmin kendine has yöntemlerine riayet edilmesi şartıyla yazılan eserlere tarih denmektedir.’’ 156

Ali Reşat, tarih bilgisinin her yurttaşın temel vazifesi olduğunu ifade ederken, devlet görevlilerinin de tarih bilmesinin elzem olduğunu ifade etmektedir. Konusu genel olarak geçmişteki olayların incelenmesi olan tarih, bu olayları güncel gelişmelerle birlikte bilimsel anlamda değerlendirmede önemli bir yarar sağlar ki o da geleceği daha doğru okuyabilme yeteneğidir. Ali Reşat bu konuyla ilgili şunları ifade etmektedir:

153 Orhan Bayrak, Osmanlı Tarih Yazarları, Milenyum Yayınları, İstanbul 2003, s.138.

154 Ali Reşat, ‘’Mekteplerde Tarih Dersi’’, Tedrisat Mecmuası, Nazariyat ve Malumat Kısmı, 10

Mayıs 1328-1912, No:20, s.51.

155 Zafer Toprak, ‘’Ali Reşat, Pozitivizm ve Fransız Devrimi’’, Tarih ve Toplum, 1989, C.12, S.68,

s.55.

‘’Öğrencinin beyninde oluşacak tarih, masal ya da kahramanlık destanları veyahut da zaman kaybına neden uğraş algılamalarını da küçük yaşta gidermeye çalışmaktır böylece.’’ 157

Ali Reşat, tarih dersinin önemi ile ilgili şunları söylemektedir:

‘’Tarih dersi hafıza için idman demektir. Bu da iyi bir şeydir. Tarih dersi Kuva-i Hayaliyeyi tenbih ve tevsi eder. Kendi şehrinden veya köyünden, peder valide veya akrabasından, hocalarından, arkadaşlarından başka bir şey tanımayan çocuk tarih dersi sayesinde başka muhitler, başka ahlaklar görür; bunların mukayesesi ise hem faideli hem de calib-i nazar-ı dikkattir. Çocuk vahşi memleketlerde yaşayan barbar akvamı yahut daire-i temeddüne dahil olmuş cemiyat-ı beşeriyeyi, insanların nasıl tedricen refah hale nasil olduklarını, hüsn-i tabiatın, zinnet ve sefahatin nasıl terakki ettiğini birer birer görür; bir milletin sevinçlerini,felaketlerini, kahramanlıklarını hisseder; o zamana kadar manalarını layıkıyla anlamadığı terakki, medeniyet, inkiraz, teceddüt gibi kelimelerin gerçek manasını öğrenir. Tarih öncesi yaşayan insanların mağaralar, göller, kazıklar üzerindeki ikametgahları, eski doğu medeniyetleri, İslamların Hind’den Atlas denizine, Sudan’dan Kafkasya’ya kadar yüzlerce memleketlerden oluşan hükümetlerin düşüşü, Arapların medeniyetlere hizmetleri, Avrupa’nın derebey şatoları, barbarların alem-i medeniyete dahil olmalarını öğrenir.’’

‘’Tarih dersi, kuvve-i hayaliye kadar kuvve-i müdrikeyi de tevsi eder. Filhakika tarih her şeyden evvel bazen gayet basit, muhtac-ı tetkik olmayacak derecede aşikar, bazen de karışık ve mütemadi bir dikkati müstelzem revabıt ve münasebeti ile birbirlerine merbut esbab ve netayicin teselsülidir. Bir mürebbi kuvve-i akliyeyi çocuğun yaşayan dimağının derece-i teşekkülüyle mütenasip bir surette tedricen tevsi için muhtaç olduğu mevaddi, teminat-ı tarihte bulabilir. İlk Teminat çocuğun pek tabi olan ilk Niçinlerine verilecek cevaplardan ibaret kalır. Sonra bu

niçinlerine öğretmen irad eder; teşekkülat-ı dimağiyesi daha ileriye gitmiş olan çocuğu tefekküre, mukahemeye ulaştırır. Muhakemat-ı tarihiyye, henüz inkişafa başlayan dimağdan mekatib-i tahsiliyede hayli ilerlemiş öğrencilere hadar her çocuk için faydalıdır. Yalnız öğretmen dereceli bir usule tabi olmalıdır.’’ 158

Ali Reşat’a göre tarih öğretirken izlenecek metotlar ve öğrencilerin dimağlarına nakşedilecek kavramlar yaş grubuna, sınıflara göre değişkenlik göstermek durumundadır.Amaçlanan çocukların ahlaki ve manevi terbiyelerini geliştirmek olmalıdır. İlk sınıflarda ve Rüştiyelerde öğrenci’nin hayal gücü, hafıza ve algılama yetisine hizmet eden; ahlaki seviyesini oluşturan, milli ve vatani duygularını geliştiren tarih dersleri vasıtasıyla çocuklarımız ülkemizin Avrupa’daki yerini, menfaatlerini, ne gibi tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu, gelecekle ilgili ne gibi ümitler besleyeceğimizi, vatana karşı ne gibi görevler ile yükümlü olduğumuzu okul sıralarında iken öğreneceklerdir. 159

Ortaöğretim öğrencilerine ise tarih dersinin sosyal amaçlarını, insanlığın ilerlemesine neden olan gerçekleri öğretmek gerektiğini ifade eden Ali Reşat, tarih dersi kitaplarının Fransızcadan aynen çevrilmesinin ve eserlerde Osmanlı tarihi dışında herhangi bir bölüm olmamasının istenen verimin alınmamasına neden olduğunu söylemektedir. 160

Ali Reşat’a göre, tarih çocuklarımızın Avrupa’yı ve Avrupa karşısında düştüğümüz durumu öğrenip, dersler alması ve bu aldığı derslerle vatanına hizmet etmesi açısından da çok önemlidir:

‘’Çocuklarımız, memleketimizin Avrupa’daki menafiini, mevkiini, ne gibi tehlikelere maruz olduğunu, istikbalde ne gibi ümidler besleyebileceğimizi, vatana karşı ne gibi vezaif ile mükellef olduğumuzu artık mektep sıralarında iken öğrenmeye başlamalıdırlar.’’161

158 Ali Reşat, ‘’Mekteplerde Tarih Dersi’’, s.52-53. 159 Ali Reşat, ‘’Mekteplerde Tarih Dersi’’, s.54-55.

160 Mesut Çapa, a.g.m, s.12; Hamza Keleş, Ayten Kiriş, a.g.m, s.576; 161 Ali Reşat, ‘’Mekteplerde Tarih Dersi’’, s.54.

Ali Reşat, tarih eğitiminde takip edilmesi gereken hususu da şöyle ifade eder:

‘’Muallim vakayi-i azime-i tarihiye üzerine evvela şakirdin nazar- ı dikkatini celb eder; sonra muhakeme ve münakaşaya girişir, bu vakayiden her birinin terbiyeye ne suretle hizmet edeceğini kendi kendine bulur.’’ 162

Ali Reşat Bey, çeşitli derecelerdeki okullarda, tarih derslerinin ezbere dayalı bir usule dayandığını, oysa tarihi olayları ezberlemenin tarih dersleri için bir gaye değil ancak bir araç olabileceğini ifade etmektedir. Birçok isimleri, vakaları, rakamları, tarihleri öğrenmeyi tarih eğitimi açısından faydasız, çocuklara anlamadıkları sayfaları ezberletmeyi ise zararlı bulmaktadır. Anlaşılmadan ezberlenen şeyler hiçbir fayda temin etmeyecek, zihinde yabancı olarak kalacaktır.163

Ali Reşat Bey, İkinci Meşrutiyet dönemine damga vuran tarihçilerden birisidir. Gerek müstakil olarak gerekse Ali Seydi bey ile birlikte kaleme aldığı umumi tarih kitapları ortaokul ve liselerde okutulmuştur. Çalışmamızın ilerleyen satırlarda Ali Reşat Bey’in yazdığı kitapların içeriği ile ilgili tafsilatlı bilgi verilmektedir.