• Sonuç bulunamadı

Alemdar Mustafa Paşa’nın İstanbul’a gelişi ve İsyancıların Cezalandırılması

BÖLÜM 2: KABAKÇI MUSTAFA İSYANI VE ALEMDAR MUSTAFA

2.8. Alemdar Mustafa Paşa’nın İstanbul’a gelişi ve İsyancıların Cezalandırılması

giriĢinden bir gün önce, kararlaĢtırıldığı gibi Ġstanbul‟a ordunun geleceğini haber verecek olan Hacı Ali Ağa‟yı Ġstanbul‟a göndermiĢti. 18 Temmuz günü akĢamı Ġstanbul‟a ulaĢan Hacı Ali Ağa saraya giderek ordunun Ġstanbul‟a gelmek üzere Çorlu‟dan Silivri‟ye doğru çıkmıĢ olduğunu bildirdi. Kabakçı hadisesinin Ģokunu atlatamayan Ġstanbul bu haberle yeni bir Ģokla daha karĢılaĢtı. Bunun üzerine ġeyhülislam ve Kaymakam PaĢa saraya davet edilerek durum onlara bildirildi.

224 Georg Oğulukyan’ın Ruznamesi, s. 24-25 225 BOA, C.SM., Dosya No: 9/A, Gömlek No: 470

80

Bu görüĢme esnasında kaymakam ile ġeyhülislam: “Hodbehod böyle bir harekete cesaret türlü türlü mazarratı muciptir, amma izni hümâyun ile olmuĢ ise baĢka keyfiyetti”226

diye padiĢahın izni olup olmadığını sormaları üzerine padiĢah daha önce Behiç Efendi‟nin Ġstanbul‟a geliĢinde söylediği gibi izin yazmadım diyerek onları ikna ettikten sonra “yarın ulema, yeniçerilerin büyükleri ile sekbanbaĢı ve diğer vükelâ davet edilerek yapılacak toplantıda ne karar verilirse bana bildirilsin” diye emretti.

Ertesi gün adı geçen bu kiĢiler ġeyhülislam konağına davet edildiler. Bu kiĢiler Kabakçı hadisesinin konuĢulacağını zannedip ona göre hazırlanmıĢlardı. Fakat ordunun Alemdar Mustafa PaĢa ile birlikte dönmekte olduğu bilgisi verilince hepsi ĢaĢırıp ne yapacakları konusunda düĢünmeye baĢladılar. Bilhassa ordunun dıĢarıda olmasından istifade ederek nüfuz sahibi olanlar, ordunun gelmesiyle zararlı çıkacaklarını bildiklerinden dolayı çeĢitli fikirler ileri sürmüĢlerdi.

Kimi Hatt-ı hümayun ile geri çevrilmelerini, kimi böyle rıza hilafına hareket eden eĢkıyanın yaptıklarının kanun ve devlete aykırı olduğunu belirtti, bazıları da askerle karĢı koymak ve Ġstanbul‟un kapılarını kapatarak Ģehre girmelerine mani olmak lüzumunu ileri sürerken, kaymakam, bugün Silivri‟ye gelecekler ve Salı günü Ġstanbul‟a girecekler diyerek tedbir almak için çok geç olduğunu belirtmesi üzerine hepsi demin dediklerini unutup öncekilerinin tersine görüĢ belirttiler: “ Elbette lüzum görülmezse gelmezler ve ihtiyaç duymazsa külfet yolunu tutmazlardı”derken bazıları da: “evet, evet öğle ya. Fakat kaide olduğu üzere sancağı Ģerif daveti için adam göndermek lazım gelir” demeleriyle bunun üzerine karar verilerek Rikab-ı Hümayun‟a bildirildi. Aynı gün padiĢah tarafından hazine vekili Nezir Ağa davet için gitti ve pazartesi günü geri döndü.227

(1808 Temmuz) Cemaziyelevvel‟in yirmi beĢi Salı günü ordunun Ġstanbul‟a girmesi kararlaĢtırıldığından o gün ġeyhülislam Ataullah Efendi, kaymakam Eğinli Mustafa PaĢa, kazaskerler, ileri gelenler ve devlet adamları karĢılama merasimi için Ġncirli çiftliğine gittiler. Orada Serdar-ı Ekrem ile konuĢtuktan sonra Alemdar Mustafa PaĢa‟nın çadırına yönelmiĢlerdir. Bunlar çadıra yöneldikleri zaman Alemdar her ne kadar devlet âdâp ve merasimini yeterince bilmiyorsa da Köse kethüda Ahmed

226 Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, a.g.e. , s. 114 227 Ahmet Cevdet PaĢa, a.g.e. , C.4, s. 2196

81

Efendi‟nin yardımıyla çadırından birkaç adım öne çıkarak onları karĢıladı ve çadırına davet etti.228

ġeyhülislam Ataullah Efendi Alemdar Mustafa PaĢa‟ya hürmet sebebiyle daha geride bir yerde oturmak isteyince Alemdar Mustafa PaĢa “Efendi Hazretleri lûtfedip buyurun, sizler hem yaĢı büyük, hem iĢi büyük zümredensiniz. Onun için sizlere hürmet ve itibar etmek büyüklerin ve küçüklerin vazifesidir” ġeyhülislam Ataullah Efendi bu sözün samimi olarak söylendiğini fark etmeyerek bundan gocunup hakkındaki suizanna atfeyliyerek müteessir olmuĢtu.229

Sultan Mustafa mutat üzere Sancağı ġerif‟i ve orduyu Ġncirli ile DavutpaĢa arasında Kırk kavak mevkiinde karĢıladı.230

Serdarıekrem Çelebi Mustafa PaĢa ayak öpüp sancağı padiĢaha teslim etti; kendisine mutat üzere sorguç verildi; bunu müteakip Sadrıâzam‟ın delaletiyle Alemdar Mustafa PaĢa da ayak öptü. Bundan sonra merasim son buldu önce Sultan Mustafa sarayına döndü ve ondan sonra Sadrıâzam alay ile Ġstanbul‟a girip doğruca saraya giderek sancağı padiĢaha teslim ettikten sonra Babıâliye geldi.

Alemdar Mustafa PaĢa ordu ile Ġstanbul‟a girmedi. ÇarĢamba ve PerĢembe geceleri Çırpıcı‟daki kendi ordugâhında kaldı. Mayıs‟ın yirmi yedisinde PerĢembe günü Alemdar Mustafa PaĢa büyük bir debdebe ile Bab-ı Âli‟ye geldi. Bu gösteriĢ, paĢanın giydiği süslü resmi elbise ve karĢılama merasiminden ziyade kendisine refakat eden beĢ altı bin kadar seçme ve mükemmel silahlı asker sebep oluyordu.

Bu sırada Bab-ı Âli‟de birkaç saat duran Alemdar Mustafa paĢa daha önceden planlandığı gibi Rumeli kazaskeri Arapzade Arif Efendi Saray-ı hümayun‟a davetle padiĢahın huzurunda Ataullah Efendinin yerine ġeyhülislamlığa getirildi. Sonra da Alemdar Mustafa karargâhına döndü.231 Alemdar Mustafa PaĢa askerlerinin sokaklarda acayip kıyafetlerle gezmeleri ve Alemdar‟ın sertliği ortalığı sindirmiĢti. Ġstanbul‟da bulunan kaldırım kabadayılarının sesleri çıkmaz olmuĢtu. Ataullah Efendi‟nin ilk azline tepki gösterenler Ģimdi tekrar azledildiğinde ise seslerini çıkaramaz olmuĢlardı. Keza

228 Ahmet Cevdet PaĢa, a.g.e. ,C. 4, s. 2197 229

A. Cemal Erksan, a.g.e. , s. 16

230 Zuhuri DanıĢman, a.g.e. , s. 182; Vahid Çubuk, a.g.e. , s. 335-336

231 Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, a.g.e. , s. 118-120; Burçak Evren, Surların Öte Yanı Zeytinburnu, Ġstanbul 2003, s. 232-233

82

Kabakçı Mustafa‟nın idamından dolayı homurdanan ocaklılar artık seslerini çıkaramaz olmuĢlardı.

Alemdar Mustafa PaĢa ile Sadrıazâzam anlaĢmıĢlardı. Bu gizli anlaĢmaya göre Ġstanbul‟da padiĢah ile sadrıâzam aleyhtarlarıyla hükümet iĢlerine fuzuli karıĢanlar tedip olunacaklar ve bu iĢ bittikten sonra Alemdar Mustafa PaĢa yine Tuna boyuna eski vazifesine dönecekti. Ruscuk yaranının etkisindeki Alemdar‟ın gerçek amacı ise Sultan Selim‟i tekrar tahta geçirmekti. Bu anlaĢmadan dolayı sadrıâzam pek memnundu. Alemdar‟ın sadece bu iĢ için geldiğine inanıyordu. Gerek Ġstanbul halkı, gerek saray da aynı kanaatteydiler.

Sultan Selim‟in hal‟inde rol oynayanlar sürgün edilmeye baĢlandılar. Rumeli kazaskeri Mahmud ÇavuĢzâde ġemseddin Efendi Bursa‟ya ve Sadr-ı Anadolu Lahumi Ali Efendizâde Mahmud Nureddin Efendi Kütahya‟ya, yine sadrı Anadolu payelilerinden Hoca Münip Efendi Ankara‟ya sürgüne gönderildi, bazılarına da gözdağı verildi. Aygır imam lakabıyla Ģöhret bulan padiĢahın baĢ imam DerviĢ Mehmed Efendi imamlıktan atılarak yerine ikinci imam Tatar Hafız Ahmed Efendi baĢ imam ve müezzin baĢı Abdülkerim Efendi ikinci imam oldu. Sadrıâzam Çelebi Mustafa PaĢa bu faaliyetlerden memnundu. Çünkü Ġstanbul‟daki mütegalibenin kendi hakkında iyi düĢünceye sahip olmadığını biliyordu.232

83

BÖLÜM 3: ALEMDAR MUSTAFA PAŞA’NIN BABIÂLİ BASKINI