• Sonuç bulunamadı

Adriyatik Bölgesinde Korsanlar ve Korsanlık Faaliyetler

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: ASKERİ YAP

4.7 GÜNEY ADRİYATİK’TE OSMANLI DENİZ KUVVETLERİ 1 Adriyatik Limanı Avlonya

4.7.3 Adriyatik Bölgesinde Korsanlar ve Korsanlık Faaliyetler

Osmanlı korsanlığı dönem içerisinde var olan devletlerarasındaki ilişkilerde önemli yere sahiptir.952 Osmanlı korsanlığı anlamının hukuki statüdeki yeri ise tartışmalı bir konu

olmuştur. Korsanların genel olarak gazi veya mücahit olarak anılmalarında çeşitli görüşleri barındıran gaza tezi gibi korsanlığın anlamı üzerinde birtakım görüşler ileri sürülmüştür.953

Osmanlı korsanlarının haydut olarak anılmasının yanlış olduğunu söyleyen Alman tarihçi Kissling954 İkinci Sultan Bayezid'in Deniz Politikası Üzerine Düşünceler adlı makalesinde bu durumu detaylı olarak ele almıştır.955 Buna göre Adriyatik bölgesinde olan Osmanlı

korsanlarının haydutluk yapmak ya da kendi başlarına hareket etmek için orada bulunmadıklarını, sanıldığının aksine padişahın kontrolünde Türk donanmasının bir parçası olarak mevcudiyetlerini sağladıklarını belirtmektedir.956 Bu kavramın düzeltilmesini isteyen

ve eleştiren bir diğer isim Andreas Rieger olmuştur.957 Osmanlı korsanları olarak haydut

çerçevesinde yaratılan imajın yanlış olduğunu söyleyerek; bu kişilerin Hıristiyan ve Müslüman korsanlar olarak ikiye ayrılmasını ve Müslüman korsanların devlet statüsünde

950 12 MD. h. 532, s. 362.

951 12 MD. h. 532, s. 362.

952 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık, Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 12. 953 Emrah Safa Gürkan, Sultanın Korsanları, 1. Baskı, İstanbul: Kronik, 2018, s. 53. 954 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık, Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 17.

955Hans Joachim Kissling, “İkinci Sultan Bayezid'in Deniz Politikası Üzerine Düşünceler”, Türk Kültürü Dergisi,

S. 84, (Ekim 1969).

956 Kissling, s. 899.

olmadıkları zamanda bile İslami kurallara uygun davrandıklarını belirtmiştir.958 Mühimme

kayıtlarında Osmanlılar bu korsanları levend olarak adlandırmışlar959 ve hatta donanma sefere

çıkarken korsan levendlerin katılmaları dahi istenmiştir.960 7 Şubat 1571 tarihinde gönüllü

levend reislerin kaptanı olan Kara Hace Avlonya azepler ağalığına atanmıştır.961 (Azeplik Osmanlı kara ve deniz teşkilatında kullanılan bir tabirdir, deniz azepleri; tersane-i amire azepleri ve donanma azepleri olarak ikiye ayrılmaktadırlar.962) Devlet gönüllü bir şekilde levendlik yapan kimseleri desteklemiş ve bazen bu kişilere resmi görev vermiştir. Kıbrıs seferi sırasında Anadolu’da ve Rumeli’de gaza niyetiyle gemi yapmak isteyen levendlere izin verilmiş, yardım istendiğinde mani olunmaması ve her türlü yardımın yapılması emredilmiştir.963 Yine bu kişilerin başına Avlonya azepler ağası olan levend kaptanı Kara

Hace atanmıştır.964 Gaza niyetinde olan ve devlete yardımı olabileceği düşünülen bu levendler

devlet tarafından desteklenmiş ve levend adını verdikleri bu korsanlar devletin hizmetinde olarak gerekli görüldüğü takdirde seferlere de eşlik etmişlerdir. Gönüllü levend reisi olan ve daha sonra Avlonya azep ağalığına tevcih edilen Kara Hace’ye aynı dönem içinde gönderilen hükümlerin devamında kendisinin korsan ve levendleri toplayarak hazırlanması ve Donanma- i Hümayun geldiğinde katılması emredilmiştir.965 Tarih-i Selaniki’de geçen 1564’lü yıllarda Malta üzerine gönderilmek için Sadrazam Ali Paşa’ya giden bir emirde tersaneye gitmesi ve Kapudan Ali Paşa ile eski korsanları toplayarak gemileri tedarik etmesi istenmiştir.966 Bütün

bu hükümlere baktığımızda devlet dış dünyanın anlamlandırdığının aksine korsanları haydut olarak görmemiş ve onlara genelde levend diye hitap etmiştir. Yeri geldiğinde resmi görev vererek ve seferler sırasında donanmaya katılmalarını emrederek devlete yarar sağlamalarını hedeflemişlerdir. Levend ve korsanlık Osmanlı’da eş manada kullanılmış ve hatta Mühimme Defterleri’nde levend gemisi, levend korsan gemisi tabirleri ile kaydedilmiştir.967 Eğer bu levend reisleri devlete hizmet etmek ya da devlete yarar şekilde faaliyet sürdürmek dışında devletin hâkimiyetindeki yerlere veya adalara saldırdıklarında ise bu kişiler harami ve korsan

958 İdris Bostan, “Kitabiyat”, Osmanlı Araştırmaları Dergisi, 1996, S: XVI. s. 254. 959 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık, Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 17-20. 960 12 MD. h. 367, s. 267-268.

961 12 MD. h. 787, s. 53-54. 962 Bostan, “Azeb”, DİA, s. 312. 963 12 MD. h. 375, s. 271-272. 964 12 MD. h. 375, s. 271-272. 965 12 MD. h. 377, s. 272-273.

966 Mehmet İpşirli, (hzl.), Tarih-i Selaniki I, 2. Baskı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1999. s. 5-6. 967 Mustafa Cezar, Osmanlı Tarihinde Levendler, 1. Baskı, Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2013, s. 170-171.

olarak adlandırılmışlardır.968 1565 yılında İlbasan beyine gönderilen bir hükümde bazı korsan,

levendler için haram-zade ifadesi kullanılmıştır.969 Burada böyle ifade edilmesinin sebebi ise bu korsanların yaptıkları zulmün neticesindendir. İlbasan beyinin gönderdiği fermanda bazı levendlerin denizde gemi basarak adam öldürme ve kaçırıp satma suçlarının olduğundan bahsetmektedir.970 Ve aynı hususta Draç kalesi dizdarına giden mektupta bu kişilerin gemileri

geldiklerinde haber vermeleri emredilmişken kendi akrabasından olan haram-zade biri kayık bularak korsanlık yapmış ve bu kişi yakalanarak Draç kalesi dizdarı Mustafa’ya verilmesine rağmen dizdar bu korsanı serbest bırakmıştır.971 Buradaki devlet görevlisi emre itaat etmediği

gibi devletin izin vermediği ve haram-zade olarak adlandırdığı korsan kişilere yardım etmesi sonucu görevinden alınmıştır. Hükmün sonunda Draç kalesi dizdarı görevden alınarak ve korsanlık eden kişilerin yakalanarak hapsolunması emredilmiştir.972 İyilik için çalışmayan ve

halka, devlete zarar veren bu korsanların devletin tanımladığı levend statüsündeki korsan manasıyla uyuşmadığı ortadadır. Diğer levend korsanlardan ayırmak için bu kişiler haram- zade olarak tanımlanmış, aynı zamanda bunlara harami levend denmiştir.973 1564 yılında Mora sancağı beyi Osmanşah’a gönderilen hükümde Karaca Ali adında birinin kendine ait korsan levend kayıklarıyla korsanlık yaptığı ve denizde bir tüccarın mallarını alarak gasp ettiği ve halka zarar verdiği geçmektedir.974 Burada devletin izni dışında korsanlık faaliyeti

sürdüren bu kişinin kayıkları korsan levend kayığı olarak geçmektedir. Halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olan devlet her ne olursa olsun buna karşı gelenleri cezasız bırakmamıştır. Bunu yaparken çok dikkatli ve titiz davranmıştır. Burada geçen bu kişinin halinin gizliden araştırılması ve bu kişinin kim olduğu, fesatlık yaptığı yerlere kışı geçirmek için mi geldiğinin kimseye belli ettirilmeden araştırılması istenmiştir.975 Devamında ise bu

kişilerin gemilerinin karaya çekilerek mallarının miri için zapt edilmesi ve yakalanmaları için levendleri ve sancağın subaşıları ve sipahilerinden bir miktar adam gönderilmesi emredilmiştir.976 Bu hükmün birer sureti de Avlonya, Delvine ve İlbasan sancakbeylerine

gönderilmiştir. Preveze zaferiyle Osmanlı Devleti denizlerde gücünü pekiştirmiş, bu dönemde

968 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık, Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 19. 969 6 MD. h. 773, s. 430. 970 6 MD. h. 773, s. 430. 971 6 MD. h. 773, s. 430. 972 6 MD. h. 773, s. 430. 973 Gürkan, s. 371. 974 6 MD. h. 126, s. 89-90. 975 6 MD. h. 126, s. 89-90. 976 6 MD. h. 126, s. 89-90.

Güney Adriyatik’te Avlonya önemli bir deniz üssü olmuş, donanma ve korsanlar ise Adriyatik denizinde önemli başarılar elde etmiştir.977 Böylelikle XVI. yüzyılda Osmanlı

korsanları Adriyatik bölgesinde İspanya, Venedik ve Uskoklar’la mücadele içerisinde olmuşlardır.978 Bu güce karşı koymak veyahut gücü eline almak isteyen devletler ile Osmanlı

Devleti arasında savaş olasılığı ise her zaman mevcuttu. Bu tehlikeyi önlemek amacıyla ise çeşitli anlaşmalar yapılmaktaydı. Bazen de devlet çarpışmaları önleyebilmek için eman veya ahitname vererek korsan gemilerinin o bölgelere saldırma iznini kaldırmış oluyordu.979 1560

yılına ait bir hükümde Venediklilere verilen ahitname üzerine karşı taraftan herhangi bir saldırı gelmedikçe müdahalede bulunulmaması ve korsan tecavüzlerinden iskelelerin korunması emredilmektedir.980 Yine 1574’te Osmanlılar Adriyatik’te denizlerin güvenliğini

koruması için Venediklilerle anlaşma yaparak bu sorumluluğu onlara vermiştir.981

Diğer bölgelerde olduğu gibi Adriyatik bölgesinde korsanlık faaliyetleri devlet tarafından desteklenmiştir. Özellikle Avlonya ve Draç Güney Adriyatik bölgesinde önemli korsan üsleri olarak geçmektedir.982 Bir nevi bu korsanlar devletin resmiyette deniz gücü olarak anılmasa da hükümlerden anlaşılacağı üzere devlet düzenlediği seferlerde korsanlardan yararlanmıştır. Osmanlı Devleti niteleme olarak korsan ifadesini kullanmamış bu kişileri levend olarak adlandırmıştır. Akdeniz’de kendi halinde korsanlığa başlayan Turgut Bey’e Donanma-i Hümayun denizlere açıldığında Kaptan Sinan Paşa davet göndererek birlikte gazada bulunmayı teklif etmiş ve Turgut Bey bu teklifi kabul ederek Donanma-i Hümayun’a katılmıştır.983 Daha sonra başarılarından ötürü kendisi devlete tabi olmayı isteyince Karlı-eli

sancağına tayin edilmiş ve yanındaki adamlarına tersane kaptanlıkları verilmiştir.984 Devletin

başarılı korsanlara devlet görevleri vererek onları algılanan korsan statüsünün dışında tuttuğunu görmekteyiz. Buna göre bu kişiler devlete bağlı gaza niyetinde olan ve devletin yararına işler sağlayan birer deniz leventleridir. Kıbrıs’ın fethi sırasında Nisan tarihinde gönderilen hükümde Vezir Pertev Paşa serdarlığında 200 geminin sefere çıkması ve denizdeki

977 Arı, s. 268. Ayrıca bkz. Draç Adriyatik’te Osmanlı korsanlarının toplandığı önemli bir mevki olup

Adriyatik’te korsanlık hareketlerinin yaygınlaşması ile korsan üssü haline gelmiştir. Bostan, Adriyatik’te

Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 40. 978 Acıpınar, s. 211.

979 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık, Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 20-21. 980 3 MD. h. 1661, s. 741.

981 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 23. 982 Bostan, Adriyatik’te Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575-1620, s. 35. 983 Çabuk, (hzl.), Solakzade Tarihi II, s. 225.

korsan leventlerinde eşlik etmesi kararlaştırıldığı Cezayir beylerbeyine bildirilerek onunda Pertev Paşa’nın emrinde donanmaya katılması emredilmiştir.985 Burada da devlet

korsanlardan faydalanmak suretiyle sefere katılmalarını emretmiştir. Yine İnebahtı yenilgisinden sonra tekrar deniz seferine açılan Kaptan Kılıç Paşa’nın emrine 300 levend ve korsan gemisi verilmiştir.986