• Sonuç bulunamadı

ADLİ KONTROL KARARI

Belgede Adli kontrol (sayfa 65-69)

II. BÖLÜM

2.2. ADLİ KONTROL KARARI

2.2.1. Adli Kontrol Kararını Talep Etmeye Yetkili Kişiler

Adli kontrol koruma tedbiri, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında karar verilebilen bir tedbir olarak bilinmektedir.

Soruşturma aşamasında şüpheli hakkında henüz bir dava bulunmadığından adli kontrole karar verebilmek için sulh ceza hakimliklerinden adli kontrol kararı verilmesi için istemde bulunulması gerekmektedir.

Kovuşturma aşamasında ise sanık hakkında kesin hüküm verilmemiş bir dava olduğundan davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkeme adli kontrole talep üzerine veya resen karar verebilecektir. Kovuşturma evresi kapsamına İstinaf ve temyiz aşamaları da girmektedir. Dolayısıyla bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay da adli kontrol kararı verebilmektedir (CMK m. 110/3, 109/7).

2.2.2. Cumhuriyet Savcısı

Cumhuriyet savcısı, adli kontrol şartlarının oluştuğunu gösterir delilleri toplayarak şüphelinin bir veya birden fazla yükümlülük altına alınmasını gerekçeli olarak sulh ceza hakiminden talep eder. Yani; soruşturma evresinde şüpheli veya sanığın adli kontrol altına alınması için kesinlikle savcının talebi olması gerekir.166

Cumhuriyet savcısının talebi olmadan soruşturma evresinde sulh ceza hakimi bu tedbire karar veremez.

Cumhuriyet savcısı tarafından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimine sevki yapılan şüpheli hakkında, sulh ceza hakimi tarafından tutuklama kararı yerine adli kontrol kararı verilip verilemeyeceği konusu üzerinde durmakta fayda olacaktır. Doktrinde, tutuklanması talebinde bulunulan kişi hakkında sulh ceza hakiminin adli kontrol kararı verebilmesi için Cumhuriyet savcısının talebinin gerekli olup olmadığını tartışmalıdır. Bir görüşe göre "CMK'nın 110. maddesinin 1. fıkrası

166 Şentuna Mustafa Tarık, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Tutuklama ve Adli Kontrol, 2. Baskı. Ankara: Adalet Yayınevi 2007, s. 130.

hükmüne göre, soruşturma evresinde şüphelinin adli kontrol altına alınabilmesi için kesinlikle savcının istemi gerekir".167 Diğer ikinci görüşe göre ise; Cumhuriyet savcısının şüpheli hakkında sadece tutuklama talep etmesi halinde hakim tutuklama kararını reddederek uygun gördüğü adli kontrol tedbirlerinden birine karar verebilir.168 Bu ikinci görüşün gerekçesi; tutuklamanın kişi hak ve özgürlükleri üzerindeki son derece ağır sonuçları dikkate alınarak somut olayın özelliklerine göre daha hafif nitelikte bulunan adli kontrol tedbirleri ile sonuca ulaşılacaksa ilk olarak bu yolun uygulanması gerektiği ve eğer bu konu Cumhuriyet savcısınca eksik değerlendirilmişse bu boşluğun hakim tarafından doldurulmasının doğru olacağı düşüncesidir. Nitekim CMK’nın 101/1 maddesinde tutuklama kararında adli kontrol tedbirinin yetersiz olduğunun hukuki ve fiili sebepleri ile belirtilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Buradan hareketle tutuklama isteminin özünde adli kontrol tedbirinin ilk olarak uygulanması gerektiği hususu da yer aldığından söz konusu tutuklama talebi üzerine eğer hakim alternatif koruma tedbiri niteliğindeki adli kontrol tedbirlerinin uygulanması gerektiği kanaatindeyse Cumhuriyet savcısının istemi olmadan da adli kontrol kararını verebilmelidir. Sonuç olarak uygulamada hakim tutuklama kararı üzerine istem olmadan kendisi adli kontrol kararı alabilmektedir.169 Aksi görüş

kanunun şüphelinin menfaatine aykırı olarak çok sözel değerlendirilmesinin bir sonucu olacaktır. Ayrıca daha ağır koruma tedbirine karar vermesi yerine yetkili makamın daha hafif nitelikte olan bir tedbire hükmedebilmesi aynı zamanda hukukun genel ilkelerinin de gereği olarak karşımıza çıkar.

CMK’nın tutuklama ve adli kontrol tedbirleri ile ilgili maddelerinde Cumhuriyet savcısının terditli talepte bulunup bulunamayacağı; yani Cumhuriyet savcısı, aynı talep içerisinde şüpheli veya sanığın tutuklanmasını, tutuklanmaması durumunda ise adli kontrol altına alınmasını talep edebilmesi konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Cumhuriyet savcısının terditli talepte bulunması durumunda, istemi inceleyen hakim somut olayda tutuklamanın ağır bir tedbir olduğuna karar vererek adli kontrol kararı verebilir. Bu şekilde şüpheli veya sanık

167 Hacıoğlu, s. 173; Yıldız, s. 142.

168Yenisey/Nuhoğlu, s. 430; M. Çavdar, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Adli Kontrol, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2010, s. 40.

tutuklanmasa dahi adli kontrole tabi tutularak serbest bırakılmış olacaktır. Bundan dolayı Cumhuriyet savcısının terditli talepte bulunması hukuki yönden sakınca oluşturmayacağı gibi mevcut hukuki boşluğu doldurması yönünden de yararlı olabileceği açıktır.

Cumhuriyet savcısının tutuklama veya adli kontrole karar verilmesi için talepte bulunurken hangi konulara değinmesi gerektiği, bu konuda kanunun ne istediği hususuna da değinmek gerekmektedir. CMK’nın 101/1 maddesinde; “…bu istemlerde mutlaka gerekçe gösterilir ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukuki ve fiili nedenlere yer verilir” hükmü karşısında, soyut ve denetime elverişsiz matbu gerekçelerle tutuklama talep edilmesi kanundaki usule aykırı olduğu için Cumhuriyet savcısı tutuklama veya adli kontrol talebinde ayrıntılı ve gerekçeli olarak söz konusu tedbirin gerekliliğini ortaya koymalıdır. Ayrıca tutuklama taleplerinde adli kontrol tedbirinin uygulanmasının somut olayda yetersiz kalacağının, yalnızca adli kontrolün talep edilmesi durumunda ise; adli kontrolün şartlarının nasıl oluştuğunun ve neden adli kontrole ihtiyaç duyulduğunun denetime elverişli olacak şekilde gerekçelendirilmesi gerekmektedir.

2.2.3. Şüpheli

Soruşturma evresinde tutuklu olarak bulunan şüpheli, tutuklama kararını veren merciden tutuklama kararının kaldırılıp serbest bırakılması isteyebileceği gibi hakkında adli kontrol tedbirine karar verilmesini de talep edebilir. CMK m. 103/1’de tutuklu olarak bulunan şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmayı talep edebileceğine yer verilmiş, bu maddenin gerekçesi olarakda; bu hükmün adli kontrol talebine ilişkin olduğu ve adli kontrolü şüphelinin de isteyebileceği açık olarak belirtilmiştir.170Ayrıca açık bir hüküm olmamakla birlikte, CMK’nın 104 ve

105. maddeleri birlikte değerlendirildiği zaman, şüphelilerin de adli kontrol tedbirinin uygulanmasını isteyebilecekleri sonucuna ulaşmak mümkün olacaktır. CMK m. 104/1 gereğince şüpheli serbest bırakılmasını talep edebilir. Serbest

170 Yaşar, s. 1191.

brakılma talebi üzerine mahkemece CMK m. 105’e göre tutukluluğun sona ermesine karar verilmesinin yanında adli kontrol tedbirine de karar verilebileceği açıkça belirtilmiş olup, ayrıca tutuklu bulunan bir kişinin, adli kontrol yükümlülüğü ile de olsa serbest kalması her zaman lehine olduğundan serbest bırakılma talebi gibi adli kontrol talep edebileceğinin de kabulü gerekir. Şüpheli ile birlikte müdafii de adli kontrol tedbirine hükmedilerek şüphelinin serbest bırakılmasını talep edebilir.

2.2.4. Sanık

CMK m. 104’e göre tutuklu olan sanık kovuşturmanın her aşamasında serbest bırakılmayı talep edebilir. CMK m. 105’e göre ise; CMK m. 104 kapsamındaki salıverilme taleplerine ilişkin olarak mahkeme sanığın bu talebini kabul veya reddedebileceği gibi adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasına da karar verebilir. Ayrıca bu salıverilme talebi için duruşma gününü beklemeye de gerek yoktur. Sanık veya müdafii her zaman bu talepte bulunabilir.171

2.2.5. Diğerleri

Soruşturma ve kovuşturma evresinde “diğerleri” kavramına şikayetçi, mağdur ve katılan ile bu sayılan kişilerin vekilleri girmektedir. Bu kişilerin serbest olan şüpheli veya sanığın adli kontrol altına alınmasını talep etme haklarının olduğuna dair CMK’da bir düzenleme mevcut değildir. Soruşturma ve kovuşturma evresinde mağdur ve şikayetçinin haklarının düzenlendiği CMK m. 234’te, şikayetçi ve mağdur ile vekillerinin, şüpheli veya sanığın adli kontrol altına alınmasını talep edebileceği konusunda her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Soruşturma aşamasında müşteki veya mağdur, doğrudan sulh ceza hakiminden adli kontrol tedbirine karar verilmesi talebinde bulunamaz. Ancak delillerin karartılacağı ve şüphelinin kaçacağı konusundan bahisle, Cumhuriyet savcısından, şüphelinin adli kontrol altına alınmasını hakimden talep etmesini istemeleri hakkında herhangi bir engelleyici durum söz konusu değildir. Cumhuriyet savcısı böyle bir istemi yerinde bularak hakimden şüpheli için adli kontrol uygulanması talebinde bulunabilir. Bu

171 Yaşar, s. 1194.

şekilde şikayetçi veya mağdur dolaylı olarak adli kontrol talebinde bulunmuş olur. Kovuşturma aşamasında ise şikayetçi, mağdur veya katılan mahkemeden doğrudan sanık hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasını isteyebilir.172

Belgede Adli kontrol (sayfa 65-69)

Benzer Belgeler