• Sonuç bulunamadı

Abdest bizlere ne mesajlar sunuyor?

Abdest sadece su ile bedenin temas etmesi midir?

Dışımızı su ile temizleriz, peki ya içimiz nasıl temizlenecek?

Aklımızda ve gönlümüzde olan;

Gurur, kibir, benlik, inat, hasetlik, fesatlık, fâsıklık, Dedikodu, çekiştirme, iftira, yalan,

Hor bakmak, aldatmak, hak yemek, çalıp çırpmak,

Zarar vermek, kötülük yapmak, gibi duygular dışımızı yıkamakla temizlenir mi?

Çevremize olan kötülük hallerimiz nasıl temizlenecek?

Peki, nedir abdest?

Abdest dışımızı mı yıkamaktır?

Yoksa abdest dışımızı değil içimizi mi yıkamaktır?

Yoksa hem içimizi hem de dışımızı mı yıkamaktır?

Su ile abdest alıp, dışımızı yıkayıp, kendi içimize ne mesajlar aktarmalıyız?

Abdestin derin mesajları ne olabilir?

Öyle bir abdest alalım ki; aklımız, gönlümüz, hallerimiz tertemiz olsun.

Öyle bir abdest alalım ki; hakikat kapılarının açılmasına vesile olsun.

Öyle bir abdest alalım ki; bizi Hakk’la buluştursun.

Öyle bir abdest alalım ki; bizi sâlih kişi yapsın.

Öyle bir abdest alalım ki; bizi İslâm’la şereflendirsin.

Evet, nedir abdestten gelen derin mesajlar?

Nedir her bir organın yıkanmasındaki derin mesajlar?

İşte abdestten gelen derin mesajlar.

Önce niyet edilir.

Peki, nedir niyet?

“Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir.

Niyetdeki derin mesajlar nedir?

Niyet; aramaktır, istemektir, yönelmektir, bir yola girmektir, söz vermektir.

Temizlenmeye söz veriyorum.

Hakk yolunda olmaya söz veriyorum.

Hakk’a yönelmeye, o yoldan dönmeyeceğime söz veriyorum.

Niyetimde hâlis olmaya, samimi olmaya söz veriyorum.

Hakikatleri anlamak için gayret edeceğime söz veriyorum.

İlim üzere olmaya söz veriyorum.

Sonra eller yıkanır.

"Eûzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim" denilerek eller bileklere ve parmak araları da dâhil olmak üzere üç defa yıkanır.

Nedir ellerin üç defa yıkanmasındaki derin mesaj?

El; tutmaktır, tutunmaktır, teslim olmaktır, el vermektir, ilme talip olmaktır.

Öğretmene el vermektir, yani öğretmenin tebliğine tutunmaktır.

Öğretmenin, Mürşidin, sunduğu hakikatlere uymak, Allah’a bağlanmaktır

Elleri üç defa yıkamadaki hikmet; kirli ellerini yıkamak, temiz ellere tutunmaktır.

“İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh yedullâhi” (Fetih sûresi 10) âyetinin sırrıdır.

Fetih Sûresi 10: “İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh yedullâhi fevka eydîhim fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ.”

Meâli: “Senin anlattığın hakikatlere uyanlar, sadece Allah’a bağlı olduklarını anlarlar ve kendilerindeki gücün Allah’ın gücü olduğunu bilirler. Bundan sonra kim ahdini bozarsa ancak kendi zararına bozar ve kim ahde uyar, sevgiyle bağı korursa, kendindeki Allah’ın tecellilerini anlar. Böylece o sunulan yüce karşılıklara kavuşur.”

İşte, ellerini yıkamak, tutunduğu bâtıl alanı bırakmak, Mürşid’inin sunduğu hakikatlere bağlanmaktır.

Mürşidin sunuduğu hakikatlerle, Allah’a bağlanmaktır.

Allah’ın eline tutunmak, Allah’a verdiği ahdine sıkı sıkıya bağlanmaktır.

Ellerini üç defa yıkamak, Hakk’ın ilmine tutunmaktır.

Esir olduğun üç şeytanı bırakmak, Rahmân’a tutunmaktır.

Üç makâmın tecellisine tutunmaktır.

Kişiyi esir alan, Hakk’tan uzaklaştıran her şeyi bırakmak, gerçeğe tutunmaktır.

Dünyaya tutunmayı bırakmak, Hakk yoluna tutunmaktır.

Aklındaki bâtıl bilgileri bırakmak, ilme tutunmaktır.

Sonra ağız yıkanır.

Ağzımızı temizlemek nedir?

Ağzımıza girenin ve ağzımızdan çıkanın temiz olması ne demektir?

Ağzımız neden üç defa yıkanır, nedir bunun hikmeti?

Nedir ağzın yıkanmasındaki derin mesaj?

Ağzımızdan çıkan sözleri temizlemektir.

Ağzımızdan artık dedikodu çıkarmamak, birini çekiştirmeyi bırakmaktır.

Yalan söylemeyi, asılsız sözler söylemeyi terk etmektir.

Ağzımızdan öfke, hiddet, kavga içeren sözler çıkarmamaktır.

Yol aldığımız üç makâmda, tertemiz lütuflarla hareket etmektir.

Gönlümüzü üç makâmın hakikatlerine açmaktır.

Ağzımıza girenin temiz olması gerekir, haram yememeliyiz, haram içmemeliyiz.

Ağzımıza giren yiyecek ve içeceğin emeklerimizin karşılığı olmalıdır.

Asla kul hakkı yememeliyiz.

Sonra burun yıkanır.

Burnumuza üç defa su çekeriz ve burnumuzu üç defa temizleriz.

Nedir burnun yıkanmasındaki derin mesaj?

Nefesin sahibini bilmektir.

Aldığımız verdiğimiz nefesin kıymetini bilmektir.

Öfke dolu, kibir dolu nefesimizin olmamasıdır.

Nefesimizi temizlemektir.

Nefesini temizleyen kimsenin yolu açılır.

Üç makâmın tecellisine ulaşmak, temiz nefesle mümkündür.

Üç makâmın zikri, nefeste gizlidir.

Mâide Sûresi 3: "Aldığınız nefesin farkında olmamak."

Kehf Sûresi 96: "Dedi ki: O’nun size nefes alıp verdirdiğini anlayın."

Zuhruf Sûresi 5: “Sizin her an nefes alıp vermeniz bizim zikrimiz değil midir?”

Zâriyat Sûresi 41: “O nefes alıp vermenin hikmetini.”

Kâlem Sûresi 16: “Onlar, burunlarından nasıl nefes alıp verdirdiğimizi hiç düşünmezler mi?”

Sonra yüz yıkanır.

Yüzümüzü üç defa yıkarız.

Nedir yüzümüzü üç defa yıkamadaki derin mesaj?

Eski bakışımız olan, eşya bakışımızı terk etmek, üç makâmın irfâniyetiyle eşyanın hakikatine bakabilmektir.

Sûret bakışını bırakmak, sîret yönüyle bakmaktır.

Üç makâmın mânâsına ulaşmaktır.

Her yere "Vechullah" idrakiyle bakmaktır.

Allah'ın fiil yüzüne, sıfat yüzüne, Zât yüzüne ulaşmaktır.

Sonra kollar yıkanır

Sağ kol dirseğe kadar üç kez, sonra sol kol aynı şekilde üç kez yıkanır.

Nedir kolları yıkamadaki derin mesaj?

Kol tutmaktır, tutunmaktır, bağlanmaktır.

Hakikat yoluna tutunmaktır, hakikat yoluna bağlanmaktır.

Kirli kollarla hakikat yoluna tutunamayız.

Kol kendini adamaktır, tevekkül etmektir, teslim olmaktır.

Üç defa kollarımızı yıkamak, tutunduğumuz üç şeytani hâlin terk edilmesidir.

Kolları temiz olan, üç makâmın tecellisine tutunur, ona göre hareket eder.

Hakikat yoluna tutunabilmek için, bâtıl alanı terk etmek gerekir.

Eski bâtıl alana olan tutunmamızı terk etmek, kollarımızı yıkamanın sırrıdır.

Yani eski tutunduğumuz, yalan, hûrafe, zulüm getiren alanı bırakmaktır.

Minâ’da taşladığımız üç şeytan, tutunduğumuz üç şeytani hâli terk etmenin sırrıdır.

Sağ kolumuz, mânevi boyuta olan bağlılığımızdır.

Sol kolumuz, beşeri yaşantımıza olan sorumluluk bağlılığımızdır.

Hem dünyasal boyutumuzu, hem de mânevi boyutumuzu dengede tutmalıyız.

Her iki cihette de samimi olmalıyız.

Sonra baş mesh edilir.

Nedir mesh etmedeki derin mesaj?

Mesh etmek, akıldaki tüm bâtıl alanı silmektir.

Aklımızda, Allah’ın ilminden gayri bir şey bırakmamaktır.

Öfkesel, hiddetsel, kibirsel duygular getiren, zalimlik oluşturan tüm bilgileri silmektir.

Aklımızdaki asılsız bilgileri silmektir, yalan şeyleri, hurafeleri silmektir.

Aklı temiz olmayanın, hakikatleri idrak etmesi mümkün değildir.

Sonra kulaklar yıkanır.

Her iki el ıslatılıp, kulakların içi ve dışı temizlenir.

Nedir kulakları yıkamadaki derin mesaj?

Bâtıl bilgiler duymamaktır.

Dedikodu, yalan dinlememektir.

Dünyaya esir olunacak olan şeyleri dinlememektir.

Hep ilme dayalı bilgiler dinlemektir.

Cân kulağıyla dinlemektir.

Varlıkta ki, Allah’ın seslenişini dinlemektir.

Sonra boyun mesh edilir.

Nedir boynun mesh edilmesindeki mesaj?

Boyun, yöneldiğimiz yoldur.

Döndüğümüz makâmdır.

Hiç bâtıl alana dönmeden, hakikat yönünde dosdoğru ilerlemektir.

Sonra ayaklar yıkanır Ayaklar üç kez yıkanır.

Sağ ayağımız da, sol ayağımız da 3 kez yıkanır.

Sağ ayağımız, mânevi yolun yürüyüşüdür.

Sol ayağımız, dünya sorumluluğu, varlığa ve çevremize yardım, hizmet yolculuğudur.

Nedir ayakların yıkamasındaki derin mesaj?

Ayaklar yürüyüştür, ilerlemektir.

Hakikat yolunda yol almaktır.

Dünya boyutunda, adalet ve hukuk ölçüsüyle hareket etmektir.

Ayaklar, makâmlardaki irfan yolculuğudur.

Nereye gittiğini bilmektir.

Üç makâm üzere yol almaktır.

Sağlam basmak, sağlam hareket etmektir.

Şâhitlikle, delillerle yürütmektir.

Ayakları kirli olanın, hakikat yolunda ilerlemesi mümkün değildir.

Yani bâtıl yolda, yalan yolunda, zalimlik yolunda, ayrımcılık yolunda gidenin, hakikatler yolunda gitmesi mümkün değildir.

İşte abdest:

Temizlenmektir, arınmaktır.

Tüm fenâ hallerden temizlenmektir.

Varlığından geçmektir.

Sâlih kimse olmaya erişmektir.

Kişi; dedikodu yapıyorsa, hor bakıyorsa, hasetlik, fesatlık içindeyse, gurur, kibir içindeyse, çalıyor çırpıyorsa, dünya malına mülküne esir ise, işte o kişi abdestsizdir.

Kişi; bir kimseye zarar veriyorsa, zerre kadar haksızlık yapıyorsa, işte o kişi abdestsizdir.

Kişi; Allah’ın ûlvîyetinin yanında kendine varlık isnat ediyorsa, işte o kişi abdestsizdir.

Gönlü abdestli olana, hakikat kapıları açılır.

Abdest hakikati; suyla vücûdun dışını yıkamak değil, ilim, irfan, edep ve Allah aşkıyla, vücûdun içini yıkamaktır, yani akıl yönünü, gönül yönünü yıkamaktır.

Suyla bin kez vücûdumuzun dışını yıkasak, aklımızı, gönlümüzü, halimizi temizlemediğimiz müddetçe abdest almış sayılmayız.

Gel ey kardeşim! Hem içine hem dışına abdest aldır.

Gel hallerin de, gönlün de tertemiz olsun.

Abdest, temiz olmak için söz vermektir.

Abdest, hakikat yolunda olmaya söz vermektir.

Abdest, iyi biri olmak için söz vermektir.

Gel ey kardeş! Verdiğimiz sözü tutalım.