• Sonuç bulunamadı

AB ÜLKELERİNE YÖNELİK PANEL VERİ ANALİZİ 1 Ampirik Literatür

IMF (2010) tarafından 15 gelişmiş ülke için 1980-2009 dönemi verileri kullanılarak yapılan analiz sonuçları para politikası çerçevesinde uygulanan politika faizindeki değişimlerin harcama kesintisi şeklindeki mali konsolidasyonun etkisini azalttığını, ancak vergi artışının etkisini artırdığını göstermiştir. Çünkü vergi artışı uygulamalarının büyük kısmı değer artış kazancından oluşmaktadır ve bu artış enflasyonu yükseltir. Bu durum maliye politikasının para politikası tarafından kısıtlandığı fikrini desteklemektedir. Kollman vd. (2012) ABD ekonomisine ait 1990-2010 yıllarına ait üç aylık verileri kullanarak yaptığı analizlerde bankacılık sistemine yönelik kamusal destek politikalarının reel ekonomi üzerinde güçlü pozitif etkisinin olduğunu; mal ve hizmet alımına yönelik kamu harcamalarının yatırımları dışlamasına rağmen banka yardım programlarının yatırımları pozitif etkilediğini tespit etmiştir. Benetrix ve Lane (2012) ise Ekonomik ve Parasal Birliğe dahil ülkelerde (1980-2007) mali dalgalanmaları inceledikleri çalışmalarında mali çıktıların devresel özelliklerinde Maastricht. kriterleri sonrası gelişme varken parasal birliğin oluşumundan sonra bir bozulma görülmektedir. Ayrıca söz konusu devresel hareketler kredi büyümesi ve sermaye akımı şeklindeki finansal faktörlerden etkilenmektedir. İlk kısım mali reformları olumlu etkisini, ikinci ise parasal birlikte mali disiplinin sürdürülmesi için güçlü bir güdünün olmadığını göstermektedir Baldacci vd. (2009) 1980-2008 yılları arasında gerçekleşen 118 bankacılık krizinde maliye politikalarının etkisini incelemişlerdir. Analizde finansal piyasalara yönelik politikaların kamu finansman kısıtının olduğu ülkelerde resesyon üzerinde

11

güçlü etkisinin olmadığı, bu kısıtın olmadığı ülkelerde ise etkisinin olduğu tespit edilmiştir. In’t Veld (2012) normal zamanlarla karşılaştırıldığında Euro bölgesi ülkelerinde olduğu gibi faiz oranlarının sıfıra yaklaştığı kriz dönemlerinde, mali konsolidasyonun milli gelir üzerindeki olumsuz etkisinin daha güçlü olduğunu savunmaktadır.

Diğer yandan Christiano, Eichenbaum ve Rebelo (2011) dinamik stokastik genel denge modelleri çerçevesinde, nominal faiz oranının sıfır alt sınırında sabit olduğu bir ekonomide, para politikasının Taylor kuralına göre yürütüldüğü durumla karşılaştırıldığında kamu harcama çarpanının değerinin daha yüksek olduğunu göstermişlerdir. Benzer şekilde Woodford (2011) bir yeni keynesyen genel denge modelinde, para otoritesinin mali canlanma paketleri sonrası ekonomik faaliyetlerdeki artış ve enflasyona karşılık reel faiz oranlarını artırmasının, faiz oranlarının sabit kaldığı duruma nispetle kamu harcama çarpanının değerini düşürdüğünü ifade etmektedir.

5.2. Veriler ve Metodoloji

Çalışmanın bu bölümünde Avrupa Birliği ülkelerinde GSYH üzerinde iktisadi politikaların etkileri ve bu etkilerin finansal kriz öncesi ve sonrasında değişim gösterip göstermediği dinamik panel veri analizi kullanılarak incelenmektedir. Analizlerde 27 AB üyesi ülkenin 1995-2011 dönemine ait yıllık verileri kullanılmıştır . Modellerde bağımlı değişken olan GSYH’nin göstergesi olarak kişibaşı reel GSYH endeksi (2005=100), açıklayıcı değişkenlerden para politikasını temsilen kısa vadeli reel faiz oranı (int) kullanılırken, maliye politikası için üçlü bir ayırma gidilmiştir. Bu kapsamda ilk olarak bütçe dengesi için; genel bütçe dengesi (bb) ve devresel etkilerden arındırılmış birincil bütçe dengesi (capb) kullanılmış, kamu gelirleri için genel yönetim toplam kamu gelirleri (revtotal), dolaylı vergiler (revindtax), dolaysız vergiler (revdirtax) ve sosyal güvenlik katkı payları (revsoc); kamu harcamalarını temsilen toplam genel yönetim kamu harcamaları (exptotal), kamu tüketim harcamaları (expcons), işgücü ücret ödemeleri (expemp ) ve sosyal harcamalar (expsos) GSYH’ye oran şeklinde analizlere dahil edilmiştir. Açıklayıcı değişken olarak ayrıca her ülkeye ait reel ihracat (logaritmik değer) ve hasılanın normal dinamiklerini politikaların etkilerinden ayırmak için bağımlı değişkenin gecikmeli değerleri modellerde yer almaktadır.

5.3. Panel Birim Kök Testleri

Panel veri analizi öncesinde ilk olarak serilerin dönemin bütünü için durağanlığının test edilmesi gerekmektedir. Son dönemlerde hızla gelişim gösteren panel birim kök testleri, veri setine zaman boyutuna ek olarak yatay kesit boyutunun da dahil edilmesi nedeniyle zaman serisi birim kök testlerine göre istatistiksel olarak daha güçlüdür. Bunlar içerisinde yatay kesitlerin birbirinden bağımsız olduğu varsayımına dayanan birinci nesil panel birim kök sınamalarından Levin, Lin ve Chu (2002) Breitung (2000) ve Hadri (2000) homojen testlere (yatay kesit birimleri için ortak birim kök), Im, Peseran, Shin (2003), Maddala ve Wu(1997) ise heterojen panel birim kök testlerine örnektir. Bu çalışma kapsamında analize dahil edilen serilerin durağanlıkları LLC ve IPS birim kök testleri kullanılarak incelenmiştir.

Tablo 5’de verilen panel birim kök test sonuçlarına devresel etkilerden arındırılmış birincil bütçe dengesi, ihracat, sosyal güvenlik katkı payları (GSYH’ye oranı) ve kamu harcamaları bileşimleri (expcons, expemp,

expsos) değişkenleri seviyelerinde durağan olmadığından analizlerde birinci farkları kullanılmıştır.

Diğer değişkenler ise seviyelerinde durağandır. 5.4 Dinamik Panel Analiz Sonuçları

Ekonomik ilişkilerin birçoğunda dinamik ilişkiler mevcuttur. Bu kapsamda milli gelir düzeyindeki değişimlerin kendi geçmiş değerleri ile bağlantılı kurularak incelenmesi daha gerçekçi sonuçlar elde edilmesini sağlayacaktır. Ancak bağımlı değişkenin gecikmeli değerlerinin dahil edildiği modellerde sabit etki veya rassal etki metotlarının kullanımı gecikmeli bağımlı değişken ile hata terimleri arasındaki korelasyon nedeniyle tutarlı sonuçlar sağlayamamaktadır. Bu nedenlerden dolayı çalışmada Arellano ve Bond (1991) tarafından geliştirilen, gecikmeli değişkenlerin dinamik panel veri modellerinde araç değişken olarak yer aldığı GMM yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın temel amacı doğrultusunda finansal kriz öncesi ve kriz döneminde politika değişkenlerinin kişibaşına milli gelir üzerindeki etkisi 1995-2006 ve 2006-2011 alt dönemleri karşılaştırılarak incelenmiştir. Tahmin edilen modellerde bağımsız değişkenlerin bir bütün olarak bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı olup olmadıkları Wald testi, modellerde otokorelasyon sorununun var olup olmadığı AR(1) ve AR(2) spesifikasyon testleri ile incelenmiş ve tüm testlerde problem olmadığına ilişkin beklentilere uygun sonuçlar elde edilmiştir. Ancak modellerde kullanılan araç değişkenlerin içsellik sorunu içerip içermediğinin incelendiği Sargan testi olumsuz sonuçlar vermektedir. Bu durum özellikle 2006-2011 dönemi analizinde daha güçlü şekilde görülmektedir.

Analiz sonuçlarına göre 1995-2006 yılları arasında Avrupa Birliği (AB27) ülkelerinde milli gelir geçmiş değerleri ile ilişkili olup dinamik bir yapı arzetmektedir. Beklentilere uygun olarak kısa dönem reel faiz oranları tüm modellerde kişi başına reel milli gelir ile anlamlı ve negatif, ihracat ise anlamlı ve pozitif ilişkilidir. Mali değişkenler açısından bakıldığında devresel etkilerden arındırılmış birincil bütçe dengesi istatistiksel olarak anlamlı şekilde bütçe disiplinin büyümeyi olumlu etkileyeceğine işaret etmektedir. Kamu gelirlerinde yalnızca dolaysız vergilerin işareti beklentilere uygun olarak negatif olmakla birlikte istitistiksel olarak anlamsızdır. Bu grupta tek anlamlı değişken sosyal güvenlik katkı paylarıdır ancak işareti pozitiftir. Kamu harcamaları açısından bakıldığında ise toplam kamu harcamaları ve kamu tüketim harcamalarındaki artış beklendiği gibi kişibaşı milli geliri olumlu etkilemektedir.

2006-2011 dönemi analiz sonuçları incelendiğinde ise tüm modellerde faiz oranı değişkeninin anlamlılığının ortadan kalktığı görülmektedir. Bu durum hızla düşen faiz oranlarının belli düzeyden

rGDP int export bb revtotal capb exptotal -1.96797 0.0245 -1.63498 0.0510 -2.55075 -4.61022 0.0054 0.0000 -4.58751 -0.58043 0.0000 0.2808 -3.61043 -4.43343 0.0002 0.0000 -7.04567 -4.02416 0.0000 0.0000 2.27604 -3.26823 0.9886 0.0005 -0.68129 -3.14767 0.2478 0.0008 Test ist. LLC IPS Test ist. Prob Prob. revdirtax revindtax expemp revsoc expsos expcons -3.21941 0.0006 -4.59550 0.0000 -2.66687 2.06783 0.0038 0.9807 -4.23312 -0.33366 0.0000 0.3693 -2.01127 1.88629 0.0221 0.9704 -1.69623 0.57321 0.0449 0.7167 0.49840 0.6909 0.32053 0.6257 Test ist. LLC IPS Test ist. Prob Prob. Tablo 5: Levin, Lin ve Chu (2002) ve Im, Peseran, Shin (2003) Panel Birim Kök Testleri

sonra likidite tuzağına yol açtığı şeklinde yorumlanabilir. Kamu gelirleri açısından bakıldığında toplan kamu gelirleri, dolaysız ve dolaylı vergiler pozitif ve anlamlı katsayılara sahiptir. Beklentilere uymayan bu sonuçlara karşın kamu harcamalarında beklentilere uygun olarak tüm kamu harcama alt kalemlerinin milli gelir üzerinde pozitif ve anlamlı etkilere sahip olduğu görülmektedir. Bu sonuçlar para politikası faiz kanalının etkinliğinin azaldığı, özellikle kamu harcamaları yoluyla uygulanan politikaların (hem genişletici hem de daraltıcı politika uygulamalarının) olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir.

rGDP-1 rGDP-1 rGDP-1

rGDP-2 rGDP-2

revtotal,-1 exptotal,-1

revdirtax,-1 expcons,-1

revindtax,-1 expemp,-1

revsoc,-1 expsoc,-1

int-1 int-1 export-1 export-1 trend trend cons cons rGDP-2 bb-1 capb-1 int-1 export-1 trend SarganT Wald T. AR(1) N cons AR(2) 1.4003*** 1.5572*** 1.5551*** 1.6067*** 1.5668*** (0.0594) (0.0575) (0.0648) (0.0615) -0.4961*** -0.5242*** 0.0441 0.12116** -.49973*** -0.5166*** 0.0084 0.2246 (0.0722) (0.0756) (0.0820) -0.0548** -0.0497** (0.0224) (0.0204) 15.217*** 14.622*** (3.1561) (3.1836) -0.0830 -0.10373 (0.0795) (0.0763) -5.2809 -10.855*** (3.7331) (3.1125) (0.0951) (0.0568) (0.0672) (0.0766) -0.0521** -0.0742*** (0.0224) (0.0221) 15.327*** 15.165*** (3.0949) (3.1578) -0.071 -0.0750 (0.0757) (0.0832) -3.320 -2.7397** (2.1120) (3.3710) (0.1736) (0.2152) (0.076) -0.3429588 (0.077) -0.2251*** (0.0330) 15.6567*** (3.1815) -0.1931** (0.0804) -1.5490 (2.7647) 10560*** 8014*** 7119*** 11188*** 6105*** 113,1* 100,21* 99,91* 84,12* 97,24* -3,97*** -3,09*** -3,39*** -3,36*** -3,27*** -0,322 -0,152 -0,186 0,481 0,611 204 217 217 210 207 0.0491 (0.0698) 1.3773*** 1.5444*** 1.5461*** 1.5810*** 1.5450*** (0.0488) (0.0518) (0.0644) (0.0539) -0.4921*** -0.5336*** -0.2024 0.2499** -.47261*** -0.4921*** 0.59919** 0.02539 -0.0544*** -0.0663*** (0.0201) (0.0208) 14.971*** 15.740*** (3.1111) (3.1836) -0.0866 -0.6879 (0.0857) (0.0885) -0.38536 -2.622 (3.5781) (2.3875) (0.1801) (0.1125) (0.0646) (0.0727) -0.0855*** -.0634** (0.0213) (0.0246) 14.9027*** 15.623*** (2.8885) (3.152) -0.0983 -0.1389 (0.0902) (0.0849) -11.238** -10.056 (4.6951) (2.2506) (0.2915) (0.1922) (0.0823) -0.3458*** (0.0843) -0.2429*** (0.0349) 15.4235*** (3.7158) -0.1431* (0.0776) -1.9358 (2.6452) 7418*** 6849*** 4940*** 7536*** 11695*** 110,6* 97,54* 94,80* 95,59** 99,76* -3,808*** -3,47*** -3,41*** -3,38*** -3,35*** -0,431 -0,095 -0,104 0,626 0,444 194 217 217 201 207 0.1403** (0.0589)

Bütçe Dengesi Kamu Gelirleri Kamu Harcamaları

Tablo 6: Arellano-Bond Dinamik Panel Veri (GMM) Analiz Sonuçları (1995-2006)

Tablo 7: Arellano-Bond Dinamik Panel Veri (GMM) Analiz Sonuçları (2006-2011)

Not: Parantez için değerler düzeltilmiş standart hatalardır. ***, **, * işaretleri sırasıyla %1, %5 ve %10 düzeyinde katsayıların anlamlı olduklarını göstermektedir.

rGDP-1 rGDP-1 rGDP-1

rGDP-2 rGDP-2

revtotal,-1 exptotal,-1

revdirtax,-1 expcons,-1

revindtax,-1 expemp,-1

revsoc,-1 expsoc,-1

int-1 int-1 export-1 export-1 cons cons rGDP-2 bb-1 capb-1 int-1 export-1 cons 0.26488*** 0.32962*** 0.2930*** -0.3252 0.8516*** (0.0816) (0.0898) (0.3176) (0.1815) -0.2250* -0.2287 0.8614*** -.6677** -0.209** -0.5761*** 1.5936*** 1.141** (0.1103) (0.1306) (0.1326) -0.0279 -0.3043 (0.1116) (0.2021) 38.278*** 20.584 (7.8375) (12.950) -3.5784 161.20** (30.655) (71.679) (0.1915) (0.3720) (0.1028) (0.1088) (0.1416) -0.0559 0.1531 (0.1007) (0.1482) 32.426*** 46.35*** (8.3470) (6.438) 21.435 -5.355 (29.978) (25.304) (0.4312) (0.574) (0.0959) -0.2532** (0.0992) -0.0962 (0.1223) 30.397*** (8.098) 53.457* (31.285) 0.30126** (0.1249) 0.27155*** 0.23623** 0.3424*** 0.5003*** 0.4778*** (0.0975) (0.1115) (0.1123) (0.1401) -0.2629** -0.4023*** 1.0796*** 1.5613** -0.2908*** -0.4327*** -0.3868 0.7092* -0.0240 0.0944 (0.1394) (0.1418) 35.139*** 39.877*** (7.624) (6.8087) 35.45 25.985 (29.86) (27.608) (0.3418) (0.5092) (0.1047) (0.1152) 0.0072 0.1050 (0.1232) (0.1617) 31.055*** 37.003*** (7.5399) (7.902) 50.918 36.914 (35.447) (30.273) (0.5900) (0.3934) (0.0958) -.24899** (0.0985) -0.1064 (0.1249) 30.471*** (8.0283) 51.518 (30.819) SarganT Wald T. AR(1) N AR(2) 232*** 114,9*** 123,8*** 113,2*** 142,6*** 39,54** 38,43** 40,03** 29,01** 42,28** -2,02** -1,52* -1,75* 0,42 2,24** 1,701* 0,955 1,26 1,65 1,44 78 78 78 78 78 223*** 190,4*** 330,2*** 227,6*** 292*** 39,34** 40,88** 42,35** 41,98** 39,81** -2,05** -1,42 -2,20** -2,31** -2,16” 1,72* 1,18 1,89* 1,69 0,92 78 78 78 78 75 0.31003** (0.1221)

6. SONUÇ

Küresel finansal kriz öncesi dönemde uygun konjonktürel koşullar sayesinde sağlanan mali disiplin, temel göstergeler itibariyle yapısal olumsuzlukları gizlemiş, dikkatlerin kamu mali dengeleri ve ulusal/ uluslararası riskler yerine hasıla açığına yönelmesine yol açmıştır. Bu dönemde finansal piyasalara yönelik düzenlemelerin ülkelere bırakılması sebebiyle ulusal hükümetlerin bankacılık krizinin doğrudan ve dolaylı maliyetleri üstlenmeleri, sonra yıllarda ortaya çıkan borç krizinin temellerini atmıştır. Ancak bu durum, yaşanan finansal krizin kamu maliyesine getirdiği yükün, gelişmiş ülkelerde daha önceki finansal krizlere nispetle daha ağır olmasına neden olmuştur.

2007 sonrası birbiriyle bağlantılı üç kriz (bankacılık, kamu borç krizi ve büyüme krizi) geleneksel kriz karşıtı politikaları tartışmaya açmış ve iktisat politikalarına yönelik mevcut bakış açısını birçok açıdan değiştirmiştir.

İlk olarak kısa dönemde istikrar için daha esnek ve politik müdahalelerden uzak olması nedeniyle para politikasının daha etkili bir araç olduğu kabul edilirken, faiz oranlarının sıfıra yaklaştığı dönemlerde canlanma için maliye politikasının gerekli olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan borç krizinden çıkış için uygulanan mali konsolidasyon politikaları kısa dönemde hem reel ekonomi hem de bankacılık sisteminin mali yapısı üzerinde güçlü etkilere sahiptir.

Finansal piyasalara yönelik düzenlemeler bir diğer etkili kriz aracıdır. Zira bir yandan banka kurtarma operasyonları yoluyla maliyetlerin kamuya aktarılması, diğer yandan güvenilirlik etkisi (too big to fail problems), finansal sisteme olan güvenin hala hükümet desteklerine bağlı olduğunu göstermiştir. Kriz süreciyle birlikte parasal aktarım mekanizmaları ve dolayısıyla para politikası uygulamalarında da değişim yaşanmıştır. Normal zamanlarda temel para politikası aracı kısa vadeli faiz oranları iken ve faiz oranlarının sıfıra yaklaşmasının nadir karşılaşılan bir durum olduğu düşünülürken; likidite tuzağının bir anda makroekonomik tartışmaların merkezine yerleşmesi, merkez bankası bilançolarının kısa dönemde etkili bir politika aracı olarak kullanılmasının yolunu açmıştır. Merkez bankası geniş ölçekli likidite desteği ve kamu borç senetlerinin satın alınması gibi standart dışı politikalar uygulamıştır. Ancak bu tür tedbirlerin kalıcı bir çözüm değil bir kriz yönetim aracı olarak algılanması çok önemlidir. Aksi takdirde merkez bankalarının temel hedefi olan enflasyonla mücadele gücü ve güvenilirlikleri azalacaktır.

Borç krizinin Avrupa Birliği içerisinde diğer ülkelere nispetle daha şiddetli yaşanması, birliğin iktisadi temellerindeki zayıf noktalarını gün yüzüne çıkarmıştır ve Euro’nun orijinal yapısına zarar vermiştir. Parasal birliğin yanında maliye politikasının dizaynına yardımcı olmak üzere 2008 sonrası bağımsız mali kurumlar oluşturulmuştur. Mali ve finansal dalgalanmalar arasındaki ilişki, maliye ve para politikalarının krize karşı uyumlu bir şekilde kullanılmasının önemini göstermiştir. Her iki politika arasında ekonominin normal zamanlarında var olan ilişkiye ek olarak kriz dönemlerinde yeni bağlantı kanalları da ortaya çıkmıştır. Bu durum çarpanın parasal rejime bağlı olması nedeniyle doğrudan hesaplanmasının yanlışlığını kanıtlamıştır. Çalışmanın uygulama bölümünde elde edilen sonuçlar; AB ülkelerinde kriz öncesi dönemde para politikasının reel faizler üzerinden ekonomide önemli etkilere sahip olduğunu, ancak kriz sonrası bu etkinin istatistiksel olarak anlamlılığının ortadan kalktığını; maliye politikası araçlarının ise özellikle harcamalar kanalı ile reeli kişibaşına gelir üzerinde kriz öncesi döneme göre daha anlamlı etkilere sahip olduğunu göstermiştir.

KAYNAKÇA

Arellano, Manuel ve Bond, Stephen (1991), “Some Testsof Specification for Panel Data: Monte Carlo Evidence and an Application to Employment Equations”, Review of Economic Studies, 58 (2), pp. 277–297.

Baldacci E.; Gupta S. ve Mulas-Granados C. (2009), How Effective is Fiscal Policy Response in Systemic Banking Crises?, IMF Working Paper 09-160.

Beck H. ve Prinz A. (2012), “The Trilemma of A Monetary Union: Another Impossible Trinity” Intereconomics, Volume 47, Issue 1, pp 39-43

Bénétrix A.S ve Lane P.R. (2012), Fiscal Cyclicality and EMU, The European Debt Crisis: Background and Perspectives conference, Copenhagen, 13/14.04.2012.

Breusch, T. S. ve Pagan, A. R (1980), “The Lagrange Multiplier Test And ItsApplications To Model Specification In Econometrics”, Review Of Economic Studies, Blackwell Publishing, Vol. 47 (1), s. 239-253.

Buiter, Willem; Corsetti, Giancarlo ve Roubini Nouriel (1993), “‘Excessive Deficits’: Sense and Nonsense in the Treaty of Maastricht.” Economic Policy, Vol.8 No.16, s.57–100.

Christiano, Lawrence, Martin Eichenbaum, and Sergio Rebelo. 2011. “When Is the Government Spending Multiplier Large?” Journal of Political Economy, 119 (February): 78-121.

Constancio V. (2012), “Contagion And The European Debt Crisis”, Banque de France Financial Stability

Review, No. 16, s109-121.

Dabrowski, Marek (2012), Fiscal and Monetary Policy Determinants of the Eurozone Crisis and its Resolution, Case Network Studies & Analyses no. 443.

ECB (2010), “Monetary Policy Transmission in The Euro Area, A Decade After The Introduction Of The Euro”, ECB Monthly Bulletin May 2010, s85-98.

European Commission (2012a), Facts and figures on State aid in the EU Member States, Commission Staff Working Document, Brussels.

European Commission (2012b), Eurostat Supplementary Table For The Financial Crisis, Background note (October).

Erdem, Ekrem; M. Fatih İlgün ve Cüneyt Dumrul; (2011), “Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme”, BDDK Bankacılık ve Finansal Piyasalar Dergisi, Cilt:5, Sayı :1, s9-34.

Friedman, B.M. (2012), “Monetary Policy, Fiscal Policy, and the Efficiency of Our Financial System: Lessons from the Financial Crisis”, International Journal of Central Banking, Vol. 8 No. S1, s.301-309.

Honohan, Patrick ve Daniela, Klingbiel (2003), “The Fiscal Cost Implications of an Accommodating Approach to Banking Crises”, Journal of Banking and Finance, 27(8), p.539-1560. Im, K.S.; Pesaran, M.H. ve Shin, Y. (2003), “Testing for unit roots in heterogeneous panels”, Journal

of Econometrics, Volume 115, Issue 1, p. 53–74.

In ‘t Veld J. (2012), Fiscal Policy in the Euro Area Crisis and its impact on growth, CEPS-ENEPRI conference “EU Growth prospects in the shadow of the crisis”, Brussels, 22.09.2012 IMF (2008). “World Economic Outlook October 2008: Financial Stress, Downturns, and Recoveries”.

World Economic and Financial Surveys.

IMF (2010), “Will It Hurt? Macroeconomic Effects of Fiscal Consolidation.” World Economic Outlook: Recovery, Risk, and Rebalancing: 93-124. October.

Kirchner, M. ve Wijnbergen S. (2012), “Fiscal Deficits, Financial Fragility, and the Effectiveness of Government Policies”, Tinbergen Institute Discussion Paper 044/2.

Kollmann R.; Roeger W. ve In’t Veld J. (2012), “Fiscal Policy in a Financial Crisis: Standard Policy versus Bank Rescue Measures”, American Economic Review: Papers & Proceedings 2012, 102(3): 77–81.

Laeven, Luc ve Valencia, Fabian (2008), Systemic Banking Crises: A New Database, IMF Working Paper WP/08/224.

Laeven, Luc ve Valencia, Fabian (2010), Resolution of Banking Crises: The Good, the Bad, and the Ugly, IMF Working Paper WP/10/146.

Lane, Philip R. (2012), “The European Sovereign Debt Crisis”, Journal of Economic Perspectives, Vol.26, No.3, p.49–68.

Levin, Andrew; Chien Lin; James Chu, (2002) “Unit Roots Tests in Panel Data:Asymptotic and Finite Sample Properties.” Journal of Econometrics No.108, p.1-24.

Matheron, J; Mojon B. ve Sahuc J. (2012), “Public Debt, Monetary Policy And Financial Stability”, Banque

de France Financial Stability Review, No. 16, s.155-167.

Milesi-Ferretti, Gian Maria and Lane, Philip R., External Adjustment and the Global Crisis (August 2011). IMF Working Papers 11/197 http://ssrn.com/abstract=1917918 (erişim tarihi: 14.12.2012)

Pesaran Hashem. (2004). “General Diagnostic Tests for Cross Section Dependence in Panels.” Working Paper 0435 University of Cambridge.

Pisani-Ferry, Jean (2012), “The Euro Crisis And The New Impossible Trinity”, Bruegel Policy Contribution,

issue 2012/01.

Ramey, Valerie (2011), “Can Government Purchases Stimulate the Economy?” Journal of Economic

Literature 49:3 (September): 673–685

Ray, Nigel (2009). “The Role of Fiscal Policy in the Current Enviroment”, Keynote Address to the Finance Professionals Forum, Sydney, 31 March 2009.

Reinhart, CarmenM. ve Kenneth S. Rogoff (2009), This Time is Different: Eight Centuries of Financial Folly, Princeton University Press.

Romer, Christina (2011), “What Do We Know About the Effects of Fiscal Policy?: Separating Evidence from Ideology” (Berkeley, CA: U.C.) http://elsa.berkeley.edu.

Shambaugh J.C. (2012), The Euro’s Three Crises, Brookings Papers on Economic Activity, http:// citeseerx.ist.psu.edu/viewdoc/download?doi=10.1.1.228.9892&rep=rep1&type=pdf Soros, G. (2012a): Remarks at the Festival of Economics, Trento, Italy, June 2, http://www.georgesoros.

com (Erişim tarihi: 21.01.2013)

Spilimbergo A., S. Symansky, O. Blanchard, C. Cottarelli (2008). Fiscal Policy for the Crisis. IMF Staff Position Note SPN/08/01.

Valencia, F.; Nedelescu O.M; Seal K; Pazarbasioglu C; Laeven L; Dobler M ve Claessens S (2011), Crisis Management and Resolution: Early Lessons from the Financial Crisis, IMF staff discussion note 2011/05.

Woodford, Michael (2011) “Simple Analytics of the Government Expenditure Multiplier”, American

Economic Journal, Macroeconomics 3 (January): 1-35.

Wyplosz, Charles (1997), “EMU: Why and How It Might Happen”, Journal of Economic Perspectives, Vol.11 No.4, p.3–22.

BİRİNCİ OTURUM (TARTIŞMALAR)

Prof. Dr. Aykut HEREKMAN (Oturum Başkanı): Tüm konuşmacılara çok teşekkür ediyorum, zamanı hakikaten çok iyi kullandılar ve böylece biz de bir krizi atlattık, şimdi ikinci bir krize giriyoruz, o da siz sayın dinleyiciler, sayın meslektaşlarım; bu arkadaşlara sorularınız ve katkılarınız varsa lütfen parmak kaldırın, isimlerinizi alacağım ve sonra sırayla topluca söz vereceğim.

Söz almak isteyenler...

Evet, bu kadar yeter zannediyorum, yoksa başka kolay kolay bu işi bitiremeyiz. Sırayla söz veriyorum şimdi. Evet, Ömer Özgür, buyurun. Hangi üniversiteden olduğunuzu ve kendinizi takdim ederseniz, belki kayda alıyorlar, böylece kayıtlara geçmiş olur.

ÖMER ÖZGÜR (Sayıştay Baş Denetçisi): Öncelikle sunum yapan tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. Benim sorum ve daha ziyade değerlendirmem, ilk sunumu yapan Ayşegül Hanımın sunumuyla ilgili olacak. Verdiği grafiklerde, bilgilerde, sunumda iki tane grafik dikkatimi çekti. Birincisi grafik iki... Kendimi tanıtmayı unuttum, adım Ömer Özgür, Sayıştay baş denetçisiyim.

İkinci grafikte, Türkiye’de idarenin vergi toplama maliyeti bilgisi verilmiş. Zannediyorum, tabii dünyadaki ülkelerle bir kıyaslama yapılmamış, ancak herhalde düşük bir maliyet gibi görünüyor. Alttaki yazılardan onu anladım. Ancak biz bunu nasıl yorumlamalıyız? Yani maliyet düşük, bizim ülkemiz için iyi mi? Yoksa ülkemizin vergisel sisteminin yüzde 75’inin aslında çok da maliyet gerektirmeyen dolaylı vergilere dayanmasından kaynaklanan. Yani ben bunu olumsuz bir veri olarak görüyorum. Bu bizim ülkemizdeki vergi toplama maliyetinin düşüklüğü, aslında dolaylı vergilerin yüksekliğinden kaynaklanmakta. Değinilmemiş bu konuya, o yüzden bunu söylemek istedim.

Diğer bir değineceğim konu da, grafik üç; vergi incelemesinden sonra ortaya çıkan vergi cezalarının ve vergi asıllarının uzlaşma neticesinde ne hale geldiğini gösteren bir grafik. Burada da şu sonucu görüyoruz: Vergi cezalarının tamamı siliniyor uzlaşmada. Dolayısıyla herhangi bir yaptırım kalmıyor aslında, vergi kaçırmanın. Daha da şaşırtıcı sonuç, vergi asıllarının da yüzde 92’si siliniyor. Yani aslında bu normal zamanda beyanname verseydi, ödeyeceği verginin de yüzde 92’sini uzlaşma neticesinde ödemiyor. Yani caydırıcılığı ortadan kaldırdığı gibi, vergi adaletini de ortadan kaldıran bir sonuç. Yani şöyle ifade edeyim; vergi cezaları da asıllarına göre çok yüksektir. Atıyorum 100 liralık bir vergi aslı tespit ettiyseniz, 200 liralık da ceza tespit edersiniz aşağı yukarı. 300 liralık bir vergi cezasının 200 lirası siliniyor, 100 liranın da 92’si siliniyor. Yani 300 liralık bir vergi incelemesi sonucunda size bir ceza çıkıyorsa, 8 lira ödüyorsunuz. Bunu da nasıl yorumlamak lazım? Yani bu son derece bana çok çarpık bir sistem gibi geldi. Burada tabii idarenin de bir takdir yetkisi var. Bu idarenin takdir yetkisini bu şekilde kullanması, özellikle vergi aslını da silmesini nasıl yorumlamak lazım?

Teşekkür ediyorum.

IŞIL ŞAHİN: Gazi üniversitesinden geliyorum, maliye bölümünden. Sayın Durucan Hocama sormak istiyorum. Türkiye’deki mali alan üçgeninin genişletilmesi için, tasarrufların arttırılmasına yönelik çözüm öneriniz nedir? Vergi maliyetlerinden indirilmesinden mi yanasınız, vergi gelirlerinin arttırılmasından mı yanasınız?

İkinci sorum da kısa olarak ifade etmek istiyorum, Sayın İlgün Hocama. AB’deki mali yayılma etkisinden

Benzer Belgeler