• Sonuç bulunamadı

4. Araştırmanın Kaynakları

2.7. Ağlama Duvarı (Kotel Ha Maaravi)

Ağlama Duvarı321

“Yahudilerin Beit ha Mikdaş (Beytülmakdis) dedikleri mabedden günümüze kalan ve kutsal kabul edilen duvardır.” Ağlama Duvarı (Batı Duvarı), Kudüs şehrinin doğusunda, Harem-i şerif olarak kabul edilen ve üzerinde Kubbetüssahra’nın da bulunduğu bölgenin ise batı tarafında yer almaktadır. Yahudiler duvarı “ha Kotel ha Maavira” (Batı Duvarı) olarak adlandırmışlardır. Hıristiyanların etkisiyle duvarın ismi “Ağlama Duvarı” şeklinde kullanılmıştır. Ağlama Duvarı 485 metre uzunluğunda olup 18 metre yüksekliğe sahiptir. Sadece 6 metresi Mabed alanının seviyesini geçmektedir. Duvar, toprak altında 19, toprağın üstünde ise 24 büyük taş sıradan oluşmaktadır. Bu taş sıralardan 11 tanesi İslam hâkimiyeti döneminde yapılmıştır. Geriye kalan taş sıralar ise mimari olarak Süleyman döneminin değil, Herod döneminin özelliklerini taşımaktadır. Herod döneminde yapılan mabedin çevresini kuşatan duvarlardan bir kısmı yıkım sonrası ayakta kalmıştır. Ağlama Duvarı, Süleyman döneminde yapılan Mabed’in bir bölümü değil Herod tarafından yaptırılan Mabedin çevre duvarlarından biridir. 322

Yahudi kaynaklarında yer alan bir efsaneye göre Batı duvarının bir kısmının ayakta kalmasıyla ilgili anlatılan efsaneler vardır. Bunlardan bir tanesi şu şekildedir. Romalılar Kudüs’ü ele geçirdikten sonra Titus mabedi çevreleyen duvarların yıkım

319

Muhammed GÜNGÖR, Süleyman Mabedi, ss. 88-89.

320

Yusuf BESALEL, Yahudi Tarihi, s. 51.

321“Ağlama Duvarı, Kral Hirodes döneminde (MÖ 40-MÖ 4) yaptırılan Kudüs Mabedinin çevresini

teşkil eden duvarın bir kısmıdır. Bu duvara Yahudiler Kotel ha- Ma’aravi (Batı duvarı) demektedirler. Yahudiler duvarı Mabedin kalıntısı olarak kabul etmektedirler. Bunun için ağlama duvarını kutsal mekân olarak kabul ederler.” Mehmet AYDIN, “Ağlama Duvarı”, Ansiklopedik Dinler Sözlüğü, s.19.

322

63

görevini dört komutana vermiştir. Üç komutan verilen görevi yerine getirerek duvarları tamamen yıktırmıştır. Bir komutan ise görevi tamamlayamamış ve sebep olarak ise gelecek nesillerin duvara bakarak Mabed’in ne kadar muhteşem bir yapı olduğunu ve orayı ele geçiren kişinin ne kadar büyük bir zafer kazandığına hükmedeceklerini ileri sürmüştür. Bahsedilen duvar Kotel a Maaravi (Batı Duvarı) olarak bilinen bölümdür.323

Ağlama Duvarı Yahudilere, Romalılar tarafından esir ve sürgün edilmelerini hatırlatmakta, yeniden Yahudi devleti kurma hayalini canlı tutmalarını sağlamaktadır. Tevrat tefsirlerinde yer alan yorumlara göre duvar asla yıkılmayacak ve Yahve burayı terk etmeyecektir. Mabed’in yıkılışından itibaren duvar Yahudiler için son derece önemli bir yere sahiptir.324

Yahudilerin Mabed’e ve Kudüs’e olan özlemleri uzun yıllar boyunca devam etmiştir. İmparator Konstantin’in Hıristiyanlığı seçmesi (MS 313) ile Kudüs Hıristiyan bir yapıya büründürülmüş ve uzun süredir sürgün hayatı yaşayan Yahudilerin Kudüs’e girişleri sadece yılda bir kez 9 Av Günü ile sınırlandırılmıştır. Kudüs’te Hıristiyan hâkimiyeti, Müslümanların Kudüs’ü ele geçirmesi (638) ile son bulmuştur. Yaklaşık dört asır süren İslam hâkimiyeti sırasında Yahudilerin Kudüs’e dönmesine ve yerleşmesine izin verilmiştir.325

İslam hâkimiyeti sırasında Mabed alanında veya batı duvarında bir kapının yakınında Yahudilere ait bir sinagog bulunmaktaydı. Bu sinagog Kudüs’ün Haçlı işgaline kadar ayakta kalmıştır.326

1099 ile 1187 yılları arasında 88 yıl Kudüs haçlı hâkimiyetinde kalmıştır. Bu dönemde Müslüman ve Yahudiler katliamlara maruz kalmışlardır. Haçlı hâkimiyeti 1244 yılına kadar aralıklarla devam etmiş bu tarihten sonra ise Kudüs kesin olarak Müslüman hâkimiyetine girmiştir.327

1516 yılında Kudüs Osmanlı topraklarına dâhil edilmiştir. Bu sırada Batı Duvarı olarak bilinen ağlama duvarı görünür şekilde varlığını korumaktadır. Ancak Mabedin hatırasının unutulması için Hıristiyan din

323

Yusuf BESALEL, “Bet Amikdaş”, Yahudilik Ansiklopedisi, s. 115.

324

Hikmet TANYU, “Ağlama Duvarı”, TDV İslam Ansiklopedisi, s. 474.

325

Yusuf BESALEL, Yahudi Tarihi, s.263

326

Hikmet TANYU, “Ağlama Duvarı”, TDV İslam Ansiklopedisi, s.474.

327

Işın DEMİRKENT, “Kudüs (Haçlılar Dönemi)”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.26, 2002 Ankara, s.329-332.

64

adamlarının yönlendirmesiyle Hıristiyan halk duvarın olduğu bölüme asırlar boyunca çöp ve pislik dökmüştür. Yavuz Sultan Selim’in emriyle bu çöpler temizlenerek duvar tekrar ortaya çıkarılmıştır.328

Osmanlı hâkimiyeti sırasında İspanya’dan ve Avrupa’dan kovulan Yahudilerin de Kudüs’e yerleşmesiyle 1520 yıllarına doğru Ağlama Duvarı sürekli ibadet edilen bir yer halini almıştır. Osmanlı Devleti, Ağlama Duvarını birkaç defa onarmış ve yıkılmaktan kurtarmıştır. Yahudiler her gün burada ibadet etmeye devam etmişlerdir. Özellikle 9 Av (Mabedin yıkılış yıl dönümü), Fısıh (Mısır’dan çıkış bayramı) ve Yom Kipur ( büyük kefaret günü) gibi dini günlerde Yahudilerin duvara olan ilgisi daha da artmıştır. Yahudilerin, Ağlama Duvarı etrafındaki Müslümanlara ait evleri yıkmak istemeleri sonucu Müslümanlar ile Yahudiler arasında çatışmalar yaşanmıştır. Özellikle 1929 yılında yine Ağlama Duvarı sebebiyle yaşanan çatışmalar sonucu Milletler Cemiyeti olaya müdahil olmuş ve hazırlanan raporda Ağlama Duvarının Müslümanların mülkiyetinde olduğu, Yahudilerin duvar önünde dua edebilecekleri kararı verilmiştir.1948 yılında Doğu Kudüs’ün Ürdün yönetimine geçmesi ile Duvar Yahudilere kapatılmıştır. 1967 yılında yaşanan Altı Gün savaşlarından sonra eski Kudüs ve Batı Duvarı Yahudilerin eline geçmiştir. Bu olay Yahudiler tarafından iki bin yıllık İsrail rüyasının gerçekleşmesi olarak ilan edilerek coşkuyla kutlanmıştır. Mabed’in yıkılış yıldönümü başta olmak üzere pek çok vesile ile duvarı ziyaret ederek Süleyman Mabedi’nin yeniden inşasına dair burada dua etmektedirler. Yahudilere göre Süleyman Mabedi’nin yeniden yapılabilmesi ise Mabed arazisi üzerinde bulunan Kubbetüssahra’nın yıkılmasına bağlıdır.329

Yahudilerin MS 1. yüzyıldan itibaren Ağlama Duvarına saygı gösterdiği bilinmektedir. Roma İmparatorluğu döneminde yerle bir edilen Mabed’in anısını canlandırmak, Mabed’i yeniden inşa etmek hayali,330

Süleyman Mabedi’nin bir peygamber eliyle yeniden yapılacağı umudu içerisinde bekleyen Ortodoks Yahudiler ve Mabed’in yeniden yapılması için çeşitli faaliyetler içerisinde bulunan Yahudi

328

Yusuf BESALEL, “Bet Amikdaş”, Yahudilik Ansiklopedisi, C.1 s. 115.

329

Hikmet TANYU, “Ağlama Duvarı”, TDV İslam Ansiklopedisi, s.475.

330

65

grupları, kutsal bir mekân olarak kabul ettikleri Ağlama Duvarı önünde dua ve ibadetlerini sürdürmektedirler.