• Sonuç bulunamadı

2.1. İlkelerle Olan İlişkisi

2.1.5. Hukuki Dinlenilme Hakkı

2.1.5.2. Açıklama Ve İspat Hakkı

Hukuki dinlenilme hakkının en önemli unsurlarından biri de hâkime meramını anlatabilmektir. Mahkemenin buradaki görevi; hükmü kurmadan önce tarafları ve ilgilileri dinlemesidir. Hüküm verilmeden önce, taraflar yargılamayla ilgili tüm bilgi ve belgeyi mahkemeye sunabilmeli, yaşadıkları olayları kendi bakış açılarından tam ve doğru bir şekilde mahkemeye anlatabilmelidirler. Bundan anlaşılması gereken, tarafların yargılamayla ilgili tüm iddia ve savunmalarının, dayandırdıkları delillerin ve haklılıklarını destekleyecek savlarının mahkemeye ulaştırılarak onların zihinlerinde de anlaşıldıklarının ve dinlendiklerinin hissettirilmesidir222. Hakkaniyet duygusu açısından da bu durum oldukça önemlidir. Önemli olan verilen kararın tarafın lehine olarak verilmesi değil, olayın tümüyle değerlendirildiğinin ve tarafça önemli olan hususların dikkate alınarak inceleme yapıldığının tarafa hissettirilmesidir. Açıklama hakkının içeriğinin de doğru bir şekilde belirlenmesi ve sınırlandırılması gereklidir. Açıklama hakkı, tarafın yahut ilgilinin istediğini sınırsız bir biçimde söyleyebilmesi anlamına gelmemektedir223. Aksi takdirde bu hak kötüye kullanılabilir, hukuki dinlenilme hakkını sağlayalım derken başka hakların ihlaline yol açabilir, yargılamayı gereksiz uzatarak makul sürede yargılama yapılmasını ve usul ekonomisi ilkesini ihlal edebiliriz. Bu husus

220 Özekes, a.g.e., s.88.

221 Özekes, a.g.e., s.89

222 Pekcanıtez, a.g.m., s.537; Özekes, a.g.e., s.106-107; Pekcanıtez, a.g.e., s.775; Görgün,

Kodakoğlu, a.g.e., s.163.

75

Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla dinlemede de geçerlidir. Taraflar kimi zaman yargılamayı uzatmak ve sürüncemede bırakmak için gereksiz işlemler talep edebilirler. Hâkim, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi talebini incelerken bu durumu da göz önünde bulundurmalıdır. Tarafın yahut tanığın Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla dinlenmesi hakkın kötüye kullanımı ve yargılamayı sürüncemede bırakma amacı taşıyorsa hâkim talebi reddetmelidir.

Bilgilenme hakkı kadar açıklama ve ispat hakkı da oldukça önemlidir. Kişinin bilgilendiği hususlarda açıklama hakkı da tam olmalıdır. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi, bir sebepten duruşmada bulunamayan tarafın duruşmaya dâhil edilerek hakkında ileri sürülen hususlar bakımından kendisini açıklama imkânı verdiğinden, açıklama hakkının da sağlayıcısı olmaktadır. Açıklama hakkından kastedilen; yargılamanın temelini oluşturan vakıalar, hukuki sebepler ve ispat vasıtalarıdır. Tabi ki de açıklama ve ispatın bir sınırı vardır. Yargılamayı sürüncemede bırakacak ve yargılamanın düzenini bozacak derecede bir açıklama hakkı kastedilmemektedir. Burada çizilmesi gereken sınır; kişinin kendini ifade edebilecek ölçüde açıklama hakkının kendisine tanınmasıdır224. Yargılamada bulunmayan taraf, duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla bağlandığında, aleyhinde olan hususlarda kendini ifade edebilecek ve karşı tarafla doğrudan iletişim kurabilecektir. Açıklama hakkını kullanmanın belirli bir sayısal sınırlaması yoktur. Kişi, dürüstlük kuralları çerçevesinde gerektiği her zaman açıklama hakkını kullanabilir225. Yargılamanın ilgilileri, duruşmanın her aşamasında Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle duruşmaya bağlanıp açıklama haklarını kullanabilirler. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi yoluyla yargılamaya katılmada sayısal bir sınır yoktur. Sınır dürüstlük kurallarına göre belirlenir. Tabi burada belirtmek gerekir ki; Waldner’in ifade ettiği gibi; “Açıklama hakkı içini dökme hakkı değildir”226.

Açıklama hakkı bir zorunluluk da değildir; kişiye tanınan bir imkândır. Bu imkâna sahip olan taraf isterse bu hakkını kullanabilir. Taraflardan birinin önceden bu haktan vazgeçmesi geçerli değildir; ancak kişi yargılama esnasında hakkını kullanmak istemeyebilir227. Yargılamayla ilgili olmayan ve gereksiz uzatacak

224 Pekcanıtez, Atalay Özekes, a.g.e., s.236; Pekcanıtez, a.g.m., s.538; Özekes, a.g.e., s.109. 225 Pekcanıtez, a.g.e., s.779.

226 Özekes, a.g.e., s.110. 227 Pekcanıtez, a.g.e., s.780-781

76

konulara girilmemesi; yalnızca yargılama konusu uyuşmazlığı gidermeye yönelik savunmalar yapılması en uygunu olacaktır. Taraflar yargılama esnasında ve yargılamayla ilgili açıklama ve ispat hakkına tam anlamıyla sahip olmalıdırlar. Nasıl bir sınıfta öğretmenin monolog olarak ders anlatmayıp öğrencilerin de derse katıldığı eğitimler çok daha verimli oluyorsa; mahkemede de taraflar yargılamanın objesi olarak etkisiz bir şekilde kalmayıp yargılamaya aktif olarak katılırlarsa, verilecek olan hükme etki edebilirler ve kendileri hakkında verilecek kararın inşasında rol alabilirler228. İşte tam da burada Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle yargılamaya katılma, tarafın delillerin tartışıldığı an, yargılamaya müdahil olarak hâkimde olumlu veya olumsuz henüz bir algı oluşmamışken kendi delillerini sunma ve bu sayede hâkimin zihninde oluşturulacak hükümde aktif rol alma imkânı vermektedir. Tarafın duruşmaya katılmadığı ve hakkında ileri sürülen hususları çok sonra dilekçeyle yahut bir sonraki celsede sunması durumunda, anında müdahaleye nazaran kendinden beklenen etki sağlanamamaktadır. Ayrıca her iki taraf da bu haktan eşit olarak yararlandırılmalıdır. Bu durum silahların eşitliği ilkesi olarak da ifade edilmektedir229. Açıklama hakkının kapsamına delil gösterme de dâhildir.

Tarafların ileri sürdükleri iddia ve vakıaları desteklemek için delil de ileri sürmeleri gerekmektedir. Delil gösterme hakkı, hukuki dinlenilme hakkının bir alt ögesi olduğundan eğer mahkeme taraflarca ileri sürülen delilleri incelemezse yahut geç ileri sürüldüğü gerekçesiyle reddederse bu şekilde verilmiş karar da hukuki dinlenilme hakkını ihlal edilerek verilmiş bir karar niteliğindedir. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla, gerekirse tanık, bilirkişi veya uzman dinletilebileceği için taraflara her türlü delillerini sunma imkânı verilmektedir. Deliller konusunda kesin delil takdiri delil gibi bir ayrım yapılmamaktadır. Her türlü delilin dinlenmesi, hukuki dinlenilme hakkı açısından oldukça önemlidir. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla taraflar, normalde duruşmada sunabilecekleri her türlü delili sunabilirler. Diğer yargılama hukukuna ilişkin ilkelerde olduğu gibi bunda da delil gösterme hakkı dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmemelidir. Bu nedenle delil gösterirken izlenilmesi gereken usul kuralları ve süreler, delil gösterme hakkının sınırlandığı anlamına gelmemektedir230.

228 Pekcanıtez, a.g.m., s.539.

229 Karslı, a.g.e., s.332; Özekes, a.g.e., s.109.

77

Açıklama hakkının konusunu, karşı tarafın dayandığı vakıalar oluşturmaktadır231. Mahkeme açıklama hakkını, yargılama süreci boyunca taraflara tanımalıdır. Belli bir sayı sınırı yoktur. Önemli olan uyuşmazlık konusunun taraflarca tamamen tespit edilip aydınlatılmasıdır232. Hukuki dinlenilme hakkı, sözlülük ve yazılılık ilkelerinden bağımsızdır. Bu sebeple her zaman sözlü olarak gerçekleştirilmesi gerekmez; yazılı olarak da açıklamada bulunmaları mümkündür233. Hukuki dinlenilme hakkının en iyi hangi biçimde sağlanacağı konusunda bir kriter bulunmamaktadır; ancak sözlü olarak kullanılması tartışma ortamının sağlanması açısından daha faydalı olacaktır. Bunu sağlamak için de, fiziki katılımın mümkün olmadığı durumlarda Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla yargılamaya katılmak, tartışma ortamının oluşturulması bakımından oldukça etkilidir.

Sözlü yargılamayla insanlar kendilerini hem daha iyi ifade edebilirler hem de tahkikat esnasında doğaçlama gelişen fikirlerini ortaya sunma imkânı bulurlar234. Sözlü anlatım her zaman yazılı anlatıma göre; anlatılmak isteneni karşı tarafa tam ve doğru bir şekilde iletilmesini daha kolaylaştırır kılmaktadır. Anlatılması çok zor olan, belki sayfalar tutacak bir hususu, kişi jest ve mimiklerini de katarak sözlü olarak çok daha kolay bir biçimde anlatabilecektir235. Tarafların, hakkında ileri sürülecek vakıalar bakımından duruşmaya katılamadıkları durumlarda Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi vasıtasıyla duruşmaya katılmaları halinde sözlü bir şekilde kendilerini anlatabilmektedirler. Açıklama hakkının kullanılması bakımından delilleri kimin mahkemeye sunduğunun bir önemi yoktur. Delilleri mahkeme kendiliğinden de istemiş olabilir yahut taraflar da delilin incelenmesini talep etmiş olabilirler. Her ikisinde de tarafın açıklama ve ispat hakkı tamdır ve bu hakkını aynı oranda kullanabilir236. Açıklama hakkının konusu, karşı tarafın dayandığı vakıalardır237.

231 Pekcanıtez, a.g.m., s.541; Özekes, a.g.e., s.120. 232 Pekcanıtez, a.g.m., s.543; Özekes, a.g.e., s.108. 233 Özekes, a.g.e., s.139.

234 Pekcanıtez, a.g.m., s.545; Özekes, a.g.e., s.142. 235 Özekes, a.g.e., s.142.

236 Özekes, a.g.e., s.130. 237 Pekcanıtez, a.g.e., s.778.

78