• Sonuç bulunamadı

I. BĐRĐNCĐ BÖLÜM

1.3. ÖRGÜTLERDE ĐLETĐŞĐM VE YÖNETĐM TEORĐLERĐ

1.3.3.2. Açık Sistem Yaklaşımları

Bir biyolog olan Ludwig von Bertalanfyy doğadaki bilinen sistemlerin çevreleriyle öz ve enerji alışverişine girdiklerini belirtmiş, bu alışverişin işleyiş biçimini de matematiksel bir model geliştirerek incelemiştir. Bertalanffy, 1937 yılında Chicago Üniversitesi’nde "Genel Sistem Kuramı" adıyla sunduğu bildirisi ile bu varsayımlarını ve modellerini bilim dünyasına açıklamıştır59.

Sistem yaklaşımı, örgütün tümünün çevresiyle ve kendi içsel parçaları veya alt sistemleriyle ilişkilerini bir araya getirme ve bunların bütünleştirilmesi için bir temel oluşturmaktadır. Sistemi; bir, iki veya daha fazla bağımsız parçaların kısımların veya alt sistemlerin bütününden oluşmuş ve çevresindeki diğer sistem ve üst sistemlerle sınırları çizilebilen örgütlenmiş bir birlik olarak tanımlayabiliriz 60.

Her sistem belirli bir çevrede faaliyet gösterir. Eğer sistem ile sistemin içinde faaliyet gösterdiği çevre arasında enerji, malzeme ve bilgi alışverişi varsa, bu tür sistemler açık sistem olarak adlandırılır. Buna karşılık sistem ile çevresi arasında yukarıda ifade ettiğimiz anlamda ilişki yoksa sistem kapalı bir sistemdir. Biyolojik ve toplumsal sistemler açık sistem olmalarına karşılık, mekanik sistemler kapalı sistem niteliği gösterirler 61.

Daha sonra 1950’lerde sistem teorisi bütün bilimlerde özellikle yönetim ve örgüt analizinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu konuda en önemli kişiler, biyoloji ve 59 Esen, a.g.e.,1985, s. 6. 60 Eren, a.g.e., 2001, s.46. 61 Şimşek, a.g.e., s. 93,94.

psikoloji alanında kullanan ve bütün bilim dallarında kullanılabileceğini öneren Bertalanfyy62, siyasal sistem analizinde kullanan David Easton63, 1966 yılında yayınladıkları the Social Psychology of Organisations (Örgütlerin Sosyal Psikolojisi) adlı kitaplarıyla örgüt analizinde kullanmayı öneren Katz ve Kahn64 sayılabilir. Konumuz açısından kısaca David Easton’un Siyasal Sistem Analizi ve Katz ve Kahn’ın Açık Sistem Kavramı ve Örgütler adlı çalışmalarında sistem yaklaşımı ile ilgili teorik görüşleri ele alınacaktır.

1.3.3.2.1.David Easton’ın Siyasal Sistem Analizi

Kamu yönetiminin sistem olarak ele alınması yoluyla analizinin yapılması David Easton65 tarafından öne sürülmüştür. Easton’un verdiği model daha çok siyasal sistemin analizi ve kamu politikalarının analizinin yapılması amacına yöneliktir. Bu bağlamda sistem yaklaşımı bir ülkenin siyasal yapısının ve örgütlenmesinin iç ve dış çevresiyle ele alınması noktasında günümüzde de geçerli olan bir modeldir. Easton’un bu yaklaşımında siyasal sistem çevresiyle beraber bir bütün olarak düşünülmektedir. Bu anlamda kamu politikası, siyasal sistemin çevresinden yükselen beklenti ve istemlere verdiği karşılık olarak görülmektedir. Easton, siyasal sistemi, bir toplumda o toplumu birbirine bağlayan idari kararları alan ve toplumsal değerleri koruyan, karşılıklı ilişkide olan kurum ve çalışmaların bir uzlaşması olarak tanımlamaktadır. Bu modele göre kamu politikası siyasal sistemin bir çıktısı olarak tanımlanmaktadır. Sistem modelinde bazı kavramsal terimler vardır: siyasal sistem, girdiler (istemler ve destekler), çıktılar (kararlar ve çalışmalar) ve son olarak çevredir. Çevre, siyasal sistemin sınırlarının dışında olan bütün olayları ve koşulları içerir. Siyasal sisteme olan talepler insanlardan, gruplardan ya da bireylerden gelmektedir. Bireyler veya gruplar yasalara uyduklarında, vergilerini verdiklerinde ve seçim sonuçlarına razı olduklarında, genel olarak kamu politika kararlarını kabul ettiklerinde kendilerine destek verilir. Girdiler siyasal sistem içine alınır ve çıktılar üretilerek dışarı verilirler. Siyasal sistemin bu çıktıları yetkili olarak

62

Bertalanffy, a.g.e.,s. 99.

63

D. Easton, “An Approach to the Analysis of Political Systems” World Politics, 1957, 9, s.383-400 ve D.Easton, A Framework for Political Analysis, London, Prentice Hall Int., 1965.

64

D. Katz ve R. L. Kahn, ‘Organisations and the System Concept’ J.M. Shafritz ve A. C. Hyde (Ed)

Classics of Public Administration, New York, Harcourt Brace College Publishers, 1997, s.209-219. 65

kamu politikalarını oluşturan değer tahsisleridir. Böylece çıktılar (kamu politikaları) çevreyi ve istemleri değiştirebilir. Bu, sistemi yeni daha öte politika çıktıları üretmeye yönlendirir ve bu faaliyet bir döngü olarak devam eder. Bir ülkenin bürokratik yapısını, alt sistemlerden meydana gelen bir büyük sistem olarak açıklamayı amaçlayan Easton’un sistem modeli Türk bürokrasisi ve siyasal sisteminin analiz edilmesi amacıyla Oktay 66 tarafından kullanılmıştır.

1.3.3.2.2.Katz ve Kahn’ın Örgütler ve Sistem Kavramı

Katz ve Kahn 1966 yılında yazdıkları the Social Psychology of Organizastions adlı kitabın Örgütler ve Sistem Kavramı adlı bölümünde ki bu bölüm daha sonra 1997 yılında Classics of Public Administration67 adlı derleme kitapta tekrar yayınlanmış, açık bir sistemin genel özelliklerini ele almışlardır. Katz ve Kahn bu özellikleri anlatırken biyolojik ve sosyal sistemler arasında benzerlikler kurarak konuyu tartışmışlardır. Katz ve Kahn örgütlerin ne olduğu, nasıl çalıştığı, insanların bunları nasıl algıladığı ve örgütlerin insan ihtiyaçlarına ne kadar cevap verdiği konularını anlamanın önemli olduğuna vurgu yaparak sistem teorisinin örgütleri açıklamada ne kadar etkili olabileceğini ele almışlardır. Katz ve Kahn açık sistemlerin ortak özelliklerini şöyle sıralamaktadır. Enerji Đthali, Sistem Đçi Girdiler, Çıktılar, Olayların Dönüşümü Olarak Sistem (tekrar enerji alma), Negatif Entropi Bilgi Girdisi, Negatif Geri Besleme ve Kodlama Süreci, Đstikrarlı Durum ve Dinamik Denge Oluşumu, Farklılaşma, Eşsonuçluluk.

Örgüt bir sistem olarak ele alındığında, bu örgütü meydana getiren birimler onun birer alt sistemi olarak değerlendirilecektir. Eğer bu örgüt bir kamu örgütü ise, örgütün yapısını belirleyen kurulun kanunu veya örgütün faaliyetlerini düzenleyen mevzuat, yapısal sistemin esasını oluşturan unsurlar olacaktır. Ana hizmet birimleri, yardımcı hizmet birimleri, danışma ve denetim birimleri örgütü meydana getiren alt sistemler olurken, bu birimlerin alt birimleri veya taşra birimleri alt sistemlerin alt sistemleri olarak kabul edilecektir. Örgütlerin birer sistem olarak ele alınması, örgüte bakış açısını da değiştirmiştir. Örgütü meydana getiren alt sistemler ve bu alt

66

C. Oktay, Siyasal Sistem ve Bürokrasi, Der Yayınları, Đstanbul, 1997, s. 30.

67

sistemler arasındaki ilişkiler ile bunların birbirini etkileme dereceleri önem kazanmıştır 68.

Bir başka açıdan örgüt, belli sayıda alt sistemlerin bileşiminden oluşan sosyoteknik çevre etkileşimlerine açık bir sistem olarak görülebilir. Đnsan çabalarının çeşitli teknolojiler etrafında bir araya getirilip bütünleştirilerek yapılandırılması sosyoteknik sistemi oluşturur. Hemen tüm örgütlerde, amacı ne olursa olsun teknoloji vardır. Teknolojiler, örgüte giren girdilerin çeşitliliğine, değişim süreçlerinin yapısına ve sistemden çıkan çıktılara (kalite, maliyet, zaman içinde üretim miktarı) etki ederler, ancak yine de, sosyal sistem teknolojinin kullanılmasının etkinliğini ve verimliliğini belirler. Çünkü ellerinde üstün teknoloji olduğu halde, bunları iyi sosyal örgütler oluşturamadıkları için verimli ve etkili kullanamayan topluluklar vardır 69.