• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: KATEGORĠ EKLERĠ 3.1.Çokluk Kategorisi 3.1.Çokluk Kategorisi

3.5. Nitelik Derecelendirme Kategorisi

4.1.1.1. Ġsim-Fiil (Mastar) Ekleri

Fiil kök ve gövdelerinin karşıladıktan mücerret hareketleri hiçbir şeye bağlamadan ifade etmek için kullanılan fiil isimleridir. Fonksiyonu fiillerin hareket isimlerini yapmaktır. (Ergin 1989:175)

Mastarlar, fiillerin karşıladıktan hareketleri kişi ve zamana bağlı olmadan gösteren fiil isimleridir. Ahad Üstüner, görevleri ve özellikleri hakkında şunları ifade etmiştir:

Mastarlar hareket isimleridir, zaman kavramı taşımazlar, çekimli fiiller gibi kişi ekleri almazlar, isim oldukları için iyelik ekleri de dâhil, bütün isim çekim eklerini alabilir, cümlede özne, nesne, tümleç ve ek fiille yüklem olabilirler. Bazen kalıplaşma yoluyla yeni kelimeler oluşturdukları için yapım ekleriyle benzerlik gösterebilirler. Diğer fiilimsiler gibi yan cümlede yüklem olarak, özne, nesne, tümleç alabilirler. Zaman kavramı taşımaksızın bir ismi hareket vasfıyla nitelendirebilirler.(Üstüner 2000:11) Eski Türkçede -dUk, -tUk ekleri sıfat isim nadiren de yüklem ismi teşkil eder.-gU, eki ise kitabelere nadiren görülen bir şekil olup mecburiyet ve gaye ifade eder. Sıfat, isim ve yüklem ismi olarak kullanılır.-gU‟nun +tUk ile genişletilen şekli de sık sık yüklem olarak kullanılır. Bu ekin isim olarak kullanılışı da mecburiyet ve gaye bildirir.-gUlUk şekli n ağzında –sIg‟a tekabül eder, vasıflık olarak kullanılır. (Gabain 1995:57)

–mAk eki ise ilk olarak Uygur Türkçesiyle yazılmış metinlerde bugünkü görev ve işleviyle karşımıza çıkar. Uygur Türkçesine ait eserlerdeki kullanımlarından fiillerin hareket isimlerini yapma görevinin yanında fiillerden kalıcı isimler yapma göreviyle de kullanıldığı anlaşılmaktadır. (Bayraktar 2004:10-11)

Eski Türkçede ek yığılması olarak -mAklIG ve -mAksIz ekiyle kalıplaşmış kelimelerde bulunmaktadır. (Gabain 1995:57)

Eski Anadolu Türkçesi döneminde en işlek mastar ekidir. Fiil ismi yapma göreviyle sıklıkla kullanılmıştır. Ayrıca ismin durum ekleri, iyelik ekleri gibi bir ismin alabileceği her türlü eki aldığı gibi, kalıcı isimler de türetmiştir. (Bayraktar 2004:15)

-mAk eki, Eski Anadolu Türkçesinden Türkiye Türkçesine uzanan gelişme sürecinde bir daralmaya uğrayarak bazı işlevlerde yerini -mA isim-fiiline bırakmıştır. Bu yüzden bugün Eski Anadolu Türkçesine aykırı olarak ilgi durum eki, iyelik ve çokluk ekini almamaktadır.(Korkmaz 2003:868)

-mA isim fiil eki bütün fiil kök ve gövdelerini içine alan bir ektir. Fonksiyonu fiilin gösterdiği oluş ve kılışı yalın birer iş ismi olarak anlatmaktır. mAk ekinin sonundaki -k'nin iki ünlü arasında yumuşayıp kaybolmasından oluşmuştur. (Banguoğlu 1998:264) Eski Türkçede -mA eki yapım eki görevinde kullanılmıştır. Uygur Türkçesinde de fiilden sıfat yapma görevinde kullanıldığı görülmektedir.

Eski Anadolu Türkçesinde -mA ekinin isim-fiil olarak kullanıldığı, fiilden sıfat türettiği ve kalıcı isimler türetme görevinde kullanılarak iyelik ekleri ve ismin durum eklerini aldığı da tespit edilmiştir. (Bayraktar 2004:27)

Türkiye Türkçesinde -mAk isim-fıil ekinde olduğu gibi herhangi bir sınırlamaya girmemekte ve çok daha geniş kullanım imkânlara sahiptir.

Metnimizde geçen isim-fiil örneklerinden bazıları şunlardır: barmakıg →Varmayı (3838)

karışmak →Karışmak, kavga etmek (679)

ozmak → Kurtulmak, halas olmak, uzaklaşmak (1040, 1041, 3087, 3153) satgamak →Aşmak (2188)

bütürmek →Bitirmek (2185) emgenmek →Zahmet etmek (3760)

kutrulmak → Kurtulmak (597, 638, 844, 1002, 1040, 1041, 1384, 1975, 3088, 3154, 3718, 4105)

okımak → Okumak (664)

ölmek → Ölmek (673, 1288, 2844, 2919, 3775, 4203) 4.1.1.2. Sıfat- Fiil Ekleri

Sıfat-fiiller sıfat görevinde kullanılan fiil biçimleridir. Fiil özelliklerinden dolayı kalıcı sıfat ve isim değil, fiildeki zaman ve hareket kavramını bir varlığa geçici olarak bağlayan unsurlardır. Sıfat-fiiller isim gibi çekimlenebilirler.

Gabain Eski Türkçe Grameri adlı eserinde sıfat-fiil eklerini yapım ekleri içinde değerlendirmiş ve fiilden sıfat yapan ekler kategorisinde ele alınmıştır.

-dUk, -tUk sıfat-fiil eki Eski Türkçede görülen geçmiş zaman anlamı verir. üçün edatıyla birlikte kullanılarak sebep cümleleri yapar.(Bayraktar 2004:84)

-mIş eki ise Eski Türkçede yüklem ismi yapar. (Gabain 2007:57) Eski Türkçede sıfat yapma görevinin yanında nitelediği ismin düşmesiyle isim gibi kullanılan örneklerinin olduğu, ismin hal eklerini ve iyelik eklerini alarak kullanıldığı görülmektedir.(Bayraktar 2004: 54)

-Gan eki Eski Türkçede kalıcı isim üreten bir sıfat-fiil ekidir. Kullanım alanı ise dardır. Ön sesteki “g” nin düşmesiyle –An şekline dönüşmüştür.

-Ar, -Ir ekleri Eski Türkçede geniş zaman ifade eden yüklem ismi yapar ve sıfat olarak da kullanılmıştır.(Gabain 2007:54)

-mAz eki eski Türkçede sıfatın ve yüklem isminin olumsuzu olarak kullanılmıştır.(Gabain 2007:57)

Bunların dışında Eski Türkçede kullanılan sıfat fiil ekleri –Ig, Ug, galI, gmA, gU, -sIk, -yUk‟tür.

bulganyuk →Bulanmak, karıştırmak (1522, 2045)

katıglanmıĢların → Gayret etmişlerini, zahmet etmelerini (830, 896) belgürmiĢin → Belirmişini, ortaya çıkmışını (1158)

kılguça → Kılınca (98, 745, 803) bermiĢlerin → Vermişlerini (892) kelyük → Gelen (1522, 2045) kutrulmıĢların → Kurtulmuşlarını (603) kızartmıĢ → Kızartmış (1413, 2136) közünür → Görünür (650, 808, 1049, 1310, 1669, 1713, 1718, 1826, 1893, 2626, 3321) 4.1.1.3. Zarf-Fiil Ekleri

Zarf-fiiller fiile getirilen eklerle yapılan fiil ve zarf özelliği gösteren yapılardır.Zarf-fiiller, sıfat-fiiller gibi iyelik ekleri ve çokluk ekleriyle genişletilmezler.(Korkmaz 2003: 983) Zarf-fiillerin fonksiyonları Eski Türkçede yüklem belirleyicisi ve cümle başlatıcılarla aynıdır.(Gabain 2007:84)

Eski Türkçede –Ip, -Up, -p, -U, -A, -I, -pAn, -gAlI, -kAlI, -gInçA, -mAtI, -mAtIn, -kAn zarf-fiilleri kullanılmıştır.(Gabain 2007:86-87)

Eski Türkçede –gInçA zarf-fiili –IncA, -dIğI müddetçe, -IncAyA kadar anlamına gelen cümle belirleyicisi olarak görev alır.(Korkmaz 2003:1004)

-gAlI eki Eski Türkçede “-mAk için” anlamıyla kullanılır.

-kAn zarf-fiili ise Eski Türkçede “-dığı zaman, -dığında” anlamlarında kullanılmıştır. Eski Türkçede ünlü ile biten tabanlara –p, ünsüzle biten tabanlara çoğunlukla –Ip, son hecesi yuvarlak ünlü olanlardan sonra –Up şeklinde kullanılan zarf-fiil, iş ve hareketin kendisinden sonra gelen fiilden önce olup bittiğini gösterir.(Gabain 1997:84)

Metnimizde geçen zarf-fiil kullanımları şu şekildedir: tanuklap →Tanıklık edip (1316, 3142)

taplap →Tapıp (120)

aça →Açıp, acıkıp (776, 2060, 4304, 4439) kılturgalı → Kıldıralı, yaptıralı (3925)

tarkarıp → Uzaklaştırıp (953, 1381, 1386, 1799, 1950, 3874, 3878, 4266) buza →Bozup kırıp (737) tarta →Tartıp (715, 2392) ınanu →İnanıp (263, 265, 267, 371, 373, 375, 449, 451, 452, 460, 464, 468, 473, 477, 865) kılu → Yapıp, kılıp (99, 118, 307, 423, 599, 730, 731, 836, 924, 1464, 1570, 2213, 3144) kutrulgalı →Kurtulalı (1609, 2200, 2201, 2890) orgalı →Vaz edeli (3454)

tavratı →Acele ettireli (148, 4047) öçürgeli →Söndüreli (280, 683, 960) 4.2. Ġsimlere Eklenenler

Benzer Belgeler