• Sonuç bulunamadı

2.6.1. Tarımsal kullanım

Açık ocak sahasının tarımsal amaçlı kullanımı için, yeterli kalınlıktaki bir kültür toprağı tabakası yanında en az 5 hektar’lık bir alan ve en alt kottaki basamağın, yeraltı su tablasının ortalama 0.8-1 m üzerinde olması istenir. Ayrıca erozyon tehlikesine karşı arazi eğimi l:67’yi (% 1.5) geçmemelidir (Stürmer, 1992).

2.6.2. Orman amaçlı kullanım

Burada, tarımsal kullanımdakine benzer koşullar geçerlidir. Yetiştirilecek ağaç türü yöre koşullarına (iklim vs.) uygun seçilmelidir. Arazi eğimi düşük ila orta arasında değişebilir. Bırakılacak yollar ve olası dinlence sahaları, orman oluşumuna zarar vermeyecek şekilde konuşlandırılmalıdır. Bu alternatif, hemen hayata geçirilebilecek bir seçenek değildir, dolayısıyla bölgenin yeşillendirilmesine kısa vadede katkı sağlamayacaktır. Bu seçenek kısa vadede var olan kotların ve yeni oluşturulan kotların genel peyzaja entegre edilmesi, ilerideki ağaç genişlemelerine fırsat tanımak ve ocağın kötü görüntüsünü bertaraf etmek için, uzun vadede ise yani tarımsal kullanımdaki şartlara bağlı yerlerde orman alanları oluşturmak için düşünülebilir (Şimşir ve Köse, 2005).

2.6.3. Nihai ocak çukurunun bir göl şeklinde düzenlenmesi

Açık ocak nihai çukura işletme sonunda yeraltı su tablasının altında bulunuyorsa, bunun bir göl olarak düzenlenme olanağı vardır. Ancak bu yapılırken, özellikle dökülmüş gevşek malzemeden oluşan şevlerde eğimin yeterince düşük olmasına özen gösterilmelidir (1:4 ila 1:10) aksi takdirde bu şevler (göl oluşumundan sonra bu şevler, kıyı gibi davranacaktır), göldeki dalgalar nedeniyle sürekli aşınarak yıkılacak, bu da kullanılabilir alanı küçültecektir (Köse vd., 1993). Su bitkileriyle donanmış bir kıyı erozyona karşı korunmuştur ve göle doğal bir görünüm kazandırır. Kıyı toprağını erozyona karşı korumasının yanı sıra, bu bitkilerin kıyı bölgesi içinde ekolojik etkileri de söz konusudur (su sıcaklığı, ek oksijen üretimi ve sığ bölgelerdeki suyun biyojen havalandırılması). Bu faktörler de suyun kendi kendini temizleme yeteneğini artırır.

Ancak nihai çukurun bir göl haline getirilmesi, bazı dezavantajları da içerir. Bunlardan en önemlisi, derinliğine çalışmış ocakların nihai çukurlarında (yeraltı su tablasının durumuna göre) su derinliğinin yatay uzanıma göre çok fazla olabileceğidir. Bu özellik suyun yetersiz hareketine, bu ise derinlerde oksijen içermeyen ölü su tabakalarının ve bunlardan kaynaklanan problemlerin ortaya çıkmasına yol açar. Diğer bir dezavantaj ise, yüksek orandaki buharlaşma ve buna bağlı olarak kuru iklim bölgelerinde yeraltı suyunun azalabileceğidir. Suni olarak oluşturulacak göletler sadece rekreasyon amaçlı

da kullanılabilir, bunun yanında su şartları da uygunsa balıkçılık da yapılabilir (Şimşir ve Köse, 2005).

2.6.4. Bina inşa edilmesi

Bu alternatif altında, yeterli yüzölçümü bulunan düzlüklerde ve zeminin konsolidasyonunun ve kayma mukavemetinin yüksek olduğu düzlüklerde şu yapıların inşası düşünülebilir:

 Nispeten rakımı yüksek yerlerde manzarayı izlemek için cafe ve restoran tarzında değişik tesisler kurulabilir.

 Ağaçlandırmanın yoğun olacağı bölgelerde aşağıdaki örnekte görüleceği üzere kısmi olarak dağ evleri ve golf sahaları inşa edilebilir

 Oluşturulan park ve ormandaki görevlilerin kalabileceği konutlar,

 Sanayideki şirketlerin kira olarak kullanıma sunulabilecek makina parkları ve ekipmanlar için inşa edilecek depolar,

 Özellikle çam türü ağaçların yoğun olduğu, gürültüden uzak ve geniş düzlükte inşa edilebilecek senatoryumlar ve rehabilitasyon merkezleri,

 Ayrıca, önünde yeteri kadar düzlük bulunan girişi kolay ve daha dik şevler bulunan yöreler yaz aylarında arabalı sinema olarak hizmet verebilir (Pamukçu, 2004).

Yine formasyonun stabilitesini ve yerel alt yapıyı iyi oturtmak ön şartıyla sportif tesislere de eğilinmelidir. Sportif tesisler başlığı altında şu çözümler önerilebilir:

 Güney bakılı olmayan bir alana çim futbol sahası ve dar kapasiteli portatif tribünler,

 Basketbol, voleybol, fitness ve aerobik dallarında hizmet verebilecek kapalı spor salonu,

 Tenis kortları

 Halı sahalar

Bu bina inşası alternatiflerine bir ekleme de basamaklı şekli müsait olduğu için açık amfi tiyatro kurulması düşünülebilir (Şimşir ve Köse, 2005).

2.6.5. Doğal parklar

Belli bir kullanım amacına yöneltilmemiş eski ocaklarda da görüldüğü gibi, buralarda belli bir süre sonra doğal bir bitkilenme ve hayvan topluluğu oluşumu gözlenmektedir. Aynı zamanda buraları çoğu kez, çevre araziden, yoğun sanayi ve yerleşim nedeniyle kaçmak zorunda kalmış bitki ve hayvanlara da ev sahipliği yapmaktadır. Yeterli korumanın sağlanmış olması önkoşuluyla, bu bölgeler hatırı sayılır bir bitki örtüsü ve hayvan varlığı barındırabilir ve doğal koruma altına alınabilir (Şimşir ve Köse, 2005).

2.6.6. Çöp (Moloz) sahası olarak kullanım

Nihai çukur halini almış eski ocakların diğer bir kullanım şekli, çöp veya moloz döküm sahası olarak kullanılmasıdır. Ancak bu şık sadece ocağın yerleşim bölgeleri veya sanayi tesislerine uygun mesafede yer aldığı ve bu tür bir atık sahasına gereksinim duyulduğu zamanlar mantıklı olmaktadır (Köse vd., 1993). Burada arazinin eski şeklini alması ve yeterli kalınlıkta kültür toprağı da serilerek doğal bitki örtüsüne integrasyonu sağlanabilir. Bu yöntemde şu koşulların yerine gelmesi gerekmektedir;

 Ocak çukurunu olabildiğince nötr malzemeyle doldurma,

 Toksik veya diğer tehlikeli maddelerle doldurma söz konusu olacaksa veya yeraltı su seviyesinin altında kazı yapılmışsa, ocak çukurunu balçık, kil, sentetik malzemeler, asfalt, naylon veya benzeri malzemelerle yalıtmak,

 Yüzey veya yeraltı sularının kirlenmesini önlemek,

 Çevreye zarar vermeyen bir susuzlandırma için gerekli önlemlerin alınması,

 Çöp ve/veya bunların yakılmasından oluşacak kötü kokunun önlenmesi,

 Đşletme araçları ve atık malzeme getiren araçların çıkaracakları gürültünün en aza indirilmesi (Şimşir ve Köse, 2005).

2.6.7. Hayvancılık yapılması

Yine uygun olan bölgelerde hijyen koşullarına bağlı olarak ve içinde kendi arıtma tesislerini barındıran büyükbaş hayvan yetiştirme çiftlikleri kurulabilir. Ancak bu

uygulamada arazi bir yandan kullanıma açılırken diğer yandan çevreye ve güçlükle oluşturulmuş bitki örtüsüne zarar verilmemelidir. Büyükbaş hayvancılığın yanı sıra bal üretimi için kovan takımları kurularak arıcılık da teşvik edilebilir (Şimşir ve Köse, 2005)

2.7. Madencilik Faaliyetlerinin Yürütülebilmesi Đçin Gerekli Đzinler ve Doğaya