• Sonuç bulunamadı

T ürkiye’de Y apılan A raştırm alar

ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

5. Kendini sözlü olarak ifade etme alışkanlığı kazanma

2.2.1 T ürkiye’de Y apılan A raştırm alar

2.2.1.1 Televizyon ve Ç ocuk K onulu A raştırm alar

N urdoğan R ig el’in (1995) “Haber, Ç ocuk ve Ş id d e t’ isim li çalışması, çocukların anne ve babalarından çok T V ’ye inandığını ortaya koyarken televizyonun çocuklar üzerindeki egem enliğinin tartışılm az olduğunu gösterm ektedir.

V eysel Batm az ve A su A ksoy’un (1995) 509 aile ile yaptığı “T ü rkiye’de Televizyon

ve A ile (Elektronik H ane) ” isim li araştırma, “ebeveynlerin büyük bir çoğunluğunun çocuklarının televizyon izleme fa a liyetin e karışm adığını” ortaya koym aktadır.

M ustafa Ruhi Şirin (1996), “Yeni Türkiye M ed ya Ö zel S a y ısı”nda yayınlanan

“M odern Ç ocukluk Tasarımı ve M edya” isim li çalışm asında, “m odern çocukluk tasarımı, bütün büyüsünü televizyonla yitirerek, yetişkinlerin egem enliği altına girm iştir” düşüncesine ek olarak “elektronik çocuğun” görsel m asalcısının televizyon

olduğunu belirtm ektedir.

N erim an Aral ve Y aşare A ktaş (1997) tarafından “Çocukların Televizyon ve D iğer

Etkinliklere H arcadıkları Sürenin İn c e le n m e si’ için ilköğretim birinci kadem edeki

240 öğrenciyle yapılan araştırm ada, “çocuğun kendini ifade edebildiği, yaratıcı

potansiyelini kullanabildiği, dil, sosyal, zihinsel, duygusal, motor becerilerini ve yeteneklerini geliştirebildiği en uygun fırsat olan oyuna, kitap okumaya, resim yapmaya,

müzikle uğraşmaya televizyondan daha az zaman ayrıldığı ’ sonucuna ulaşılm ıştır.

1.Uluslararası Çocuk ve İletişim K onferansı “M ilenyum da Ç ocuk ve İletişim ’’ (2004) yayınında Ç ocuk ve M ed ya üzerinde duruluyorken bu yayında, Y ıldız D ilek Ertürk

“Ç ocuk ve Televizyon Etkileşim inde A ile” başlıklı çalışm asında, öğrencilerin

televizyon izledikleri sürenin okula gittikleri süreyi aştığını aktarm aktadır. Hayati Akyol (2006) da “Yeni P rogram a Uygun Türkçe Ö ğretim Y ö n te m le rfn d e öğrencilerin yalnızca okuldaki sürelerinden daha fazlasını değil aynı zam anda

“okuduklarından da çok” televizyon izlem ekte olduklarını belirtm ektedir.

N esrin Sis (2006), “M edya D ili Sorunu” isim li çalışm asında 3-12 yaş arasındaki çocukların neredeyse tam am ının ders dışındaki boş saatlerinin % 80 ’ini televizyon karşında geçirdiklerini belirtm ektedir.

Televizyon ve çocuk konulu b ir başka araştırma, Sevim Cesur ve Oya P ak er’e (2007) ait “Televizyon ve Çocuk: Çocukların Tv P rogram larına İlişkin Tercihleri" isim li çalışmadır. 5 ilde 454 ilkokul öğrencisi ile yapılan araştırma, “çocukların çoğunlukla

büyüklerin izledikleri program ları izlediklerine” işaret etmektedir.

Editörlüğünü M etin Işık ’ın (2007) yaptığı “Televizyon ve Ç o c u k ’ isim li çalışmada, 1000 ilköğretim öğrencisi ile televizyon ve çocuk arasındaki ilişki belirlenm eye çalışılm ış ve diğer çalışm alarla benzer sonuçlara ulaşılm ıştır.

N ecip Çetin ve M ualla Bilgin A ksu ’nun (2010) “İlköğretim 4-8. S ın ıf (10-14 Yaş)

Ö ğrencilerinin Televizyon İzlem e P r o fili’ isim li araştırm aları, öğrencilerin hafta

içinde 2 saat veya daha fazla süre televizyon izlediklerini gösterm ektedir

2.2.1.2 Televizyonun Etkileri K onulu A raştırm alar

Televizyon ve çocuğun konu edildiği ve televizyonun etkilerinin incelendiği, alan araştırması niteliğini taşıyan ilk araştırm a, O ya T okgöz’ün (1982) “Televizyon

illerinde geçerleştirilen araştırma, 410 anne-çocuk ikilisiyle gerçekleştirilm iştir. A raştırm a sonucunda, reklam ların özellikle kadın ve çocukları etkilediği üzerinde durulmuştur.

B ülent Ç aplı’nın (1996) “Ç ocuk ve Televizyon” ism iyle yayınlanan çalışm asında ise televizyonun etkilerinin kabul edilerek “kullanm a y ö n te m le r i” üzerinde durulm ası gerektiği vurgulanm ıştır.

M ehm et M ete 1999 yılında, “Televizyon Yayınlarının Türk Toplumu Üzerindeki

E tk is i” isim li çalışm asında çocuklarda televizyon izlem e sıklığını % 99 olarak

belirtirken aynı zam anda F ransa’da yapılan bir araştırm anın sonuçlarına da bize aktarmaktadır: “Babanızı m ı tercih edersiniz? Yoksa televizyonu m u ? ” sorusuna

çocuklar “B abam olm asa da olabilir. A m a televizyon m utlaka o lm a lı” yanıtını

verm işlerdir. Aynı araştırm ada çocuklar babalarına karşı “te levizyo n u ” daha çok sevdiklerini de aktarm aktadırlar. Aynı dönem de Erol M utlu (1999) da “Televizyon ve

Toplum” konusunu işleyerek ve H üseyin Em in Ö ztürk (1999) doktora tezinde “Çocuğun Sosyalleşm esinde Televizyonun E tk is i” üzerinde durarak televizyonun var

olan etkilerini gözler önüne sermektedir.

RTÜ K tarafından 2006 yılında yapılan “İlköğretim Çağındaki Çocukların Televizyon

İzlem e A lışkanlıkları A raştırm ası” ile 1719 ilköğretim öğrencisinden elde edilen

verilere göre “öğrenciler T V izleme alışkanlığının g en el olarak kendilerini olum suz

yö nde etkilem ed iğ in i” düşünm ektedirler. RTÜ K tarafından aynı yıl gerçekleştirilen “Televizyon İzlem e E ğ ilim le ri” araştırm ası ise yetişkinlerin (4606 kişinin)

televizyona “g ü ve n d iğ in i” ortaya koym aktadır.

K am il K aya ve M eryem T una’nın (2008) “İlköğretim Ç ağındaki Çocukların

Sosyalleşm esinde Televizyonun E tk is i” isim li araştırm asında yer alan 650 ilköğretim

ikinci kadem e öğrencisi, televizyonun en olum lu etkisinin ne olduğu sorusunun yanıtı olarak sırasıyla televizyonun “eğitim ’”, “eğ len d irm e” ve “boş zam anı

değ erlen d irm e” işlevlerine işaret ettikleri görülm ektedir.

Canan B irsoy A ltınkaş’ın (2009) “Türk E ğitim ve K ültüründe M edyanın O luşturduğu

Sanatsal ve D üşünsel E tkiler”” başlığını taşıyan doktora tezinde, 976 öğrenciden elde

edilen sonuçlardan birinin “öğrencilerin televizyonda izledikleri program lar

hakkında konuştukları” olduğu görülm ektedir.

2.2.1.3 Televizyon ve K onuşm a D ili K onulu A raştırm alar

“R adyo ve Televizyon Yayınlarında Türk D ilinin K ullanım ı Tebliğler” (1999) isim li

çalışmada, A hm et B. Ercilasun, Leyla K arahan, A hm et K ocam an, Sumru Özsoy, İclâl Ergenç, O ktay Sinanoğlu, Aysel Aziz, Feyza H epçilingirler gibi birçok ism in kitle iletişim araçları ve Türkçe ile ilgili görüşleri yer almaktadır. Bu görüşler ile “d il

kullanım ına gereken özenin gösterilm esi”nin konu olduğu sonuçlara ulaşılm aktadır.

Zeynep A ydın Y ılm az ve Ersin U zm an ’ın (2005) “Televizyonun Ç ocukların D il

G elişimine E tkileri” isim li araştırm asında “televizyon izleme süresi arttıkça çocukların da söz dağarcıklarının arttığı” sonucu üzerinde durulm aktadır.

Işıl T om bul’un (2006) “K ültü rel Yozlaşm anın G östergesi O larak Televizyonda D ilin

K ullanım ı: Televizyon Sunucuları Ö rn eğ i” isim li yüksek lisans tezinde, televizyonda

kullanılan her türlü ifadenin televizyon izleyicileri tarafından anında kullanılm aya başlanm asının nedeni, bireyin bu kişileri kendine model alm asına ve televizyonun tekrar gücüne bağlanm aktadır. Tom bul, bu konuyu “birey televizyonda çıkan kişileri

kendine örnek alacak, özellikle televizyon kişiliklerinin konuşm a biçim lerini kendi dili için eksen tutacaktır” düşüncesi ile de desteklem ektedir.

Serdar A rhan (2007), “Ö ğretm en G örüşlerine Göre İlköğretim O kulları İkinci

K adem ede K onuşm a E ğitim i (Ankara İli Örneği) ” isim li yüksek lisans tezinde 244

Türkçe öğretm eninden aldığı yanıtlara göre öğrencilerin konuşm alarındaki olum suzlukların basın-yayın organlarından önce “aileden” kaynaklandığı sonucuna ulaşm aktadır.

RTÜ K tarafından 2009 yılında gerçekleştirilen “Televizyon İzlem e Eğilim leri

A ra ştırm a sı-2 ’ ile televizyon “D ily a p ım ızı olum lu etkiliyor” ve “İnsanlar ile iletişim kurulm asını kolaylaştırıyor” ifadelerine örneklem grubundaki 21 ildeki 2.570 kişinin

büyük bir kısm ının katıldığı gözlenmiştir.

2.2.1.4 Televizyon ve Eğitim K onulu A raştırm alar

Aysel A ziz’in (1975) “Televizyonun Yetişkin Eğitim indeki Yeri ve Ö nem i” isim li çalışması ile A nkara Ü niversitesi Siyasal B ilgiler Fakültesi Basın ve Y ayın Y üksek O kulu Y ıllık’ında (1979-1980) yayınlanan “K adın Eğitim inde Televizyondan

araştırm alar olduğunu gösterm esi bakım ından önemlidir. Y ıldırım, çalışm aları ile o dönem lerde de “her yere ulaşarak izlenebilm e ş a n s i”na sahip olan televizyondaki eğitim yayınlarının yetersizliğini vurgulam aktadır.

Adil Türkoğlu (1983), “Eğitim Sistem im izde Televizyondan Yararlanm a O la n a kla ri” başlıklı araştırm asında, “Televizyon yayınlarından öğretm enin yerin i tutm ak için

değil, am a öğretim i zenginleştirm ek için y a r a r la n ılır” sonucuna ulaşm aktadır.

Cevat A lkan (1986), “E ğitim Teknolojisi A raştırm aları R adyo ve Televizyonun D iğer

Eğitim O rtam larıyla Birlikte Kullanılm ası'’” çalışması ile R om anya’da yapılan bir

araştırm a sonucunda, televizyon ile yapılan eğitim in öğrenci ve öğretm enleri geliştirm ede “olum lu” katkılar sağladığı sonucunu aktarm aktadır. A lkan (1986), aynı dönem de yapm ış olduğu “S ın ıf Ö ğretim i Televizyon ile Ö ğretim in Karşılaştırılm ası'’” başlıklı araştırm ası sonucunda ise “öğretm enli s ın ıf ö ğ r e tim in in yanında “öğrenciye

hareket özgürlüğü sağlama, öğretm enden ve fi z i k ortam dan yaygın olarak yararlanabilm e yönünden televizyonla öğretim in geniş bir potansiyele sahip

olduğu”nu belirtm ektedir.

Sedat Cereci (1997), “Televizyon E ğitebilir m i?” başlıklı çalışması ile televizyonun eğitici olup olm am asının “izleyicinin izleme biçim i ve alışkanlıklarıyla da yakından

ilg ili” olduğunu belirtirken televizyonun kitleleri etkilem e gücünden de bahsetm ektedir.

G ünüm üze yaklaşıldığında, G ülsüm G öktürk (2001), “M edyanın Ç ocuk Eğitim indeki

Rolü ve “Türkiye Ç ocuk D e rg isi” Ö rn e ğ i” isim li yüksek lisans tezinde, çocukların

okula başlam adan çok önce m edya araçlarıyla tanışm aları nedeniyle m edya ve eğitim üzerinde durulm ası gereğinden söz etmektedir.