• Sonuç bulunamadı

2.5 ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.5.1 Öz-Yeterlik Ġnançları Konusunda Yapılan AraĢtırmalar

Öz-yeterlik inançları konusunda, yurt dıĢında ve son yıllarda ülkemizde de olmak üzere birçok araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmalar,

Öğretmen öz-yeterliği ölçeği geliĢtirilmesi ya da uyarlanmasına yönelik çalıĢmalar

Öğretmen ve öğretmen adaylarının farklı alan ve konulara yönelik öz-yeterlik inanç düzeyleri ve bunu etkileyen etmenlere iliĢkin çalıĢmalar

Öğretmen ve öğretmen adaylarının öğretimlerine yönelik öz-yeterlik inançlarını belirleme ve bunları etkileyen etmenlere iliĢkin çalıĢmalar

ġeklinde gruplandırabilir. Bu kısımda yukarıda verilen sırayla, yapılan bu araĢtırma ile ilgili olduğu düĢünülen çalıĢmalara yer verilmiĢtir.

Günhan ve BaĢer (2007) tarafından öğrencilerin geometriye yönelik öz-yeterlik inançlarını belirlemek amacıyla ölçek geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalıĢması sonucunda geçerlik ve güvenirliğinin yüksek olduğu bulunmuĢtur. 25 maddelik ölçeğin maddelerinin on ikisi “Olumlu Öz yeterlik Ġnançları”, altısı “Geometri Bilgisinin Kullanılması” ve yedisi “Olumsuz Öz-yeterlik Ġnançları” faktöründe toplanmıĢtır.

Cerit (2010) Gibson ve Dembo‟nun öğretmen öz-yeterlik ölçeğinin Türkçe‟ye uyarlanması çalıĢmasının sonucunda Gibson ve Dembo‟nun TES (Teacher Efficacy Scale) ölçeğinin Türkiye‟de hizmet öncesi sınıf öğretmenlerinin yeterlik inançlarını ölçmek için geçerli ve güvenilir bir araç olmadığı sonucuna ulaĢmıĢtır.

Riggs ve Enochs (1990), tarafından geliĢtirilen sınıf öğretmenlerinin fen öğretiminde öz-yeterlik inancı ölçeği, toplam 25 maddeden ve Fen Öğretiminde Öz- Yeterlik Ġnancı (Personal Science Teaching Efficacy Belief) ile Fen Öğretiminde Sonuç Beklentisi (Science Teaching Outcome Expectancy) olmak üzere iki faktörden oluĢmaktadır. Likert tipi olarak düzenlenen ölçekte cevaplar beĢ seçenek (Kesinlikle Katılıyorum, Katılıyorum, Kararsızım, Katılmıyorum, Kesinlikle Katılmıyorum) halinde düzenlenmiĢtir. Ġlk faktör 13 maddeden, ikinci faktör ise 12 maddeden oluĢmaktadır. Türkiye deki araĢtırmalarda oldukça fazla kullanılan bu ölçeğin Türkçe‟ye uyarlaması Bıkmaz (2004) tarafından yapılmıĢtır.Faktör analizi sonuçlarına göre, ölçek orijinal ölçekte olduğu gibi iki faktörlü çıkmıĢ, ancak ölçekte yer alan madde sayısı 20‟ye düĢmüĢtür. Bu iĢlemlerin ardından, Fen Öğretimi Öz-Yeterlik inancı adlı faktörde toplam 13 madde, Fen Öğretiminde Sonuç Beklentisi adlı faktörde ise, toplam 7 madde bulunmaktadır.

Riggs ve Enochs (1990), tarafından geliĢtirilen sınıf öğretmenlerinin fen öğretiminde öz-yeterlik inancı ölçeği, Enochs, Smith ve Huinker(2000) tarafından değiĢtirilerek öğretmen adayları için matematik öğretimine yönelik yeterlik inancı ölçeği geliĢtirilmiĢtir. 21 maddeden oluĢan bu ölçeğin 13 maddesi kiĢisel matematik öğretim yeterliği inancı(PMTEB), 8 maddesi de matematik öğretimi sonuç beklentilerinden oluĢmaktadır.

Enochs, Smith ve Huinker(2000) tarafından geliĢtirilen matematik öğretimi yeterlik inancı ölçeği de, Çakiroğlu (2000) tarafından Türkçe‟ye uyarlanmıĢtır. Matematik öğretimine yönelik yeterlik algısı ölçeği iki alt boyuttan oluĢmaktadır. KiĢisel yeterlik (personal efficacy) olarak adlandırılan birinci boyut, bir kiĢinin etkin bir öğretim yapabilme yeteneğine olan inancı olarak tanımlanırken ikinci boyut, sonuç beklentileri (outcome expectancy) etkin öğretimin öğrencinin öğrenmesi üzerinde olumlu bir etki yaratabileceği inancı olarak tanımlanmıĢtır(Akt:IĢıksal ve Çakıroğlu, 2006).

Ġlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümünde öğrenim gören öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algıları ile akademik baĢarıları arasındaki iliĢkiyi ortaya koymak ve öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algılarının bazı değiĢkenler açısından incelendiği çalıĢmanın sonucunda:

Öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algıları ile akademik baĢarıları arasında anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur.

Erkek öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algıları, kız öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algılarından yüksek bulunmuĢtur.

AraĢtırmada babanın eğitim düzeyine göre öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algılarını farklılık göstermesine rağmen annenin eğitim düzeyine göre öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algıları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıĢtır.

AraĢtırmada normal öğretime devam eden öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algıları, ikinci öğretime devam eden öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algılarından daha yüksek bulunmuĢtur. Aynı Ģekilde Anadolu Lisesi ve Öğretmen Lisesinden mezun olan öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algıları, Genel Liseden mezun olan öğrencilerin matematiğe yönelik öz yeterlik algılarından daha yüksek bulunmuĢtur (Terzi, Mirasyedioğlu, 2009)

Öz-yeterlik inancının değiĢkenlere göre farklılaĢma göstermesi grupların öz- yeterlik inançları belirlenirken, öz-yeterlik inancının seviyesi kadar değiĢkenlere göre nasıl farklılaĢtığının bilinmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Umay(2001 ), ilköğretim matematik öğretmenliği programının, matematik öz- yeterlik algısına etkisini belirlemek amacıyla bir çalıĢma yapmıĢtır. AraĢtırmada kullanılan ölçek, araĢtırmacı tarafından geliĢtirilmiĢtir ve 1., 2., 3., ve 4. sınıf ilköğretim matematik öğretmen adaylarına uygulanmıĢtır. AraĢtırma verileri, Matematiğe KarĢı Öz-yeterlik Algısının üç bileĢenden oluĢtuğunu göstermektedir. Bunlar:

1. Matematik benlik algısı,

2. Matematik konularında kendi davranıĢlarındaki farkındalık

AraĢtırma bulguları, Ġlköğretim Matematik Öğretmenliği Lisans Programı 4. sınıf öğrencilerinin matematiğe karĢı öz-yeterlik algıları 1. sınıf öğrencilerinden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir. Ayrıca programa devam eden matematik öğretmen adaylarının sürecin hem baĢlangıcı hem de sonucunda en çok “matematik benlik algısı” açısından yeterlik algılarının yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Bakkaloğlu (2007), ilköğretim matematik öğretmen adaylarının cinsiyet ve üniversite farklılıklarının, somut materyal kullanımıyla ilgili öz-yeterliklerine etkisini belirlemek amacıyla yaptığı araĢtırmanın sonucunda genel olarak ilköğretim matematik öğretmen adaylarının somut materyal kullanımıyla ilgili pozitif görüĢlere sahip olduklarını tespit etmiĢtir. AraĢtırmada cinsiyet farklılıkları somut materyal kullanımıyla ilgili öz-yeterliliklerini etkilemezken, üniversite farklılıklarının bu durumu etkilediği saptanmıĢtır. Ayrıca cinsiyet ve üniversite farklılıklarının, öğretmen adaylarının materyal kullanımı ile ilgili beklentilerini de etkilediği görülmüĢtür.

Fen bilgisi öğretmen adaylarının fen öğretimine yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerini geliĢtirmede araĢtırma soruĢturmaya dayalı öğrenme yaklaĢımının etkisinin belirlenmesi amacıyla bir araĢtırma yapılmıĢtır. AraĢtırmada mezun olunan lise türü ve cinsiyet, bağımsız değiĢkenler olarak ele alınmıĢtır. AraĢtırmada, Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Ġlköğretim Bölümü, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı üçüncü sınıflardan rastgele oluĢturulmuĢ ve birer sınıf deney ve kontrol grubu olarak belirlenmiĢtir. ÇalıĢma her iki grupta da araĢtırmacı tarafından gerçekleĢtirilmiĢ ve 2004-2005 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde fen bilgisi uygulama laboratuarı dersinde uygulanmıĢtır. AraĢtırma sonuçları, deney grubundaki fen bilgisi öğretmen adaylarının fen öğretimine yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerinin kontrol grubundaki öğrencilerden daha fazla geliĢtiğini göstermektedir. Bu sonuçlar, araĢtırma soruĢturmaya dayalı öğrenme yaklaĢımının öğrencilerin fen öğretimine yönelik öz- yeterlik inanç düzeylerini geliĢtirmede geleneksel yöntemlerden daha etkili olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca lise türü ve cinsiyet değiĢkenlerine göre öğretmen adaylarının fen öğretimine yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerinde anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüĢtür(Aydoğdu ve ġensoy, 2008).

Gassert-Ramey, Shroyer ve Staver (1996) ortaöğretim düzeyindeki öğretmenlerin fen öğretimi öz-yeterliklerini etkileyen faktörlerin nicel bir çalıĢması baĢlıklı makalesinde, ortaöğretim düzeyindeki öğretmenlerin fen öğretimi kiĢisel

yeterliliği ve fen öğretimi sonuç beklentisini etkileyen faktörleri incelemiĢtir. Bandura‟ nın öz yeterlik kavramına göre, kiĢisel fen öğretimi yeterliliği (PSTE) anlamına gelen fen öğretimi öz-yeterliliği, öğretmenlerin fen öğretimi yeteneğine bağlı inançlarını ve fen öğretimi sonuç beklentisi (STOE), öğrencinin öğrenme kabiliyetine olan inançlarıyla açıklanmaktadır. GeçmiĢ yaĢantılar, hizmet öncesi ve hizmet içi deneyimler( yüksek kaliteli fen derslerinde baĢarı elde etme, çalıĢtaylar, kaynaklara ve zamana eriĢim, destekleyici meslektaĢ ve idare) kiĢisel fen öğretim öz-yeterliğini fen öğretimi sonuç beklentisine göre daha fazla etkilediği ortaya çıkmıĢtır.

Küçükyılmaz ve Duban (2006) çalıĢmasında, sınıf öğretmeni adaylarının fen öğretimi öz-yeterlik inançlarını geliĢtirmek için alınabilecek önlemlere iliĢkin öğretmen görüĢleri incelenmiĢtir. AraĢtırma sonuçları, öğretmen adaylarının fen öğretimi öz yeterlik inançlarının artırılabilmesi için, Fen bilgisi laboratuarı vb alan derslerinde daha etkin uygulama olanağı sağlanması, öğretmenlik uygulamasının geliĢigüzel okullarda değil, nitelikli ve deneyimli öğretmenlerin uygulamalarını gözleme olanağı bulunan okullar seçilerek yapılması ve öğretmenlerin mesleklerine iliĢkin daha çok güdülenmeleri gerektiğine inandıklarını göstermektedir.

Matematik öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarıyla ilgili bir çalıĢma Dede (2008) tarafından matematik öğretmenleriyle yapılmıĢtır. AraĢtırmada Riggs ve Enochs(1990) tarafından geliĢtirilen “fen öğretimi öz-yeterlik inancı ölçeği” ne dayalı olarak araĢtırmacı tarafından geliĢtiren “matematik öğretimine yönelik öz-yeterlik ölçeği” kullanılmıĢtır. Ölçek ilköğretimde ve lisede görev yapan matematik öğretmenlerine uygulanmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, hem ilköğretim II. kademede hem de lisede görev yapan matematik öğretmenlerinin, etkili matematik öğretimi yaptıklarına ve öğretim yeterliğine sahip olduklarına yönelik inançlarının, öğrencileri matematiğe yönelik motive etmek ve onlara yardımcı olmak noktasındaki inançlarına göre daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiĢtir. Ayrıca, ilköğretim ve lisede görev yapma durumunun ölçeğin tamamı ve faktörleri bakımından anlamlı bir farklılık göstermediği de belirlenmiĢtir.

Konuyla ilgili yapılan önemli araĢtırmalardan biri de IĢıksal ve Çakıroğlu‟nun (2006), ilköğretim matematik öğretmen adaylarının matematiğe ve matematik öğretimine yönelik öz-yeterlik algılarını belirledikleri çalıĢmadır. AraĢtırmada öğrenim

görülen üniversiteye-iki üniversitede çalıĢma yapılmıĢtır- ve sınıf düzeyine göre anlamlı bir farklılık olup olmadığı incelenmiĢtir. Bu çalıĢmada, Enochs, Smith ve Huinker‟in (2000) tarafından geliĢtirilen ve Çakıroğlu (2000) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan matematik öğretimine yönelik yeterlik algısı ölçeği kullanılmıĢtır. ÇalıĢma sonunda her iki grupta ve farklı üniversite seviyelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının matematik öğretimine yönelik öz-yeterlik algıları arasında anlamlı bir fark bulunmamıĢtır fakat matematiğe yönelik öz-yeterlik algılarında üniversite ve üniversite sınıf seviyesine göre anlamlı bir fark bulunduğu ortaya çıkmıĢtır. Her iki üniversite öğrencilerinin de matematik öz-yeterlik algıları ve matematik öğretimine yönelik yeterlik algıları yüksek çıkmıĢtır.

Esterly (2003) hizmet öncesi ve göreve yeni baĢlayan matematik öğretmenlerinin, matematik öz-yeterliliği, öğretmen yeterliliği, matematik öğretim yeterliliği, matematik performansı ve epistomolojik inançlarını ve bu kavramlar arasındaki iliĢkiyi incelediği çalıĢmasını, 60 katılımcıyla gerçekleĢtirmiĢtir. AraĢtırma sonucunda, matematik öğretim yeterliliğini sadece öğretmen yeterliliğinin ön gördüğünü tespit etmiĢtir. Hizmet öncesi dönemde matematik öğretmenlerinin aldıkları kurs süresince matematik öğretim yeterliliğinin ve öğretmen yeterliliğinin anlamlı düzeyde yükseldiği görülmüĢtür. Öğrencilerin stajları süresince matematik öğretim yeterliliği değiĢmemekte fakat öğretmen yeterliliği azalmıĢtır. Matematik öz-yeterlikleri ise çalıĢmanın baĢından sonuna kadar yükselme göstermiĢtir.

Matematik öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarının belirlenmesi konusunda yapılan çalıĢmalar oldukça azdır. Bu çalıĢmalar da öz yeterlik inancı az sayıda değiĢkene göre incelenmiĢtir. Bu araĢtırma da öğretmen adaylarının matematik öğretimine yönelik öz yeterlik inançları birçok değiĢkene göre incelenecektir.

Benzer Belgeler