• Sonuç bulunamadı

1.7. Kısaltmalar

2.1.2. Örgütsel Politika Algısının Tanımı ve Kapsamı

2.1.2.2. Örgütsel Politika Algısının Öncülleri ve Sonuçları

Ferris vd. (1989) örgütsel politika üzerine özgün çalışmalarında örgütsel politika algısını etkilemesi beklenen örgütsel, çalışma ortamı ve kişisel faktörleri içeren kapsamlı bir model geliştirmişlerdir. Bu modelde aynı zamanda örgütsel politika algısı ile belirlenen öncüller ve sonuçlar arasında aracı olabilecek değişkenlerde belirlenmiştir. Ferris vd. (1989) tarafından geliştirilen bu model konu üzerine yapılacak araştırmalara yol gösterici olmuştur. İzleyen yıllarda yapılan çalışmalarda modelin bazı kısımları araştırmalar sonucunda desteklenirken bazı kısımları ise desteklenmemiştir.

Ferris vd. (1989) tarafından ortaya konan örgütsel politika algısı modelindeki öncüller ve sonuçlarla birlikte, araştırma sonuçlarına bağlı olarak elde edilen bulgular çerçevesinde örgütsel politika algısını etkileyen ve örgütsel politika algısından etkilenen değişkenler aşağıda tartışılmıştır.

2.1.2.2.1.Örgütsel Politika Algısının Öncülleri

Aynı davranış neden bazı bireyler tarafından politik olarak algılanırken bazıları tarafından politik olmayan bir davranış olarak algılanır veya aynı çalışma ortamı neden bazı bireyler için çok politikken bazı bireyler için politik değildir? Bu durumun temel nedeni, örgütsel politika algısının, çok sayıda örgütsel, durumsal ve bireysel faktörler tarafından şekillenen dinamik bir kavram olmasındandır (Karatepe, 2015).

Örgütsel politika araştırmacıları politik davranışı etkileyen, teşvik eden birçok faktör sıralamışlardır. Örgütsel politikanın öncülleriyle ilgili araştırmalar Ferris vd., (1989)’nin örgütsel politika algısı modellerine dayanmaktadır. Örgütsel politika algısının öncülleri başlıca örgütsel faktörler (merkezileşme, formalizasyon ve hiyerarşik düzey, kontrol alanı, kaynakların kıtlığı, örgütün değerlendirmesi ve demokratik karar verme; görevle ilgili faktörler( otonomi, iş çeşitliliği, geri dönüt, iş belirsizliği, kariyer gelişimi, kişi örgüt uyumu, karar verme sürecine katılım, yönetici ve meslektaşlarla etkileşim) ve kişisel faktörler (Makyavelist davranışlar, negatif duygulanım, kontrol odağı, politik beceri olarak sınıflandırılmaktadır (Faye ve Long, 2014).

Örgütsel Faktörler

Politika algısını etkileyen örgütsel faktörler merkezileşme, hiyerarşi düzeyi, formalleşme ve kontrol odağıdır (Vredenburgh ve Maurer, 1984). Politik davranışlar güç ve kontrolün merkezde toplandığı örgütlerde daha yaygın olarak algılanmaktadır. Hiyerarşide daha yüksek düzeyde bulunan bireyler bireysel çıkarlarına hizmet edecek şekilde politik davranma noktasında daha özgür olarak görülmektedir. Benzer şekilde örgüt hiyerarşisi içerisinde daha yüksek düzeyde bulunan bireylerin daha çok güç ve kontrol elde etmek için politik davranışlar sergileme eğiliminde oldukları iddia edilmektedir (Linton, 2003).

Biçimselliğin düşük olduğu örgüt ortamlarında politika algısı daha yüksek olmaktadır (Mintzberg, 1979; Ferris vd., 1989). Bu bağlantı birçok araştırma sonucuyla da desteklenmiştir. Nitekim biçimselliğin yüksek olduğu örgütlerde kurallar ve prosedürler açık bir şekilde belirlenmiştir. Bu durum politik davranışların dolayısıyla politika algısının da azalması yönünde etki yapabilmektedir.

Örgütsel politika algısını etkilediği düşünülen diğer bir değişken de örgütsel büyüklüktür. Ferris vd. (2002), büyüklükteki artışın genellikle yüksek düzeyde belirsizliği beraberinde getirmesi düşüncesinden hareketle, örgütsel büyüklük değişkenini modele dahil etmişlerdir (Karatepe, 2015).

Politik davranışların örgütlerdeki belirsizlik ortamlarında daha yüksek düzeyde sergilendiği varsayılmaktadır (Ferris ve Kacmar, 1992). Sonuç olarak politikalar, düşük formalizasyonun olduğu örgütlerde daha sık görülmektedir (Brouer, Harris ve Kacmar,

2011). Bir örgütte daha az yapının bulunması çoğu çalışanın politik şekilde daha özgür davranma fırsatlarını sınırlandırır. Benzer şekilde kontrol alanı geniş olan yöneticiler dikkatlerini daha çok çalışan üzerine dağıtacağından bu tür ortamlara belirsiz bir çevreyle karşılaşma olasılığı da artacaktır. Sonuç olarak çevredeki bu belirsizlik örgütsel politika algısını da arttıracaktır (Linton, 2003).

İş çevresiyle ilgili faktörler

Örgütsel politika algısı iş çevresi içerisindeki etkileme davranışlarından ve de örgüt içerisindeki bir çok yönetim stratejilerinden kaynaklanmaktadır (Ferris vd., 1989). Politika algısını etkileyen iş ortamına ilişkin faktörler diğerleriyle etkileşimleri, ilerleme fırsatlarını, geri dönütü, iş otonomisini ve beceri çeşitliliğini içermektedir. Bu değişkenlerin tümünün örgütsel politika algısıyla negatif yönlü bir ilişkiye sahip olduğu ifade edilmiştir (Dorow, 2012).

Diğerleriyle etkileşimin niteliği politika algısını pozitif şekilde etkileyebilmektedir. Çünkü bu ortamlarda bireyler daha fazla politik davranışa maruz kalabilmektedir. Daha az ilerleme fırsatlarının olduğu örgütlerde bireyler politik davranışlara yönelebilir. Bu durumda çalışanlar tarafından algılanan politika da artacaktır. Aksine geri besleme, beceri çeşitliliği ve iş otonomisi de algılanan politikayı azaltmaktadır. Çünkü bunlar işle ve iş çevresiyle ilgili karmaşıklığı ve belirsizliği azaltmaktadır. Bu ilişkilerin bazıları yapılan araştırmalarla da desteklenmektedir (Ferris ve Kacmar, 1992; Kacmar vd., 1999).

Kişisel Faktörler

Ferris vd. (1989)’nin modele dahil ettiği kişisel faktörler yaş, cinsiyet, Makyavelizm ve öz farkındalıktır. Örgütsel politika algısını etkileyen kişisel değişkenleri ele alan araştırmalar yoğun olmasına rağmen aynı zamanda yetersizdir. Örgütsel politika algısı modelinde öngörülen cinsiyet, eğitim düzeyi ve yaş ile ilgili çok az ampirik destek alınmıştır (Ferris vd., 1996; Valle ve Perrewe, 2000). Bununla birlikte bazı araştırmalar örgütsel politika algısıyla Makyavelizm ve kontrol odağı (O’Connor ve Morrison, 2001; Valle ve Perrewe, 2000) arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur.

Yaş arttıkça politika algısının arttığı varsayılmıştır. Çünkü yaşı daha fazla olan bireyler istihdam edildikleri süre boyunca politik davranışlara daha fazla maruz kalmışlardır. Kadın çalışanların politika algılarının daha yüksek olduğu iddia edilmiştir (Sides, 2013).

Örgütsel politika algısıyla demografik değişkenler arasındaki ilişkiler farklılık göstermektedir. Bazı araştırmalarda yaş, cinsiyet, kıdem ve eğitim değişkenleriyle örgütsel politika algısı arasında anlamlı ilişkiler bulunurken (Ferris ve Kacmar, 1992; Valle vd., 2004). Atinc, Darrat, Fuller ve Parker (2010) tarafından yapılan meta-analiz çalışmasında demografik değişkenler ile örgütsel politika algısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

2.1.2.2.2. Örgütsel Politika Algısının Sonuçları

Ferris vd., (1989)’nin modelinde bağlılık, iş doyumu, iş stresi ve örgütsel geri çekilme örgütsel politika algısının sonuçları arasında yer almaktadır. Genel olarak politika algısı yüksek olan bireyler daha düşük iş doyumu ve bağlılık hissederler ve yüksek düzeyde kaygı yaşar, örgütten ayrılma niyetinde olabilir. Araştırma sonuçları genel olarak bu ilişkiyi desteklemektedir. Meta-analiz sonuçları örgütsel politika algısıyla iş doyumu, örgütsel bağlılık ve iş performansı arasında negatif bir ilişkinin, geri çekilme ve iş stresi ile de pozitif bir ilişkinin olduğu sonucunu göstermektedir (Chang ve Rosen, 2009).

Pek çok çalışmada örgütsel politika algısının negatif etkileri ortaya konmuştur. İş doyumu (Ferris ve Judge, 1991; Valle ve Perrewe, 2000), örgüte bağlılık (Cropanzano vd., 1997) ve örgütsel vatandaşlık davranışı (Randall et al., 1999) örgütsel politika algısından negatif şekilde etkilenebilmektedir. Yüksek politika algısı güveni de olumsuz şekilde etkileyebilmektedir. Politika algısı yüksek olan bireylerin işten ayrılmaları ya da iş pozisyonlarını değiştirmek istemeleri de kuvvetle muhtemeldir (Cropanzano vd., 1997; Kacmar vd., 1999).

Örgütsel politika, genel olarak örgütün negatif bir özelliği olarak düşünülmektedir. Örgütsel politika algısı istenmeyen örgütsel çıktılarla pozitif bir ilişkiye sahipken arzu edilen örgütsel çıktılarla negatif bir ilişkiye sahiptir. Örgütsel politika algısı ile ilgili en çok çalışılan çıktılardan bazı iş tutumları, örgütsel geri

çekilme, çalışan mutluluğu ve performansıdır. Genel olarak karşılaştırıldığında örgütsel politikayı daha yüksek algılayan çalışanlar, işlerinden ve örgütlerinden daha düşük algılayanlara göre daha az doyum sağlamaktadır ve daha düşük performans sergilemektedirler (Vigoda ve Talmud, 2010; Linton, 2003).

Araştırmacılar politika algısı ve negatif iş çıktıları arasındaki ilişkiyi beklenti teorisiyle, mübadele kuramıyla ve de stres gibi örgütsel belirsizliğe tepkiyle açıklamaktadırlar. Bu bağlamda daha yüksek örgütsel politika algısının daha çok negatif iş çıktılarına yol açması, olumlu iş tutumlarını ve örgütsel davranışı da olumsuz etkilemesi beklenmektedir.

Araştırmaların çoğu örgütsel politika algısının negatif sonuçlarına odaklansa da bazı araştırmalar tüm politik aktivitelerin negatif olarak değerlendirilemeyeceğine işaret etmektedir. Örgütsel politikalar zaman zaman üretkenliğin artması (Kumar ve Ghadially, 1989), karar verme kapasitesinin gelişmesi gibi faydalı çıktılar da sağlayabilir (Kacmar ve Carlson, 1998).

Abbas vd. (2015) tarafından yapılan araştırmada örgütsel politika algısının iş doyumu ve örgütsel bağlılık üzerinde negatif bir etkiye, örgütten ayrılma niyeti üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Politik becerinin ve öz yeterlik algısının iş tutumlarıyla örgütsel politika algısı arasında aracı olduğu tespit edilmiştir. Schneider (2013) göre işbirlikçi bir örgüt iklimi oluşturma, çalışanların iş doyumunu arttırma, çalışanlara belli düzeyde özerklik verme ve onları destekleme örgütsel politikanın yönetilmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda çalışanları karar verme sürecine katma, sosyal destek ve güven oluşturma, kararları objektif kriterlere göre verme örgütsel politikaları azaltabilir.

Okul yapıları kontrol, güç ve sembolik kaynaklar elde etmek amacıyla güç mücadelelerinin yaşandığı yerlerdir (Blase, 1991). Okul örgütleri hem çevreyle olan ilişkileri hem de örgüt içi ilişkileri açısından politik sistemler olarak tanımlanabilir. Okul çalışanları kendi amaçlarını, beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak için birer politik aktördür. Bu bağlamda her bir grup veya birey karar sürecinde, diğer bireyler üzerinde güç sahibi olmak için mücadele içerisindedir. Okul örgütleri sadece eğitsel amaçların gerçekleştirildiği kurumlar değildir. Sosyal yapısı içerisinde çatışmaların güç

mücadelelerinin, politik davranışların sergilendiği yerlerdir. Okullardaki karmaşık örgütsel yaşamı anlamada politik bakış açısı yeni bir perspektif sunmaktadır. Okul örgütleri içerisinde günlük olarak meydana gelen mikropolitikalar kapsamında politik davranış ve uygulamalara ilişkin öğretmen algılarının örgütsel bağlılıklarıyla ve örgütsel vatandaşlık davranışlarıyla olan ilişkisi bu araştırmada ele alınmıştır.