• Sonuç bulunamadı

2.6. İlgili Araştırmalar

2.5.4. Örgütsel Değişim ile İlgili Araştırmalar

Klecker ve Loadman (1999a) çalışmalarında okul müdürlerinin değişme açıklıklarını bilişsel, davranışsal ve duyuşsal boyutta ele almışlardır. Çalışmada davranışsal ve bilişsel boyut arasında pozitif, duyuşsa boyut ile davranışsal ve bilişsel boyut arasında negatif ilişki bulunmuştur. Bu nedenle çalışmada toplam puan üzerinden değil boyutlar üzerinden çalışmaya devam edilmiştir. Çalışmada okul müdürlerinin duyuşsal değişime açıklıkları

bilişsel ve davranışsal boyutlara göre daha düşük çıkmıştır (Akbaba-Altun, Büyüköztürk, 2011).

Polat (2003) örgütsel değişim ile örgütsel değişimde örgüt kültürünün önemini ortaya koymak amacıyla bir çalışma gerçekleştirmiştir. Araştırma sonucuna göre çalışanları örgüt kültürü algıları ile değişime karşı tutumları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki mevcuttur. Çalışanların değişime karşı tutumları olumludur denebilir.

Vakola ve Nikolaou (2005) çalışanların stres ve bağlılıklarının değişime karşı tutumlarını incelemek üzere gerçekleştirdiklerini çalışmada mesleki stres ve örgütsel değişimin örgütlerde önemli iki konu olduğunu belirtmektedirler. Araştırmada çalışanları örgütsel değişime ilişkin tutumları ile örgütsel davranışın önemli iki konusu olan mesleki stres ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucunda stres ile değişime karşı tutum arasında negatif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Yüksek strese sahip çalışanların örgütsel bağlılık düzeyleri düşmekte, değişime karşı gönülsüzlükleri yükselmektedir. Buradan hareketle stresin, çalışanların değişime açıklık düzeylerini düşürdüğü söylenebilir.

Kurşunoğlu ve Tanrıöğen’in (2006) çalışmalarında ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin örgütsel değişmeye ilişkin tutumları belirlenmiştir. Çalışmaya göre öğretmenlerin değişime karşı tutumları orta düzeydedir denilebilir. Mesleğinden memnun olan ve olmayan öğretmenlerin değişime karşı tutumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmaktadır. Mesleğinden memnun olan öğretmenlerin değişime karşı tutumları daha yüksektir. Aslan, Beycioğlu ve Konan (2008) tarafından öğretmenlerin değişime açıklıklarını ölçmek üzere gerçekleştirdikleri çalışmada okul yöneticilerinin yüksek düzeyde değişime açık oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

Sümter Çakır (2009) yapmış olduğu çalışmanın sonucuna göre yönetici ve öğretmenler üst yönetimin değişime açık olduğu ve çalışanları değişim ile ilgili kararlara kattığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler genel olarak değişimi olumlu algılamaktadırlar ve değişime direnç gösterme eğiliminde değildirler.

Helvacı ve Kıcıroğlu’nun (2010) ilköğretim okullarının değişime hazır bulunuşluk düzeylerini belirlemek üzere yaptıkları araştırmada, öğretmen algılarına göre öğretmen, yönetici ve okulların değişime hazır bulunuşluklarının orta düzeyde olduğu bulunmuştur. Sağır’ın (2010) yöneticiler bağlamında yaptığı çalışmasında okul yöneticileri yüksek düzeyde değişime açık olduklarını belirtmişlerdir. Dönüştürücü ve etkileşimci liderlik ile değişime açıklık arasında pozitif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Dönüşümcü liderliğin değişime açıklık ile ilişkisi, etkileşimci liderliğe göre daha fazladır. Zadeoğulları (2010),

değişime açıklığın örgütsel bağlılık ile ilişkisini ortaya koymayı amaçlayan çalışmasında örgütsel bağlılığın devam bağlılığı ile duyuşsal ve davranışsal açıklık arasında anlamlı ilişki bulmuştur.

Demirtaş (2012) ilkokulların değişime açıklık düzeylerinin belirlenmesine yönelik yapmış olduğu çalışmada Smith ve Hoy (2007) tarafından geliştirilen ölçeğin Türkçe uyarlamasını gerçekleştirmişlerdir. Araştırma sonucunda öğretmenler okul müdürlerinin değişime açık oldukları ve genel olarak okullarının değişime açık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin değişime açıklığı orta düzey olarak belirlenmiştir. Aynı çalışmada kıdemi daha fazla olan öğretmenler, kıdemi az olan öğretmenler göre değişime daha açık olduklarını ifade etmişlerdir. Esen (2012)’in çalışmasında yöneticilerin sahip oldukları dönüştürücü liderlik özelliklerinin örgütsel değişimin gerçekleştirilmesinde olumlu etki yaptığı sonucuna ulaşılmıştır.

Çağlar (2013) çalışmasında okulların değişime açıklık düzeyleri ile öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamıştır. Öğretmenler okullarının değişime açıklığının orta düzeyde olduğu ve yine orta düzeyde örgütsel bağlılığa sahip olduklarını düşünmektedirler. Araştırma sonucunda okulların değişime açıklığı ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönlü ilişki olduğu belirlenmiştir. Er (2013), okulların değişime açıklıkları ile değişim kapasiteleri arasındaki ilişkiyi incelemek üzere yaptığı araştırmanın sonucuna göre, okul müdürlerinin ve öğretmenlerin değişime açıklığı değişim kapasitesini anlamlı olarak yordamaktadır. Değişim kapasitesinin alt boyutlarından paylaşılan vizyonu en güçlü olarak okul müdürlerinin değişime açıklığı yordamaktadır. İş birliği ve kişisel ustalık boyutlarını en güçlü öğretmenlerin değişime açıklığı yordamaktadır.

Schlechty (2014) “Shaking Up The Schoolhouse – Okulu Yeniden Kurmak” isimli kitabında toplumda meydana gelen değişimlerin Amerikan eyalet okullarını nasıl etkilediğini ve okulların bu değişimlere ayak uydurması için neler yapılması gerektiğini ortaya koymuştur. Çalışmada bir eğitim lideri olarak okul yöneticisinin ne yapması gerektiği de kitapta vurgulanmıştır. Schlechty (2014) Amerikan okullarının bulundukları kötü durumdan kurtulmaları gerektiğini düşünmektedir. Üç bölümden oluşan kitabın son bölümünde araştırmacı değişimsel liderlik konusuna değinerek okul yöneticilerinin ne yapmaları gerektiği konusuna değinilmiştir. Araştırmacı eğitim liderlerinin değişime ayak uydurmaları gerektiğini, bunu yapmayanların yok olmaya mahkum olduklarını belirtmiştir. Canlı, Demirtaş ve Özer (2015) çalışmalarında okul yöneticilerinin değişime yönelik eğilimlerini belirlemişlerdir. Araştırma sonucunda okul yöneticilerinin çoğunlukla değişimde girişimci oldukları ve değişimin yararına inandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ancak

okul yöneticileri çoğunlukla statükoyu da koruma eğilimindedirler. Ayrıca değişime orta düzeyde karşı direnç gösterdikleri de çalışmanın bir diğer sonucudur. Okul yöneticileri her ne kadar değişime açık olsalar da değişimlerin tamamını desteklemedikleri, değişimlerden de tedirgin oldukları sonucuna ulaşılabilir.

Ergen (2015) çalışmasında stratejik planlamanın kurumsal geliştirme boyutu ile öğretmen ve müdürün değişime açıklığı arasında pozitif; güvensizlik boyutu ile öğretmen ve müdürün değişime açıklığı arasında negatif yönlü ilişki bulunmuştur. Öğretmenlerin ve müdürün değişime açık olmaları stratejik plan uygulamalarında kurumsal geliştirme çalışmalarını arttırırken, stratejik plana olan güvensizliğin de azalmasına sebep olmaktadır.

Bozbayındır ve Alev (2018), öğretmenlerin özyeterlik algılarının değişime açıklık düzeylerine etkisi ve proaktif kişiliğin aracılık rolünü belirlemek üzere bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Araştırma sonucuna göre özyeterlik, proaktif kişilik ve değişime açıklığı negatif yönde etkilemektedir. Proaktif kişiliğin de özyeterlik ve değişime açıklık arasındaki ilişkide kısmi aracılık rolü vardır denilebilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: YÖNTEM

Bu bölüm, araştırma modeli, evren ve örneklem, veri toplama araçlarının geliştirilmesi ve veri toplama araçlarının uygulanması sonucunda elde edilen verilerin analiz edilmesi kısımlarından oluşmaktadır.