• Sonuç bulunamadı

1979 yılında Tharenou, özsaygı kavramının birçok araştırmada yer verildiği üzere, bireyin kendisine ilişkin değerlendirmelerinin toplamı şeklinde değerlendirilmesinden ziyade daha spesifik şekilde ele alınmasının uygun olacağını ileri sürmüştür (Dyn vd., 2000: 7). Bu bakış açısı nedeniyle özsaygı kavramının spesifik bir türü olan Örgüt Temelli Özsaygı Kavramı (Organizational Based Self- Esteem) ortaya atılmıştır (Gardner vd. 2004: 310). Örgüt temelli özsaygı kavramı; bireyin bir örgütün üyesi olarak özsaygı gereksinimlerinin ne ölçüde karşılandığını ve belirli bir ortamda kendi değerine ilişkin bireysel algılarını yansıtır. Örgüt temelli özsaygısı yüksek çalışanlar kendilerini örgüt için önemli ve yeterli hissederler. Örgütün önemli bir parçası olduklarını ve örgütte fark yarattıklarını düşünürler. Örgütleri onlar için önemlidir (Dyne vd., 2000: 7). Örgütte çalışanların kendilerini özgürce ifade edebilmelerini sağlayan bir ortamın varlığı ile birlikte gözlemlenen katılımcı yönetim uygulamaları ve esnek örgüt yapısı, örgüt temelli özsaygıyı beslemektedir (Otluoğlu, 2015: 227).

50 Örgüt temelli özsaygı, örgüt üyelerinin örgüt bünyesinde birtakım roller üstlenerek gereksinimlerini tatmin edebilmeleri inancıdır (Güney, Akalın ve İlsev 2007: 194). Örgüt temelli özsaygının en önemli belirleyici faktörleri; çalışma ortamının yapısı, figür rolündeki önemli kişilerden gelen sosyal mesajlar ile kişisel deneyimlerdir (Uçar, 2009: 28). Örgüt temelli özsaygı düzeyi yüksek olan çalışanlar, kendini değerli, faydalı, etkili, kişisel yeterlilik duygusuna ve kişisel doygunluğa sahip örgüt üyeleri olarak görürler (Yıldırım, 2003: 381).

Korman (1970: 32) örgüt temelli özsaygıyı; bireyin kendisini yeterli ve gereksinimleri tatmin olmuş biri olarak değerlendirmesi şeklinde açıklamaktadır. Gardner, Van Dyne ve Pierce (2004: 308) örgüt temelli özsaygıyı; çalışanın üyesi olduğu örgütün gereksinimlerini karşılama düzeyine ve yetkinlik düzeyine ilişkin kendi hakkındaki inancı olarak tanımlamaktadır. Yine Pierce ve Gardner (2004: 593) ise, örgüt temelli özsaygının, çalışanın bir örgütün üyesi olarak kendini yeterli ve değerli olarak görmesi olduğunu ifade etmektedir. Genel özsaygı gibi örgüt temelli özsaygı gereksinimi de artık gereksinimler hiyerarşisinin önemli bir parçasıdır. Bu özsaygıdüzeyi yüksek çalışanlar genelde kişisel yeterliliğe sahiptirler ve kendilerini örgüt içinde önemli ve etkili kişiler olarak görürler. Bu bireylerin örgütte kendilerini değerli bulmaları, çevre tarafından takdir edilmelerinden, tanınmalarından ve prestij sahibi olmalarından kaynaklanır (Yıldırım, 2014: 380).

Korman’a (1976: 56) göre özsaygı düzeyi yüksek bireyler, hiyerarşiyi dikkate almaksızın kendileri hakkında daha olumlu öz değerlendirmeler yapmaya ve kendi davranışlarının sonuçları ile diğerlerinin kendisine karşı davranışlarını, dış etkenlerden ziyade kendi yeterliliklerine dayandırmaya eğilimlidirler. Özsaygı düzeyi düşük ve/veya hiyerarşiyi önemseyen bireyler ise tam tersi bir tutum sergilerler ve özsaygı düzeyi yüksek bireylere oranla bu bireyler değerlendirmelerini çevrelerinden gelen etkilere dayandırmaktadırlar (Ercan, 2015: 223).

Bireyler, kendilerine ilişkin değerlendirmelerini, hem keşfetme yoluyla, hem örgütün biçimsel yöntemleri ve diğer bireylerden aldıkları geri bildirimler aracılığıyla yaparlar. Bireyin kendisi hakkındaki yargıları, davranışlarını belirleyen en önemli unsurlardan biridir (Güngör, 1989: 5). Kendi hakkındaki değerlendirmeleri olumlu

51 ise özsaygı yüksek olmakta; ancak olumsuz ise özsaygı düşük olmaktadır (Avşaroğlu, 2007: 32). Maslow’a göre sağlıklı bir psikolojiye sahip bireylerin özsaygısı da yüksektir. Kendini gerçekleştirme gereksinimi duyan ve özsaygı evresinde olan kişiler, kendilerine duydukları saygı nedeniyle başkalarını kıskanmamakta, farklılıkları hoş görmekte, diğer bireyleri olduğu gibi kabul etmekte ve kendilerini geliştirme yollarına yönelmektedirler (Güngör, 1989: 25).

Benlik kavramının odağında yer alan özsaygı kavramı, bireyin kendini kabulüne, kendini sevmesine ve kendine duyduğu saygıya işaret etmektedir. Yaşanılan olumsuz deneyimler özsaygısı düşük bireylerin performanslarında düşüşe sebep olurken, yüksek özsaygıya sahip bireylerin performans değişimine neden olmamaktadır. (Judge, Erez ve Bono, 1998: 169). Yani örgüt temelli özsaygı, kişilerin tutum ve davranışlarını etkilemektedir (Gardner, Van Dyne ve Pierce, 2004: 310). Kendilerine güven duygusu yüksek olan ve karşılarına çıkan tüm zorlukların üstesinden gelecekleri inancında olan bu bireylerin hem yüksek performans hedeflerini gerçekleştirdikleri hem hayatta başarılı olma eğilimi gösterdikleri gözlenmektedir (Doğan vd.,2016: 788). Bu bireyler aynı zamanda özgüven sahibi, kendini seven ve gelişime açık bireyler olup, kişisel sorumluluklarını geliştirerek insanlığın gelişimi için kendilerine görev düştüğünün bilincindedirler (Karadoğan, 2012: 24).

Örgüt temelli özsaygı düzeyi arttıkça, hem çalışanın örgütsel bağlılık düzeyi artmakta, hem de bireyin kişisel ve örgütsel değerlilik algıları pozitif yönde etkilenmektedir (Yıldırım, 2003: 393). Korman (1970, 1976) tarafından yapılan araştırmalarda, özsaygısı düşük bireylere oranla özsaygı düzeyleri yüksek olan örgüt üyelerinin işyerinde olumlu tutum ve davranış sergileme eğilimlerinin daha yüksek olduğu ve daha yüksek performansa sahip olduğu gözlemlemiştir (Uçar, 2009: 27).

Özsaygı düzeyleri yüksek olan bireyler, hedef odaklı olduklarından bir görev verildiğinde, yüksek performans ortaya koyarlar ve ekstra çaba sarf ederler. Yapılan araştırmalar özsaygısı yüksek çalışanların özsaygısı düşük olanlara kıyasla daha fazla görev odaklı davranışlar sergilediğini, olumsuz koşulların onlar üzerinde daha az dikkat dağıtıcı etkisi olduğunu ve engellerle başa çıkma konusunda daha kararlı olduklarını göstermektedir (Gardner, Van Dyne ve Pierce, 2004: 311). Aynı zamanda

52 Korman’a göre çalışma yaşamında yüksek özsaygıya sahip bireylerin iş verimliliği de yüksek iken; düşük özsaygılı bireyler, işe yönelik olumsuz tavırlar sergilediklerinden verimlilikleri düşüktür (Yıldırım, 2014: 381). Özsaygısı yüksek olan bireyler, kendilerine ilişkin sahip oldukları olumlu düşünceleri besleyecek davranış ve tutumlar içine girerek kendilerine bu doğrultuda roller seçmektedir. Buna karşın, özsaygısı düşük bireyler kendilerine ilişkin olumsuz değerlendirmeleri pekiştiren davranışlar sergilemektedir (Pierce ve Gardner, 2004: 595).