• Sonuç bulunamadı

Ölü Defnedildikten Sonra Yapılan Uygulamalar:

8- Nişanlı kız ölmüşse eline kına yakılır, nişan balası üzerine atılır, özel

6.2. Ölüm Sonrası

6.2.2. Ölü Defnedildikten Sonra Yapılan Uygulamalar:

Ölü defnedildikten sonra cenaze evinde ölünün diğer dünyada rahat etmesi ve günahlarından kurtulması için belli günlerde Kur’an okutulmakta ve yemekler verilmektedir. Ölünün defnedildiği akşam ölünün ruhu için helva yapılır. Bu helvayı ölünün bütün akrabaları karıştırır(ölü için sevap olduğu düşünülür.). Kişi öldükten sonra çadır kurulur, çay ocakları hazırlanır. Üçünde, yedisinde, kırkında ve elli ikisinde yemekler yapılır. Ölüyü anmak için yapılan yemekler ve okunan dualar için

günler sırasıyla şu şekildedir. Üçüncü, yedinci, kırkıncı ve elli ikinci günlerinde ve ölüm yıldönümünde yemekler yapılır ve Kur’an okutulur. Bu günlerin seçilmiş olması tesadüf değildir. Çünkü sayılara kazandırılmış olan dinsel, büyüsel ve geleneksel anlamlar bulunmaktadır. Yemeklerin hepsinde cenaze evinin ekonomik durumuna göre hayvan kesilir ya da et alınır. Ancak bu hayvanın eti ve yemek dağıtılır. Bu işlem ölünün hayrı için yapılmaktadır. Bu günlerde çok fazla sadaka dağıtılır buradaki amaç ise ölüyü diğer dünyada rahat ettirmektir. Her gün mezar ziyareti yapılır. Burada dikkat edilmesi gereken ise yüksek sesle ağlamamaktır. Çünkü yüksek sesle ağlanırsa ölünün diğer dünyada huzursuz olacağına inanılır.

Kırkında yemek verilir, mevlitler verilir, Kur’ an okutulur. Kırkıncı gün çok önemlidir. Çünkü et ile kemiğin ayrıldığı gün olarak düşünülür.

Ölünün arkasından helvası verilir, helva yapılır; çünkü helva kokulu bir yiyecektir, yapılan helvayla beraber o kişinin kokusunun da evden gideceğine atılacağına inanılır.

Kazmanın sesinin ölünün kulağından gitmediğine inanıldığı için helva yapılır.

“Azerilerde ölü yemeği Perşembe günü yapılır, hoca gelir, ölen kişinin ruhu

için dualar okur, ölü yemeğine de “ehsan” denir.”148

Ölünün gömüldüğü günün akşamında ölünün huzuru için dualar okunur. “Ölenin arkasından onunla ilgili yapılan işler yakınlarınca aralarında

paylaşılarak yapılır.( Kefenleme, mezar işlemleri) bu işlere “Devriye” denir.”149 Bu işlemler geride kalanların ölü için yapması gereken temel işlemlerdir ve bir borç olarak görülmektedir.

148 Ergül Aktaş, Eylem Orbay, Nurşen Şimşek, a.g.e., 49 149 Ergül Aktaş, Eylem Orbay, Nurşen Şimşek, a.g.e., 49

“Ölenin arkasından “Ceza kurbanı” denilen kurban kesilir, kesilen kurbanla

dökülen kan kötülüğün, uğursuzluğun gitmesidir.”150

Ölü evine gelenler ilk günler yemek getirirler daha sonra ise başsağlığı için; çay, şeker, ekmek, tuz, pirinç, koyun, hayvan getirirler. Ölü evinde ayakkabılar ters çevrilir, ölünün ayakkabısı kapı önüne konur. Yas tutma ölen kişinin yaşına göre değişir. Genç ölmüşse uzun sürer, yaşlıysa daha kısa sürer.

Ölüm olduğu zaman yakın akrabalardaki ve ailedeki nişan, düğün ertelenir.

Ölen kişinin eşyaları birkaç tanesi anı olarak bırakılır. Geriye kalanlar genelde fakirlere dağıtılır, evde bulundurulması kötüdür, evde bulundurulursa ölen kişinin ruhunun gitmeyeceğine inanılır.

Üç gün yemek yapılmaz: üçünde, yedisinde, kırkında, elli ikisinde ve yılında yapılır. Bu kural Azerilerde değişmektedir. Onlar ölünün öldüğü günden kırkına kadar kırk gün boyunca yemek yaparlar. Azerilerde ölü evinde bir para kutusu ya da kumbara koyulur taziye için gelenlerin oraya para koyması düşünülmüştür. Bu paralar ölünün rızkı için kullanılmaktadır.

Yas tutmada erkekler tıraş olmaz, bazen banyo yapılmadığı da görülür, kadınlar ise siyah giyinir ve saçlarını gösterişli toplamazlar. TV açılmaz, uzun bir süre bazen yıllarca siyah giyinilir(Ölen kişi genç ise yas daha uzun sürecektir.). Yas dışarıdan gelen bir kişi tarafından kaldırılır. Bunu yapan kişinin en erken ölünün kırkının çıkmasını beklemesi gerekmektedir. Gelen kişi Kur’ an okur daha sonra da yası kaldırır. Bazen televizyon açarak bunu yapar. Bu olaya “yas kaldırma” denir. Yas kaldırmayı toplum tarafından saygı gören birisi yapar.

Defin işlemi bitip de mezardan gelince el yüz yıkanır, ama bunun dışında herhangi bir temizlik yapılmaz, saç sakal kesilmez, elbiseler yıkanmaz. Yas tutma süresi ölenin yaşına, ölüm biçimine, geride kalanların yakınlık derecesine göre değişir. Cenaze evinde yüksek sesle konuşulmaz, gülünmez.

Ölü evinde ilk gün ve üçüncü günü helva yapılır, helva karıştırırken her karıştıran kişi ölünün ruhu için Fatiha okur, yedinci günü yemek yapılır, kırkıncı günü yemek yapılır mevlit okutulur, elli ikinci gün mezara gidilir.

Kars ta ölü evinde ağıtlar yakılır, hikâyeler anlatılır. Bu hikâye anlatıcıları kadınlardan oluşmaktadır. Bunlar oldukça duygusal hikâyelerdir ve genellikle ölen kişiyle olan anılardan kesitler bulunmaktadır.

Yas tutan kişiler cenazeden sonra ilk bayrama “kara bayram” derler. Kur’ an okutulur, günün önemine göre konuşulur, hatır alınır, mevlit okutulur.151

Ölen kişinin yaşı ve evli olup olmaması yapılan uygulamaları biraz değiştirir. Ölen kişi genç ve hiç evlenmemiş bir gelin adayıysa tabutun üstüne gelinlik konur. Bu uygulamanın sebebini murat alıp vermemesidir. Cenazenin çıktığı yerden bir tabak getirilir, hocaya yemek verilir. Ölen kişinin giysileri camiye verilir. Cami hocası ihtiyaç sahiplerine verir. Nişanlı ya da bekâr bir erkek ölürse eline kına sürülür. Gençler için yas süresi daha uzun sürer. Toplum bu durumu daha hüzünle karşıladığı için cenaze eviyle daha çok ilgilenilir. Ev işlerine eğer köydeyseler hayvan bakımına ve tarım işlerine yardımcı olacaklardır.

6.3. Ölümle İlgili Dinsel-Büyüsel Âdetler, İnanmalar ve