• Sonuç bulunamadı

SGK primlerinin geçici vergi dönemlerinde indirim konusu yapılabilmesi için yargı kararlarında da olduğu gibi ödeme yerine tahakkuk esasını kabul etmek bu sorunun çözümü için yeterli olacaktır. Ödenemeyen SGK primleri tahakkuk esasına göre indirim konusu yapılmalı ve devlet tarafından cebri icra yolları ile tahsili cihetine gidilmelidir. Burada mükellefler arasında suni ayırımlar da meydana gelmektedir. Örneğin yıllara sari inşaat ve onarma işlerinde kazanç işin bittiği yılda beyan edileceğinden, ödenmeyen sigorta primlerinin indirim konusu yapılmasının herhangi bir sakıncası olmamaktadır. Bir vergi incelemesinde durum tespit edilse bile yıllara sari inşaat ve onarma işleri ile uğraşan mükellefe ceza yazılamamaktadır.

SONUÇ

Geçici vergi uygulaması, ciddi bir değişiklik yaşamadan yaklaşık 20 yıldır ülkemizde uygulanmaktadır. Bu çalışmamızda yirmi yıllık sürede uygulamada görülen geçici vergiye yönelik sorunları ve çözüm önerilerini incelemeye çalışmış bulunmaktayız. Geçici vergiye yönelik bu sürede 2 adet yüksek lisans tezi olması bu konuda çalışma yapılması ihtiyacının bulunduğu sonucuna ulaşmamızı sağlamıştır. Enflasyonun vergi gelirlerini eritmesini engellemek, verginin hazineye daha önce intikal etmesini sağlamak ve mükellefler arasında vergi ödeme süreleri açısından zaman bakımından adaletsizliği gidermek amacıyla geçici vergi müessesesi tesis edilmiştir.

Geçici vergiye yönelik olarak matrahın tespitine ilişkin sorunlar, değerleme ve envanter sorunları, dönemsellik esasına uyum sorunları, kanunen kabul edilmeyen giderlerin tespitine ilişkin sorunlar, ödenmeyen SGK primlerine ilişkin sorunlar, ödenmeyen geçici vergilere ait sorunlar, geçici verginin kapsamına ilişkin sorunlar, geçici vergide adaletin sağlanmasına yönelik sorunlar, son dönem geçici verginin gereksizliğine yönelik sorunlar, geçici vergide fazla ödenen kısmın yıl sonuna kadar talep edilmesi kısıtlamasına yönelik sorunlar şeklinde sıralayabileceğimiz sorunlar bulunmaktadır. Her vergi sisteminde bir takım sorunların olması mümkündür. Bu sorunların zaman içerisinde çözüm yollarının aranması, çözümlenebilen sorunların giderilerek daha uygun bir sistemin inşa edilmesi vergilendirme sürecinin tüm paydaşları için olumlu olacaktır.

Vergi idaresinin geçici vergi uygulamasına yönelik olarak olumlu bir tavır içerisinde bulunduğu, kanunları mükellef haklarını da en üst düzeyde gözeterek, mükellef lehine çözümleme esasını belirlediğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra vergi yargısının kararları arasında da uyum sağlanmalı, içtihadı birleştirme kararları gibi kararlar ile yargı uygulamalarında da birliktelik meydana getirilmelidir. Kanunda belirtilen %10 oranını aşan oranda geçici vergiyi eksik beyan eden mükelleflere ceza uygulanır benzeri bir düzenlemede dahi pek çok sorun ortaya çıkmaktadır. Neyin %10’u esas alınacak, %10’u aşan kısma mı yoksa eksik beyan edilen geçici verginin tamamına mı ceza uygulanacak şeklinde akla gelebilecek en basit soruda bile vergi yargı oranları vergi idaresinden farklı düşünebilmektedir. Geçici vergi matrahının tespiti sırasında değerleme ölçüleri, envanter çalışmalarının yanı sıra hangi giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olduğunun tespiti gibi konularında netlik kazanması gerekir. Net uygulamalar, vergi mükelleflerinin vergiye gönüllü uyumunu da arttırmaktadır.

Geçici vergi uygulaması gibi mükelleflere külfiyet getiren uygulamalar yerine pratik yöntemler bulunmaya çalışılmalıdır. Bir ünlü Türk işadamı “Benden kan almak (vergiyi benzeterek) istiyorlar ama ana damara girip bir defa da alacakları yerine kırk yerde delik açarak damla damla almaya çalışıyorlar” demişti. Vergilerin çok çeşitli olması, isimlerinin, ödeme zamanlarının farklı olması, her bir vergi çeşidinin kendine ait kuralları olması, vergi sistemimizi karmaşık bir hale getirmekte ve mükellefler tarafından gönüllü uyum derecesinin artmasını da önlemektedir.

Özellikle son dönem Geçici vergi uygulaması hem mükellefler üzerinde hem de mükellef ile kamunun arasında bir köprü görevi gören Mali Müşavirler üzerinde son derece olumsuz bir etkiye sahiptir. Şubat ayının 14’ünde verilen beyanname 17’sinde ödenmektedir. Gelir Vergisi mükellefi ise 1-31 Mart tarihleri arasında zaten Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesini veriyor, Kurumlar Vergisi mükellefi ise 1-30 Nisan tarihleri arasında Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesini veriyor. Bu kadar kısa zaman aralığı olan bir bölümde bu son dönem Geçici vergi hep angarya olarak görülmekte ve vergiye gönüllü uyum derecesini düşürmektedir. Uygulamaya baktığımızda da bu son dönem Geçici vergi matrahı ile gerek Yıllık Gelir Vergisi gerekse Kurumlar Vergisi matrahları da aynı olmaktadır.

Ülkemizde uygulanan yöntemle, yılın ilk ayından başlanarak üçer aylık olarak kar zarar tespiti yapılmaktadır. Geçici vergi dönemi sonuna kadar cari yılın tüm kazancını kapsayacak şekilde geçici vergi hesaplanmaktadır. Cari dönem için hesaplanan geçici vergi tutarına da, tespit edilen toplam kazanç üzerinden hesaplanan kümülatif vergiden önceki dönemlerde hesaplanan geçici vergiler mahsup edilerek ulaşılmaktadır. Bu uygulamayla geçici vergi dönem sonlarında bir vergi revizesi olmaktadır. Ancak bu uygulamada önceki dönem hesaplanan geçici vergi tutarının, cari dönem hesaplanan geçici vergi tutarından yüksek olması durumunda, önceki dönem ödenen geçici verginin mükellef düşüncesinde iadesini gündeme getirmektedir. Ancak uygulamada geçici verginin iadesi yapılmamaktadır. Bu durum geçici vergi döneminde işletmelerin kar ve zarar durumuna göre tepki vermesini önlemektedir.

Geçici verginin sorunlarının çözümüne yönelik önerilerimiz mevcut sistem esas alınarak da verilmiştir. Bunun yanı sıra geçici vergi de kar veya zarar hesabı yapmak yerine mükelleflerin net satışlarına göre alınması esasının getirilmesini önermekteyiz. Böylelikle her üç ayda bir kar, zarar hesabı yapmamak, vergi usul kanunu değerleme ölçülerine takılmamak, envanter işlemleri ile boğuşmamak mümkün olabilecektir. Geçici vergi oranları mevcut sistemde de farklılıklar göstermektedir. Net satışlar üzerinden bir geçici vergi oranı tespit edilirken kar marjı düşük ver yüksek olan sektörlere daha farklı oranlar da belirlenebilir.

20 yıllık geçici vergi uygulamasının sorunlar içerisinde bulunması, bu sorunların uzun süredir giderilemiyor olması, bu konudaki sorunların tespitine ve analizine yönelik, tez, makale gibi akademik çalışmaların arttırılması ile çözüme ulaşma yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.

KAYNAKLAR

Akbulut, Ali Rıza; Geçici Vergide İlave Tarhiyata Konu Edilecek Vergi Tutarının

Hesaplanması, Vergi Dünyası Dergisi, Haziran 2000, Sf.15

Akdoğan, Abdurrahman; Yasal Düzenlemelerin İşleyişleri Açısından, Vergilerin

İncelenmesi ve Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Yayınları No: 165, İİBF

Yayınları No: 54, 1991, Sf. 224.

Altuntaş, Muhittin; Telif Kazançlarının Vergilendirilmesinde Son Durum, Yaklaşım Dergisi, Mayıs 1999, S. 77

Ay, Hakan; Kamu Maliyesi, İzmir: Kanyılmaz Matbaası, 2013, Sf. 161

Baş, Seyit Ahmet; Geçici vergide %10 Eksik Beyan Meselesi, Yaklaşım Dergisi, Haziran 2000 Sayı 90, Sf: 130.

Başağaç, Halil; Maddi Duran Varlıkların Değerlemesinde Türk Vergi Mevzuatı ve

TMS 16: Maddi Duran Varlıklar Standardı Hükümlerinin Karşılaştırılması,

Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006, Ankara, Sf:134

Bellek, Münir; Geçici Vergide Sorunlar, Mükellefin Dergisi, Haziran 1999, Sayı 78, Sf: 7

Benligiray, Yılmaz ve Diğerleri, Muhasebe Uygulamaları, Eskişehir, 2006, Sf. 152 Bilici, Nurettin; Vergi Hukuk Genel Kısım TVS, Yaklaşım Yayınları 2003, Sf:219 Bitkin, Ali Osman; Türk Vergi Sisteminde Geçici Vergi Uygulaması, Afyonkarahisar,

2011, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sf:116-117 Erimez, Rüştü; Değerleme ve Mali Tablolar, İstanbul, 1974, Sf:29.

Günaydın, Tuncer; Geçici Vergi Uygulamasında %10’luk Yanılma Payına Dair İdare

İle Yargı Arasındaki Görüş Farklılığı, Yaklaşım Dergisi, Ağustos 2008, S. 188,

s. 78

Gündüz, Fatih; Emtia Değerlemesine İlişkin V.U.K'nunda Yer Alan Düzenlemeler, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, 2007, Ocak Sayı:37, Sf:17

Özbalcı, Yılmaz; Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, 2008, Sf. 683.

Özyer,Mehmet Ali; Vergi Usul Kanunu, Hesap Uzmanları Derneği Yayını, 2003, Sf:400

Paker, İbrahim Erten; Geçici Vergide Son Dönem Gerekli Mi?, Yaklaşım Dergisi, Ocak 2002, Sayı 109, Sf: 174.

Pehlivan, Osman; Vergi Hukuku Genel İlkeler ve T.V.S., Derya Kitabevi, 2004, Trabzon, Sf:271

Sarılı, Mustafa Ali; Türk Vergi Sistemi ve Uygulaması, Ümit Ofset Matbaacılık, Ankara 2010, s. 293.

Şeker, Sakıp; SSK ve Bağ-Kur Primlerinin Vergi Uygulaması Yönünden Gider

Yazılması, Yaklaşım Dergisi, Mart 1997, Sayı 51, Sf: 77.

Şenyüz, Doğan; Türk Vergi Sistemi, Livane Matbaası, 2002, Sf:239

Ürel, Gürol; Yaklaşım Dergisi, Geçici Verginin Eksik Beyan Edilmesinde Ceza Ve

ÖZGEÇMİŞ

KİMLİK BİLGİLERİ

TC Kimlik No : 20128188190

Adı Soyadı : Ali Osman HORZUM

Doğum Yeri : Başmakçı

Doğum Tarihi : 19.05.1972

E-posta : aliosman@horzum.com.tr

EĞİTİM BİLGİLERİ

Lise : Denizli Ticaret Lisesi

Lisans : Anadolu Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü

Benzer Belgeler