• Sonuç bulunamadı

Öğretmen, resmi ya da özel eğitim kurumunda çocukların, gençlerin ya da yetiĢkinlerin istenilen deneyimleri kazanmalarına kılavuzluk etmek ve yön vermekle görevlendiren kiĢidir. Öğretmenin görevi çeĢitli öğretim yöntem ve tekniklerden yararlanarak öğrenme yaĢantılarını düzenlemek ve istendik davranıĢların öğrenciler tarafından kazanılıp kazanılmadığını değerlendirmektir (MemiĢoğlu, 1995: 28).

Alacapınar’a (1999) göre öğretmen; çocuğun evde ve okulda karĢılaĢtığı olayları çözümlemesi gereken birer problem olarak ele alınmasına, o problemi çözmek için yollar aramasına bunun için gerekli malzemeyi toplamasına, problemlerin çözülmesine yarayacak bilgileri karĢılaĢtırıp, değerlendirmesine, bir sonuca varıp hükümler verebilmesine, hükmün doğru olup olmadığını tartıp ölçmesine ve elde ettiği bu bilgiyi kullanmasına rehberlik eden kiĢidir.

Okulun en stratejik öğelerinden biri öğretmenlerdir. Çünkü eğitim ve öğretim etkinliklerine iliĢkin kararları eyleme dönüĢtürerek uygulayacak ve bunların etki ve sonuçlarını en yakından izleyip değerlendirebilecek kiĢiler öğretmenlerdir. Öğretmenler eğitim programının en önemli uygulayıcılarıdır.

Planlı eğitimde, istenilen davranıĢları kazandırma, öğretme eylemi ile yapılır. Öğretme eylemini, öğretim süreci boyunca öğretmen gerçekleĢtirir (BaĢaran, 1994: 174). Öğretmen bu anlamda okullarımızda öğrencilere rehberlik eder. ÇeĢitli teknikleri kullanarak öğretim görevini yapar.

Sınıfta en sorumlu, etkili kiĢi öğretmendir. Sınıfın iliĢki düzeninin kurulmasında ve geliĢmesinde yol gösterici bir lider, sınıf ikliminin yaratıcısı ve yöneticisidir. Öğretmenin giyimi, konuĢması ve duygusal durumu öğrenci üzerinde etkili olur.

Bugün öğretmen, eğitim sisteminde üstlendiği sayısız iĢlev ve rollerle eğitimin niteliğinin en önde gelen belirleyicilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Eğitim ve öğretimde hedefler ne kadar iyi belirlenirse belirlensin, program içerikleri ne kadar fonksiyonel seçilip organize edilmiĢ olursa olsun o hedef davranıĢlara sahip iyi öğretmenler elinde yürütülmedikçe beklenen sonucun alınması mümkün değildir (Ünal ve Ada, 2004: 79).

Okuldaki eğitim-öğretim faaliyetleri büyük ölçüde öğretmenlerin rehberliğinde sınıf ortamında gerçekleĢmektedir. Sınıf içindeki öğrenmelerin kalitesi, sınıfın organizasyonu, öğrenme amaçlarının belirlenmesi, içeriğin düzenlenmesi, öğretme- öğrenme sürecini yöntemi, öğrencilerin öğrenmelerinin değerlendirilmesi, geri bildirim ve düzeltme gibi süreçleri kapsamaktadır (ġiĢman ve Turan, 2004: 127).

Eğitim sisteminin amacına uygun öğrenciler yetiĢtirilmesi iyi yetiĢmiĢ ve mesleğinde söz sahibi öğretmenlere bağlıdır. Bu nedenle eğitimde yeniden yapılanma çalıĢmaları öğretmene yeni roller yüklemektedir. Bunlardan biri de öğrencisiyle olan rolüdür (Özden,2005: 15). Öğretmen sınıf düzeninin kurulmasında ve çocuğun öğrenme faaliyetlerine katılmasında çok önemli etkendir. Öğrencinin derse isteyerek katılmasında öğretmenin öğrenci ile kuracağı yakınlık önemlidir.

Öğrencilerin dersten beklentilerinin bilinmesi gereklidir. Çünkü bilindiği takdirde ders programının hazırlanması, ders ve kaynak kitap kullanımı öğretim yöntemlerinin seçimi gibi eğitim ile ilgili yapılacak planlamalar daha etkili olacaktır. Öğrencilerin beklentileri dikkate alınmadan yapılacak eğitim planlamaları onların beklentilerini karĢılayacak düzeyde olmadığı takdirde ders ile ilgili olumsuz düĢüncelerin filizlenmesine, öğrencilerin ilgi ve baĢarı düzeylerinin düĢmesine sebep olacaktır.

Öğretmenlerin öğrenci baĢarısını yükseltmesi öğrencinin katılımını sağlayacak çalıĢmalar tasarlamalarıyla mümkündür. Öğretmenler, zorluklarla karĢılaĢtıklarında bile kararlılıkla sürdürecekleri türden çalıĢmalar icat ederek öğrencileri yüksek düzeyde motive edebilirler. Öğretmenler anlamlı ve meydan okuyucu çalıĢmalarla öğrencilerine memnuniyet ve baĢarı hazzı yaĢatabilir; böylece öğrencileri bilinçli hayat boyu öğrenen bireylere dönüĢtürebilirler. Öğretmenler sadece bütün bu özelliklere sahip okul etkilikleri yaratarak öğrencilerin öğrenmeleri gereken Ģeyi öğrenmelerini sağlayabilirler (Özden, 2005: 116).

Yeni bir yüzyılla birlikte artan değiĢim hızı ve bu hıza ayak uydurabilecek nitelikli insan gücü yetiĢtirmek zorunda olan eğitim sistemimizin baĢarısı nitelikli öğretmenlere bağlıdır. Nitelikli insan gücünün yetiĢtirildiği yeni sistemin en iĢlevsel parçası olan okul ve sınıftır. Bu nedenle etkili okul ve sınıf yönetiminin var olması gerekliliği kaçınılmaz olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Etkili bir sınıf yönetimi olmaksızın sınıf ortamında öğrenciye kazandırılmak istenen davranıĢ biçimlerinin istenen düzeyde gerçekleĢtirilebileceğini söyleyebilmek zordur. Sınıf yönetimi, kaynakları örgütleme, çevreyi etkili bir biçimde düzenleme, öğrenci geliĢimini gözleme, ortaya çıkabilecek öğrenci sorunlarını önceden tahmin

edebilme gibi unsurları içeren sınıftaki hayatın bir orkestra gibi yönetilmesidir (Kasin, 1998: 3).

Öğretmen bir yandan bilgi, beceri ve tutumlarıyla öğrencilerinin eğitim görevini yürütürken diğer yandan davranıĢları ile onları etkiler. Öğretmenin samimi, anlayıĢlı sabırlı olması öğrenciyi olumlu sevk edecek aksi davranıĢlar ise öğrenci üzerinde olumsuz etki yaratacaktır (Güçlü, 2000: 21).

ÇeĢitli kaynaklardan ve faktörlerden etkilenerek öğretmenler sınıftaki öğrencileriyle ilgili farklı beklentiler geliĢtirirler. Bu beklentiler öğrenci davranıĢ ve baĢarılarıyla ilgilidir. Bu beklentilere bağlı olarak öğretmen sınıfta öğrencilere farklı türde davranır (Balcı, 2007: 145). Öğretmenin tutum ve davranıĢları öğrencileri doğrudan etkiler. Öğretmen öğrencilere sevecen, dostça, saygıyla, dürüstçe, adaletli yaklaĢırsa öğrenci öğretmeni daha çok benimser. Öğretmenin bu tavırları yanında oluĢturduğu sınıf atmosferi de öğrencinin okulu sevmesinde, beklentilerini karĢılamasında etkilidir. Çocuğun sınıftaki düzeninin kurulmasında ve öğrenme faaliyetlerine isteyerek katılmasında öğretmenle kuracağı bağ çok önemlidir. Çocuğun derslerini, okulu sevip sevmemesi büyük ölçüde öğretmenin tavrına ve öğrenci ile kuracağı yakınlığa bağlıdır.

Çakmak’ın (2001) aktardığına göre etkili öğretimde en önemli görev öğretmene düĢmektedir ve öğretmenlerin tutum ve davranıĢları öğrencileri doğrudan etkilemektedir. Aynı kaynakta belirtildiği üzere müdürlerin iyi öğretmenlerde aradıkları özellikler çocuklarla beraber olmaktan hoĢlanma, kendine güven duyma, sınıfı düzenleme ve kontrol etme yeteneğine sahip olma iken; öğrencilere göre bu özellikler öğrenciyi benimseme, etkili etkinliklerle ders iĢleme ve güvenilir niteliklere sahip olmadır.

Sınıfta öğretmenle öğrenci arasındaki iliĢkiler, öğrenmenin ve eğitimin temelini teĢkil eder. Söz ve eyleme dayalı bu iliĢkiler iyi ise sınıfta olumlu bir öğrenme atmosferi giderek bozulur ve eğitim amacına ulaĢmaz. O halde sınıftaki eğitici ortamını büyük ölçüde öğretmenin davranıĢlarına bağlı olduğu söylenebilir (Çetin: 2001).

Dostça davranan öğretmen, öğrencileriyle olumlu duygusal iliĢki kurar, öğrencilere duygularını serbestçe söyler, öğrencilerin duygularını da kabul eder,

anlamaya çalıĢır. Ġlgi, korku, kaygı, endiĢe gibi duygu ve coĢkularını anlatmaları için onları cesaretlendirir ve bunların üzeride durur. Öğrenciler de böyle öğretmene saygı duyarlar, sırlarını ona anlatmaktan çekinmezler (BaĢaran,1994:196).

Öğretmenin öğrencilere tavırlarının yanında sınıf ortamının özellikleri de öğrencilerin okulu sevip sevmemesini etkiler. Sınıfın ruhsal ortamı çocukların sağlıklı geliĢimi için çok önemlidir. Sınıf öğretmeni ve öğrenci bir bütündür. Çocuğun aile üyeleri arasında var olan kuvvetli dayanıĢmanın sınıfta da olması gerekir. Sınıfta öğrenmeyi teĢvik edici, hoĢgörü, sevgi, saygıya dayalı bir havanın olması öğrencilerin birlikte olmaktan ve çalıĢmaktan zevk duyması arzu edilir. Bu havanın yaratılması büyük ölçüde öğretmene, onun söz ve hareketlerine bağlıdır (Alıcıgüzel, 1999: 135).

Eğitim sisteminin var olma amacı her Ģeyden önce hizmet verdiği öğrencilerdir. Bilindiği gibi eğitim sistemi ülkenin vatandaĢı olan öğrencileri, kendine ailesine topluma yararlı bireyler olarak yetiĢtirirken onları hayata bir üst öğrenim kurumuna ve ülkenin ihtiyaç duyduğu ekonomik etkinliklere hazırlar.

Öğrenen örgütler olarak okullar etkili olmak zorundadır. Etkili okul olabilmek içinde bir takım özelliklerin olması gerekir. Etkili okulun özellikleri Ģunlardır.

Bütün öğrenciler öğrenebilir.

Bütün öğretmenler öğretilmesi gerekeni öğretirler. Bütün öğrencilerin eğitimden yüksek beklentileri olabilir. Bütün öğrenciler yüksek baĢarı normları geliĢtirebilir.

Etkili okulun öğretmenleri; öğrenme konusunda öğrencide ilgi uyandırmalı öğretilecek konu seçilirken öğrencinin ihtiyacını karĢılayacak düzeyde seçmeli öğretilecek konunun öğrencinin yaĢ ve zihin geliĢimine uygun olmasına dikkat etmeli uygun öğrenme yöntemlerini tercih etmelidir(Doğan, 2002: 131).

Demokratik bir ortamda yetiĢen öğrenciler sorumluluğu paylaĢırlar. Öğrenciler her zaman kendilerinin dıĢında konan kurallara uyum sağlamakta zorlanırlar. Kendilerine giriĢim gücü kullanma özgürlüğü tanınan öğrenciler geleceğin sorumluluğunu kendileri üstlenirler (Çelik.2002: 23).

Öğretmen sorumluluğunu üstlendiği bir sınıfın yönetiminde öğretim etkinliklerine iliĢkin görevlerini yerine getirebilmek için birtakım yöntemlere baĢvurmalıdır. Öğrencilerin düzeyine dersin ve konunun özelliğine göre uygulanacak yöntemler farklıdır. Bir derste birden çok yöntem öğrenmeyi olumlu yönde etkiler. Öğretmenin sınıf içinde tüm öğrencilerin beklentilerine cevap verebilmesi için yöntem seçerken Ģu noktalara dikkat etmesi gerekir:

Öğrencilerin konuya hazır bulunuĢluluk düzeyinin uygunluğuna. Yöntem ve kazandırılmak istenen davran değiĢikliğini iliĢkili olmasına Olanakların yönteme uyun olmasına.(Kemiksiz, 2002: 32)

Öğrenciler zamanlarının büyük bir çoğunluğunu okulda öğretmenleri ve arkadaĢları ile geçirmektedir. Dolayısı ile öğretmen öğrenci iliĢkisinin diğer iliĢki türlerine göre eğitimin niteliği ve öğrencilerin akademik baĢarıları üzerinde daha büyük bir etki yarattığı bilinen bir gerçektir. Öğretmenler çocukların geliĢiminde büyük öneme sahiptir. Ġyi bir öğretmene sahip olmak çocukların kendilerine güvenlerini, öğrenme becerilerini artırabilirken kötü bir öğretmene sahip olmak onların kendilerine güvenlerini ve öğrenme becerilerini yok edebilir. Öğrenciler ve öğretmenin kurdukları iliĢkinin niteliğine göre birbirini iyi ya da kötü olarak tanımlayabilirler. Aslında iyi ve kötü öğretmen olmadığı gibi iyi ve kötü öğrencide yoktur. Okulda öğretmenler ve öğrenciler arasındaki karĢılıklı güven-değer diyaloga dayalı bir iliĢki kurmak önemlidir. Okuldaki insan iliĢkilerinin bu üç önemli parçası iliĢki = güven +diyalog+değer Ģeklinde formüle edilebilir. Öğrenciler öğretmenlerinden oldukça fazla etkilenirler. Bir sınıfta eğitim ve öğretimin etkili bir Ģekilde yürüyebilmesi için öğretmen ve öğrencilerin çok iyi anlaĢmaları gerekmektedir. Öğretmen nefret edilen biri değil öğrenciler tarafından sevilen sınıfta sürekli aranan ve beklenen biri olmalıdır (Çınkır, 2004: 98).

Öğretmenlerin kiĢilik özelliklerinin olumlu bir sınıf yaratılmasında ve anlaĢılması ile birlikte bu alanda çok çeĢitli araĢtırmalar yapıldığı görülmektedir. Öğretmenin kiĢilik özellikleri konusunda yurt dıĢında ve yurt içinde pek çok araĢtırma yapılmıĢtır. Ancak öğretmenlerde bulunması gereken kiĢilik ile ilgili nitelikleri kesin olarak sağlama ve sınırlama olanağı yoktur. Çünkü insanın kiĢiliği çok çeĢitli düĢünsel, duygusal eğilimler ile çok çeĢitli değerlerin etkisi altında oluĢmaktadır.

Öğretmenin niteliklerine iliĢkin çeĢitli kaynaklardan elde edilen ölçütler Ģöyle özetlenebilir.

1- Ġyi huylu, uyumlu, anlayıĢlı olmak 2- Liderlik yapabilmek

3- Ahlaklı olmak 4-Açık fikirli olmak

5-Güvenilir, dürüst, karakterli olmak 6-Sağlıklı olmak

7-ĠĢini sevmek ve iĢine bağlı olmak 8-ĠĢbirliğine açık olmak

9-Güler yüzlü, samimi, sevecen, sabırlı ve Ģakacı olmak 10-Dikkatli ve zeki olmak

11-Kendi kendini kontrol edebilen ve geliĢtirebilen olmak 12-Yeniliklere açık, esnek, aktif ve yaratıcı olmak

13-Kendine güveni olmak 14-Kabul edilebilir kiĢiliği olmak 15-Objektif olmak

16-Düzenli, temiz giyimi ve görünümüyle güzel tavırları hoĢ olmak 17-Yaratıcılık yeteneğine sahip olmak

18-AnlaĢılır, akıcı ve güzel konuĢabilmek

19-DüĢünceleri ile hareketleri uyumlu olmak(Ata ve Ünal, 2007: 178).

Eğitim yaĢamın kendisidir. Bu yaĢamda her Ģey doğaldır. OluĢturulan eğitim ortamında, nasıl bir yaĢam? Sorusunu kendimize sorabilir ve Ģöyle yanıtlayabiliriz: öncelikle demokrasinin bütün kuralları ile iĢlediği bir yaĢam biçimi beklentilerimizin baĢında yer alır. Toplumumuzda demokratik davranıĢ biçiminin yerleĢmesi zorunluluğu Anayasamız ve Milli Eğitim temel kanunu ile öngörülen eğitimimizin temel amaçlarından biridir. Bu sürecin etkenlerinden birisi “dinamizm”dir. “Ġyi Öğretmen” ve “iyi öğrenci” yaratan, öğretmen ve öğrenciler arasındaki sağlıklı iliĢkiler dinamizmidir ( Ataünal, 2003: 56).

Eğitim ortamı, sınıfın fiziksel, davranıĢsal ve öğretim ortamlarının bileĢimiyle oluĢur. Amaçlara ulaĢmaya en uygun fiziksel düzenlemeler, çok yönlü hazırlıklara dayalı etkili bir eğitim planı, bu planın uygulanıĢında gözlenmek istenen öğretmen ve öğrenci davranıĢ örüntüleri ortamın öğeleri olarak görülebilir. Özellikleri, hazır oluĢu

beklentileri, davranıĢlarıyla öğrenci; ortam ve olanak sağlayıcı, kolaylaĢtırıcı, destekleyici olarak okul yönetimi ve çevre, sınıf yönetimini bu olanlar açısından etkiler. Etkili yönetilen sınıfta öğrencilerin görevle ilgili olma düzeyi yüksek, bozucu davranıĢların düzeyi düĢük, eğitim öğretim zamanının amaçlar yönünde kullanılıĢ düzeyi yüksektir.

Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf ortamının fiziksel düzenine iliĢkin olanlar oluĢturur. Sınıfın geniĢliği, sınıf alanının çeĢitli etkinliklerin yapımı için bölünmesi, ısı, ıĢık, gürültü düzenekleri, renkler, temizlik, estetik, eğitsel araçlar, oturma düzeni, öğrencilerin gruplanması bunların baĢlıcalarıdır. Fiziksel düzenlemeler, öğrencinin rahat etmesini sağlamak, okul ve sınıf çekiciliğin artırarak öğrencinin okula isteyerek gelmesini gerçekleĢtirmek öğrenmeyi kolaylaĢtırmak amaçları için yapılır. Eğitim olarak tanımlanan davranıĢ değiĢikliği uygun ortamda gerçekleĢir.

Sınıf yönetiminin ikinci boyutunu plan-program etkinlikleri oluĢturur. Amaçlar esas alınarak planların yapılması kaynakların belirlenip dağıtımının sağlanması, iĢ ve iĢlemlerin süreçlerinin belirlenmesi, araç sağlama, yöntem seçme, öğrenci özelliklerini belirleme, geliĢimlerini izleme ve değerlendirme, öğrenci katılımını düzenleme bu grupta ele alınabilir.

Üçüncü boyut, zaman düzenine yönelik etkinliklerdir. Etkili öğretim, öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkili kullanıma bağlıdır.

Sınıf yönetiminin dördüncü boyutunu iliĢki düzenlemeleri oluĢturur. Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaĢamının kolaylaĢtırılmasına yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen iliĢki düzenlemeleri, özellikle bir sonraki boyut olan davranıĢı Ģekillendirici etkinliklerdir.

BeĢinci boyut, davranıĢ düzenlemelerinden oluĢur. Sınıf ortamı istenen davranıĢı sağlayabilir. Sınıf ikliminin olumlulaĢtırılması, sorunların ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi yoluyla istenmeyen davranıĢların önlenmesi, sınıf kurallarına uyulmasının sağlanması, yapılmıĢ olan istenmeyen davranıĢların değiĢtirilmesi bu boyuta iliĢkin olarak söylenebilir (BaĢar, 2000: 14).

Günümüzde teknolojik geliĢmelere karĢın öğretmenin rolü azalmamıĢ, aksine artmıĢtır. Aslında sosyal, kültürel, ekonomik ve teknolojik geliĢmeler öğretmenin rolünün önemini ve ağırlığının büyüklüğünü açık bir biçimde ortaya koymaktadır. O, yine eğitimin en değiĢmez öğesidir. Öğrencinin moral değerler kazanması ve duygusal geliĢimi için öğretmene kaçınılmaz bir gereksinim duyulmaktadır ( Ataünal, 2003: 59 ).

Türkiye Eğitim Derneği’nin (TED) 12 ildeki 6.,7.ve 8. sınıfta okuyan 4.450 Ġlköğretim öğrencisiyle gerçekleĢtirdiği ankete göre öğrenciler özellikle 8.sınıfa geldiklerinde öğretmenlerinin gözünde kendilerini değersiz hissediyor ve öğrenciler arasında adil davranmadığını düĢünüyor.

Etkililik bir kimsenin amaçlarını gerçekleĢtirebilecek Ģekilde bilgileri becerileri yöntemleri ve teknolojileri kullanabilmesidir. Etkili öğretmen ise öğrencilerde, öğrenme-öğretme etkinlikleriyle oluĢturulması planlanan yaĢantıları gerçekleĢtirebilecek Ģekilde kendisinde var olan bilgi beceri eğitim teknolojileri yöntem ve teknikleri öğretim etkinlikleri sırasında kullanarak öğrencinin en iyi öğrenmesini sağlayan kiĢidir (Ünal ve Ada, 2007: 180).

Bir okulun ne kadar iyi olduğunu ölçen değiĢik kriterler vardır. Sanıldığı ve toplumda yaygın olarak kabul gördüğü gibi bunların en önemlisi sınav baĢarısı değildir. Öğrencinin okula isteyerek gidiyor olması, okulda bulunmaktan mutlu olması okul için bir kalite göstergesidir. Bu durum öğretmenler içinde geçerlidir. Öğretmen de okuldan beklentisini ne ölçüde karĢılarsa öğrencisinin beklentilerine cevap vermesi o kadar kolaylaĢacaktır.

Benzer Belgeler