• Sonuç bulunamadı

2.3. Çoklu Zekâ Kuramı

2.3.3. Çoklu Zekâ Alanları

Çoklu Zekâ Kuramı ilk defa ortaya atıldığında toplam yedi farklı zekâ alanından oluşuyordu. Zamanla Çoklu Zekâ Kuramı ile ilgili yapılan araştırmalar neticesinde tespit edilen "Doğa Zekâsı" ile birlikte toplam zekâ alanların sekiz farklı türden oluştuğu kabul edilmiştir (Kuru, 2001; Metan, 2011). Çoklu Zekâ Kuramı’na ait zekâ alanlarının tanımı ve özellikleri aşağıdaki gibidir:

2.3.3.1. Sözel/Dilsel Zekâ

Araştırmacılar, yıllardır konuşma becerisi ile beyin arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Her kültürden tüm insanlar iletişim aracı olarak dil kullanma becerisine sahiptir. Ancak kimisi dili sadece basit düzeyde iletişim aracı olarak kullanırken bazıları dillerini daha profesyonel iletişim aracı olarak kullanabilir (Talu, 1999).

Sözel-dilsel zekâ insanın bir dile ait kuralları ve ifade yeteneğini bir konuşmacı, bir masalcı veya bir politikacı gibi sözlü olarak ya da bir şair, bir yazar, bir editör, bir gazeteci gibi yazılı olarak iyi derecede kullanabilme yeteneğidir. Farklı bir ifadeyle sözcükler zekâsı ya da bir dilin temel işlemlerini açıkça kullanma kabiliyetidir (Kurt &Temelli, 2013, s.39).

2.3.3.1.1. Sözel/Dilsel Zekâ Özellikleri

Sözel / Dilsel Zekâ alanı gelişmiş olan bireylerin; yazma yeteneği diğerlerine göre daha gelişmiştir. Tarihi, yerleri ve isimleri gibi ezberlenen veya öğrenileni hatırlama konusunda çok yeteneklidir. Yaşına göre iyi derecede söz dağarcığına sahiptir, özellikle çocuklar yaşlarına göre sözcükleri çok iyi telaffuz ederler. Başkasıyla iletişime geçerken kullandığı kelimeler konusunda çok yeteneklidirler. Tekerleme tarzında kelime oyunlarından hoşlanır. Kitap okumayı, öğrendiği kelimeyi anlamına uygun kullanmayı ve dinleyerek öğrenmeyi çok sever (Saban, 2005, s.7).

2.3.3.2. Mantıksal/Matematiksel Zekâ

Bu zekâ alanı bir diğer ifade ile sayılar ve akıl yürütme zekâsı olarak da adlandırılmaktadır. Ayrıca mantık matematiksel zekâ alanı şu şekilde de nitelendirilebilir: Tümdengelim ve tümevarım yöntemi kullanılarak akıl yürütme, soyut problem çözme, biriyle ilişik kavram ve düşünceler arasındaki ilişkiyi anlama becerisi veyahut bunlara benzer yönleri arama zekâsı. Bununla birlikte mantık-matematiksel zekâ alanı şu becerileri içermektedir: Bilimsel hipotezi sınıflandırma, öngörü, öncelik verme, neden-sonuç ilişkisini anlama yeteneğidir (Başaran, 2004).

Matematiksel yönden bu zekâ alanı: Sayıları, bir matematikçi bir vergi memuru veya bir istatistikçi gibi etkili kullanmayı ifade etmektedir. Mantıksal zekâ yönünden ise: bir bilim adamı bir bilgisayar programcısı veya bir mantık uzmanı gibi sebep sonuç ilişkisini etkili

2.3.3.2.1. Mantıksa /Matematiksel Zekâ Özellikleri

Mantıksal/matematiksel zekâ alanı gelişmiş olan öğrencilerin genel özellikleri şu şekildedir:

- Olaylar ve bunların oluşum süreci ile ilgili soru sorar. - Soyut ve kavramsal düşünebilme yeteneği gelişmiştir. - Birbirinden bağımsız bilgiler arasında bağlantı kurar. - Muhakeme yeteneği gelişmiştir.

- Mantığın ön planda olduğu satranç ve briç tarzı oyunları oynamayı sever. - Matematik gibi sayısal dersleri sever.

- Matematiksel hesap gerektiren oyunları ilginç bulur (Tekin, 2008).

2.3.3.3. Görsel/Uzamsal Zekâ

Görsel zekâ alanı gelişmiş olan bireyler, işittiklerinden çok gördüklerini akıllarında tutmaktadırlar. Görselin ön planda olduğu film ve slayt gösterileri ile öğrenmeyi tercih etmektedirler. Resimli kitaplara ve sanatsal etkinliklere oldukça ilgili oldukları gibi hayal dünyaları da çok gelişmiştir. Ayrıca bu kişiler renklere karşıda çok hassastır. Görsel uzamsal/zekâ alanı gelişmiş olan bireyler mimar, fotoğrafçılık ve dekoratör gibi meslek gruplarına oldukça meyillidir (Sarı, 2017, s.254).

Bu zekâ alanında "görsel" ve "uzamsal" terimlerinin kullanılmasının sebebine ilişkin Gardner (Gardner, 2010) şöyle bir izah da bulunmaktadır:

“Kimi araştırmacılara göre bu zekâ alanı sadece görsel zekâ olarak tasvir edilmesi yeterli gelmektedir. Bunun sebebini ise uzamsal zekâ alanı, görsel olarak dünyayı algılamamızla geliştiği kanısından kaynaklanmaktadır. Ancak nasıl dil zekâsı işitsel-sözel yönünden yoksun kişilerde gelişiyorsa, görsel/uzamsal zekâ alanı da aynı şekilde kör olan bireylerde uzamsal zekâ alanı yönüyle gelişmesi mümkündür. Bu nedenle, görsel/uzamsal zekâ alanı görsel dünya ile doğrudan ilişkilendirilmemeli.”

2.3.3.3.1. Görsel/Uzamsal Zekâ Özelikleri

- Görselin daha ön planda olduğu haritaları, diyagramları, tabloları ve çizgileri düz metinlere göre daha iyi anlar ve okur.

- Film, slayt ve benzeri görsel sunum içerikli materyalleri izlemekten zevk alırlar. - Üç boyutlu yapı ve modellere karşı çok ilgilidir.

- Okumaktan çok görsel ağırlıklı resim veya video içerikleriyle yeni bilgiler öğrenmeyi tercih ederler.

- Kitap ve defterlerde okuma esnasında çok fazla karalama yapmaktadırlar.

- Bir varlığı görsel olarak çok net hatırlar yani olmadığı zamanlarda bile zihninde çok net canlandırabilir (Saban, 2003, s.9)

2.3.3.4. Müziksel ve Ritmik Zekâ

Bu zekâ alanı gelişmiş olan bireyler, duygularının aktarımında müziği bir araç olarak kullanmaktadırlar. Bir şarkıda bulunan ritim, perde ve melodiye karşı fazlasıyla duyarlıdırlar. Ayrıca enstrüman çalma veya söylenen şarkının benzerini bulma gibi yetenekleri de oldukça gelişmiştir. Müziksel ve ritmik zekâ alanı gelişmiş olanlar müzisyenlik, koristlik, orkestra şefliği gibi meslek gruplarına karşı çok ilgilidir (Talu, 1999).

Kurt ve Temelli (2013, s.46), yaptıkları çalışmada müziksel ve ritmik zekâ alanı gelişmiş olan bireylerin: duygu ve düşüncelerini müzik ile aktarmayı sevdiklerini, hayatın her alanında müziği kullanmaktan zevk aldıklarını ifade etmektedirler. Bununla birlikte araştırmalarında bu bireylerin; çevrelerindeki seslerden anlam çıkarmayı, sohbet ettiği kişinin ses tonundan ruh hâlini anlayabilme veya bir makinenin çalışma sesinden arıza durumunu fark edebilme yetenekleri çok gelişmiş olduğunu vurgulamaktadırlar.

2.3.3.4.1. Müziksel ve Ritmik Zekâ Özellikleri

Sarı (2016, s.13-14), araştırmasında müziksel ve ritmik zekâ alanına sahip insanların özeliklerini şu şekilde açıklamıştır:

- Her türlü sese karşı çok duyarlı.

- Değişik seslere, notalara ve ritimlere karşı çok ilgilidir.

- Müzik ve hareketleri birleştirebilir, bunun sonucunda değişik figürler ortaya çıkarır. - -Müzikal enstrümanlara karşı oldukça ilgilidirler. Ayrıca bunları kullanmayı çok

çabuk öğrenir. - Ritim tutmayı sever.

- Boş zamanlarında şarkı mırıldanır.

2.3.3.5. Doğacı Zekâ

Doğacı zekâ alanı gelişmiş olan bireyler, doğaya karşı oldukça ilgilidirler ve sağlıklı bir çevre oluşturma bilincine sahiptirler. Bununla birlikte bu kişiler, hayvan ve bitki gibi yaşayan canlıları sınıflandırmayı; sınıflandırdığı canlıları birbirlerinden rahatlıkla ayırt edebilme kabiliyetleri oldukça gelişmiştir. Ayrıca jeolojik yönden dünyanın doğasını araştırmaya aşırı ilgili ve duyarlıdırlar (Saban, 2003).

Bu zekâ alanı gelişmiş olan kişiler: her türlü doğal olgu üzerinde hissetmeyi, düşünmeyi ve eylemde bulanmayı severler. Dolayısıyla bu kişiler bitkilere, hayvanlara ve çevreye karşı oldukça ilgilidir. Ayrıca doğacı zekâ, mantıksal/matematiksel zekâ ve içsel zekâ ile bağlantılı olduğu belirtilmelidir. Şöyle ki matematikte nesneleri ve durumları kategorize etmekle doğal olayları kategorize etmek arasında fark yoktur. İçsel zekâya özgü olan kişinin, toplumdaki uyarıcılardan uzaklaşıp kendi iç dünyasına dönme dürtüsü ile toplumdan uzaklaşıp doğaya yönelme isteği birbiriyle örtüşmektedir (Tekin, 2008).

2.3.3.5.1. Doğacı Zekâ Özellikleri

Saban (2005b, s.14), yaptığı araştırmasında doğacı zekâsı özelliklerini şu şekilde açıklamıştır:

- Doğacı zekâ alanı gelişmiş olan bireyler doğaya, hayvanat bahçelerine veya tarihi müzelere karşı çok ilgilidir.

- Bu zekâ alanı gelişmiş olanlar doğa olaylarıma karşı çok hassas ve meraklıdır. - Çevresindeki bitkilerin bakımına karşı genellikle sorumluluk sahibidir.

- Doğacı zekâsı gelişmiş olan öğrenciler ekolojik çevreyi, bitkileri, doğayı veya hayvanları baz alan ders içeriklerine karşı çok meraklıdır.

- Doğaya özgü varlıklara karşı çok ilgilidir. Böylece hayvan beslemek veya böcek koleksiyonu toplamak gibi hobilere sahip olabilirler.

- Doğayı koruma bilinci çok gelişmiştir. - Mevsimler ve iklimlere karşı çok ilgilidir.

2.3.3.6. Sosyal Zekâ

Bu zekâ alanı gelişmiş bireyler, çevresindeki insanların ruh hâllerini, duygularını, güdülerini ve hislerini çok iyi anlarlar. Bununla birlikte çevresindeki insanların çalışma prensiplerini kavrama ve onlarla birlikte bir uyum içerisinde çalışma potansiyelleri oldukça yüksektir. Mesleki hayatında toplumla iç içe çalışan bireylerin sosyal zekâ alanları genellikle çok gelişmiştir. Buna pazarlamacı, politikacı, öğretmen ve din adamlarını göstermek mümkün (Ekici, 2003).

Sosyal zekâ alanı gelişmiş olan bireyler: bir öğretmen, bir terapist veya bir pazarlamacı gibi çevresindeki insanların duygu ve düşüncelerini çok iyi karşılar ve buna karşılık verir. Ayrıca sosyal zekâsı gelişmiş olanların, gerek sözlü gerek sözüz iletişim kurma becerileri oldukça gelişmiştir. Ayrıca bir grup içerisindeki işbirliği potansiyeli ve uyumu oldukça yüksektir (Tekin, 2008).

2.3.3.6.1. Sosyal Zekâ Özellikleri

Sosyal zekâ özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

- Arkadaş ve çevresindekiler ile çok yakın ilişkiler kurabilmektedir.

- Bu kişilerin, liderlik vasfı gelişmiştir ve kalabalık ortamlarda ön plana çıkmaktadır. - Çevresindekilerin problemlerine çözüm bulmaktan mutluluk duyar.

- Başkalarıyla birlikte bir işi yapmaktan mutluluk duyar. - İki veya üç yakın arkadaşa sahiptir.

- Empati becerisi çok gelişmiştir.

- Bildiği şeyleri başkalarına öğretmeyi ve onlarla birlikte öğrenmeyi çok sever (Oral, 2001).

2.3.3.7. Bedensel/Kinestetik Zekâ

Bedensel/kinestetik zekâ alanı gelişmiş bireyler yaparak-yaşayarak, dokunarak veya hareket ederek öğrenmeyi severler. Bir eylemi gerçekleştirirken duygu ve düşüncesini ifade ederken ya da düşünürken bedenen hareket etmeyi çok severler. Bir nesneyi elinde tutma ve tutuğu bu nesne ile çevik hareketler yapabilme becerileri çok gelişmiştir. Ayrıca bu zekâya sahip kişiler zihin ve beden arasındaki ilişkisi epeyce gelişmiştir. Bedensel/kinestetik zekâ alanı gelişmiş bireyler balerin, sporculuk, heykeltıraş, mimarlık gibi meslek gruplarına çok ilgilidir (Oral, 2001).

Bedensel/zekâ: Koşma, tırmanma veya ağır bir cismi taşıma durumlarında görüldüğü gibi bir aleti kullanma veya onunla başa çıkma durumu da bedensel zekâ ile ifade edilebilir. Bu zekânın en belirgin özelliği, bireyin kendisini ifade etmesinde veya bir amaca ulaşmada bedenini çok etkin kullanma durumudur (Puchta, Krenn & Rinvolucri, 2009).

2.3.3.7.1. Bedensel/Kinestetik Zekâ Özellikleri

Seber (2001), yaptığı araştırmasında bedensel/kinestetik zekâ özelliklerini şu şekilde sıralamıştır:

- Kişi birden fazla sportif faaliyete başarılıdır. - Uzun süre hareket etmeden duramaz.

- Bir şeyi kolaylıkla bedenen taklit eder. - El becerisi çok gelişmiştir.

- Herhangi bir şeyi parçalarına ayırma ve birleştirme hususunda oldukça başarılıdır. - Yeni bir şey öğrenirken beden hareketlerini kullanmayı çok sever (s.22).

2.3.3.8. İçsel Zekâ

Gardner (2010, s.344), içsel zekâ alanı ikiye ayırmaktadır. Biri içe diğeri ise dışa yönelir. İçsel zekâ alanın içe yönelme durumuyla Gardner, bireyin duygu ve düşüncelerini kontrol altına alabilme, onlara sembolik kodlar verebilme ve bunun sonucunda davranışlarını anlama veya tanıma durumu olduğunu vurgulamaktadır. Bir başka değişle yaşanan bir hoşnutluğu bir acıdan ayırabilme yeteneğidir. Bunun sonucuysa meydana gelen veya gelebilecek durumdan uzaklaşma veya yakınlaşmadır. İçsel zekâ alanın dışa yönelme durumu olarak Gardner, bunu bireyin çevresindeki insanlara yönelik bir olgu olduğunu

vurgulamaktadır. Çevresindekileri fark edip onların ruh hâllerini anlama, onları motive etme veya niyetlerini sezinleyip ona göre hareket etme durumu olduğunu belirtmektedir.

2.3.3.8.1. İçsel Zekâ Özellikleri

Çevresindekilerin duygu ve düşüncelerini anlama, yoğunlaşma, konsantre olma, kendini tanıma, yaptığı eylemler ve düşünceleriyle kendini objektif olarak yargılayabilme, güçlü ve zayıf yönlerini bilme, ortama göre nasıl davranması gerektiğini önceden kestirebilme, hayata dair beklentilerini bilme ve buna göre kendine yol çizme içsel zekâ özelliklerinden sayılmaktadır (Kurt & Temelli, 2013).

Benzer Belgeler