• Sonuç bulunamadı

2.4. Çocuk ve Resim

2.4.3. Çocukların Çizgisel Gelişim Evreleri

Çocuk obje tutmaya başladığı dönemden başlayarak ortaokul sonuna kadar yaptığı resimlere çocuk resimleri denilmektedir. Bireysel farklılıkları göz önüne alınmazsa 2 yaşından 13- 14 yaşa kadar uzanan dönemi içine almaktadır.

Çocukların ilk dönem resimlerinde görülen basit şekiller zamanlar daha anlamlı hale gelmektedir. Çocuk resimlerini izleyen her kişi bu resimlerin bir gelişim evresi geçirdiğini kolayca görmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla dünyanın hangi yerinden olursa olsun tüm çocukların bireysel farklılıklar haricinde yaşlarına uygun, büyümeleriyle orantılı bir şekilde bu evrelerden geçtiğini göstermektedir. Bedensel ve zihinsel faaliyetine paralel olarak çizme yeteneği gelişir, bu gelişim basamakları farklı hız ve zamanlarda meydana gelmektedir.

Artut (2007) sanat ve çocuğun birbirleri ile bütünleşen ve sürekli değişerek gelişim gösteren bir olgu olduğunu ifade etmektedir. Günden güne bir evreye geçilmediğini, çocuğun yavaş ve aşamalı bir şekilde bu evreleri geçtiğini açıklamaktadır. Geçiş evrelerinde çocuk her iki evrenin özelliklerini resimlerinde gösterebilir (s. 229).

Lowenfeld, çocuğun çizgisel gelişim basamaklarını aşağıdaki şekilde gruplandırmıştır. Karalama evresi (2 ile 4 yaş arası), şema öncesi evre (4 ile 7 yaş arası), şematik evre (7 ile 9 yaş arası), ergenlik öncesi evre (9 ile 11 yaş arası), mantık çağı (11 ile 13 yaş arası), ergenlik krizi (13 yaş ve ötesi). Özsoy’ un (2003) Lowenfeld’in resimsel gelişim evreleri kuramı ve Piaget’ nin zihinsel gelişim evreleri kuramı ile eşleştirilerek hazırlanmış gelişim evrelerinin sırası şu şekildedir; temel alınan öğeler; şemanın, rengin, mekan kullanışıdır; Karalama 2-4 yaş (Devinim-Duyusal). Şema: Bazıları isimlendirilmiş çizgiler, denetimli denetimsiz hareketler, tekrarlar, el ve göz uyumu çabaları. Renk: Duygusal, isteğe bağlı renk anlayışı. Uzam: Her yer. Şema öncesi 4-7 yaş ( İşlem öncesi). Şema: Kaba formlar, Düşsel öykülerin çizimi, benmerkezci, somut düşünme. Renk: Sevdikleri renkler. Uzam: Yüzen şekiller. Şematik 7-9 yaş (Somut İşlem). Şema: Kaba formlar, düşsel öyküler, somut nesne ve olaylarla

mantıklı işlem. Seri yapma, ölçülere göre düzenlenme, sınıflandırma, durumu koruma, başkalarının görüşlerine inanmak. Renk: Eşyaya bağlı renk, bilinen renkler. Uzam: taban çizgisi, maskeleme, karışık boyutlandırma, saydamlık. Gerçekliğin doğuşu 9-12 yaş ( Çete Çağı). Şema: Hareketler görülür, cinsiyet ayrımı, sevgi ve nefret çizimleri, eski şema tekrarları. Renk: Karışık renkler, kimi gölgelemeler gerçekçi. Uzam: Çok yönlü taban çizgisi, ilkel görünümlü perspektif. Ergenlik 13-21 yaş (Gerçeklik). Şema: Hareket var, üç boyutlu biçimler ve soyutlama. Renk: Dışavurumcu renk ile gerçekçi renk anlayışı. Uzam: Çok yönlü görüş (s. 101).

2.4.3.1 Karalama Evresi (2 ile 4 yaş arası)

Bu dönemde çocuk eline geçirdiği her türlü çizicilerle duvarlara, kapılara, yerlere karalama eyleminde bulunmaktadır. Bunlar bilinçsizce yapılan karalamalardır. Yüzeyde yaptığı karalamaları keşfetmesi çocuğa büyük haz vermektedir. Kırışoğlu’ nun (2005) ifadesiyle il çizgiler doğrudan hareketten doğan izlerdir. Çocuğun ilk başarısı kalemin bıraktığı iz olması mümkündür, çocuk kolunu, elini ve bileğini kullanarak çizer bazı durumlarda iki elini birden kullanır. Yaptığı iş kendisini mutlu eder, ilk başta sağa sola giden çizgiler daha sonraları sürekli yay çizen hareketlere dönüşür (s. 76-77).

Çocuk bu çizimleri bir oyun gibi düşünür dikey, yatay ve çembersel karalamalar yaparak fazla enerjisini atar. Çocuk iki yaşından itibaren nesneleri tanır ve boya kalemlerinin resim çizmek için olduğunu bilir, yüzey üzerinde yapılan ilk karalamalar bu yaşta başlar. “Çocuğun el kaslarının, el manipülasyonunun gelişimiyle birlikte çizgilerin birbirleriyle olan ilişkileri de süreç içinde anlam kazanır” (Artut,2007: 229). İlk başta yapılan anlamsız karalamalar çocuğun belirli bir olgunluğa ermesiyle ve deneyimler arttıkça şekiller anlamlı olma sürecine girer. Bu evrede çocukların küçük kasları gelişmediği için onların daha rahat çizim yapabileceği büyük kağıtlar vermeliyiz.

“Bu evrede çocuğun başarılı olabilmesi için kendisine sunulan malzeme, ortam ve çevrenin tutumunun önemi büyüktür. Bu yaşlarda sanatsal bilgilendirme kesinlikle yapılmaz” (Buyurgan, 2007: 56). Pekiştireç çocuğun severek, mutlu bir şekilde resim çizmesine yardımcı olmaktadır. Çizilen resimlere bu dönemde müdahale edilmemeli, yönlendirme yapılmamalıdır. Çocuk çizdiği resim hakkında konuşabilir ve ne anlatmak istediğini aktarabilir, resimlerine isimler takabilmektedir. Düşünce dünyasına güven ve cesaret verilmesi önerilmektedir.

2.4.3.2 Şema Öncesi Evre (4 ile 7 yaş arası)

Bu dönemde çocuğun algıları gelişir öğrenme süreci içinde çevreyi daha iyi kavrar dış dünyayı anlatan resimler yapmaya başladığı dönemdir. Resimlerinde perspektif endişesi taşımazlar. Duygularının ve hayallerinin resimlerini çizerler. Kendilerinde iz bırakan olayları anlatmak, resimlerini göstermek onları mutlu eder. Görüş özneldir. Duygularını ve hayallerini yansıtır. Vücut oranları ölçüsüz, perspektif endişesi taşımazlar. Renk kullanımında oldukça özgürdürler sevdikleri renkleri kullanırlar, sağdan sola ya da yukarıdan aşağıya geniş şekilde boyamayı tercih ederler. Çizgi ile sınırlanan objelerin içlerini doldurabilirler.

Artut’ a (2007) göre resimlerinde sadece çizgilerden oluşan biçimler yoktur, yüzey doldurmaya başlar. Bu yaş döneminde çocuk nesne ve olaylar arsındaki ilişkiyi anlamasa dahi kendi düşüncelerine göre onları ilişkilendirebilir. Bu bağlamda obje ve kavramlarla ilgili ilişki kurabilme endişesini taşır (s. 237). Aramalar sonucunda simgelerin biçimleri sürekli değişir. Bu yaş grubunda figürlerde orantısızlık vardır, parçalı geometrik şekiller kullanır. “Bu devirde çocuk dış dünya ile kurduğu ilişkisini zenginleştirmeye koyulur. Vücut hareketlerinin ittiği düz çizgi karalamaları insan kolu, bacak ve gövdesi, yuvarlak çizgiler ise baş veya yüz olmaktadır” (Kehnemuyi, 2009: 23).

Çocuk beş yaşına kadar genellikle iki boyutlu çizimler yapar. Beş yaşından yedi yaşına kadar olan süreçte üç boyutlu yapma isteği ile farklı bir çözüm yolu arar, bu arayış içerisinde çocuk kendince bir çözüm arar ve saydam resim ortaya çıkar.“Şema öncesi dönemde özellikle beş, altı, yedi yaşlarında çocuklar iki boyutlu düzlemde üçüncü boyutu yakalama adına kendilerince çözümler bulurlar” (Buyurgan, 2007: 56- 57).

Bir ev resmi çizerken içini ve dışını göstermesi örnek olarak verilebilir. Nesnelerin havada uçmaması için birden fazla mekan kullanabilir, düzleme ve röntgen resim özelliği bu dönemin içerisinde görülmektedir. Bu evrede çocuk korkusuzca içinden geldiğince ve zevkle resim yapar. Özgürce kendilerini ifade etmeleri için resimlere müdahale edilmemeli, resimleri eleştirilmemelidir.

2.4.3.3 Şematik Evre (7 ile 9 yaş arası)

Bu evrede çocuk toplumun bir üyesi olduğunun farkına varır, insan ve çevresi hakkında belli bir görüş sahibi olur. Kafasında oluşturduğu şemada artık çocuk çevresinin merkezinde değildir daha objektif bakmayı öğrenir. Artut (2007) çocuğun bu evrede motor becerileri ve sosyal ilişkileri arasında artış olduğunu, bunun yanı sıra

bilişsel gelişmenin hızlandığını ifade etmektedir. Resimlerde varlıkların

sınıflandırılması, karşılaştırılması ve sıralanmasına yönelik zihninde şemalar oluşturmaktadır. Nesneleri biçim, boyut ve renk açısında gruplara ayırabilme becerisi gelişir (s. 243).

Denemelerden sonra çocuk kendi kafasında bir insan şeması oluşturabilmiştir, cinsiyet farklılıklarını bu dönemde görebiliriz. Figürlerde gövdeyi dikdörtgen, başı daire biçiminde gösterir. Mekan kavramı geliştiği için yer çizgisini kullanmaya başlar, figürler tasarlanan mekanla iç içedir. İnsan figürlerinde kendisi için önemli parçaları çocuk abartarak gösterirken önemsiz yerleri ise göstermeyebilir. Resminde kullandığı renkler nesnelerin kendi rengidir, artık gerçeği yansıtmaya çalışır. Buyurgan, (2007) bu yaş döneminde çocuğun gerçeği yansıtma endişesi ve isteği taşıdığını, başarısızlığın karamsarlığı getirdiğini ifade etmektedir. Gerçeği yansıtmak istemesi ve bunu yapamaması çocuğun heyecanın kaybolmasına sebep olmaktadır (s.56-57). Dış dünyasının zenginleştiği bir dönemdir. Okula başlamasıyla birlikte çocuğun sorumlulukları artar bu dönemde çocuk resimlerinin beğenilip beğenilmediği konusunda tedirginlik yaşar. Öğretmenler bu dönmede eleştiri yapmadan teşvik edici davranmalıdır.

2.4.3.4 Ergenlik Öncesi Evre (9 ile 11 yaş arası)

“Bedensel ve psikolojik gelişim ve değişkenlerin kritik olduğu bir dönemdir. Temel eğitimin sonlarına sarkan bu dönemde “gruplaşma” veya “başkaldırma” dönemi de denmektedir” (Artut, 2007: 246). Gruplaşma veya başkaldırma dönemi de denilen bu dönemde gerçekçi bir anlayış gelişir. Çocuk için bedensel ve psikolojik açıdan kritik bir dönemdir

Artık planlama, perspektif ve oranlamaya dikkat edilmektedir. Bir önceki dönemde görülen geometrik şekiller bu dönemde kullanılmamaktadır. Gerçeği

yansıtmaya çalışır, ayrıntıya yer verir. Erkekler resimlerini maceraperest gösterirken, kızlar daha duygusal içerikli resimler çizer. Resimlerde cinsiyet ayrımı kendini daha iyi gösterir. Resimlerini beğendirme kaygısıyla yapar bu durum çekingenliği beraberinde getirmektedir. Yanlış yapma, kağıdı boş bırakma endişesi taşır. Aile ve öğretmenlerinin başarısızlığını sıkça dile getirmesi çocuk üzerinde derin iz bırakır bu sebeple öğretmenlerin çocuğun ilgi ve becerisine göre etkinlikler düzenlemesi gerekmektedir. İnsan figürleri hareketsiz olmasına rağmen vücudun her parçasının bir anlamı vardır. Gerçekçi çizimler görülür. Bu dönemde arka planda küçük, önde büyük çizimler perspektifin gelişmeye başladığını göstermektedir. Objeleri anlam ve amacına uygun olarak yerleştirmeye özen gösterir. Konular ne kadar duygusal olursa sakin-coşkulu ya da değişkenli-değişkensiz bu çocuğun yaratıcılığını ve kendini ifade etmesini etkiler.

2.4.3.5 Mantık Çağı (11 ile 13 yaş arası)

Ergenliğin başlangıcına rastlayan bir dönemdir. Bedensel ve ruhsal olarak değişiklikler gösterdiği için kritik bir dönemdir, ergenliğe giriş bunalımı da beraberinde getirmektedir. Bu dönemde çocukluk ve ergenlik dönemi arasında kalmıştır. “Ergenliğin başlangıcı olan bu döneme “mantık devri” de denmektedir. Bu dönem ile yaklaşan gençliğe atılan ilk adımın, bunalımın ilk habercisidir” (Artut, 2007: 248).

İnsan figürünün büyük ve ayrıntılı çizildiği, cinsel kimliklerin abartılı aktarıldığı görülmektedir. Gerçeğe uygun çizmeye çalışır, renkleri en iyi biçimde kullanmaya çalışır. Işık, renk, gölge oran ve orantıya dikkat ederler. Fakat tam olarak bunları vermede başarılı değillerdir. “Bu evrede çocukta gerçeği yansıtma isteği devam eder. Çizgilerinde kendine özgü anlatım yolları arar. Piaget bu evreyi biçimsel işlemler evresi olarak tanımlar. Çocuk için kimi biçimsel sorunların çözümü önemlidir” (Buyurgan, 2007: 64).

Resimlerde hareket ve duygusal sahneler görülür, perspektif ve ayrıntılara inebilme yetisi kazanmıştır. “Resimlerinde kültürel-etik (sosyal) sorunların yanı sıra duygusal (acı ve neşe, eğlenme) gibi soyut kavramlar sembolize edilir. Olay ve olguları kavrama düzeyleri, yorumlama, muhakeme etme yetileri resimlerinde önemli bir değişiklik olarak göze çarpar” (Artut, 2007: 249).

Çocuğun yaratıcılığını engellememek için anlayışlı ve hoşgörülü davranılmalıdır. İlgi çekici konulara yer verilmelidir. Bu dönemde coşkulu ve hayal gücüne dayanan konular verilmelidir.

Genel özellikleri

 Doğadaki varlıkların gerçek boyutunu kavrar ve bunu resimlerinde ifade

edebilir.

 Perspektif ve ayrıntılara inebilme yetisi kazanmıştır.  Renk, gölge, ışığa önem verir.

 Bilişsel, görsel ve duygusal gelişim etkiler.

 Soyut düşünceleri zihinde yorumlar ve bunları yansıtabilir, Olayları kavrama, yorumlama yetisini kazanabilmiştir.

 Resimlerde dramatik, duygusal ve kinetik sahneler görülür.

Kehnemuyi (2009) mantık dönemi çocuklarında iki tip özelliğin göze çarptığını ifade etmiştir. Nesnel gözle görülen şeylerle ilgilenen tip yani görsel. Öznel, içsel duygu yoluyla etkilenen tip yani görsel olmayan (s. 32). Ortaokullarda öğretmenlerin nesnel ve öznel iki tip insan özelliğine göre çocukların eğitilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Buna göre etkinlikler düzenlenmelidir. 11- 13 yaş arası mantık dönemini özetlenecek olunursa; Bilincine varılmamış, gelişmiş bir zeka, gerçeğe yanaşma, hareket ve dramatik yöne eğilim özellikleri arasında gösterilebilir. İnsan resimlerinde orantı hissedilir, uzak ve yakın eşyaların boyutlarını görebilme, resimlerinde ufuk çizgisi fark edilir. Renkler’ de yakın ve uzak renk değişimini hissettirir ve duyguya bağlanan renkleri öznel olarak kullanır.

2.4.3.6 Ergenlik Krizi (13 yaş ve ötesi)

Ergenlik çocuklukla yetişkinlik arasında kalan bir ara dönemdir. Bu değişim bir durumdan ötekine geçiş olduğu için eski alışkanlıklardan sıyrılıp yeni koşullara uyum sağlamayı gerektirdiğinden kriz ya da bunalım dönemi yaşatmaktadır. “Bu evrede resimsel sorunlar öğrenilerek çözülür. Soyutlama, çok yönlü görüş kazanılır. Renk ilişkileri, çizgisel renklilik oluşur. İlköğretim çağında resimde kaybolan bütünlük tekrar kazanılır. Genç, öğrenerek kendini ifade etmede çıkış yollarını daha kolay bulur” (Buyurgan, 2007: 66). Bu dönemde teknik yönden açıklamaya gitmek yerine çözümü

çocuğa bırakmak daha doğrudur. Eğitmenin verdiği kurallara göre değil gencin içinden geldiğince resim yapması sağlanmalıdır. Gerekli mekan ve malzeme sunulmalı, motivasyon ve bilgilendirme yapılması yeterlidir.

Benzer Belgeler