• Sonuç bulunamadı

1.8 Çocuk Resimler

1.8.6 Çocuk resimlerinde yaratıcılık

Düşünme insana özgü olan bir özelliktir. Herhangi bir konuda yargıya varmak için insan düşünür. Bir ürün ortaya koymak için veya var olan bir ürünü yeniden geliştirmek ve ilerletmek için birey düşünür ve sonuca varır. Bu nedenle düşünme kavramı insanda var olan dinamik bir süreçtir.

Sözü edilen durumu açıklamak için 2 farklı fikir öne sürülmüştür. İlk olarak düşünmenin bir ‘çıktı’ olduğu ileri sürülmüştür. Bu fikre karşılık olarak da

58

düşünmenin ‘bir takım zamandan’ meydana geldiği öne sürülmüştür. Davranışçılar düşünmenin bir çıktıdan ibaret olduğunu ve oluşturulacak ürünlerin gözle görülebileceğini söylemişlerdir. Bilişselciler ise düşünmenin bir zamandan oluştuğunu ileri sürmüşlerdir (Doğan, 2011). Yaratıcılık denilince kaçınılmaz bir kelime daha vardır. Bu kelime de düşünmedir. Yaratıcı düşünme birlikte ifade edilen bir terimdir. Ayrı ayrı düşünülemez. Bakıldığı zaman yaratıcılık düşünme sürecinin bir ürünü olarak ifade edilebilir. Bahsedilen fikir akımlarının ortak noktası olarak yaratıcı düşünme terimi kullanılabilir. Var olan bir ürünü çocukların önüne koyup onların soru sormalarını sağlamak çocuklarda merak uyandıracaktır. Bu merakın sonunda çocuklardan bir ürün elde etmelerini istemek çocuklarda düşünsel etkilere sebep olacaktır. Düşünmenin sonucunda elde edilen veri yaratıcılığın ürünüdür. Yani sürecin sonunda bir sonuca varma işlemidir. Yaratıcılık; biricik olan bir unsurdur. Olanı geliştiren, sorunları aşmayı kapsayan, bireyin aklını biricikliğe kullandığı bir durumdur (Aslan E. , 2001). Torrance yaratıcılık kavramını ‘problemlere çözüm oluşturma, ortama kısa sürede adapte olma, hipotezler kurma, hipotezlere çözümler geliştirme, çözüm seçme ve yargıya varma’ şeklinde tanımlamıştır (Aslan E. , 2001). Yaratıcılığın günümüzdeki tanımına ulaşılmasında pek çok çalıma yapılmıştır. Bu çalışmalar 5 alt başlıkla birleşmiştir (Treffinger, 1996’dan akt. Aslan, 2001).

Yaratıcılık kavramının günümüzdeki yerine bakacak olursak yaratıcılık üzerine yapılan çalışmaların 5 alt başlıkla birleştirildiği görülmüştür (Treffinger, 1996, akt.Aslan , 2001).

Akılcılık: Bu gruptaki kişiler yaratıcılığın zihinsel bir faktör olduğunu öne sürmüşlerdir. Kişinin aklını yeterli ve gerekli şekilde kullandığını söylerler. Bu tanımlara göre yaratıcılık; düşünsel süreç, karar verme ve problemler karşısında çözüm üretmedir.

Bireysel Farklar: Yapılan bir araştırmada oyuncu, bilim insanı, şair gibi bireylerin oluşturduğu bir grubun yaratıcılık düzeyi ile normal insanların yaratıcılık düzeyleri karşılaştırılmıştır. Toplanan verilerle yaratıcılığın bireysel farklar ile bağlantısı çözülmeye çalışılmıştır. Bu başlık altında kişilik özelliklerinin yaratıcılığın üzerine etkisi açıklanmıştır.

59

Çevresel ve Bireyler Arası İlişkiler: Gelenek, görenek, örf ve adetler, kişilik rollerinin yaratıcılık üzerine etkisini açıklar.

Hayat Şekli: Bu başlık altında bireylerin normal yaşam çerçevesinde yaratıcılığı hayatlarına nasıl adapte ettiği yer almaktadır. Kendini kanıtlama olarak tanım yapılır.

Mantıksızlık: Fiziksel, psikolojik ve biyolojik açıdan inceleme yapılır. Hayata başka pencereden bakma, var olan ürünlerden yeni ürünler meydana getirme şeklinde tanımlanabilir.

Tüm bu açıklamalardan sonra yaratıcılık zihinsel süreçler sonucunda olmayan bir şeyi düşünme, geliştirme, farklı pencereden bakma, problemlere çözümler üretme ve geliştirme olarak açıklanabilir (Ağluç, 2013).

Yaratıcılıkla ilgili görüşlere baktığımızda Poincare’ye göre yaratıcılık ışığın olmadığı bir yerde oluşan, mantıkla birlikte ilerleyen bir süreçtir. Rüyalar, zihinsel aktarımlar açısından açıklamalar yapmıştır. Stein; “Yaratıcılık, düşünme sonucunda elde edilen çıktıdır.” demiştir. Bireylerin kültürden etkilendiğini ve yaratıcılık kavramının kültürün bir parçası olduğunu söylemiştir. Stein’e göre yaratıcılık yeniliktir. Rogers; yaratıcılığın bireyin kendisini gerçekleştirmesi olduğunu söylemiştir. Buna göre birey; hayattan doyum almış ve tatmin olmuştur. Mooney yaratıcılığı farklı açılardan ele almıştır. İş, sanat ve yenilik bağlamında karşılaşılan problemleri çözmek için başvurulan zihinsel bir süreç olduğunu ileri sürmüştür. Hausman, yapılacak değişimlerin yaratıcılıktan ibaret olduğunu ve yaratıcılık sürecinden geçtiğini söylemiştir (Pames, 1962; Yavuz, 1989; Singer, 1998’den akt. Aslan, 2016).

Yukarıda çeşitli insanların verdiği tanımlar görülmektedir. Bu tanımlardan yola çıkarak şöyle bir tanım yapılabilir. Yaratıcılık; Kültürel faktörlerden etkilenen, içerisinde yeniliği barındıran ve süreçten oluşan zihinsel bir etmendir. Yaratıcılık her bireyde vardır. Sadece çıkma zamanı ve alanı belli değildir. Bazen sanatta, bazen iş görüşmesinde, bazen sunum yaparken bazen de spontane şekilde yaratıcılığı kullanırız. Çocuklar çoğu zaman oyun oynarken ya da resim yaparken yaratıcılığı kullanırlar. Ancak bunu farkında olmazlar. Akıllarından geçen şeyleri resmetmeleri veya canlandırmaları birer yaratıcılık ürünüdür. Her çocuğun yaptığı çalışma biriciktir.

60

Çocukların yaptıkları resimler kendilerine özgüdür. Yaşadıkları kültürü, çevreyi ve ailelerini kendi zihinsel çizgilerinden geçirerek çalışmalara yaparlar. Yani çocuğun yaptığı her resim aslında yaratıcılık ürünüdür. Burada önemli olan öğretmenin resimlerden anlaması ve başarılı bir şekilde çıkarımlarda bulunmasıdır. Yapılan her resmi yaratıcılık ürünü olarak değerlendirmekten ziyade çocukların iç dünyasını anlamaya yönelik çıkarımlarda bulunmalıdır. Çocuklar farklı yaşlarda farklı resimler çizerler. Bu çizimler basit çizgil er ve karalamalar ile başlar. Ardından anlamlı resimlere geçiş yapar. Bu aşamalar çeşitli kişiler tarafından kaynaklandırılmıştır. Çocuk resimleri dönemlere ayrılmaktadır. Bu dönemler çocukların yaşlarına ve gelişim aşamalarına göre farklılık gösterir.