• Sonuç bulunamadı

III. Çocuk Emeği ve Çocuk Emeğinin Görünüm Biçimleri

3. Çocuk İşçiliği

Çocukların ücret karşılığında yaptığı işlerin niteliğine göre yapılan ayrımda;

çocuğun sağlığı ve güvenliği için tehlikeli olan, eğitimine devamını engelleyen, fiziksel, ruhsal, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar veren ya da gelişimine katkı sunmayan tekdüze işler çocuk işçiliği (child labour) olarak nitelendirilmektedir.63 Çocuğun kendine özgü gelişim özellikleri sebebiyle, çocuk için tehlike yaratan iş ve ortam, bir yetişkin için geçerli olan “işyeri tehlikelerini” de içine almakla birlikte bundan daha farklı ve geniş bir anlam taşımaktadır.64 Bir yetişkin için herhangi bir tehlike oluşturmayan bazı durumlar, çocuğun gelişimini fiziksel, duygusal, zihinsel ya da sosyal açıdan etkileyebilmektedir.

Şiddetin, bireyin sahip olduğu haklardan yararlanmasını ve özgürce gelişerek kendi varlığını oluşturmasını engelleyen tüm edimleri içine alan bir kavram olması nedeniyle, çocuk işçiliği (child labour) tanımı kapsamındaki işlerde çalışan çocukların

60 Konanç, 5. Erbay, 208. Şahin, 11.

61 Bkz. §1-II.

62 Başaranbilek, 42.

63 Konanç ,5. Erbay, 208. Şahin, 11. Sadana/Thorat, 220-221.

64 Bequele/Myers, 3-4.

ekonomik şiddete maruz kaldığı açıktır.65 Bu biçimiyle çocuk işçiliğinin karma görüş taraftarlarınca da sonlandırılması gerektiği belirtilmektedir.66

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün konuya yaklaşımı da buna paralel şekilde, çocuk işçiliğini belirlerken çocuklar tarafından yapılan işlerin niteliğini dikkate almak yönündedir.67 Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre çocuk işçiliğinin 3 alt türü vardır.

Bunlardan ilki Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri olarak nitelendirilen bazı uygulamalardır (çocukların alınıp satılarak ya da borç karşılığı iş gördürülerek köleleştirilmesi, fuhuş ya da pornografik içerikli gösteri ve yayınlarda kullanılması ya da uyuşturucu alım satımı benzeri yasa dışı işlerde kullanılması gibi). İkincisi çocukların sağlıkları ve güvenlikleri açısından tehlike oluşturan işlerde ve şartlarda çalıştırılmalarıdır. İkinci grup çocuk işçiliği de Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi68 ile çocuk işçiliğinin en kötü biçimi olarak nitelendirilmiş ve taraf ülkelere sonlandırılması için acil önlemler alma yükümlülüğü getirilmiştir. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından çocuk işçiliği olarak tanımlanan ve kaldırılması hedeflenen üçüncü grup ise ülkelerin ulusal mevzuatlarınca getirilmiş asgari çalışma yaşının altındaki çocuk çalışmasıdır.

Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre bu üç grubu içine alan çalışmalar çocuk işçiliği olup ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bunun dışında kalan çalışmalar Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından çocuk işçiliği olarak nitelendirilmemektedir.69 Çalışmamızın devamında “çocuk işçiliği” kavramı, değinilen biçimde çocuk için zararlı ve tehlikeli çalışma biçimlerini ifade eder şekilde kullanılacaktır.

65 Kümbetoğlu/User/Akpınar, 145.

66 Konanç, 6.

67 Şahin, 11.

68 Sözleşme’nin Türkçe metni için bkz. https://www.ilo.org/ankara/conventions-ratified-by-turkey/WCMS_377311/lang--tr/index.htm.

69 Erbay,208. https://www.ilo.org/ankara/areas-of-work/child-labour/lang--tr/index.htm.

İşin niteliğinden yola çıkılarak yapılan ayrım hem çocukların korunmasına hem de özgürleşmesine imkan sağlamaktadır. Bu sebeple kanımızca ulusal mevzuatların düzenlenmesinde esas alınacak ölçüt, işin niteliğini esas alan bu ölçüt olmalıdır ve çocukların yapa(maya)cakları işler gelişim özellikleri dikkate alınarak saptanmalıdır.

Bununla birlikte söz konusu mevzuat oluşturma değil de bu mevzuatın uygulanması olduğunda, somut çalışma biçimlerinin hangilerinin çocuk için zararlı hangilerinin çocuğun gelişimini destekleyici olduğunun tespitinde zorluklar ve muğlaklıklar gündeme gelebilecektir. Tespitteki bu subjektiflik bazı çocukların, kanunun küçük işçiler için getirmiş olduğu -çalışma saatleri, yıllık ücretli izin vb.- korumaların dışında kalmasına neden olabilecektir. Bu sebeple uygulamada, somut çalışma ilişkisi içinde yer alan çocuğun, işçi olup olmadığının belirlenmesindeki ölçüt, bağımlı / bağımsız çalışma ölçütü olmalıdır.70 Nitekim bir işverene bağımlı olarak ücret karşılığı iş gören gerçek kişiye işçi denir.71 Çocuğun bağımlı bir biçimde iş gördüğü durumlarda çocuğu işçi olarak değerlendirip küçük işçiler için getirilmiş kanuni imkanlardan faydalandırmak

"çocuğun üstün yararının gözetilmesi ilkesi"nin72 de gereğidir. Yine çocuğun toplumsal olarak sömürü ve istismara açık konumunu ve somut olayın özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda, çalışması karşılığında bir ücret almadığı bazı durumlarda da çocuğu işçi, çalıştıranı ise işveren kabul etmek çocuğun üstün yararı ilkesine73 uygun olacaktır.74

70 Şahin,12.

71 İşçi kavramı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Süzek, 137 vd.. Tunçomağ/Centel, 49 vd..

.Narmanlıoğlu, Ferdi İş İlişkileri, 94 vd. . Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, 83 vd. Başbuğ/Yücel Bodur, 55 vd.. Güven/Aydın, 50-51.

72 BM Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 3/1'e göre: " Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. "

73 Serozan, 65-67.

74 Şahin,12-13.

Türk hukukunda ise yukarıda değindiğimiz çocuk işçiliği (child labour) ve çocuk çalışması (child work) kavramlarından farklı olarak “çocuk işçi”, “genç işçi” ve “genç çalışan” ayrımı yapılır. Bu kavramlardan ne anlaşılması gerektiği iş mevzuatında açıklanmaktadır.75 1475 sayılı İş Kanunu’ndan farklı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nda çocuk işçi ve genç işçi ayrımı yapılmıştır.76 Buna karşılık bu kavramlara ilişkin tanım, İş Kanunu’nda değil, 6.4.2004 tarihli Yönetmelikte yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun çalışmaya başlama yaşına dair 71.maddesine dayanılarak çıkarılan Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik77 md. 4'te, çocuk işçi; " 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişiyi ", genç işçi ise " 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişiyi " ifade etmek üzere kullanılmıştır. Söz konusu tanımda “çocuk işçi” ifadesinin yalnızca 14-15 yaşları arasındaki bir yıllık yaş dönemini kapsamak üzere kullanılmasının, 14 yaşından daha küçük yaşlarda çalıştırılan çocuklar için “çocuk işçi” kavramının kullanılmamasının sebebi, bu çalışmanın yasal kabul edilmemesidir.78 Yasa dışı bu çalıştırma ilişkisindeki çocuğu “çocuk işçi” olarak nitelendirerek söylemsel bir meşruluk yaratmaktan kaçınılmıştır.

Yönetmelikte bu ayrıma dayanılarak, çocuk işçiler tarafından gelişimleri için tehlike oluşturmayan ve okula devam edenlerin devamına engel olmayan hafif işlerin neler olduğu, genç işçilerin yapabilecekleri ve 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış genç işçilerin yapabilecekleri işlerin neler olduğu hüküm altına alınmıştır

75 İş Kanunu’nun, asgari çalışma yaşına ilişkin 71. maddesinin gerekçesinde, 02.06. 1994 tarih ve 94/33 sayılı AB Direktifi’nin esas alındığı belirtilmiştir. Tuğ/Baysal, 1870.

76 Çocuk işçi genç işçi ayrımının yapılmadığı 1475 sayılı Kanun döneminde öğretide, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda öngörülmüş olan asgari çalışma yaşının 12 olması gerekçe gösterilerek 12 yaşından küçük işçiler çocuk işçi, 12-18 yaş arasındaki işçiler ise genç işçi olarak adlandırılmıştır.

Bununla birlikte asgari çalışma yaşı bakımından ulusal hukukumuzla uluslararası iş hukuku arasındaki uyumsuzluğa işaret edilmiştir. Centel, 33-37. Bununla birlikte öğretide bir görüş, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun söz konusu maddesinin halen yürürlükte olması karşısında İş Kanunu kapsamı dışındaki işler bakımından 12 yaşından küçükleri çocuk, 12-18 yaşındakileri ise genç işçi olarak adlandırmaktadır. Seçer, 1428.

77 RG: 06.04.2004, 25425.

78 Aykaç, 355.

(ÇGİÇUEHY Ek-1, Ek-2, Ek-3). Yine bu ayrım çerçevesinde ayrı ayrı olmak üzere günlük ve haftalık azami çalışma süreleri belirlenmiştir. Buna göre temel eğitimini tamamlamış ve okula devam etmeyen çocuk işçilerin çalışma süreleri günde 7, haftada 35 saatten fazla; sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde çalışanların ise günde 5 ve haftada 30 saatten fazla olamazken; genç işçiler için bu süre günde 8 haftada 40 saate kadar attırılabilir ( İK. md. 71/4, ÇGİÇUEHY md. 6/1 ).

Belirtmek gerekir ki “çocuk işçi” ve “genç işçi” ifadeleri, değinilen şartları taşıyanlardan, İş Kanunu kapsamında çalışanları ifade etmek üzere kullanılabilir.

Öğretide hangi kanun kapsamında çalıştığına bakılmaksızın 18 yaşın altındaki tüm işçiler “küçük işçi”, 18 yaşından büyük işçiler ise “yetişkin işçi” olarak nitelendirilir.79 Çalışmamız kapsamında küçük işçi ve yetişkin işçi ifadeleri, öğretideki karşılıklarıyla kullanılacaktır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu md. 3/1-e‘de ise “genç çalışan”

kavramına yer verilerek bu kavramın, “15 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış çalışanı” ifade etmek üzere kullanıldığı belirtilmiştir. Bilindiği üzere İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun uygulama alanını yalnız işçiler oluşturmamaktadır.

İSGK md.2/2’de belirtilmiş olan istisnalar dışında- özel sektörde ya da kamu sektöründe istihdam edilen, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm gerçek kişiler, çalışan olarak tanımlanarak Kanun’un kapsamına alınmıştır.80 Buna göre, 15 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış çıraklar ve stajyerler de İSGK kapsamında genç çalışandır.

79 Centel, 33. Tuğ/Baysal, 1871. Bozkurt Gümrükçüoğlu, 484.

80 İSGK’nın kapsamı hakkında geniş bilgi için bkz. Centel, İş Sağlığı, 79 vd.. Aydınlı, 99 vd. . Sümer, İş Sağlığı, 81 vd. . Demircioğlu/Kaplan, 3 vd. .