• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL BĠLGĠLER VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1. Kuramsal Bilgiler

2.1.2. Çocuk Edebiyatında Hikâye Türü

Hikâyeler, yaĢanmıĢ ya da yaĢanması mümkün olan olayların anlatıldığı kısa olay

yazılarıdır. “Belli bir zaman ve yerde birkaç kiĢinin baĢından geçen gerçeğe uygun bir

olayı anlatan veya birtakım kimselerin karakterini çizen ve çoğu kez ancak birkaç sayfa

tutan kısa yazılara hikaye denir” (Oğuzkan, 2001:98).

Hikâyeler, çocukların çevrelerini anlamlandırmalarında ve yaĢamı ile ilgili

sorunlarına çözüm bulmalarında onlara yardımcı olacak, yaĢantı açısından zengin bir

türdür.

Somutluğun en yoğun aktarıldığı ürünler olan öykü ve roman, çocuğun psikososyal, duyuĢsal ve biliĢsel geliĢimini etkiler. Çocuk, var olduğu sosyal çevreyi, bu çevrenin somut gerçekliklerini, sorunlarını, ögelerini çoğu kez okuduğu öykülerden ve romanlardan öğrenir. Zihinsel süzgecinden geçirdiği ve kendince anlamlandırdığı ürünlerden elde ettiği çıkarımlar sonucunda değer yargıları oluĢturur. Bu değer yargıları onun eleĢtirel bir bakıĢ geliĢtirmesinde, yasamı yorumlamasında, çözümler üretmesinde ve yaratıcı düĢünmesinde destekleyicidir. Böylece salt kendi kurguladığı bir evrende yaĢadığı gerçeklikleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalıĢır. (Erdoğan, 2008:15)

Hikâye, çocuklar için kullanılabilecek en önemli çocuk edebiyatı kaynaklarından

biridir. Hikâyelerdeki olaylar ve karakterler çocuğun yetersiz olan yaĢantısını

zenginleĢtirir, onun empati kurmasını sağlar. “ Hikâye ve romanlar, çocukların sınırlı

hayat tecrübelerini zenginleĢtirir; türlü insan tipleri üzerinde düĢünmelerine imkân

sağlar; geliĢmekte olan değer yargılarının daha açıklık kazanmasına yardımcı olur.

Böylece çocukların içinde yaĢadıkları toplumsal ve kültürel ortama uymalarını büyük

ölçüde kolaylaĢtırır” (Gürel, Temizyürek, ġahbaz, 2007:107).

Hikâyelerin Türkçe öğretiminde edebi malzemeler olarak kullanılmasının bir diğer

avantajı ise hikâyeler aracılığıyla çocukları eğlendirerek değer aktarımı

yapılabilmesidir. “Hikâyeler eğitici malzemeler olarak kullanılacaklarından, çocuğu

eğlendirirken eğitir de. Ancak bu bilinçli hikâye yazarlarınca sağlanabilir” (Demirel,

2011:195). Yalçın ve AytaĢ (2005:147) da hikâyelerin eğitici iĢlevinden bahsetmiĢtir:

“Öykü, her yaĢtan insan için önemlidir. Ancak çocuk için vazgeçilmez bir olgudur. Bu

gerçekten hareketle çocuğun öykü yoluyla eğitimini sağlamak, onlara istenilen

davranıĢları kazandırmak en kestirme yoldur.”

Çocuklarda istendik davranıĢ değiĢikliği yapmak çok zor bir iĢtir. Sözlü telkinler

yoluyla bir değeri aktarmak hem çocuk için hem de telkin eden için zor ve genellikle

sonucu baĢarılı olmayan bir süreçtir. Çocuğa sözle saatlerce uğraĢıp veremeyeceğimiz

telkinleri hikâyeler yardımıyla kolayca edindirebiliriz.

Hikâyenin bir yazılı metin olduğu düĢünülürse, böylesine güçlü bir form olan hikâye hiç Ģüphesiz çocuğun dünyasına ulaĢmada da etkin bir araç/yöntemdir. Hikâye üç-beĢ sayfada çocuğa bir dünya kurar ve kurduğu bu dünyada çocuğun ruhsal geliĢimine katkıda bulunurken, onun heyecanlarını, coĢkularını besler. Bir doğruyu, iyi hasletleri, didaktikliğe düĢmeden bir oyun halinde ona sunar. Bütün bunlardan onun bir zevk ve tat almasını sağlar, hayal dünyasını geliĢtirir, hayata hazırlar. (Tosun, 2005:214)

Hikâyeler çocukların toplumsallaĢmalarında da çok etkilidirler. Hikâyelerin

çocuklara yaĢattığı dolaylı yaĢantılar toplumsal kuralların sezdirilmeden doğal bir

Ģekilde verilmesini sağlar.

Çocukların okudukları metinler onlara üç düzeyde yararlı olurlar. Bunlar; bilgi sunma, bakıĢ açısı sunma ve estetik yaĢantılar sunma biçimindedir. Ancak bunlardan birincisi roman ve öykü türü yazılarda her ne denli çocuklar için yazılsalar da doğrudan hedeflenen bir yarar değildir. Roman ve öyküler duygusal yönleri ağır basan, bir sanat yapıtının taĢıması gereken nitelikleri taĢıyan yazılar olduğu için, ilk elden bilgi sunmak gibi didaktik-öğretici hedefleri yoktur. Ancak böyle bir roman ya da öyküde büyüklerin yaĢantılarından, yaĢamla ilgili deneyimlerden kesitler sunabileceği için, bunları okuyan çocukların yaĢam deneyimleri de ister istemez zenginleĢmiĢ olacaktır. Böylece

çocukların, içinde bulundukları topluma uyumunda yarar sağlayan bu eserler didaktik bir iĢlevi de yerine getirmiĢ olacaklardır. (Kıbrıs, 2006:142)

Hikâyelerdeki olumlu karakterler çocuğun model almasını kolaylaĢtırdığı için

olumlu karakterlerin bulunduğu hikâyelerin seçilmesi çok önemlidir. “Hikâye ve

romanların kimi bölümlerindeki gülünç konular, çocukların neĢelenmesine yardımcı

olacaktır. Yerine göre edebi bir eserden çocuk kendini kahramanın yerine koyar ve ona

özenir. Kahramanımız olumlu bir kahraman olduğu sürece, çocuk olumlu bir karakter

kazanmaya baĢlar” (Ciravoğlu, 2000:78).

Öğrenciler için uygun hikâyeleri seçmek çok önemlidir. Hikâyenin uygun bir

eğitim aracı olabilmesi için çocuk için anlamlı olması, onun dünyasına hitap etmesi

gerekir. Çocuğun yaĢ ve eğitim düzeyi dikkate alınarak seçilecek hikâyelerin daha etkili

olduğu görülecektir. Oğuzkan (1987: 101-102),

öğrenciler için hikâye seçiminde Ģu

ilkeleri sıralamıĢtır:

a) Çocukların ilgilerine, hayat tecrübelerine ve kavrayıĢ güçlerine uygun bir konu, b) Çocuk düĢüncesine aykırı olmayan sade ve gerçekçi plân,

c) Mantıklı sonuçlarla biten hareketli olaylar,

d) Somut, doğru, fakat düĢünceyi dağıtmayan ayrıntılar,

e) Özellikleri iyi anlatılan, gerçekliğe uygunluğu bakımından hiç kuĢkuya yer vermeyen kiĢiler (kahramanlar),

f) Kısa cümle ve paragraflar ile kısa bol ve canlı konuĢmalara dayalı sürükleyici bir anlatım,

g) Çocukların seviyesine uygun basit ruh çözümlemeleri,

h) Kabalığa kaçmamak ve yerinde olmak Ģartıyla güldürücü sahneler ve konuĢmalar, i) Küçük Ģeylere (ayrıntılara) karsı sürekli bir ilginin uyandırılmıĢ olması,

j) Her durumun heyecanlı yanlarının daima belirtilmesi, k) Metinle ilgili güzel ve anlamlı resimler.

Öner Ciravoğlu (2000:77), hikâye seçiminde göz önünde bulundurulması gereken

nitelikleri Ģöyle sıralamıĢtır:

1. Hikâyede metin, tanımda olduğu gibi kısa olmalıdır.

2. KiĢiler, karakterler az sayıda ve belirlidir. Bunlar her yönüyle değil, olayı ilgilendiren yönüyle iĢlenir.

3. Çevre betimlemeleri süssüz ve yalın bir anlatıma sahiptir.

4. Hikâyede zaman boyutu önemli bir özelliktir. Hikâye zaman dilimi olarak kısa bir aralıkta baĢlayıp sona ermelidir.

5. Olay gerçek ve gerçeğe yakın ancak ilginç bir özellik içermelidir. 6. Olay akıĢı düzenli, iç içe geçmeden sürer.

7. Anlatım canlı, kısa cümlelerle gerçekleĢtirilirken, dil, genellikle “di‟li geçmiĢ” kipinde kullanılır.

8. Konu yazarın veya kahramanın ağzından nakledilerek dikkat canlı tutulabilecek özelliktedir

9. Hikâyeye akıcılık kazandıracak konuĢma, iç konuĢma veya monologlar kısa, etkileyici cümlelerden oluĢacak bir özellik taĢır.

Çocuk edebiyatı kuralları göz önüne alınarak seçilecek hikâyeler, Türkçe

öğretiminin okuma zevkini aĢılama, kelime hazinesini geliĢtirme; millî, manevi, ahlâki,

toplumsal değerleri kazandırma genel amaçlarını gerçekleĢtirmek için en elveriĢli

malzemeler olacaktır.

Benzer Belgeler