• Sonuç bulunamadı

Çocuğun Yerleştirilmesi

B. Özel Koruma Önlemleri

1. Çocuğun Yerleştirilmesi

cevaplandırılmaktadır. Zira TMK md 16/I ile ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlının karşılıksız kazanma ve şahsa sıkı sıkıya bağlı haklarını kullanırken yasal temsilcilerinin rızasının aranmayacağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla çocuğun ayırt etme gücüne sahip olması halinde kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bu hakkını yasal temsilcisinin rızasına bağlı olmaksızın kullanma imkan ve hakkı bulunmaktadır.356 Ancak TMK md 346. 347. ve 348. maddelerine dayanılarak açılan davalar gerçek anlamda ana baba ile çocuğun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Dolayısıyla çocuğa yargılama süresince kayyım atanması ve çocuğun kayyım ile temsil edilmesi gerekmektedir.

4. Görevli ve Yetkili Mahkeme

ÇKK md 8/I hükmüne göre korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hakimi tarafından alınır, dolayısıyla çocuk mahkemeleri görevlidir. Ayıca aile mahkemeleri de bakmakta oldukları davalarla ilgili koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verebilir. Çocuk mahkemeleri Türkiye’de sadece Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon ve Diyarbakır’da olduğundan çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır.357

psikolojisi olumsuz olarak etkilendiği ve kendi öz ailesinin yanına geri dönmesi halinde dönüş sürecinde de adaptasyon problemi yaşadığı ve bu olumsuzlukların da çocuk üzerinde ciddi travmatik sonuçlara sebebiyet vermesi su götürmez bir gerçektir. Bu kapsamda TMK md 347/I’de çocuğun bedensel ve zihinsel gelişiminin tehlikede bulunması ya da çocuğun velisinin kayıtsız davranışları nedeni ile manen terk edilmiş olması hallerinde bu koruma tedbirine başvurulması; md 347/II’de Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmaması halinde çocuğun ana ve babadan alınarak başka bir aile ya da kuruma yerleştirilmesi öngörülmüştür.

a. Koşulları

aa. Çocuğun Bedensel ve Zihinsel Gelişiminin Sürekli Tehlikede Olması

TMK md 347 kapsamında çocuğun ana babasından ayrılarak başka bir aile ya da kuruma yerleştirilmesi için çocuğun bedensel ve zihinsel gelişiminin sürekli tehlikede olması aranmış olup, tehlikenin sebebi önem arz etmemektedir. Burada önemli olan ana babanın davranışından ya da yeteneklerinden veya çocuktan yahut diğer sebeplerden kaynaklanan bir tehlikenin var olmasıdır.359 Yani çocuğun ana baba yanından alınabilmesi için bedensel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve sosyal gelişiminin tehlikede olması ve bu tehlikenin çocuğun gelişimini ciddi biçimde zarara uğratabilecek hale gelmesi gerekmektedir.360 Bu kapsamda çocuğun aile içinde istismar edilmesi, bedensel veya zihinsel özrü nedeni ile özel ihtimam gerektiren çocuğa karşı velinin gerekli özeni göstermemesi, çocuğun intihara meyilli olması, uyuşturucu bağımlısı kişilerle aynı evde yaşaması ya da fuhşa itilmesi halleri kanun hükmünde arandığı şekilde çocuğa yönelik tehlikenin ciddi ve süreklilik arz edecek nitelikte olmasına emsal teşkil etmektedir. Ancak doktrinde bir görüşe göre361 çocuğun ana babadan alınması için tehlikenin devamlı nitelikte olmasına gerek yoktur. Geçici bir tehlikenin varlığı halinde çocuk bir süreliğine de olsa bu önlem kapsamında korunabilmelidir.

359 İmamoğlu, Çocuğun…, a.g.m., s. 198.

360 Baygın, a.g.e., s. 333.

361 Akyüz, Çocuk…, a.g.e., s. 280.

bb. Çocuğun Manen Terk Edilmiş Halde Bulunması

Ana babaların çocukları ile kaliteli zaman geçirmemeleri ve gereği gibi çocukları ile iletişim halinde olmamaları çocuğu manen terk edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya bırakabilmektedir. Bu gibi hallerde çocuk ailesinin yanından alınarak başka bir aile ya da kuruma bırakılabilir (TMK md 347/I).

Doktrinde bir görüşe göre362 bedensel ve zihinsel olarak gelişimin tehlikede bulunması hallerinde çocuğun olumsuz gidişatı sosyal çevre tarafından da rahat bir şekilde tespit edilebilecekken manen terk edilmişliğin tespiti daha güç; bir diğer görüşe göre ise363 manen terkte zarar gerçekleşmiş olduğu için çocuğun bedensel ya da zihinsel gelişiminin tehlikede olması riskine göre tespiti daha kolaydır. Ancak genel olarak çocuğun manen terk edilmiş olup olmadığına çocuğun kemik hastalığına yakalanması gibi somut sonuçlar yol gösterici olmakla birlikte bu durum kendini özellikle asosyal davranışlarda gösterir. Yetik ise364 çocuğun manen terk edilmiş olmasının ölçüsü olarak çocuğun manevi ve zihinsel yönden normalin dışında davranış sergilemesini göstermektedir.

Bu tür tepkimelerin ilk evresinde çocukta suç işleme reaksiyonları görülmemekle birlikte ileriki evrelerde suç işleme, yalancılığa yatkın olma, okuldan kaçma, sosyal çevresine uzak durma, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi davranış bozukluklarına rastlanılmaktadır. Özellikle manen terk edilmiş çocuklara karşı saldırgan tavırlarının dizginlenmesi ve terbiye (?) edilmesi amacı ile velinin sıklıkla başvurduğu dayak yöntemi ise çocukları daha da olumsuz şekilde davranışlar sergilemeye sevk edeceğinden iletişim kopukluğunun gözle görünür şekilde olduğu durumlarda çocuk ile ana babanın aynı çatı altında kalmalarına engel olmak gerekmektedir.365 Medeni Kanun ise çocuğun manen terk edilmesi konusunda da ayrıntılı düzenleme yapmamış, hakime geniş takdir yetkisi tanımıştır. Dolayısıyla burada hakimin ölçülülük ilkesi gereğince daha ağır sonuçları ihtiva etme riskinin bulunduğu hallerde TMK md 348 kapsamında koruma tedbirine hükmetmesi gerekip gerekmediğinin

362 Grassinger, Türk…, a.g.e., .s. 142.

363 Akyüz, Çocuk…, a.g.e., s. 282 .

364 Yetik, a.g.e., s. 130.

365 Grassinger, Türk…, a.g.e., .s. 142-143.

değerlendirmesi ve velinin tehlikeyi bertaraf etme imkan ve ihtimalinin bulunmaması durumunda TMK md 348’in uygulanmasına karar vermesi gerekmektedir.

cc. Aile Huzurunun Katlanamayacak Derecede Bozulması

Ana babanın aşırı sevgi gösterileri ile çocuğu şımartması, çocuk eğitimi konusunda bilinçsizliği nedeni ile çocuğu disipline edememeleri ya da çocuğa olması gerekenden daha az değer verilmesi ile çocuğun sevgisiz yetiştirilememesi gibi gerekçelerle karşılıklı olarak sevgi ve saygının tükenmesi, çocuğun isyankarlığı ve aile fertlerinin birbirlerine karşı tahammül sınırlarının daralması söz konusu olabilmektedir.366 Ana baba çocuğa karşı aciz durumda ve halin gereklerine göre başka çare uygulanamıyorsa hakim çocuğun bir aile ya da kuruma yerleştirilmesi önlemini alabilecektir (TMK md 347/II). 367

TMK md 347/II kapsamında koruma tedbirinin uygulanması için ilk fıkradan farklı olarak hakim re’sen tedbir alamaz; velinin ya da ayırt etme gücünü haiz küçüğün başvuruda bulunması gerekmektedir.368 Ancak kuşkusuz her iki halde de mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaktadır.

b. Çocuğun Yerleştirileceği Yer

TMK’da mehaz kanundan farklı olarak çocuğun ana babasından alınması halinde yerleştirileceği yer hakkında sınırlandırma yapılmıştır. Bu kapsamda mehaz kanunun yorumlanması ile çocuğun uygun tek bir kişinin yanına yerleştirilmesi ya da somut olayın özelliklerine göre çocuğun tek başına yaşamasına olanak sağlanmışken, Medeni Kanunumuza göre çocuk aile ya da kurum yanına yerleştirilebilir (TMK md 347/I).369

Çocuğun yanına yerleştirileceği aile çocuğun akrabaları ya da yakın ilişki içerisinde bulunduğu bir tanıdığı olabileceği gibi, yakın çevresinde aranan özelliklerde ailenin bulunmaması ihtimalinde, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu aracılığı ile belirlenecek yetkili kuruluş ya da aile de olabilir. Yalnız her hâlükârda hükmün

366 Kılıçoğlu, Medeni Hukuk…, a.g.e., .s. 308.

367 Özuğur, a.g.e., s. 582.

368 Baygın, a.g.e., s. 337.

amacına uygun olarak çocuğun yanına yerleştirileceği ailenin öz ailenin yanından alınmasına neden olan eksiklikleri giderecek nitelikte olması ve çocuğun fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişiminin daha sağlıklı olabilmesi için gerekli ortamı sağlaması gerekmektedir. Her ne kadar kanunda çocuğun yanına yerleştirileceği aileden bahsetse de doktrinde çocuğun yanında mutlu olabileceği ve ona bakabilecek kişinin yanına da yerleştirilebileceğini370 ya da ayrıca çocuğun erginliğe yakın olduğu durumda bağımsız oturabileceğini371 savunan görüşler mevcuttur.

TMK md 347’de yer alan kurum ile kastedilen ise Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’dur.372 Kurum korunmaya muhtaç çocuklara ilişkin hizmet vermek üzere Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun 4.

maddesinin (f) bendinde korunmaya muhtaç çocuklara ilişkin hizmet vermek üzere sosyal hizmet kuruluşlarını belirlemiştir. Söz konusu hizmet kuruluşları çocuk yuvaları373, yetiştirme yurtları374, kreş ve gündüz bakımevleri375, çocuk ve gençlik merkezleri376, aile danışma ve rehabilitasyon merkezleri377, çocuk evleri378, koruma bakım ve rehabilitasyon merkezi379, bakım ve sosyal rehabilitasyon merkezidir380.

370 Grassinger, Türk…, a.g.e., .s. 151.

371 İmamoğlu, Çocuğun…, a.g.m., s. 200.

372 Baygın, a.g.e., s. 338.

373 “Çocuk Yuvaları; 0 - 12 yaş arası korunmaya muhtaç çocuklarla gerektiğinde 12 yaşını dolduran kız çocuklarının, bedensel, eğitsel, psiko-sosyal gelişimlerini, sağlıklı bir kişilik veya iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlamakla görevli ve yükümlü yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır.” Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu (SHÇEKK) md 3 b f-1

374 “Yetiştirme Yurtları; 13 - 18 yaş arası korunmaya muhtaç çocukları korumak, bakmak ve bir iş veya meslek sahibi edilmeleri ve topluma yararlı kişiler olarak yetişmelerini sağlamakla görevli ve yükümlü olan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır.” SHÇEKK md 3 b f-2

375 “Kreş ve Gündüz Bakımevleri; 0 - 6 yaş grubundaki çocukların bakımlarını gerçekleştirmek, bedensel ve ruhsal sağlıklarını korumak ve geliştirmek ve bu çocuklara temel değer ve alışkanlıkları kazandırmak amacıyla kurulan ve yatılı olmayan sosyal hizmet kuruluşlarıdır.” SHÇEKK md 3 b f-3

376 “Çocuk ve Gençlik Merkezleri; eşler arası anlaşmazlık, ihmal, hastalık, kötü alışkanlık, yoksulluk, terk ve benzeri nedenlerle sokağa düşerek sosyal tehlike ile karşı karşıya kalan veya sokakta çalışan çocuk ve gençlerin geçici süre ile rehabilitasyonlarını ve topluma yeniden kazandırılmalarını sağlamak amacıyla kurulan yatılı ve gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarıdır.” SHÇEKK md 3 b f-6

377 “Aile Danışma ve Rehabilitasyon Merkezleri; özürlü çocukları kendi kendine yeterli düzeye getirmek, okul eğitimine hazırlamak ve aile içi uyumu sağlamak amacıyla özürlü çocuklara ve ailelerine hizmet sunan gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarıdır.” SHÇEKK md 3 b f-9

378 “Çocuk Evleri; 0-18 yaşlar arasındaki korunmaya muhtaç çocukların kaldığı ev birimleridir.”

SHÇEKK md 3 b f-11

379 “Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi; Suça yöneldikleri tespit edilen çocukların davranış bozukluklarını gidermek amacıyla rehabilitasyon süreci tamamlanıncaya kadar geçici süre bakım ve korunmalarının sağlandığı bu süre içerisinde aile, yakın çevre ve toplum ile ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğü, 7-18 yaş kız ve erkek çocuklara yönelik ayrı ayrı yapılandırılan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır.” SHÇEKK md 3 b f-13

380 “Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi; Duygusal, cinsel ve/veya fiziksel istismara uğramış çocukların olumsuz yaşam deneyimlerinden kaynaklanan travma ve/veya davranış bozukluklarını

c. Yerleştirmenin Hüküm ve Sonuçları

TMK md 347 kapsamında çocuğun ana babasının yanından alınarak başka bir aile ya da kuruma bırakılması ana babanın velayet hakkını ortadan kaldırmamakla beraber çocuğun barınması, beslenmesi, vücut ve kılık kıyafetinin temizliği gibi günlük ihtiyaçların karşılanması, sağlığının korunması, okul ve meslek eğitiminin alınması gibi yükümlülükler çocuğa fiilen bakan kişi ya da kuruma geçeceğinden kendiliğinden velayet hakkını sınırlanacaktır. Fakat çocuğa din eğitimi verme, çocuğun hukuken temsil edilmesi, şahıs ve malvarlığının temsili gibi hak ve yetkiler yine velidedir.381

Veli aynı zamanda çocuk ile koruma tedbirinin amacına aykırı olmadığı ve çocuğun yararına halel getirmediği sürece kişisel ilişki tesisi hakkını da devam ettirir.382 Nitekim BMÇHS md 9/III’te çocuğun kendi ailesinin yanına döndüğünde ailesine yabancılaşmaması ve uyum sorunu yaşamaması için ana ve babası başta olmak üzere diğer aile bireyleri ile çocuğun görüşme hakkı hükme bağlanmıştır. Hükme göre

“Taraf devletler, ana babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça, ana babanın ikisi ile de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler.”

Mehaz kanundan farklı olarak koşulların değişmesi ve iyileşmesi halinde koruma tedbirlerinin kaldırılmasına ilişkin genel hüküm çerçevesinde çocuğun ana babasının yanına geri verilmesi hali de düzenlenmiştir.